Cumhurbaþkaný Erdoðan, ABD ziyareti dönüþü uçakta aralarýnda TürkMedya Ýcra Kurulu Baþkaný Murat Çiçek ve 24 TV programcýsý Belkýs Kýlýçkaya'nýn da olduðu gazetecilerin sorularýný cevapladý.
GENEL DEÐERLENDÝRME
Deðerli basýn mensubu arkadaþlar, sizleri en kalbi duygularýmla selamlýyorum. NATO Devlet ve Hükümet Baþkanlarý Zirvesi münasebetiyle gerçekleþtirdiðimiz Vaþington ziyaretini tamamladýk. NATO'nun 75. kuruluþ yýl dönümü törenlerine katýldýk. Ýcra ettiðimiz bu zirve ise ittifakýn birlik ve insicamýnýn sergilenmesi noktasýnda faydalý oldu. Zirve kapsamýnda hangi konularý görüþtüðümüzü, hangi kararlarý aldýðýmýzý basýn toplantýmýzda da etraflýca sizlerle paylaþtým. Bunlara ilave olarak burada birkaç hususa ayrýca deðinmek isterim. Terör konusunda ödediðimiz bedelleri tüm dünya biliyor. Müttefiklerimizden teröre karþý verdiðimiz mücadelede samimi dayanýþma beklediðimizi burada bir kez daha vurguladým. Ayrýca savunma sanayi ticaretinin önündeki kýsýtlamalarýn süratle kaldýrýlmasý gerektiðini ifade ettim. Bildiðiniz gibi NATO'nun Vilnius Zirvesi'nde bütün müttefikler bu yönde taahhüt vermiþlerdi. Aradan geçen sürede taahhütleri doðrultusunda gerekli adýmlarý atan müttefiklerimiz de çoðunluktaydý. Ancak bazý NATO üyeleri verdikleri sözlere raðmen, menfi tutumlarýný deðiþtirmedi. Bu duruma hem ilk oturumda hem de zirve esnasýnda gerçekleþtirdiðim ikili görüþmelerde özellikle temas ederek, görüþtüðüm liderlere bunlarý anlattým. "NATO müttefikleri arasýnda artýk kýsýtlamalarý konuþmak istemiyoruz." dedim. Ukrayna-Rusya savaþýnda ilk günden bu yana sürdürdüðümüz dengeli tavrýmýz zaten bütün liderlerce malum. Ukrayna gibi Rusya Federasyonu da bizim komþumuzdur. Güçlü baðlarýmýzýn olduðu bir ülkedir. Her iki ülkeyle de çok boyutlu iliþkilerimiz mevcuttur. Savaþa raðmen bunlarýn korunmasýna da önem veriyoruz. Daha fazla kan dökülmeden diplomasiye dönülmesi ve müzakere zemini hazýrlanmasý gerektiðine dikkat çektim. Bu doðrultuda Ýstanbul sürecini devam ettirmeye hazýr olduðumuzu vurguladým. Bildiðiniz gibi Hollanda eski Baþbakaný Mark Rutte, NATO'nun yeni Genel Sekreteri olarak tayin edildi. Adaylýk sürecinde ülkemizi ziyaret eden Rutte'ye hassasiyetlerimizi ve beklentimizi ifade etmiþtim. Kendisinin bu istikamette hareket edeceðine inanýyorum. 1 Ekim'de görevi devredecek olan deðerli dostum Genel Sekreter Jens Stoltenberg'le de tabiatýyla bir araya geldik. Son 10 yýlda yaptýðý özverili çalýþmalar ve ülkemizle geliþtirdiði yakýn iþ birliði nedeniyle teþekkürlerimizi ilettim. Zirve vesilesiyle birçok devlet ve hükümet baþkanýyla ikili görüþmeler gerçekleþtirdim. Ziyaretimizin ve temaslarýmýzýn hayýrlara vesile olmasýný diliyorum.
SORU: NATO'nun 75. yýlý idrak edildi, dünyanýn mevcut durumunda NATO'nun, iddialarýna nispetle iþlevini nasýl deðerlendiriyorsunuz? NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg "savunma sanayii dahilinde yeni imkan ve yeteneklerin deðerlendirilmesi" yönünde ikazlarda bulundu, siz de Ýstanbul'dan hareket ederken ayný þeyi söylediniz. Stoltenberg'in bahsettiði bu savunma kime karþý, neye karþý?
