Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan Brezilya ziyareti dönüþü uçakta aralarýnda Murat Çiçek'in de bulunduðu gazetecilerin sorularýný cevapladý, deðerlendirmelerde bulundu.
GENEL DEÐERLENDÝRME
Brezilya'nýn ev sahipliðinde düzenlenen G20 Liderler Zirvesi'ne katýlmak üzere geldiðimiz Rio de Janeiro ziyaretimizi biraz önce tamamladýk. Zirve sonrasý yaptýðýmýz basýn toplantýsýnda hem zirveyle hem de diðer konularla ilgili kanaatlerimizi paylaþtýk. G20, dünya ekonomisinin yüzde 85'ini, nüfusunun üçte ikisini temsil eden istiþari bir platformdur. Hatýrlayacaksýnýz, 2015 yýlýndaki G20 dönem baþkanlýðýmýz sýrasýnda çok önemli hususlarý gündeme getirmiþtik. Terörle mücadele, gýda güvenliði, göç krizi, enerji güvenliði gibi konular bugün de insanlýðýn ana gündem maddeleri arasýnda yer alýyor. Brezilya'nýn "Adil Bir Dünya ve Sürdürülebilir Bir Gezegen Ýnþa Etme" temasýyla yürüttüðü dönem baþkanlýðýndaki çalýþmalara aktif þekilde iþtirak ettik. Zirvenin ana konularýný "Açlýk ve Yoksullukla Mücadele" ile "Uluslararasý Kuruluþlarýn Reformu" oluþturuyordu. Ayrýca, iklim deðiþikliði ve enerji dönüþümü konusunda da görüþ alýþveriþinde bulunduk. Katýldýðýmýz oturumlarda bu konularla ilgili giriþimlerimizi ve geleceðe yönelik deðerlendirmelerimizi dile getirdim. Dýþ politikamýzýn vicdani ve giriþimci yönünü vurguladým. Zirvede Gazze ve Lübnan'a yönelik Ýsrail saldýrganlýðýna dikkat çektim. Giriþimlerimiz neticesinde G20 Liderler Bildirgesi'nde Gazze'ye dair güçlü cümleler kabul edildi. Lübnan'daki tehlikeli týrmanýþýn yaný sýra Gazze'ye insani yardýmlarýn ulaþtýrýlmasýnýn önündeki engellerin kaldýrýlmasý çaðrýsý da liderler düzeyinde kayda geçirildi. Malumunuz, milli gelire oranla dünyada en fazla insani yardým yapan ülkelerden biriyiz. Brezilya Dönem Baþkanlýðý'nýn "Açlýk ve Yoksulluða Karþý Küresel Ýttifak" giriþimine kurucu üye olarak destek verdik. G20 üyelerini, Ýttifak'ýn çalýþmalarýnda gýda israfýnýn azaltýlmasý ile Sýfýr Atýk giriþimlerini öncelik haline getirmeye davet ettik. Son 22 yýlda hayata geçirdiðimiz politika ve projelerle ihtiyaç sahibi vatandaþlarýmýzýn daima yanýnda olduk. Dünyanýn en kapsayýcý sosyal güvenlik sistemlerinden birini kurarak, sosyal devlet vasfýmýzýn gereðini yerine getirdik. Ülkemizin içinde bulunduðu ekonomik þartlar ne olursa olsun, mazluma, fakire, garip gurebaya kucak açan sosyal politikamýzdan asla taviz vermiyoruz. Zirvenin ikinci oturumunun konusu, uluslararasý kuruluþlarýn reformuydu. "Dünya beþten büyüktür" yaklaþýmýmýzýn günden güne daha fazla makes bulduðunu görüyoruz. Güce ve güçlüye hizmet eden mevcut sistem, maalesef, kendinden bekleneni artýk veremiyor. Bunun için daha demokratik, daha geniþ temsile dayanan, þeffaf ve hesap verebilir bir yapýya ihtiyaç var. Türkiye olarak her platformda bunun önemini ifade ediyoruz. IMF ve Dünya Bankasý dahil olmak üzere geliþmekte olan ülkelerin uluslararasý finansal kuruluþlarda daha güçlü bir temsile ihtiyacý olduðunu vurguladýk. G20 platformu, küresel ekonomik krizden bugüne kadar pek çok meselede etkinliðini kanýtladý. Küresel ölçekte yaþadýðýmýz sorunlarýn üstesinden de yine G20'nin kararlý, etkili ve çözüm odaklý anlayýþýyla geleceðimiz inancýndayým. Toplantýlarýmýzýn ve görüþmelerimizin hayýrlara vesile olmasýný diliyor; sizleri bir kez daha saygýyla selamlýyor, þimdi sözü size veriyorum.
