Güncel konuları konu alan Söz Bitmeden'de bu akşam 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında gerçekleşen miting masaya yatırıldı.
Elif Çakır: Birinci Meclis'in Anıtkabir'e yürümesi nasıl yorumlanmalıdır?
Ahmet Kekeç : Yürüşü hazırlayan Chp'nin niyeti konusunda benim birtakım kuşkularım var ve rezervlerim var. Yani onu koymak ile birlikte tabir-i caizse ergenekon yürüşü gibi birşeydi.Ama yinede buna rağmen ben o yürüşün yasaklanması gerektiği düşünmüyorum. Hangi gerekçe ile olursa olsun bu nedeninde Ankara valiliğinin bir işgüzarlığı var diye düşünüyorum.Bu yürüyüşü sahneye koymak isteyenler var. Siyasi çekişmeyede dönüşen birşey var.
Elif Çakır: 29 Ekim Cumhuriyet törenlerde neyi kutluyoruz?
Ahmet Kekeç : Madem 1923 yılında bir başlangıç yaptık bu başlangıcı daha da böyle halka katan bir kutlama biçimde formatına düşürdük. 29 Ekim'in bu kadar abartılmaması gerektiğini düşünüyorum
Elif Çakır: Demokrasi mi Cumhuriyet mi ön planda olmalı?
Ahmet Kekeç: 1923 Cumhuriyet'te naptık? Chp dışında tüm partileri kapattık. Terrakiperver Cumhuriyet partisi örgütlenmiş tüm partiler henüz örgüt aşamasındayken kapatıldı. 1923'te Cumhuriyeti kuruyoruz. Çokta fazla birşey değişmiş olmuyor.Önemli olan Cumhuriyet falan değil önemli olan Cumhuriyeti Demokrasiye tankim etmek. Demokrasiye geçmek için o zamanlar şartlar henüz hazır değildi. Bende diyorum ki madem şartlar hazır değildi 1870 anasayasından başlayarak kuvvetler fikriyatı benimsenmiş anayasaya eklenmiş. Birinci meşruritiyet denemesi yapılmıl ikinci deneme yapılmış Demekki demokrasi için alt yapı zemini hazırlık var. Cumhuriyetçi kadro napmış.1923'te Cumhuriyeti yapmış bu geleneği ortadan kaldırmış. Yani olabilirmiş.
Elif Çakır: Bugünkü 29 Ekim Cumhuriyet bayramında gerçekleşen yürüş ile eskiden gerçekleşmiş olan Cumhuriyet yürüşü arasında bir benzerlik gördünüz ?
Ahmet Kekeç: Evet tabiki benzerlik var. İkiside Cumhuriyet için gerçekleşen bir olaydır.Kemal Kılıçtaroğlu Cumhuriyet için ölüyorsa bence Cumhur'a saygı göstermelidir. Cumhur'un inanç tercihleri ile barış, değer yargıları ile tanış. Burda bir patoloji var.
Elif Çakır: Bu akşam gerçekleşecek olan resepsiyon davetde BDP'liler eşleri ile gidicekler. Sizce bu davete Chp'liler katılacak mı?
Ahmet Kekeç: Resepsiyona katılmıyorlar genelde... Cumhurbaşkanını saymıyorlar.Madem Cumhuriyeti seviyorsun, Cumhurbaşkanına saygı göster. Kendinize çeki düzen verin.
Eşi başörtülü olsa ne olur olmasane olur. Çok çirkin davranışlar. Nedir bu halleriniz...
Elif Çakır: Chp İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı askerlere seslenerek :" Sizin koruyamadığınız cumhuriyete biz sahip çıkıyorsunuz" dedi. Nedir bunun açıklaması sizce?
Ahmet Kekeç:" Öncelikle şunu belirteyim Chp'li arkadaşlarda fetiş bir cumhuriyet düşüncesi var. Yani şimdi onlar gibi düşünmeyenler hepsi cumhuriyet düşmanı... Ben cumhuriyetçiyim cumhuriyeti çok beğeniyorum. Çok ta takdir ediyorum. Ama şimdi Cumhuriyet olduğu an iş bitmiyor. İranda da cumhuriyet var. Cumhuriyet dediğin zaman iş bitmiş olmuyor. Sen o cumhuriyeti demokrasi ile tankim etmiyorsan hiçbişi yapmış olmuyorsun. Oğuz Kaan Salıcı öncelikle şuna cevap vermelidir. Cumhuriyete ne olmuş? Askerler ne oldu da cumhuriyeti koruyamadılar? Öncelikle bunlara cevap versin" açıklamalarında bulundu.