Dünya süratle bir deðiþim yaþýyor. Bu hýzlý deðiþim içerisinde güçler özellikle büyük rol oynuyor. Güçlü olanlarýn cirit attýðý bir dünya düzeni ile karþý karþýyayýz. Mesela Rusya, Çin ile dayanýþma içinde. Bu durum Batý'yý ciddi manada rahatsýz ediyor. Batý, Ukrayna'ya gerek parasal, gerekse ayni noktada bütün imkanlarýyla, silah, mühimmat dahil her türlü desteði veriyor. Bütün bu desteklere raðmen þu anda Ukrayna'da bekledikleri neticeyi henüz alabilmiþ deðiller. Bu noktada en büyük güvenceleri NATO'nun varlýðý. NATO büyük bir güç ve onlarý biraz rahatlatýyor. Bu Batýlý ülkelerin baþýnda Amerika Birleþik Devletleri geliyor. Amerika'nýn yanýnda Almanya, Fransa, Ýngiltere gibi Batý ülkeleri yer alýyor. Böylece bu güç takviye oluyor. Bu takviyeye raðmen büyük güç rekabetinde arzu ettikleri neticeyi elde edemeyiþleri bu ülkeleri ister istemez belli bir noktaya taþýyor. Burada Türkiye olarak bizim konumumuz ise farklý. Biz, hem Rusya hem Ukrayna ile iletiþim halindeyiz. Bunu yaparken de mümkün olduðunca adilane yaklaþmanýn gayreti içerisindeyiz. Bu durum zaman zaman Rusya'yý da Ukrayna'yý da rahatsýz edebiliyor. Ama biz diyoruz ki, "Her ikiniz hem bize komþusunuz, geçmiþten bu yana aramýzda ciddi münasebetlerimiz var. Örneðin Karadeniz Tahýl Koridorunda adil bir adým attýk. Rusya'nýn da Ukrayna'nýn da taleplerini karþýladýk. "Batý'ya bu tahýl koridorundan aldýklarýnýzdan verin ama bunun yanýnda Afrika'ya da verin, Türkiye olarak siz de alýn." dediler. Biz de bunu elimizden geldiðince yapmaya çalýþtýk. Þimdi diyoruz ki; tahýl koridorunu biz yeniden açalým. Þimdi bunun görüþmelerini hem Rusya hem Ukrayna'yla yapýyoruz. Henüz bu konuda bir netice alamadýk. Rusya Devlet Baþkaný Sayýn Putin'le son görüþmem bunun üzerindeydi. NATO Zirvesinde Ukrayna Devlet Baþkaný Sayýn Zelenski ile yine bu konularý görüþtük. Ukrayna tarafýyla da tahýl koridorunu çalýþtýrmak istiyoruz. Temenni ederim ki bu koridoru yeniden iþletmeye baþlarýz.
SORU: NATO içerisinde nevi þahsýna münhasýr bir yerimiz var. Peki NATO ile kurduðumuz münasebet ne kadar adil ve dengeli sizce? Fayda - maliyet analizi yaptýðýnýzda, NATO'ya verdiklerimiz ve aldýklarýmýzý mukayese ettiðinizde bir mütekabiliyet mevzubahis mi?
Bir fayda-maliyet analizinde Türkiye olarak biz mütekabiliyet ilkesine aykýrý bir konuma düþmedik. Sadece terörle mücadelede NATO'yu duruma müdahale etme noktasýnda henüz netice alabilmiþ deðiliz. Bundan rahatsýz olduðumuzu da Sayýn Stoltenberg'e de defalarca ifade ettim. Bir NATO ülkesi olarak Batý'ya bu rahatsýzlýðýmýzý hep anlattýk. Birinci derecede Almanya, Fransa, Ýngiltere, malum terörün belli ölçüde destek alaný bulduklarý yerler. Özellikle Almanya'ya bunlarý etraflýca anlattýk. Mesela terörle mücadelede ülkemizin, dolayýsýyla NATO'nun sýnýrlarýnýn korunmasý ve tehditlerin bertaraf edilmesi noktasýnda çoðu zaman yalnýz býrakýldýk. Bununla da kalýnmadý, NATO'nun sýnýrlarýný tehdit eden teröristlere bu tehditlerini güçlendirici yardýmlar yapýldý, destekler verildi.