SORU: G20 "Açlýk ve Yoksulluða Karþý Küresel Ýttifaký Küresel Yönetiþim Kurumlarýnýn Reformu"nu tartýþýyor. Türkiye, milli gelirine göre dünyada en fazla baðýþ ve yardým yapan ülke konumunda. Zaten yýllardýr "Daha Adil Bir Dünya Mümkün" diyorsunuz. Dünya yavaþ yavaþ dediðiniz noktaya mý geliyor? Geliþmeler kaotik küresel düzene iþaret ediyor. Karamsar olmak için çok neden var. Siz daha adil bir dünya umudunuzu koruyor musunuz? Bunun ayak seslerini duyuyor musunuz?
"Daha Adil Bir Dünya Mümkün" biliyorsunuz bizim tezimizdir. Bunu dünyaya kitap haline getirerek de duyurduk. Bu, adaletsizliklerle mücadele noktasýnda attýðýmýz bir adýmdýr. Türkiye'nin milli gelirine göre en fazla yardým yapan ülkelerden biri olmasý bu konudaki hassasiyetini ve uluslararasý dayanýþma konusunda üstlendiði sorumluluðu da gösteriyor. Türkiye bugüne kadar dünyada insani yardým konusunda kendini ispatlamýþtýr. Bugün küresel yönetiþimdeki sorunlar, uluslararasý iþ birliklerindeki zayýflýklar ve iktidar iliþkileri "Daha Adil Bir Dünya Mümkün" vizyonunun gerçekleþmesini zorlaþtýrýyor. Küresel sistemdeki sorunlar, artýk telafisi mümkün olmayan hasarlarý ortaya çýkartýyor. Biz bu zirvedeki konuþmalarýmýzda da bunu çok açýk ve net ortaya koyduk. "Daha Adil Bir Dünya Mümkün" tezimizin kabul gördüðü ülkeler tarafýndan açýk ve net ifade edildi. Bu bozuk sistem dünyamýzý büyük felaketlere sürüklemeden kollarý sývayýp iþe koyulmak þarttýr. Dünyamýzý açýk denizde yol alan dev bir gemiye benzetirsek biz güverteden çýplak gözlerimizle görebildiðimiz buz daðýný iþaret ediyoruz. Bir an önce iyiye, doðruya, adalete, hakkaniyete dümen kýrýlmazsa o buz daðýna çarpacaðýmýzý anlatýyoruz. Yönetiþim reformu konusu bu nedenle hayatidir. Bu reformu gerçekleþtirmek ve daha adil bir dünyayý inþa etmek devletler olarak hepimizin önceliði olmalýdýr. "Ýmtiyazlarým kaybolur mu? Konforumdan ödün verir miyim?" diye düþünen ve bu konuda bu tip kaygýlarla ayak direten ülkeler sadece kendilerinin deðil gezegenimizin geleceðini de karartýyor. Biz dünyanýn beþten büyük olduðunu, daha adil bir dünyanýn mümkünlüðünü anlatmaya devam edeceðiz.
SORU: Brezilya'da düzenlenen G20 Zirvesinde açlýk ve yoksulluk, zat-ý alinizin belirttiði gibi ana tema olarak iþlendi. Ýngiltere merkezli saygýn bir araþtýrma kuruluþunun raporuna göre son 3 yýlda Türkiye, Gayrý Safi Milli Hasýlasýna oranla dünyanýn en fazla yardým yapan ülkesi seçildi. Bu rapordaki insani yardým yapan ülke sýralamasýnda Türkiye birinci sýrada. Dünya kaynaklarýnýn yüzde 70'ini tüketen Batýlý ülkeler ise açlýkla ve yoksullukla mücadelede Türkiye'nin gerisinde yer alýyorlar. Bu durumu nasýl deðerlendirmek lazým, nasýl okuyorsunuz?
