Alkayýþ, Meclis'te düzenlediði basýn toplantýsýnda, demokrasi tarihinin kara lekesi 12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 44 yýl geçtiðini; o süreçte siyasi partilerin kapatýldýðýný, vatandaþlarýn iþkenceye maruz kaldýðýný ve demokrasinin aðýr bir darbe aldýðýný söyledi.
AK Parti'nin iktidara gelmesinden sonra 12 Eylül'ün sonuçlarýný ortadan kaldýracak, daha demokratik ve þeffaf bir sistemin oluþturulmasý için yoðun gayretler ortaya konulduðunu ifade eden Alkayýþ, "12 Eylül darbesinin failleri hakkýnda ceza davalarý açýlmasýyla artýk hiç kimsenin 'yaptýðým yanýma kar kaldý' demeyeceði bir süreç de baþlamýþ oldu. Atatürk'ün kurduðu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde egemenlik kayýtsýz ve þartsýz milletindir. Bu egemenliðin tüm yönleriyle sisteme yansýmasý ve millet iradesi üzerinde hiç kimsenin sözünün olmamasý lazým. Artýk demokrasimiz, kökleþmiþ, içselleþmiþ ve milletimiz tarafýndan benimsenmiþtir." diye konuþtu.
"YASAL ORTAMI HEP BERABER OLUÞTURALIM"Türkiye'de halen darbe atmosferinde oluþturulan 1982 Anayasasýnýn geçerli olduðuna dikkati çeken Alkayýþ, þu anda bütün siyasi görüþleri barýndýran bir parlamentoya ve 100 yýllýk Cumhuriyet tecrübesine sahip olunduðunu belirtti. Alkayýþ, bu tecrübeyle katýlýmcý, demokratik, þeffaf ve toplumun bütün kesimlerini kucaklayan yeni bir anayasa yapýlmasý gerektiðini vurgulayarak, "Meclis olarak bundan sonra deðil darbe yapýlmasýný, bunu kimsenin aklýndan dahi geçiremeyeceði bir yasal ortamý hep beraber oluþturalým." dedi.
NARÝN CÝNAYETÝAlkayýþ, Diyarbakýr'da 8 yaþýndaki Narin Güran'ýn ölümüne iliþkin soruþturmanýn da devam ettiðini anýmsatarak, "Bu olayýn bütün boyutlarýyla hiçbir þüpheye yer vermeyecek þekilde aydýnlatýlmasý ve bunu yapanlarýn en aðýr derecede cezalandýrýlmasý milletçe hepimizin ortak beklentisidir." ifadelerini kullandý.