Bunlar çok olumlu bir tablo olarak karþýmýza çýkmýyor. Diðer taraftan Almanya'yla bizim þu anda Akkuyu Nükleer Santrali için gelmesi gereken türbinlerin Alman gümrüðünde bekliyor olmasý gibi bir sýkýntýmýz var. Bu, bizi ciddi manada rahatsýz etmiþtir. Bunu Almanya Baþbakaný Olaf Scholz'a ikili görüþmemde tekrar hatýrlattým. Gerek Eurofighter Typhoon uçak alým talebimizin karþýlanmamasý, gerek türbin konusu, gerekse bizim firkateynlerimizde kullanýlan bazý makinelerin alýnmasý hususunda ortaya çýkan sýkýntýlarý aþmamýz gerekiyor. Geliþmeleri takip edeceðiz.
SORU: NATO Genel Sekreter Yardýmcýlýðý konusu da gündemde. 2010-2013 yýllarý arasý bildiðim kadarýyla Türkiye'den Hüseyin Diriöz Genel Sekreter Yardýmcýlýðý yapmýþtý, 2016-2020 arasýnda da Tacan Ýldem ayný görevi yaptý. Yeni NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile görüþmede Türkiye'ye bir Genel Sekreter Yardýmcýlýðý verilmesi talebiniz oldu diye biliyoruz. Bakýþý nasýl, bu gerçekleþecek mi, gerçekleþirse belirlenmiþ bir isim var mý?
NATO Zirvesi sonrasý düzenlediðim basýn toplantýsýnda da açýk bir þekilde ifade ettim. Bunun kararýna ne ben veriyorum ne Dýþiþleri Bakanýmýz Hakan Fidan veriyor. Bu konudaki talebimizi kendilerine ilettik. Sayýn Rutte devir teslimden önce Türkiye'ye geleceðini söylemiþti. Bu ziyaret gerçekleþirse orada tekrar bu konularý kendisiyle görüþeceðiz. Biz NATO'nun en önemli ülkelerinden biriyiz.
Ýttifakýn bir arada olmasý ve etkinliðini muhafaza etmesi için çok deðerli katkýlar sunuyoruz. Genel Sekreterlik yapýlanmasýnda Türkiye'nin de böylesi bir makamda temsil edilmesi olaðandýr. Nitekim Sayýn Rutte de böylesi bir makamýn Türkiye'ye yakýþacaðýný ifade etmiþti. Biz ülkemizden bir ismin Genel Sekreter Yardýmcýsý olarak görevlendirilmesini sadece ülkemizin o makamda temsil edilmesi için deðil, bu nazik dönemlerde NATO'ya büyük katký saðlayacaðýný düþündüðümüz için de istiyoruz.
SORU: Basýn toplantýsýnda da deðindiniz ama biz F-35 meselesinin nasýl çözüleceðini merak ediyoruz. Programa geri dönüþ mü söz konusu ya da F-16'yla ilgili bir mahsuplaþma mý olacak?
Bizim burada önceliðimiz F-16 talebimizin karþýlanmasý. Alt kümelerde farklý durumlar olabiliyor ama biz oradaki parasal iliþkileri pek gündeme almak istemiyoruz. Çünkü biz F-35 üzerinden zaten ödememizi yaptýk. Hatta 5 tane F-35 hangara da alýnmýþtý ama ne yazýk ki olay farklý geliþti ve daha sonra ABD, bizim F16'larýmýzý da vermeme noktasýna dahi gelmiþti. Son görüþmede ABD Baþkaný Biden "3-4 hafta içerisinde F-16 sorununu çözeceðim" dedi. Bizim için bu noktada önemli olan F-16 konusudur. Bu uçaklarýn ve parçalarýnýn bize gelmesi halinde zaten bizim þu anda teknik kadrolarýmýz yeterlidir. Bu alanda bütün atölyelerimiz F-16 modernizasyonu konusunda çok çok baþarýlý. Bu süreci gerek biz, gerek ilgili bakanlarýmýz ve kurumlarýmýz yakýndan takip ediyor ve kýsa sürede netice alabilmek için de çalýþmalarýmýzý sürdürüyoruz.