Biz öncelikle üzerimize düþeni yapmakla görevliyiz ve bunu da yaptýk, yapýyoruz. Bundan sonra da tereddütsüz buna devam edeceðiz. Gücümüz nispetinde insani yardým hep önceliklerimiz arasýnda olmuþtur ve bu deðiþmeyecektir. Türkiye'nin milli gelire oranla en çok insani yardým yapan ülke olarak zirvede bulunmasý, uluslararasý alanda dikkat çekici bir baþarýdýr. Bundan dolayý da mutluyuz. Bu durum Türkiye'nin insani deðerlere ve küresel dayanýþmaya verdiði önemi göstermektedir. Ülkemizin insani yardýmlarý çoðunlukla coðrafi yakýnlýk ve tarihsel baðlarla þekillenen bir stratejiye deðil, insan odaklý bir yaklaþýma dayanmaktadýr. Buna özellikle dikkat ediyoruz. Ayný zamanda insanlarýn yardýma muhtaç hale gelmesine sebep olan çarpýklýklarýn, adaletsizliklerin ortadan kaldýrýlmasý için de bir mücadele veriyoruz. Çatýþmalar, savaþlar, terör, iklim krizleri ve göçleri doðuran çeþitli nedenler ortadan kalkmadan nihai çözüm mümkün deðildir. "Açlýk ve yoksullukla küresel çapta mücadele edelim. Ancak bununla yetinmeyip, bunlarý oluþturan zeminleri de ortadan kaldýralým." diyoruz. Dünyanýn geliþmiþ ülkelerinin imkanlarý nispetinde insani yardým yapmamalarý bir sorundur. Batýlý ülkelerin yoksulluk ve açlýkla mücadelesi Türkiye'nin gerisinde kalýyor. Dünya kaynaklarýnýn büyük bir kýsmýný elinde bulunduran Batýlý ülkelerin, yoksulluk ve açlýkla mücadelede daha aktif olmamalarý, küresel eþitsizliðin ve adaletsizliðin bir yansýmasýdýr. Onlar böyle yapýyor diye biz de bunlarý seyredemeyiz. Biz yine yardýmlarýmýzý yapmaya gayret edeceðiz.
SORU: Sayýn Cumhurbaþkaným, Pazar günü Rio'ya indikten hemen sonra Brezilya Cumhurbaþkaný Sayýn Lula da Silva ile bir görüþme yaptýnýz. Bu görüþmeye önem verdiðinize dair öncesinde de açýklamalarýnýz olmuþtu. Pek çok uluslararasý konuda Türkiye ve Brezilya ortak hareket ediyor. Gazze'deki mezalim konusunda örneðin iki ülke benzer bir yaklaþým içerisinde. Hem bu konuda hem de ikili iliþkiler anlamýnda bu görüþme nasýl geçti, içeriðine dair bazý bilgiler vermeniz mümkün mü?
Sayýn Lula ile bildiðiniz gibi bizim bir samimi dostluðumuz bulunuyor. Birçok konuda özellikle Gazze'deki Ýsrail mezalimi ile ilgili benzer düþüncelere sahibiz. Brezilya ile iliþkilerimiz, bu tesis ettiðimiz dostluðun etkisiyle her alanda geliþiyor. Bu zirvede toplantý öncesi bir görüþme yapalým dediler. Heyetler arasý toplantýmýzý gerçekleþtirdik. Coðrafi olarak ülkelerimiz arasýnda uzak mesafe bulunsa da dostluðumuz ve iliþkilerimiz tam tersine son derece yakýndýr. Ülkelerimiz arasýndaki siyasi, ekonomik, kültürel iliþkilerin geliþtirilmesiyle ilgili konularý deðerlendirme fýrsatý bulduk. Enerji, tarým ve teknoloji alanlarýnda iþ birliði yaparak her iki taraf içinde kazan-kazan iliþkisi oluþturma imkanýný aramýzda konuþtuk. Brezilya'nýn "Küresel Yönetiþim Reformu"nu G20'nin öncelikleri arasýna dahil etmesinin önemini deðerlendirdik ve bundan duyduðumuz memnuniyeti ifade ettik. Birleþmiþ Milletler'in asli görevini yerine getiremez hale gelmiþ olmasý Brezilya'yý da bizim gibi endiþelendiriyor. Dünyadaki krizleri ve çatýþmalarý önlemede yetersiz kalan Birleþmiþ Milletler'in bu durumu, birçok riski de kuvvetlendiriyor. Özellikle Ýsrail saldýrganlýðýnýn durdurulmasý için yapýlmasý gerekenleri bizim Birleþmiþ Milletler zemininde Ýsrail'e yönelik silah ambargosu giriþimimizi de bu görüþmede ele aldýk.
SORU: ABD Baþkaný Joe Biden, Ukrayna'nýn Amerikan yapýmý "Ordu Taktik Füze Sistemi"nin Rusya topraklarýnda kullanýlmasýna izin verdiðini açýkladý. Bu karara Ocak ayýnda göreve baþlamasý beklenen Donald Trump yönetimine, Ukrayna'ya yapýlan Amerikan yardýmlarýný azaltacaðý beklenirken bu iddialara karþý yanýt mý? Bu kararýn hemen ardýndan Fransa ve Ýngiltere de bu füze iþini desteklediklerini açýkladýlar. Hatta Ukrayna füze ile vurdu. Dolayýsýyla Biden giderayak sizce dünyayý bir felakete mi sürüklüyor?
