“Örtmenim, bana hediye almayý öðret!”
ABONE OL

Bu yýl duyduðum en uçuk hediye sýralamasýnda pýrlanta yüzük baþý çekiyor. Fakat, ‘öðretmene ailesiyle bir hafta tatil bileti’ne karþý da boþ deðilim. 

Öðretmenler Günü’ne nasýl hazýrlandýnýz? Önce oturup çocuðunuza danýþtýnýz, deðil mi? Tabi ki milyonlarca öðrenci, çýplak gözle görülemeyecek kadar istisnalar hariç, velisiyle böyle bir diyalog kurmadý. Hatta öðrenci, Öðretmenler Günü için arkadaþlarýyla kafa kafaya vermeye fýrsat bulamadan, annesi, bu kutsal görevi yerine getirmek için toplanýlan ‘gizli’ WhatsApp grubuna ekleniverdi. Baktý ki, daha evvel bir kez bile selamlaþma fýrsatý bulamadýðý bir baþka veli tarafýndan, oldukça samimi emojilerle dolu mesajlar eþliðinde konuya dahil olmuþ bile. Konu þu: “Öðretmenimize ne alalým?”

Alýn tabi. Sýnýf öðretmenine alýn, branþ öðretmenlerine alýn, müdüre alýn… Çocuðunuza bu hayat yolculuðunda rehberlik ettiðini düþündüðünüz, servis ablasý dahil, herkese hediyeler alýn. Öðretmenler Günü’nü neþeyle, coþkuyla, sevinçle, huzurla kutlayýn. Kutlayýn elbet ama… hani keþke cýlkýný çýkarmasaydýnýz. 

Çünkü çýkardýnýz, itiraf edin. Biriniz, “En az 100 TL toplamalýyýz” dediniz. Bir diðeriniz, “Hediyemiz göz kamaþtýrmalý, çünkü öðretmenimiz bunu hak ediyor” dediniz. Biriniz itiraz edecek gibi oldu, “100 TL çok deðil mi ama sanki?” Diðeriniz sizi susturmayý baþardý, “Ama yani, daha az parayla da diþe dokunur þey alýnmaz ki”

‘Diþe dokunur þey’ nedir, bunun üzerine hiç tartýþmadýnýz. O sebeple bir velinin, “Çeyrek altýn alalým!” fikrini aþýrý beðendiniz. Çeyrek altýný çok ‘banal’ bulan bir veli, “Altýn taký alalým” dedi, coþtunuz. Bir yandan altýn fiyatlarýný bir yandan WhatsApp konuþmalarýný takip ederken, ‘veliler arasý orijinal fikir sunma yarýþýna’ daha farklý ve ‘göz dolduran’ fikirlerle katýlmak istediniz. Her dakika orijinal fikirler çýktý ama hiçbiri bir öncekinden daha ‘ucuza’ mal olamadý. Bir veli, “Pýrlanta alalým” dedi. Aldýnýz, bütün þehre yayýlacak bir efsane oldunuz, “Þu okulun velileri öðretmenlerine pýrlanta almýþlar!” Aferin. Sizin bu ‘korkunç’ namýnýz bütün velileri bir haftadýr bitmek bilmeyen krizin ortasýna býraktý.

Çocuðu devlet okuluna giden veliler de WhatsApp grupta ‘kendilerini aþma’ konusunda birbiriyle yarýþtýlar. Belki bir pýrlanta, yahut altýn bileklik çýkmadý ama, ‘çeyrek’ fikri epey bir dolandý. Kiranýz, evinizin beþinci taksidi, arabanýzýn kýþ lastikleri bekliyordu ama olsundu, çocuðum arkadaþlarýndan geri kalmasýndý. 

Mesele çocuðun arkadaþlarýndan geri kalmasý mýydý gerçekten? Belki de veliler, ne kadar düþünceli, ne kadar zarif, ne kadar mükemmel olduklarýný sergilemek için böyle çýrpýnmýþlardý? Yoksa çoðu kavga ve küsmelerle tamamlanan bu tartýþmalarýn, altýn borsasýnýn, ev eþyasý fiyat ortalamalarýnýn, Öðretmenler Günü ile ne ilgisi olsundu? 

Öðretmenden ‘gizli’ açýlan ve eklenen herkesin kendini deðerli hissettiði bu WhatsApp gruplarýna ben de eklenmiþ bulundum. Boþ bulundum. Fakat hemen durumdan vazife çýkarýp, “Kesin çok deðerli sosyolojik tespitlerime faydasý olur” dedim. Oldu da. Tartýþma kabul etmez ‘grup kurucusu’nun fikirlerine hayranlýðýmý dile getirerek baþladým. Az bi, “Ben altýn hediyesine katýlmak istemiyorum” diyecek oldum, “Fikrini savunma!” karþýlýðý gördüm. Yýprandým. Örselendim. Tekmelendim… Beni, “Çocuðunu arkadaþlarýnýn yanýnda ezik hissettiririz” diye tehdit ettiler. Kapýma tavþan kafasý astýlar. Yemeðimin içinden karga burnu çýktý. Mesaimin baþladýðý dakika, çalýþtýðým binaya ‘bomba var’ ihbarý yaptýlar, saatlerce dýþarýda kaldým. 

Onlara, duygusal bir konuþma yapmaya kendimi hazýr hissettiðimde, yeterince hýrpalanmýþtým. Vazgeçtim. Vazgeçmeseydim þöyle diyebilirdim: Devletten zaten görevi için maaþýný alan bir öðretmen için, “Takýyý beðenmezse bozdurur harcar, aile bütçesine katkýda bulunmuþ oluruz hem” demenin, psikolojik altyapýsý hakkýnda fikriniz var mý? Ya da en düz haliyle bir kiþi çýkýp, “Bizim ne haddimize öðretmenin maddi durumunu planlamak?” dedi mi? 

Milli Eðitim Bakanlýðý bu konuya ne zaman el atar bilemiyorum ama sanki artýk el atmanýn zamaný gelmedi mi? Zaman zaman bazý okullar için, ‘öðretmene çiçek almak bile yasakmýþ’ söylentileri çýkýyor. Öðretmene bir çiçek bile almamak da tartýþýlsýn lütfen. Kendisine verilen hediyeye oranla öðrencisine tavýr sergileyen öðretmenlerin devri kapansýn; öðrencisini her haliyle, en doðal haliyle, en çocuksu haliyle seven, ‘bir çiçek bile almýþ olsa’ baðrýna basabilen öðretmenlerin sayýsý artsýn yeter. Baþka bir þey istemiyoruz. Ve mümkünse, öðretmenler Günü gerekçesiyle, aile bütçelerini zorlayan paralar toplanmasýn. (O parayla öðretmene altýn alacaklarýna TEMA’ya baðýþta bulunsunlar seviyesine henüz ulaþamadýðým için, diyemiyorum.)