SORU: NATO Zirvesi öncesinde Þanghay Ýþbirliði Örgütü Devlet Baþkanlarý Zirvesi'ndeydiniz. Türkiye'nin üye olma talebini de ifade ettiniz. Batý basýnýna baktýðýmýzda da NATO üyesi ülkelerin liderleri arasýnda "Putin ile görüþebilen, tek lider" olarak sizi tanýmladýlar ve yorumladýlar. Dolayýsýyla Türkiye tam bir denge merkezinde görülüyor. Biraz önce de Tahýl Koridoru'yla ilgili yeni çalýþmalarý, Rusya-Ukrayna meselesindeki son durumu ifade ettiniz. Türkiye bu açýdan uluslararasý politika bakýmýndan da önümüzdeki bu netameli süreç bakýmýndan da nasýl bir denge politikasý yürütüyor?
Gerek Rusya, gerek Çin, hatta Belarus'la kýrmadan, dökmeden münasebetlerimizi devam ettiriyoruz. Þanghay Ýþbirliði Teþkilatý Zirvesi'nde Çin Devlet Baþkaný Þi Cinping ile çok samimi bir havada görüþtük. Rusya Devlet Baþkaný Sayýn Putin'le de, Belarus Devlet Baþkaný Sayýn Lukaþenko ile de güzel görüþmelerimiz oldu. Bütün bu temaslarýn bana göre getirisi er veya geç olacak. Bunu göreceðiz. Bu arada bakan arkadaþlarýmýzýn da görüþmeleri gerçekleþti. Partimizin üst düzey yönetimi Çin'deydi. Çin'de iktidar partisiyle üst düzey çok verimli görüþmeler yaptýlar. Bu görüþmelerle ilgili arkadaþlarým bana brifing verdiklerinde "kendilerine çok üst düzey muamelesi yaptýklarý." aktardýlar. Bu denli güzel ve baþarýlý bir ziyareti arkadaþlarýmýz gerçekleþtirdi. Arkasýndan da biz Sayýn Þi Cinping ile Astana'da bir araya geldik. Onunla bu þekilde görüþmelerimizi yaptýk. Kendisi bizi yeniden Çin'e davet etti. Ben de kendisini ülkemize davet ettim. "Önümüzdeki yýl iade i ziyaretimi yapayým." dedi. Bu þekilde de aramýzdaki gerek siyasi, gerek ticari bütün bunlarý görüþme fýrsatýný da yakaladýk. Þimdi büyük ihtimalle Birleþmiþ Milletler Genel Kurulu toplantýsýndan sonra bizim bir Çin ziyaretimiz olabilir. Ama 2025'te de inanýyorum ki Sayýn Þi Cinping, bize iade-i ziyaretini yapacaktýr.
SORU: Suriye ile iliþkilerin düzelmesine dair "Beþþar Esed'e davetimizi yapacaðýmýzý belirtiyoruz" dediniz. NATO Zirvesi sonrasý düzenlediðiniz basýn toplantýsýnda da "daveti yaptýk cevap bekliyoruz" þeklinde bir yaklaþýmýnýz oldu. Bu davetin Ankara, Ýstanbul gibi bir yerde mi, yoksa sýnýr hattýnda bir bölgede mi gerçekleþmesi öngörülüyor? Rusya'nýn bu yakýnlaþmaya nasýl baktýðýný biliyoruz ama ABD ve Ýran cephesiyle ilgili bir tavýr, bir tepki söz konusu mu?