Her þeyden önce bu kararý doðru bulmadýðýmýz gibi tasvip de etmiyoruz. Ukrayna-Rusya savaþýnýn baþýndan bu yana daha fazla silah, daha fazla kan, daha fazla gözyaþý ile deðil, daha fazla barýþ çabasý, daha fazla iyi niyet ve diplomasiyle sona erebileceðini düþünüyoruz. Þimdi savaþý körüklemek, hiç bitmemesini hatta yayýlmasýný saðlamak için yapýlmýþ bir hamle olarak yorumlanacak bir adým Sayýn Biden'dan geldi. Biden'ýn bu adýmý, çatýþmayý týrmandýrmasýnýn ötesinde Rusya'nýn daha büyük bir tepki vermesine yol açacaktýr. Sayýn Putin de ülkesinin balistik füze saldýrýlarýna uðramasý halinde buna nükleer silahla cevap verilmesine imkan tanýyan doktrini onayladý. Tüm bunlar bölgeyi ve dünyayý yeni ve büyük bir savaþýn eþiðine getirebilir. "Benden sonrasý tufan" anlayýþýyla hiçbir yere varýlmaz. Ukrayna ve Rusya tarafýnýn kýþkýrtmalara kapýlmadan, sükuneti muhafaza ederek barýþa odaklanmalarý beklentimiz ve temennimizdir. Bu büyük hatanýn oluþturduðu zeminde yapýlacak en ufak yanlýþ, provokasyonlara kapýlmak, barut fýçýsýna ateþ atmaktan farksýz olacaktýr. Dolayýsýyla herkese dikkatli davranmayý tavsiye ediyorum.
SORU: ABD'nin Seçilmiþ Baþkaný Donald Trump tarafýndan þu anda isimleri açýklanan kabineye baktýðýmýzda Türkiye'nin politikalarýyla ters düþen isimler olarak öne çýkýyor. Sayýn Trump örneðin Türkiye karþýtý bir Dýþiþleri Bakaný tavsiye etti. O ismin Filistinliler için, Hamas için söylemleri dehþet verici. NATO için, Türkiye için ya da dünya için endiþelenmeli miyiz?
Ýliþkilerimizi ön yargýlar üzerine inþa edemeyiz. Burada çok dikkatli, çok hassas olmamýz lazým. Seçilmiþ Baþkan Donald Trump her ne kadar savaþlarý bitireceðini söylese de yeni döneme iliþkin þimdiden yorum yapmak için çok erken. Trump döneminde Amerika Birleþik Devletleri'nin Orta Doðu'ya iliþkin tavrý ve tutumunun nasýl olacaðýný yeni baþkan göreve baþladýðýnda göreceðiz. Biz yeni dönemde de Türkiye-ABD iliþkilerini ülkemizin menfaatleri çerçevesinde ilerletmek için gayret göstereceðiz. Sayýn Trump'ýn kabinesinde kimlerin olduðu, yaklaþým tarzlarýný tabii ki analiz ediyor, hazýrlýklarýmýzý ona göre yapýyoruz. Bizim için iktidara gelmeden insanlarýn neleri söylediði, neleri düþündüðü önemsiz deðil. Ancak esas olan iktidar sorumluluðunu üstlendikten sonra yaptýklarýdýr. Somut adýmlara göre adýmlarýmýzý atar, tüm ihtimallere göre tasarruflarýmýzý yaparýz. Biz Sayýn Trump'ýn savaþlarý bitirme söylemine inanmak istiyor, bu yönde adýmlar atmasýný bekliyoruz. Savaþlarý bitirme yaklaþýmýyla hareket eden Amerika, bölgemizdeki çatýþmalarýn barýþçýl þekilde sona ermesi için yeni bir iklim oluþturabilir. Bu da bizim en tabii hakkýmýzdýr. Umarýz pozitif beklentilerimiz doðrultusunda geliþmelere þahitlik eder ve sorunlarýmýzý bir bir ortadan kaldýrýrýz. Bizim Gazze'de yaþanan insanlýk krizi, Ýsrail sorunu ve genel olarak Orta Doðu'ya iliþkin tavrýmýz ortada. Bölgede savaþýn sona erdirilmesine dair fikrimizi ve kararlýlýðýmýzý kendileriyle telefon diplomasisinde paylaþtýk, bundan sonraki süreçte de paylaþýrýz.
