AK Parti Sözcüsü Çelik sert çýktý: Kýlýçdaroðlu darbecilerin argümanlarýný kullanýyor
ABONE OL

Çelik, Parti Genel Merkezi'nde, Cumhurbaþkaný ve AK Parti Genel Baþkaný Recep Tayyip Erdoðan'ýn baþkanlýðýnda yapýlan AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantýsýnýn ardýndan basýn toplantýsý düzenledi.

Toplantýda, 7 Ekim'de gerçekleþtirilecek Büyük Kongre hazýrlýklarýna iliþkin sunumlar yapýldýðýný belirten Çelik, bütün birimlerle kongreye hazýr olduklarýný söyledi.

Darbelerin tarihi açýsýndan 12 Eylül'ün en kötü sonuç doðuranlardan biri olduðunu ifade eden Çelik, "hukuk dýþý vatanseverliðin" olmayacaðýný, darbeleri yapanlarýn ülkeyi kurtarmaktan bahsettiðini ancak ülkenin getirildiði durumda askeri vesayetin sorumluluðundan bahsetmediklerini dile getirdi.

Sürekli siyaset kurumunun aþaðýlandýðý birtakým argümanlarla yola çýkýldýðýna iþaret eden Çelik, ülke savunmasýyla ilgili bir kurumun siyasetle ne ilgisi olabileceði konusundaki "kötü geçmiþin" deðerlendirilmediðini belirtti.

"Her darbe kendisine bir vatanseverlik atfetse de aslýnda vatana ihanet anlamýna gelen birçok sonuç doðurmuþtur." diyen Çelik, 12 Eylül darbesiyle uðruna Ýstiklal Savaþý verilen yeni Cumhuriyet'in omurgasýný oluþturan "Egemenlik kayýtsýz þartsýz milletindir" ilkesinin laðvedildiðini, ayaklar altýna alýndýðýný ifade etti.

Diðer darbelerden farklý olarak FETÖ'nün gerçekleþtirmeye çalýþtýðý 15 Temmuz'un milletin iradesiyle karþýlaþan ve sonuca ulaþamamýþ bir darbe olduðunu aktaran Çelik, "Cumhurbaþkanýmýzýn o gece yaptýðý çaðrý ve liderlik, milletimizin ortaya koyduðu duruþ, demokrasimize ne olursa olsun sahip çýkacaðýmýz bir dönemin baþlangýcý olmuþtur." dedi.

- "KÝRLÝ YOLU TAKÝP ETMEYE DEVAM EDÝYORLAR"

CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu'nun 12 Eylül darbesini kýnarken "20 Temmuz darbesi" þeklinde bir ifade kullandýðýna iþaret eden Çelik, Kýlýçdaroðlu'nun "sivil darbeciler" diyerek de seçim sonuçlarýný kabul etmeme þeklindeki tavrýný sürdürmeye çalýþtýðýný kaydetti.

20 Temmuz'da Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin, kendisine anayasanýn, kanunlarýn verdiði yetkileri kullanarak, darbe giriþiminin sonuçlarýný durdurmaya karþý çok önemli tedbirler aldýklarýný vurgulayan Çelik, "O günden beri kanun içerisinde, hukuk içerisinde alýnan tedbirlere Kemal Kýlýçdaroðlu ve ekibi bir 'sivil darbe' diyerek aslýnda darbecilerin kullandýðý bir literatürü kullanarak sürekli aslýnda 15 Temmuz'daki darbe giriþimine bir mazeret üretmeye çalýþtýklarýnýn farkýnda deðiller ya da farkýndalar ama maalesef bu çirkin yolu, kirli yolu takip etmeye devam ediyorlar." ifadelerini kullandý.

Ülkede darbe giriþiminin gerçekleþtiði, devlet baþkanýnýn öldürülmeye çalýþýldýðý, Parlamento binasý ve Cumhurbaþkanlýðý Külliyesi'nin bombalanmasý karþýsýnda kanunlar ve anayasa içerisinde aldýklarý tedbirlerin "CHP Genel Baþkanýnýn hoþuna gitmediðini" söyleyen Çelik, Kýlýçdaroðlu'nun darbe giriþiminden sonra alýnan terör örgütünün bütün giriþimlerini, gücünü kýrmaya yönelik tedbirleri sürekli "sivil darbe" olarak nitelendirmeye devam ettiðini aktardý.

