Tenisçi olmasaydım kesinlikle şarkıcıydım
ABONE OL

-Kariyerinizin son birkaç yılında pek çok başarıya imza atıp şu an kadın tenisinde bir numara oldunuz. Motivasyonuzun kaynağı nedir?

Motivasyonumun kaynağı aslında dünyada kadın tenisinde bir numara olmaktı. Bu başarıyı  çocukluğumdan beri hayal ediyordum. Bir Grand Slam turnuvası kazanmak, dünyanın bir numarası olmak hayatımda başarmak istediğim en büyük şeydi. İki dileğim de bu sezon gerçekleştiği için çok mutluyum.

-Bazen bir maçta ilk beş oyunu kaybediyor sonra inanılmaz bir geri dönüş yapıp seti kazanıyorsunuz. Bu nasıl oluyor?

Sanırım kazanana kadar çok iyi odaklanıp azimle kortta kalıyorum. Maçı nasıl kazandığımı bilmiyorum. Sadece ileriye bakıp rakibime karşı verebileceğim en zor savaşı veriyorum. Kondisyonumun her geçen gün iyiye gittiğini hissediyorum, bu da uzun süren maçlardaki en büyük yardımcım.

-Olimpiyat Oyunları’nda altın madalya almak mı yoksa bir Grand Slam kazanmak mı sizin için daha önemli?

Grand Slam kazanmak veya olimpiyatlarda altın madalya almanın hissettirdiği duyguları karşılaştıramam. İkisini başarmak benim için çok tatmin edici, ikisini de kazanmayı bir gurur vesilesi kabul ediyorum. Benden birini tercih etmemi isterseniz bunu yapamam.

-Önümüzdeki hafta İstanbul’da TEB BNP Paribas WTA Championships’te oynayacaksınız. Geçen sene finalde Petra Kvitova’ya kaybetmiştiniz. Bu yıl neler hissediyorsunuz?

İstanbul’a tekrar gelmeyi dört gözle bekliyorum. Geçen yıl çok güzel bir turnuva geçirdim, harika zamanlar yaşadım. Korttaki atmosfer çok heyecan verici, izleyiciler müthişti. Bu ortam biz sporculara ilham vermişti. Bu seneki turnuvada elimden gelen en güzel tenisi oynayacağım.

-Serena Williams bu sene harika bir sezon geçirdi. Sizi en son Amerika Açık’ta yenip şampiyon olmuştu. WTA şampiyonluğu için de her şeyi yapacaktır. Sizce neler olacak?

Amerika Açık’ta finale ulaştığım için kendimle gurur duyuyorum. Serena ile güzel bir maç yaptık. Kazanmak için kortta her şeyi yaptım ama Serena o gün daha iyiydi. İstanbul’daki şampiyonaya katılan tüm tenisçilerin tüm yeteneklerini ortaya koyup bu seneyi WTA şampiyonu olarak tamamlamak için ellerinden gelecek her şeyi yapacakları kesin.

-Sizce teniste nasıl efsane olunur?

Sporda efsane olmak için birkaç rekor kırmanız gerekiyor! Ayrıca sadece korttaki başarı da yetmiyor. Kortun dışında da profesyonel olup kişiliğiniz ve karakterinizle de iyi hatırlanmanız şart. Yani bu bir bütün.

-Geçen yıl İstanbul’da oynamak nasıldı?

O kortta oynamak inanılmaz güzeldi. Korttan hiç ayrılmak istemedim! Her gün maçım olduğu için İstanbul’u gezme fırsatı bulamadım. Ama bu sene daha fazla zaman geçirmeyi planlıyorum.

KORKU FİLMLERİNDEN HİÇ HOŞLANMAM

-Sanırım yemek yapmayı çok seviyorsunuz. Başka hobileriniz var mı?

Yemek yapmaya bayılıyorum. Evdeysem ya da turnuvaya gittiğimde mutfağı olan bir ev kiralanmışsa yemek yapıyorum. Komedi filmleri izlemekten hoşlanıyorum. Çünkü beni çok güldürüyor, bu da kendinizi iyi hissetmenizi sağlıyor. Korku filmlerinden hiç hoşlanmam! Müzikte ise tercihim o anki ruh halime göre değişiyor. 

-Formda kalmak için nasıl besleniyorsunuz?

Tenis gittikçe fiziğe dayalı bir spor olmaya başladı. Dolasıyla fiziğinize çok iyi bakmak zorundasınız. Maçta iyi performans sergileyebilmek için doğru yiyecekleri tercih etmek çok önemli. Ben sağlıklı ve iyi besinleri tercih ediyorum.

Saçlarımı kendim örüyorum

-Maçlarda hep saçınızı arkadan örüyorsunuz. Neden?

Saçlarım çok uzun ve kesmek istemiyorum. Maçlarda rahat etmek için bir saç stili belirlemem gerekiyordu. Bence saç örgüsü yapmak çok klas. Bazen iki, bazen üç, bazen dört örgü yapıyorum. Sayı tembelliğime göre değişiyor. Çünkü bazen saçımı örerken kollarım ağrıyor! Çocukken büyükannem saçımı örerdi. Şimdi kendim yapıyorum.

-Maça çıkmadan önce toteminiz var mı? Ya da uğur getirmesi için taktığınız bir takı?

Uğur için taktığım bir takı yok. Her maçtan önce tokamı değiştiririm, raketimi hazırlarım. Sanırım bunlar uğur sayılabilir.

-Tenisçi olmanın en iyi ve en kötü tarafı nedir?

En iyi tarafı kesinlikle dünyada hayranların dikkatini çekmek ve onlara ilham vermek. Sanki sizin yanınızda yaşıyorlar, onlarla birlikte bir hayat sürüyorsunuz. Kötü tarafı ise sürekli seyahat etmek. Her hafta bavul toplayıp bavul boşaltıyorum.

-Tenisçi olmasaydınız...

Beni heyecanlandıran ve ilgilendiren pek çok tutkum var fakat müziğin yeri bende ayrı. Şarkıcı olmak isterdim. Ya da bir müzik grubunda solist veya bir şekilde müziğe dahil olmak beni çok mutlu ederdi. 

En iyileri izlemenin bedeli sadece 7 TL

DÜNYANIN en prestijli turnuvalarından biri olan TEB BNP Paribas WTA Championships, Türkiye Tenis Federasyonu’nun (TTF) ev sahipliğiyle İstanbul’da ikinci kez düzenleniyor. 23-28 Ekim günleri arasında tek kadınlarda dünyanın en iyi sekiz tenisçisi ve çiftlerde dünyanın en iyi dört takımı buluşacak. İstanbul’a gelecek isimler belli oldu. Victoria Azerenka, Maria Sharapova, Serena Williams, Agnieszka Radwanska, Petra Kvitova, Angelique Kerber, Na Li ve Sara Errani turnuvada oynayacak isimler. Sinan Erdem Spor Salonu’nda yapılacak turnuvada bir bilet alarak bütün maçları izlemek mümkün. Salı, çarşamba ve perşembe günleri 20 ile 50 TL arasında alınacak bir biletle tenisseverler tam üç maç izleyebilecek. Bir maçın bileti ise 7 TL. İstanbul’da geçen yılki turnuva izlenme oranlarında son 12 yılın en yüksek oranlarına ulaşılmıştı.