SORU: Siz, Trump'ýn baþkanlýðýnýn Orta Doðu'daki siyasi ve askeri dengeleri ciddi biçimde etkileyeceðini söylediniz. Suriye'den Amerikan askerinin çekilmesi konusunu da deðerlendireceðinizi ifade ettiniz. Bu anlamda, Reuters'da yayýmlanan bir haberde Ankara'nýn, Amerika Birleþik Devletleri'nin Suriye'nin kuzeyinde PKK'lýlara desteðini kesmesi noktasýnda baský yaptýðý ifade ediliyor. "Türkiye'nin, Suriye'nin kuzeyinde yeni bir harekat düzenleme olasýlýðý var mý?" sorularý yöneltiliyor. Bu konuda deðerlendirmeniz nedir?
Biz terör meselesini tarihe karýþtýrma konusunda kararlýyýz. Sýnýrlarýmýzýn ötesinde, sürekli ülkemize yönelik milli güvenlik tehditleri oluþturan yapýlanmalara kesinlikle tahammülümüz yoktur. Bu konuda ne kadar net ve kararlý olduðumuzu bugüne kadar tüm muhataplarýmýza ilettik. Yeni muhataplarýmýza da bu yaklaþým tarzýmýzý, hedefimizi net bir biçimde anlatýrýz. Suriye'nin kuzeyi, Amerika'nýn desteklediði PKK/PYD/YPG tarafýndan iþgal edildi. Bu bölge yalnýzca bizim için deðil ayný zamanda Suriye için de son derece önemli. PKK/PYD/YPG'nin bu bölgeden temizlenmesi Suriye Yönetimi için de oldukça kritik. Suriye'deki iç savaþ, komþumuzun topraklarýnda derin bir istikrarsýzlýðý beraberinde getirdi. Ýstikrarsýzlýk, bir bataklýðýn sinekleri topladýðý gibi sýnýrlarýmýzýn ötesine terör örgütlerini çekti. Bu bataklýðý kurutmak için biz nasýl çaba gösteriyorsak ayný þekilde Suriye Yönetimi'nin de bu çabayý göstermesi lazým. Biz þu anda o bataklýktaki sineklerle adeta bir mücadele halindeyiz. "Nasýl olsa bataklýk kuruyacak, sinekler baþýboþ dolaþsýn" diyemeyiz. Biz terörle mücadelemize devam edeceðiz. Amerika'nýn Suriye'den çekilmesinin oluþturacaðý yeni duruma da, mevcut gerçekliðe de Türkiye olarak biz hazýrýz. Milli güvenliðimiz her þeyden önde gelir ve her konunun üzerindedir. Bu konuda Rusya ile gerekli görüþmelerimizi yapmak suretiyle Suriye'deki bu havayý bölgenin lehine çevirme gayretindeyiz.
SORU: Hem siz hem MHP lideri Sayýn Devlet Bahçeli aslýnda her fýrsatta Cumhur Ýttifaký'ndaki uyuma ve birlikteliðe dikkat çekiyor, vurgu yapýyor. Geçen hafta da Sayýn Devlet Bahçeli ile bir görüþmeniz oldu. Bu görüþme diðerlerinden biraz daha önemliydi. Çünkü bu Sayýn Devlet Bahçeli'nin terörist baþý çýkýþýnýn ardýndan yaptýðýnýz ilk görüþme oldu. Öncelikle bu konuyu nasýl ele aldýnýz ve bununla birlikte umut hakkýyla ilgili bir deðerlendirme yaptýnýz mý?
Devlet Bey ile bizim yaptýðýmýz görüþme özellikle Cumhur Ýttifaký'nýn uyumu, insicamý, birlikteliði ile Türkiye'nin içinde bulunduðu siyasi ve sosyal konjektürde kritik önemdedir. Bizim aramýzda bir anlaþmazlýk, bir uyuþmazlýk, bir fikir ayrýlýðý asla yoktur. Ama birileri "Cumhur Ýttifaký bölündü, çatladý" gibi iddialarý ileri sürüyor. Ana muhalefet, eski-yeni yönetim ile belediye baþkanlarý arasýndaki kavgayý perdelemek için bu tür söylemlerden medet umuyor. Kimse bizim ittifakýmýzý kendi naylon ittifaklarýyla, "al gülüm, ver gülüm" düzenine dayalý çýkar iliþkileriyle karýþtýrmasýn. Böyle bir þey söz konusu deðil. Bizim ittifakýmýz karanlýk koridorlarda, kirli masalarda kurulmadý. Bizimki saðlam. Gönül birlikteliðiyle inþa edilmiþ bir ittifakýmýz var. Bu ittifakýn hamuru aziz þehitlerimizin kanlarýyla yoðruldu. Sayýn Devlet Bahçeli'yle yaptýðýmýz her görüþme, Cumhur Ýttifaký'ndaki mefkure birlikteliðinin pekiþtirilmesi açýsýndan bir fýrsattýr. Özellikle ülkemizin 40 yýllýk terör kamburundan kurtarma konusundaki hassasiyetlerimiz ayný. Þunun bilinmesini isterim: Sayýn Bahçeli ile görüþmemizde siyasetin ve ülkenin gündemindeki tüm konularý detaylýca ele aldýk. "Terörsüz Türkiye" hedefimize giden yolda atýlabilecek ilave adýmlarý aramýzda deðerlendirdik. Çünkü bugüne kadar teröre karþý verdiðimiz mücadelenin bir anlamý var. Eðer Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te, Bestler Deresinde biz terörle bir mücadele verdiysek bunun bir anlamý var. Þu anda oralarda görüyorsunuz artýk terörün bir esamesi okunmuyor. Bizim þu anda derdimiz, Suriye içerisinde 30 kilometrelik o derinliði hiçbir zaman boþa geçmeyeceðiz ve orada da bu mücadelemizi kahraman Mehmetçiklerimizle beraber sürdürüyoruz, sürdüreceðiz.