Çelik, þöyle devam etti:

"'Seçilen hükümetin meþruiyeti yokmuþ.' diyerek aslýnda bir kere daha, lafýn nereye gittiðini bilmeden kendi demokratlýðýný zedeleyen, demokrat olmadýðýný ispat eden, cumhuriyet karþýtý bir açýklama yapýyor. Sonuç olarak seçim sonuçlarý millet iradesiyle tecelli etti. CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu ve onun etrafýndaki birkaç kiþi, bu literatürü kullanan birkaç kiþi... Bunun gayrimeþru olduðunu söylememize raðmen videolar çekip 'Biz bu þekilde konuþmaya devam edeceðiz.' diyenler var. O þekilde tabii ki konuþmaya devam edeceksiniz, biliyoruz. Baþka türlü bir demokratik yaklaþým, bir demokrat duruþ da sizden beklemiyoruz. Ama ilk defa bu derece darbecilerin kullandýðý argümanlarýn bir siyasi partinin yönetici heyeti ve genel baþkaný tarafýndan açýkça ve alenen kullanýldýðý görülüyor. Hiçbir mahcubiyet duymadan, hiç sýkýlmadan bunu kullanýldýðý görülüyor. Bunun da kaydýný bir kere daha düþmüþ olalým. Milletimize bu durumu bir kere daha arz ediyoruz."

- "KARADENÝZ'ÝN HERHANGÝ BÝR ÞEKÝLDE ÇATIÞMA ORTAMI OLMASINI ÝSTEMÝYORUZ"

Çelik, bütün dünya sistemini etkileyen Rusya-Ukrayna savaþýyla ilgili herkesin senaryosu bulunduðunu, savaþýn devam etmesine dair birtakým hazýrlýklarýn yapýldýðýný ancak sadece Cumhurbaþkaný Erdoðan ve Türkiye'nin barýþ konusunda ýsrarcý olduðunu söyledi.

Tahýl koridorunun devam etmesine yönelik Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn giriþimlerinin sürdüðünü aktaran Çelik, þunlarý kaydetti:

"Tabii burada bütün bu süre içerisinde birkaç tane geliþme ortaya çýktý. Birincisi Rusya'nýn alternatif bir planý söz konusu oldu. Ukrayna'nýn alternatif bir planý söz konusu oldu. Ama biz Karadeniz'in herhangi bir þekilde çatýþma ortamý olmasýný istemiyoruz. Bu nedenle de BM çatýsý altýnda, BM inisiyatifiyle Rusya ve Ukrayna'yla birlikte, herhangi bir þekilde iki ülkeyi de dýþlamadan bu sürecin yürütülmesi gerektiðini deðerlendiriyoruz. Ukrayna, Bulgaristan ve Romanya kýta sahanlýðý üzerinden yeni bir hat çizmeye çalýþýyor. Moskova ise mevcut koridorla ilgili olarak sözlerin yerine getirilmesini istiyor. Tabii iki tarafýn da masaya dönmek için Batý'dan beklentileri var."

Rusya ile alternatif bir tahýl koridoru planlandýðýna dair kendilerine sorular geldiðini bildiren Çelik, þunlarý söyledi:

"1 milyon ton Rus tahýlýnýn Afrika ülkelerine gönderilecek olmasý, insanlýk için ve Afrika için son derece önemlidir. Sayýn Cumhurbaþkanýmýz da buna son derece önem veriyor. Tabii burada önerilen Türkiye, Rusya, Katar þeklindeki iþbirliði de kýymetli. Ama öncelikle bu þekilde bir þeyin tamamlayýcý olarak gündeme gelmesi gerektiðini deðerlendiriyoruz. Dolayýsýyla BM'nin giriþimiyle oluþan Tahýl Giriþimi anlaþmasýnýn yeniden canlandýrýlmasý gerekiyor. O canlandýrýldýktan sonra bunlarýn hayata geçmesi daha kolay olacaktýr. Dolayýsýyla BM aracýlýðýyla müzakere, Türkiye'nin esas pozisyonunu oluþturmaya devam ediyor. Müzakereler tabii ki de BM aracýlýðýyla yapýlmalý. Karadeniz giriþimine desteðimiz tabii ki sürüyor. Bunlarýn canlanmasýyla birlikte bu üçlü inisiyatifin tamamlayýcý bir rol oynamasý çok daha kýymetli olacaktýr."