ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen ‘28 Şubat’ soruşturması kapsamında, daha önce suç duyurusunda bulunan ve İstanbul’da yaşayan 34 kişi İstanbul Adliyesi’nde mağdur sıfatıyla ifade verdi. İstanbul’da ifadeye çağrılan 70 mağdur olduğu öğrenilirken, dün ifade veren mağdurların tamamının başörtüsü mağduru olduğu görüldü. Adliye önünde açıklama yapan Mazlum Der İstanbul Şube Başkan Yardımcısı Mehmet Yaşar Soyalan, savcıya o dönemde mağdur olarak derneğe başvuran bini aşkın kişinin isim listesini ve ‘’ikna odaları’’ ile ilgili belgeleri de sunduğunu ifade etti.
Aralarında öğretmen, öğrenci ve siyasetçilerin de bulunduğu mağdurlar, dönemin sorumluları olarak gördükleri dönemin Genelkurmay Başkanı Hakkı Karadayı, dönemin İçişleri Bakan Müsteşarı Teoman Ünüsan, eski 1.Ordu Komutanı Çetin Doğan, dönemin İstanbul Mekanize Zırhlı Tugay Komutanı Doğu Silahçıoğlu, Hüseyin Eren, eski İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey, CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, eski İstanbul Rektörü Kemal Alemdaroğlu ve dönemin İstanbul Valisi Erol Çakır’ın da aralarında bulunduğu birçok kişiden şikayetçi oldu.
Kıyafetimle huzuru bozmuşum
28 Şubat sürecinde öğretmenlikten atıldığını belirten Gülsüm Alpay “28 Şubat’a dek başörtülü okumak suç değildi. Bu dönemden sonra sırf başörtülü olduğumuz için ideolojik ve siyasi ayrımcılığa maruz kaldık. Görevden atılma gerekçelerimiz çok gülünçtü. Başörtülü olmam gerekçe olarak gösterildi. Başörtüsünü de siyasi ve ideolojik olarak taktığım iddia edildi. Kıyafetlerimle bulunduğum kurumun huzur ve sükununu bozduğumu gerekçe gösterdiler. İyi bir öğretmen miyim? Öğrencilerim benden memnun mu? Sormadılar” dedi.
Öcalan’la aynı maddeden yargılandık
28 Şubat sürecinde okuduğu bir şiir nedeniyle mağdur olduğunu ve annesi Hüda Kaya ile idamla yargılandıklarını kaydeden Gülan İntisar Karagülle Saatçıoğlu, “İmam hatipte dersteyken polisler beni aldılar. Malatya Terörle Mücadele’de henüz 17 yaşındayken hücreye kondum. Dayak yedim buna rağmen doktora götürülerek sağlam raporu aldırıldım. Öcalan’ın yargılandığı maddeden yargılandık ama ev aramalarında ne bir çakı buldular, ne herhangi bir örgüte yada cemaate bağlılığımızı gösteren bir belge buldular” dedi. Hüda Kaya da “geçmişteki yanlışların hesaplarının bu dönemde görüldüğü” söyleyip sorumlulardan şikayetçi oldu.