Ýsmail Hakký: Türkiye Haçlý Seferinde
ABONE OL

15 Temmuz gecesinin ilk saatlerden itibaren sokaða çýkan ve demokrasi nöbeti tutan oyuncu Ýsmail Hakký, bir tankýn önüne “Bu tank asla satýlýk deðil” pankartý açarak hafýzalarýmýza kazýnmýþtý. Memleket meselelerini en az Cumhurbaþkanýmýz, Baþbakanýmýz kadar dert ediniyorum diyen Hakký ile yeni dizisi ‘Cesur Yürek’i, Türkiye’nin son zamanlarda yaþadýðý hain saldýrýlarý ve sanatçýlarýn birlik ve beraberliðimize olan duyarlýlýklarýný konuþtuk.

‘Cesur Yürek’ nasýl gidiyor?

Çok keyifli. Ýyilerle kötülerin sürekli karþý karþýya kaldýðý savaþtýðý bir dizi. Onlarýn mücadelesini Türkiye gerçekleri ile sýnýrlayarak anlatýyoruz. Tabii dýþarýdan da müdahaleleri konu alan gündemi en yakýndan takip ederek aksiyonu hiç eksilmeden devam ediyoruz.

Bu projede yer almayý özellikle mi seçtiniz?

Dizilerde bir mesaj kaygýsý olmasý gerekli. Bugüne kadar çalýþtýðým bütün projelerim de bilinçli bir seçim yaptým. Ýlk etapta iþi yapan tanýdýðým sevdiðim insanlarýn bu projeyi gerçekleþtiriyor olmasý önemli bir kriterdi.   Türk vatandaþý olarak bu ülkede yaþayan milli ve manevi deðerleri olan bir sanatçý olarak taþýdýðým kaygýlarýn diziyle örtüþmesi heyecanýmý perçinledi.

Canlandýrdýðýnýz Hamza karakteri nasýl biri?

Genel itibari ile öfkeli bir adam. Öfkesi de masum ve mazlumlarýn baþýna gelen kötü olaylardan dolayý. Ýçinde yaþadýðý ülkenin birileri tarafýndan ablukaya alýnma çabasýna karþý gösterdiði duyarlýlýðý hat safhada. Düþmana karþý öfkesini kolaylýkla dýþarý vurabilen bir karakter. Biraz içine kapanýk seyircinin henüz tam olarak çözemediði geçmiþi bilinmeyen baþkarakterin en yakýn arkadaþý.

Sizin benzer yanlarýnýz var mý Hamza ile?

Tabii ki var. Düþmanlara karþý ben de öfkeliyim. Özel hayatýmda ister istemez bir mücadele halindeyim. O yüzden karakteri sevme ve canlandýrma konusunda hiçbir sorun yaþamýyorum. Böyle sevince o samimiyette ekrandan herkese yansýyor.

Dizi güncel konularý ele alýyor dediniz son zamanlarda yaþadýðýmýz patlamalarý da ele alacak mý?

Ona benzer yaþanmýþ ya da yaþanabilecek saldýrýlarý ele alacaktýr. Kötü niyetli, giriþimlerin perde arkasýndakileri kimi zaman yüzde 100 gerçek verilerle kimi zaman komplo teorileri ile vermek zaten misyonlarýmýzdan bir tanesi. Biz milli konularda, ülkemizi devletimizi ilgilendiren konularda pozitif bilinçlendirmeyi arttýrmak ve neler yapýlabileceðini anlatabilmek için elini taþýn altýna koyanlardanýz.

Sektörde böyle duyarlý baþka proje yok deðil mi?

Maalesef yok. Keþke milletimizi bilinçlendiren projeler olsa. 70-80 diziden ancak bir ya da iki tanesi bu misyonu yükleniyor. Televizyon izleyicimiz de zaman içerisinde kötüyü izlemeye alýþtýrýldý. Ýyiyi izlemeyi ve seçmeyi de zamanla öðrenecekler. Tabii bu demek olmuyor ki biz bunlarý anlatmaktan vazgeçelim, pozitif bilinçlendirmeye hep devam edeceðiz.

Sanatçýlar da topluma örnek olmada biraz geri kalýyor deðil mi?