SORU: Terörsüz Türkiye hedefi koydunuz bununla ilgili yol haritasý nedir? Terörsüz Türkiye ile ilgili öncelikle atýlacak adýmlar nelerdir? Terörsüz Türkiye hedefi koydunuz. Bununla ilgili bir yol haritasý var mý? Öncelikli adýmlar nelerdir?
Ülkemizdeki terör sorununu sonlandýrmak için bugüne kadar attýðýmýz adýmlar ortadadýr. Bu adýmlarýn nihai hedefi Terörsüz Türkiye'dir. Bunu gerçekleþtirirken kimsenin terörle mücadeleyi býrakmayý düþünebileceðimiz aklýndan dahi geçmemelidir. Bizim muhatabýmýz milletimizdir ve terör örgütlerinin istismar ettiði tüm zeminleri ortadan kaldýrmak temel amacýmýzdýr. Bunu milletimizle yapacak ve iç cephemizi sapasaðlam hale getireceðiz. Son zamanlardaki tartýþmalar bile terör örgütünün Kürt vatandaþlarýmýzý nasýl istismar ettiðini, yýllarca onlara anlattýklarý hikayelerin nasýl boþa düþtüðünü göstermiþtir. Terör örgütünün efendilerine sadakatle hizmet dýþýnda ideolojisi de, davasý da yoktur. Onlar sadece emir alýr ve onlarý yerine getirmeye çalýþýrlar. Bölgemizdeki geliþmelere göre terörle mücadele stratejimizi yeniliyoruz. Terör örgütünün istismar zeminini ortadan kaldýrmaya yönelik sosyal ve ekonomik politikalar geliþtirdik ve özellikle dezavantajlý bölgelerde yaþayan insanlarýmýzýn maðduriyetlerini gidermek için tarihi nitelikle adýmlar attýk. Eðitim, iþ imkanlarý ve sosyal hizmetlerin güçlendirilmesini bu baðlamda özellikle ele aldýk. "Terörsüz Türkiye" hedefimize ulaþmamýza az kaldý, soruna tüm yönleriyle odaklandýk ve çözmeye azmettik. Bunun yanýnda muhalefetin diline doladýðý bir konuya da açýklýk getirmek isterim. Biz savunma sanayii ile ilgili halktan para toplama gayretinde olan bir iktidar deðiliz. Böyle bir þey kesinlikle söz konusu deðildir. Muhalefet, bizim iktidarýmýzýn "halktan para toplamak suretiyle sýkýntýlarý gidermenin gayreti içinde olduðumuzu" söyleyecek kadar sefil durumda. Bizim böyle bir derdimiz yok. Hamdolsun bizim mali imkanlarýmýz þu anda savunma sanayiimizi ayakta tutacak güç ve kabiliyete sahiptir.
SORU: Ankara Büyükþehir Belediye Baþkaný Mansur Yavaþ ve Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkaný Ekrem Ýmamoðlu'nun konser vurgunlarý kamuoyuna yansýdý. Bununla ilgili Cumhuriyet Savcýlýðý soruþturma baþlattý. Ankara ve Ýstanbul'daki konser olayýyla ilgili düþünceleriniz nelerdir? Ayrýca daha önce de baþta AK Partili belediyeler soruþturma geçirdi ve aklandý da... Ekrem Ýmamoðlu ve Mansur Yavaþ kamuoyunda bu soruþturmalarýn gelecekte kendilerine engel oluþturacaðý gibi algý yaratmaya çalýþýyor. Bu konu hakkýndaki düþüncelerinizi öðrenebilir miyim?