Görevi Dýþiþleri Bakaný Hakan Fidan'a verdim. Dýþiþleri Bakaným da þu anda muhataplarýyla görüþmek suretiyle iþin bütün yol haritasýný belirleyecekler. Ona göre de inþallah adýmý atacaðýz. Biz Suriye'de adil bir barýþýn mümkün olduðunu düþünüyoruz. Suriye'nin toprak bütünlüðünün bizim de çýkarýmýza olduðunu her fýrsatta dile getiriyoruz. Suriye'de inþa edilecek hakkaniyetli bir barýþ, en çok bize fayda saðlayacak. Bu inþa sürecinin en önemli adýmý da Suriye ile yeni bir dönem baþlatmaktan geçtiðini söylüyoruz. Þu ana kadar bu süreç olumlu istikamette geliþti. Temenni ediyorum ki yakýn bir zamanda somut adýmlarý da atarýz. ABD ve Ýran'ýn da bu müspet geliþmelerden memnuniyet duymasý ve çekilen onca acýnýn son bulmasý için süreci desteklemesi gerekir. Biz komþumuzdaki yangýný söndürmek için yýllardýr çaba sarf ediyoruz. Suriye'nin bir ve bütün olarak yeni bir gelecek inþa etmesi için oluþacak iklimden kimsenin rahatsýzlýk duymamasý temel beklentimizdir. Bu süreci terör örgütleri zehirlemek için elinden geleni yapacaklardýr. Provokasyonlar tertipleyip oyunlar kuracaklardýr. Tüm bunlarýn farkýndayýz ve hazýrlýklýyýz. Biz Suriye'de barýþ istiyoruz ve barýþýn yanýnda olan herkesi de bu tarihi çaðrýmýza desteðe bekliyoruz.
SORU: Irak'ta PKK terör örgütüne yönelik operasyonlarda terör örgütü üyelerinin köyleri, kasabalarý, bazý yerleþim yerlerini ateþe vererek güneye çekildiklerine dair haberler geliyor. Kundaklama eylemleri yaptýklarý ortaya çýktý. Bu saldýrýlarda da Bafel Talabani'ye yakýn isimlerin de olduðu, onlara ait peþmergelerden isimlerin de olduðu haberleri çýktý. Bu konuda Erbil yönetimi tarafýndan açýklamalar da yapýldý. Milli Savunma Bakanlýðýmýzýn da son günlerde "kilit kapanýyor" paylaþýmlarý oldu. Sahadaki son durumu nasýl deðerlendiriyorsunuz. Bizimle paylaþacaðýnýz notlar var mýdýr?
Irak ziyaretimizden sonra Irak yönetiminde ilk defa PKK ile mücadele konusunda sahada çok somut adýmlar atýldýðýný gördük. PKK'nýn faaliyetlerinin Irak'ta yasaklandýðýna dair açýklamayý Milli Güvenlik Kurulu'ndan geçirdiler. Þimdi bunun sahadaki yansýmalarýný görüyoruz. O ziyaretten sonra güvenlik güçlerimiz ile Erbil yönetiminin iþ birliði memnuniyet verici. Irak'ta hem Savunma Bakanlýðýyla hem de istihbarat örgütleriyle de iyi bir iliþkimiz var. Irak'taki kundaklama ve yangýn faaliyetlerinin PKK tarafýndan yapýldýðýný, Irak Ýçiþleri Bakanlýðý resmi olarak açýkladý. Bunun üzerine de Erbil yönetimi bunu teyit edici açýklamalar yaptý. Bunlar yakýn dönemde PKK ile mücadelede ilk kez ortaya çýkan geliþmeler. Dolayýsýyla bu durum bizim açýmýzdan yeterli deðil ama memnuniyet verici. Sonuçta ilerleyen bir süreç var. Irak'ta Süleymaniye yönetimi ile Erbil yönetimi arasýndaki gerilim de devam ediyor. Erbil'e gittiðimizde de söyledik; Süleymaniye yönetimi PKK ile aralarýna mesafe koymadýkça bizim Süleymaniye'ye karþý tavrýmýzda bir deðiþiklik olmayacak. Hava sahasýna yönelik ambargo devam edecek. Biz onlara her vesileyle, "Süleymaniye tarafýnda bazý adýmlarý atarsanýz pozisyonumuzu deðerlendiririz" dedik. Top þu anda onlarýn sahasýnda.
SORU: Amerika Birleþik Devletleri'yle bir türlü istenilen düzeyde iliþki yürütemiyoruz. Özellikle PKK, PYD ve FETÖ'ye olan yaklaþýmlarýndan dolayý güvenilmez bir müttefiklik iliþkisi yürütmeye çalýþýyoruz. Malum ABD'de yaklaþan bir seçim var Kasým ayýnda. Washington PKK, PYD'ye verdiði desteðin kýlýfý olarak DEAÞ'la mücadeleyi ortaya koyuyor. Diðer yandan FETÖ'ye de kol kanat geriyorlar. Buna bir bahane bile uydurmuyorlar. Bu noktada ABD, Türkiye'yi kaybetmek pahasýna sizce neyin hesabýný yapýyor olabilir?