Televizyonlarýn, internetlerin çocuklarý büyüttüðü bir zamandayýz. Eðer biz sanatçýlar duyarlý olmaz, doðru þeyler anlatmazsak bunu dert etmezsek boþuna sanatçý olmuþuz demektir. Ülkenin baþýna gelecek kötü þeyler bizi ilgilendirmeyecek de kimi ilgilendirecek? Beni de en az Cumhurbaþkanýmýz, Baþbakanýmýz kadar bu konular ilgilendiriyor. Hepimiz ayný geminin yolcularýyýz, gemi batarsa hepimiz batar, yol alýrsa hepimiz yol alýrýz. Geminin batmamasý için de sanatçýlarýn sorumluluðu üstlenmeleri gerek. Hele ki bu dediðimiz tavrýn tam tersini sergileyen sanatçýlara karþý yani ülkenin bölünmesine hizmet eden terör örgütüne yardým edenleri savunan sanatçýlarýnýn varlýðýnýn bilindiði bir dönemde bizim yükümüz çok aðýr.

Türkiye’de son zamanlarda yaþananlarý nasýl deðerlendiriyorsunuz?

Çok aðýr ve zor bir süreçten geçiyoruz. Devlet büyükleri bunu söylediler ama ben bir buçuk iki yýl önce þunu söyledim. Türkiye bir Haçlý Seferi’ni savuþturmaya çalýþýyor ve bir Kurtuluþ Savaþý veriyor. Bu savaþ askeri, ekonomik, siyasi, sosyal düzeyde yapýlan bir savaþ. Biz sanatçýlar bunun sosyal tarafýndayýz. Ülkemizi sanatýmýzla savunmalýyýz. Türkiye yoðun bir baský altýnda öyle ki Çanakkale Savaþý’nda bile þu an Türkiye’nin karþýsýnda olan düþman sayýsý kadar düþmaný yoktu. Þimdi daha fazla düþmanýmýz var. Hepsi birlikte üzerimize geliyorlar. Ondan dolayý bu bir Kurtuluþ Savaþý. Güçlü ve baðýmsýz olmamýzdan kendi göbeðimizi kesmemizden çok korkuyorlar. Artýk Türkiye bütün dünya ile derdi olan bir ülke. Bunun sebebi de mazlum coðrafyalarda Türkiye’den yardým bekleyen milyarlarca insan var. Çok yakýn zamanda iyi olacaðýmýza inanýyorum.

Birlik olmamýz konusunda bir mesajýnýz var mý?

Herkesin Türkiye ile uðraþtýðý bir dönemde gerek siyasi kaygýlarýmýzý gerekse birbirimize olan öfkelerimizi gömmeliyiz. Ötekileþtirmeyi çoðaltmadan bu ülkeyi seven herkesi kucaklayarak yürümemiz lazým ki bileðimizi bükemesinler. Yoksa bu sýkýntýlý süreç çok daha uzun sürer. Ama dünya genelinde dünya bundan çok daha iyi bir yere gitmeyecek. Her gün dünyanýn bir yerinden çocuklar öldü diye haberler yapýlýyor. Çocuklarýn büyükler tarafýndan öldürüldüðü bir dünya ne kadar iyi olabilir ki? Bizim uðraþýmýz kötüyü geciktirmek. Ýyileri ayný safta tutmaya çalýþmak.

Siyasete girmeyi düþünüyor musunuz?

Teklif geldi ama kabul etmedim. Benim sevmediðim iþler siyaset bürokrasi. Ama uzakta duramam çünkü bir dükkanýn baþýnda durmazsanýz o dükkanda yeller eser. Biz de ülkenin baþýnda durmazsak eðer seçtiklerimizi denetlemezsek ülkenin yerinde yeller eser.

Yeni projeleriniz var mý?

Bir sinema filmi projem var. Yetimlerle ilgili. Bosnalý yönetmen Aida Begiç Urfa’da çekecek. Çocuk oyuncularýn tamamý Suriyeli yetimler. O çocuklarla aylarca süren atölye çalýþmasý yapýldý ve oyunculuða hazýrladýlar. Yani yetimlerin gözünden dünyayý anlatacaðýz.

Bu ülkede 15 Temmuz anlatýlmayacaksa eðer hiçbir þey anlatýlmasýn

15 Temmuz’u sokakta an ve an yaþamýþ biri olarak bu konu ile ilgili özel birçalýþmanýzolmayacak mý?

Bu konuda bir deðil birden fazla proje yapýlmalý. Fakat çok hassas bir gündü. O günü iyice anlamak ve doðru anlatmak çok önemli. Ben o konuyla ilgili yapýlan belgeseller hariç hala doðru anlatan bir proje olduðunu düþünmüyorum.  Ýnsanlarýn okuyarak deðil de izleyerek bilgilenmeyi seçtiði bir dönemde mutlaka filmi, dizisi yapýlmalý. Bu konu anlatýlamayacaksa hiçbir þey anlatýlmasýn bu ülkede.