Biz konserlere karþý deðiliz. Milletimiz belediyelerimize büyük bütçeler, kaynaklar sunuyor. Bu kaynaklarýn çarçur edilmesi, yolsuzluklar yapýlmasý ise konuyu adli boyuta taþýr. Yargýnýn yaptýðý da bu boyutu araþtýrmaktýr. Biz idari açýdan meseleyi araþtýrýyoruz, adli bir soruþturmaya ihtiyaç olmasý halinde de konuyu yargýya intikal ettiriyoruz. Bu bizim görevimiz, bunu yapmak zorundayýz. Siyasi açýdan da milletimize verilen sözlerin tutulup tutulmadýðýný elbette takip ediyoruz. Ankara ve Ýstanbul'un trafikten toplu taþýmaya, çöp toplama ve temizlikten diðer konulara temel belediyecilik hizmetlerinde ciddi sorunlarý var. Tabii diðer taraftan Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaþkaný olarak bu isimlerle ilgili konulara girmem. Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaþkaný bu tür þeylerle uðraþmaz. Burada bizim yargýmýz gereðini yapar. Burada yolsuzluklar varsa bunlarý yapanlardan hukuk önünde hesabýný ben inanýyorum ki savcýlarýmýz, hakimlerimiz soracaktýr. Eðer bir yanlýþ yapmýþlarsa bunun bedelini ödeyecekler, bundan kimse rahatsýz olmamalýdýr.
SORU: Siz yola çýkarken "3Y ile mücadele" dediniz; yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar... Bu konuda büyük oranda yol alýndýðýný görüyoruz. Yerel yönetimlerde ise muhalefet partileri önemi ölçüde belediyeleri yönetiyor. Özellikle 3Y ile mücadelede muhalefet belediyeciliðini yeterli görüyor musunuz?
Muhalefet belediyelerinin yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadelesi var mý ki sorgulayalým. Yeterli olsalar bugün bu meseleleri konuþmuyor olacaktýk.
Birçok muhalefet belediyesi bu konularda adým dahi atmadý. Adým atanlar ise sorunlara kalýcý ve etkili çözümler üretmekte yetersiz. Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar gibi köklü sorunlarla baþa çýkmak, daha fazla kararlýlýk ve cesaret ister. Bu belediyelerin ciddi bir vizyona sahip olup olmadýklarý da tartýþmalýdýr. Gerçekçi ve somut projeler üretemeyenlerin bu sorunlarla baþa çýkmasý düþünülemez. Bunlarda zaten böyle niyet de ufuk da istek de yok. Onlarýn nelerin peþinde koþtuðunu milletimiz görüyor. Þunu anlamalarý lazým.
Belediyeler milletindir ve onlara layýkýyla hizmete mükelleftir. Bizim bugüne kadar yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla ilgili bir prensibimiz var. Bu dün vardý, bugün var, yarýn da olacak. Ama þimdi öyle þeyler anlatýyor ki, mesela bir Genel Baþkan pazara gitmiþ. Cumhurbaþkaný benimle pazara gelebilir mi? diyor. Sayýn Genel Baþkan, benim seninle gezmeye vaktim yok. Biz oralarý kendimiz ve ilgili arkadaþlarýmýzla zaten geziyoruz. Hiç endiþe etme biz oralardayýz. Marketleri, pazarlarý boþ býrakmayýz.
SORU: Geçtiðimiz hafta Ýstanbul'da yakalanan bir FETÖ'cü mahrem imam, 15 Temmuz'dan sora askeri ve polis okullarýna öðrenci yetiþtirdiði tespit edilmiþ. Geçtiðimiz yýl Tuzla Piyade Okulunda bu yýl da Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde askeri disiplinle baðdaþmayan davranýþlar yaþandý. FETÖ'nün hala sýzma giriþimleri var. Harp Okullarý, Polis Akademisi ve diðer kritik okullarla ilgili öðrenci alýmýnda daha hassas tedbirler söz konusu mudur?
Biz FETÖ'ye karþý asla rehavete kapýlamayýz. Terör örgütü "su uyur, düþman uyumaz" yaklaþýmýyla pusuda beklemektedir. Onlara imkan veremeyiz, vermiyoruz. Tüm kurumlarýmýzda FETÖ'nün sýzma giriþimlerine karþý teyakkuz halindeyiz. FETÖ ile mücadelenin zorlu olduðunu, ülkenin kýlcal damarlarýna kadar girmiþ sinsi örgütü temizlemenin meþakkatli olduðunu biliyorduk ve tüm adýmlarý buna göre attýk. Eðitim kurumlarýmýza, özellikle de askeri ve polis okullarýmýza öðrenci temini konusunda bu zamana kadar görülmemiþ bir tedbirler silsilesi uyguluyoruz. Kritik kurumlarýmýzýn yýpratýlmasýna asla izin vermeyeceðiz. Bunun için baþta insan kaynaklarý olmak üzere her alanda üst düzey bir tedbir uyguluyoruz. Bunlar her þekle girdikleri için mücadelemizi de bu nedenle daha hassas yürütmek zorundayýz.