Bu konularý NATO Zirvesi'nde Sayýn Biden ile konuþamadýk. FETÖ'yle þöyle hesap var, böyle hesap var, bu konulara girmedik. Þu anda zaten FETÖ ortada yok. Ne olduðu belli deðil. Bir de üç buçuk ay sonra ABD'de bir seçim var. Bizim ajandamýzda da Birleþmiþ Milletler Genel Kurulu var. Genel Kurul'da da dünya ne konuþuyor? Bunlarý göreceðiz. Biz de orada mesajlarýmýzý tekrar vereceðiz. Ýnþallah bu mesajlarla birlikte Birleþmiþ Milletler Genel Kurulu'ndan hayýrlý neticeleri elde ederiz diye düþünüyorum. Terör örgütleri ile Türkiye gibi bir müttefiki terazinin iki kefesine koyma düþüncesi bile baþtan sakat bir yaklaþýmdýr. FETÖ, PKK gibi kuklalara desteðin, onlarý öyle ya da böyle kullanmanýn bir bahanesi olamaz. FETÖ de PKK da komþunun tarlasýna zarar vermek için ekilen zararlý otlara benzer. Komþunuz onlarla mücadelenin bir yolunu muhakkak bulur, tarlasýndan o zararlý otlarý temizler, ama o tohumlar bir þekilde sizin arazinize de sýçrar ve emin olun size de zarar verir. Yýllardýr terörün bumerang özelliðini vurguluyorum. Çeþitli vesilelerle haklýlýðýmýz zaman içerisinde ortaya çýktý.
SORU: Siz ABD Baþkaný Biden'ýn kendisine yönelik "çekil" baskýsýna karþý direneceðini düþünüyor musunuz? Direnir mi? Direnmeli mi? Bugün basýn toplantýsýnda cevap verdiniz ama Donald Trump'ý mý, Joe Biden'ý mý istersiniz?
Ortada bir gerçek var, o da þu; her þeyden önce Biden zaten "çekilmiyorum" dedi. Amerikan medyasý þu anda kimi nereye getirecekler bunlarý bile açýklamaya baþladý. Her iki isim de ABD halkýndan ikinci dönem için destek talep ediyor. Amerikan halký iki ismin de baþkanlýk dönemlerinde yaptýklarý ya da yapamadýklarý iþleri tartýp bir karar verecek. Bu kararý bekleyip göreceðiz.
SORU: Fransa'da Cumhurbaþkaný Emmanuel Macron'un kararýyla gidilen erken genel seçimlerde, sandýktan birinci çýkan solcu Yeni Halk Cephesi ittifakýnýn baþlýca seçim vaatleri arasýnda Filistin devletinin tanýnmasý yer alýyor. Eðer baþarýlý olurlar ise Filistin'e yönelik tutumlarý diðer Avrupa ülkeleri için de örnek teþkil eder mi? Bu konudaki yorumunuz nedir?
Cumhurbaþkaný olarak þu anda kim hükümeti kiminle kuracak bunun kararýný Fransa Cumhurbaþkaný Macron verecek. Þu anda koalisyon güçleri hangileriyse bunlarýn hepsi de parlamentoda gereken çalýþmalarý yapacaklar ve bu konuda da nihai söz Macron'a ait. Diðer yandan tarihin doðru tarafýnda durmak isteyenlerin yapmasý gereken, Filistin'i devlet olarak tanýmaktýr. Hakkaniyetli, adaletli yaklaþým bunu gerektirir. Avrupa'da zaten Filistin'in haklýlýðýnýn ve Filistin Devleti'nin tanýnmasý sürecinin fitili ateþlenmiþtir. En son Ýspanya'nýn, Norveç'in, Ýrlanda'nýn, Slovenya'nýn aldýklarý isabetli kararlar o kapýyý aralamýþtýr. Fransa'nýn böylesi bir karar almasý bizi memnun eder. Filistin'i tanýma kararý dünya barýþýna, huzura katký saðlar. Bugün itibariyle Filistin'i devlet olarak tanýmayan bütün ülkeler, vakit geçirmeden bu doðru kararý almalýdýr. Hem bölgesel hem küresel barýþýn yolu, 1967 sýnýrlarýnda iki devletli çözümden geçmektedir.