Özellikle güvenlik güçlerimizde ve kritik hizmetlerde görev alacak personel ile ilgili denetimleri artýrmýþ durumdayýz. Yargý da bu konuda hassas davranýyor ve FETÖ'cü hainlere geçit vermemek için canla baþla çalýþýyor. Biz tüm kamuda bu hainlerin izini sürüyor, somut tespitler yaptýðýmýzda da hemen gereðini yapýyoruz. FETÖ'nün sýzma giriþimlerine karþý daha etkili ve kapsamlý tedbirler geliþtiriyor ve uyguluyoruz. Alacaðýmýz her önlem sadece mevcut durumu deðil, gelecekteki olasý tehditleri de kapsýyor ve çok yönlü bir stratejiyle bu konuya eðiliyoruz.
SORU: Malum yine yýl sonu ve herkesin gözü kulaðý hem çalýþanlarýn hem emeklilerin maaþlarýndaki artýþlarda ama biz biliyoruz ki esas mesele alým gücü efendim. Enflasyonda bir düþüþ var ve bu düþüþ önümüzdeki dönem hem çalýþanýn hem emeklinin hayatýna nasýl yansýyacak acaba?
Bizim amacýmýz vatandaþýmýzýn toplumun bütün kesimlerini alým gücünü kalýcý olarak artýrmaktýr. Bunun da yolu enflasyonu kalýcý bir þekilde tek haneye düþürmekten geçer. Ýlk yýlýmýzý dezenflasyona geçiþ olarak öngörmüþtük. Mayýs ayýndan bu yana enflasyonda düþüþ var ve bu düþüþ devam edecek. 2025 yýlýnda özellikle hem para politikasýnýn gecikmeli etkisi hem maliye politikasýnda bütçe açýðýnýn azalmasý hem de fiyatlarý bir þekilde bütçe imkanlarý çerçevesinde enflasyon hedefi paralelinde oluþturmamýz enflasyonu düþürmeye devam edecek. Bakýn geçen sene asgari ücretli kardeþlerimize biz yüzde 107 buçuk zam verdik. Geçen sene enflasyon yüzde 65'ti. Bu sene biz yüzde 49 zam verdik. Ekim ayý itibarýyla enflasyon yüzde 49'un altýnda. Yani yýlý da Merkez Bankamýzýn tahminlerine göre yüzde 44 civarýnda bir rakamla tamamlayacaðýz. Özetle biz ne emeklimizi ne memurumuzu ne asgari ücretlimizi, toplumun hiçbir kesimi enflasyona ezdirmeyeceðiz. Son 22 yýlda da resim buydu, son 1 yýlda da ayný þekildeydi, bu sene içerisinde deðiþmedi. Muhalefet bu konuyu istismar ediyor ama biz önümüzdeki dönemde de ayný prensipler çerçevesinde hareket edeceðiz ve enflasyonun üzerinde, çalýþanlarýmýza alým gücünü koruyacak çerçevede muamele edeceðiz. Ama aslolan enflasyonun kalýcý bir þekilde düþürülmesidir. Vatandaþlarýmýzýn aldýðý temel mallarda enflasyon yüzde 28,5. Sebze meyve gýda dahil mallarda ise yüzde 40 civarýnda. Enflasyonu þu anda biraz yüksek tutan kira ve özel eðitim gibi hizmetlerdeki enflasyondur. Enflasyon kalýcý bir düþüþ trendine girdi, inþallah bu þekilde de yoluna devam edecek. Burada þunu da söylemek isterim: Yeni bir adým daha atmayý planlýyoruz. Bu da büyükbaþ hayvan ithalini yaparak kýrmýzý ete çok daha iyi imkanlarla eriþimini saðlamaktýr. Bunu Tarým ve Orman Bakanýmýz Ýbrahim Yumaklý ile de deðerlendirdik. Vatandaþ kýrmýzý ete beklediði fiyatlarla ulaþabilsin diye gerekirse süratle Uruguay'dan Brezilya'dan bu büyükbaþ hayvan ithalini yapalým talimatýný verdim. Bunu deðerlendireceðiz ve bu adýmlarý da atacaðýz.