SORU: Ýran'da Cumhurbaþkaný deðiþti, Ermenistan'da Paþinyan barýþtan yana cümleler kuruyor. Türkiye - Azerbaycan perspektifi Kafkaslarda barýþý getirmek üzerine... Bu baðlamda Ermenistan-Azerbaycan barýþ anlaþmasý ve Ýran'ýn Zengezur Koridoru'na bakýþý konusunda neler söylersiniz? Ermenistan ile Azerbaycan barýþ anlaþmasý imzaladýðý zaman o bölge tamamen barýþ iklimi olacak ve belki Ermenistan-Türkiye sýnýrýnýn açýlabileceðini iþaret etmiþtiniz. Bu da düþünülebilir mi?
Niye düþünülmesin. Yani biz bu konuda zaten Paþinyan'a her þeyi söyledik. Artýk bütün yelkenleri barýþa açmamýz lazým. Azerbaycan ile Ermenistan arasýnda kalýcý barýþ yakýnda saðlanýr diye umut ediyoruz. Bu barýþý Türkiye olarak yürekten destekliyoruz. Zengezur Koridoru'nun açýlmasý da bu barýþ anlaþmasýný taçlandýracak ve tamamlayacak adýmdýr. Azerbaycan'ýn da Ermenistan'ýn da Türkiye'nin de bölgedeki diðer ülkelerin de refah ve huzuruna bu adýmlar olumlu katký saðlar. Bu kadar olumlu yönü bulunan kararlarýn geciktirilmeden alýnmasý ve gereðinin yapýlmasýný arzu ederiz. Bölgeden olumlu sinyaller geliyor, bunlarýn müjdeli haberlere dönüþmesini temenni ediyoruz. Diðer ülkelerin de barýþ sürecine katký saðlamak noktasýnda benzer bir yaklaþým ortaya koymalarý kalýcý barýþýn bir an önce tesisi için önemlidir. Ýran Cumhurbaþkanýyla yaptýðýmýz görüþmede Zengezur Koridoru konusunu konuþmadýk. Biz sadece bu seçimi nasýl kazandýðý konusunda deðerlendirmeler yaptýk. Türkiye-Ýran münasebetlerini çok daha farklý bir noktaya taþýyalým istiyoruz. Zengezur Koridoru özellikle Azerbaycan, Ermenistan ve Ýran herkesin çýkarýna olacak stratejik koridordur ve bu koridor devreye girdiði anda Ýran da rahatlayacak, Azerbaycan da rahatlayacak. Azerbaycan Cumhurbaþkaný Ýlham Aliyev için o koridor çok önemli. Ýnþallah oradaki raylý sistem devreye girdiði anda burada Azerbaycan çok çok rahatlayacak.
SORU: 3. Dünya Savaþý riski hiç olmadýðý kadar sýk belirtilmeye baþlandý. Siz son 2 büyük uluslararasý zirveye katýldýðýnýz. Þangay Zirvesi, sonrasýnda NATO Zirvesi. Bu iki zirvenin sonunda bu riskin yüksek olduðunu görüyor musunuz? Böyle bir kaygýnýz var mý? Eðer varsa bunu engellemek için hangi somut adýmlar atýlmasý gerekir?
Doðrusu ben görmüyorum, görmek de istemiyorum. Dünyayý bundan önce savaþa sürükleyen gerekçeleri ve alýnmayan önlemleri düþündüðümüzde bugün o hatalara düþmemeye özen göstermenin gerektiði ortadadýr. Savaþtan çok barýþý söylemeli, barýþý konuþmalýyýz. Attýðýmýz her adýmý gerilim deðil barýþ için atmalý, planlarýmýzý barýþý saðlamak ve kalýcý hale getirmek üzere yapmalýyýz. Bütün ülkelerin gerilim deðil, barýþ ve huzur iklimini inþa edecek çabalarý hayata geçirmesi gerekiyor.