Albayrak: Bana savaş kışkırtıcılığı yapıyorsun diyenler katliam kışkırtıcılığı yapıyor
ABONE OL
Albayrak Suriye yaşanan katliama ve bu katliamı önlemeye yönelik çarpıcı açıklamaları oldu. İşte Elif Çakır'ın soruları ve Hakan Albayrak'ın açıklamaları:


E. Çakır: 2-3 yıl öncesine kadar Hakan Albayrak Türkiye Suriye birliğinin sağlanması için neredeyse kendini feda eden birisiydi, Beşar Esad'a sempati duyuyordu, Bir nevi Türkiye'nin Esed şubesi gibiydi. Peki ne oldu?


Hatta Türkiye-Suriye birliği diye bir kitap yazdım. O kitapta Esed'e iltifat ettim. Eski Suriye Başbakan'ına iltifat ettim. O zamanda diktatörlük vardı siz niye bu diktatörlüğü desteklediniz diye soruyorlar. Yeryüzünde 250 devlet varsa nerdeyse 240'ının aşağılık yanları vardır. Ya işkence yapıyordur veya halkını eziyordur. Bir kısmı ise zaten diktatörlüktür. Biz bu devletlerin hepsine savaş açalım didişelim diyemeyiz. Suriyedeki rejim biz onlarla işbirliğini savunurken de Suriye'de diktatörlüğün olduğunu biliyorduk. Ama o zaman 100 bin kişi öldürülmemişti ve o zaman halkına reform vaad etmiş bir başkan ve o başkanın reform vaatlerini yerine getirmesini sabırsızlıkla bekleyen bir halk vardı.

2001 yılında Esed iktidara geldiğinde ben bu ülkeye demokrasiyi getiricem, İlk Cumhurbaşkanlığı seçimi çok adaylı olacak, Kürtlerin üzerindeki baskıyı kaldırıcam, basın özgürlüğü getiricem dedi. Biz de bu söze güvendik ve Türkiye-Suriye ilişkilerinin gelişmesi için çaba sarfettik. Esed böyle bir açılım vaatetmemiş bile olsa ben aynı şeyi yapardım. Suriye'deki rejim yumuşar diye düşünüyordum.

E. Çakır: 2006 yılında Ben Esed'le bir röportaj yapabilirmiyim acaba diye düşünürken sen bir röportaj yapsana demiştin. Ben bu nasıl mümkün olur demiştim. Sen "Bizim Esed hemen ayarlarım" demiştin. O kadar yakındın bu abartılı değilmiydi?

Hayır değildi. Eğer bu süreç olmasaydı biz böyle yapmasaydık, hükümet böyle yapmasaydı bugün bambaşka bir Türkiye olacaktı,bambaşka bir ortadoğu olacaktı. Türkiye İslam dünyasıyla iş tutma deneyemini Suriye üzerinden edindi. eğer bizim de teşvik ettiğimiz bu siyaset olmasaydı Türkiye bugün hala Avrupa Birliği'ne nasıl giriceğiyle uğraşırdı. Türkiye-Suriye ilişlilerinin gelişmesiyle Suriye ders kitaplarındaki Osmanlı bahsi değişti. O sayede biz Suriye'lilerle irtibat kurma imkanına kavuştuk. Bu ilişkilerin gelişmesiyle Lübnan'la, Mısır'la, Tunus'la da ilişkilerini düzeltmeye çalıştı ve bir Ortadoğu açılımı ortaya çıktı. Bu Suriye açılımından önceki Türkiye ve sonraki Türkiye tamamen farklı oldu. Suriye üzerinden biz İslam dünyasını yeniden ayağa kaldırma misyonunu edindik

E. Çakır: Esed'le ilişkilerde daha temkinli olunamazmıydı o dönemde?

Neden olunsunki. Ben diyorum ki bu ilşkiler kesinlikle faydalı oldu

E. Çakır: Ama 30 bin insan öldü

Ama bizim yüzümüzden ölmedi. Dediğim gibi o zamanki ilişkiler kesinlik Araplarla iş yapılabileceği konusunda kanaatin oluşmasına faydalı oldu. suriye üzerinden başlayan bu açılım sayesinde bugün otel bulamıyoruz oda bulamıyoruz hep Araplar burada.

E.Çakır: Açık bir şekilde Özgür Suriye Ordusu'na silah verilmesi konusundaçok açık bir desteğin var. Ve Türkiye'nin de silah yardımı yapmasını savunuyorsun. Bunun uluslarası hukukta karşılı var mı?

Hiç bir karşılığı yoktur. Bir tane örnek göstersinler bana bir ülke bir ülkeye silah verdi ve cezalandırıldı diye. Tarihte bir çok silah yardımı örneği vardır. Esas iddia şu Bana savaş kışkırtıcılığı yapıyorsun diyorlar silah yardımını savunduğum zaman bunu söyleyen herkes katliam kışkırtıcılığı yapıyor. hür Suriye ordusu ortaya çıkmadan önce barışçı gösteriler yapanlar kurşuna diziliyorlardı. O dönemde bize savaş kışkırtıcısı diyenler aralarında 3-5 terörist olduğu için devlet mukabele etmek zorunda kaldığı için arada da siviller ölüyor. Yani bu gibi argümanlarla o sivillerin katledilmesini meşru gösteriyorlardı. Şimdi biz nediyoruz Hür Suriye ordusu artık çıkmış rejime karşı mücadele veriyor eğer siz hür Suriye ordusunu desteklemezseniz o zaman bu iş kangrenleşir ve kan akar. Rejim ve müttefikleri bütün imkanlarını kullanmasına rağmen özgür Suriye ordusu büyüdü ve bugün ülkenin %70 inde bayrak gösteriyor. Yani bu iş böyle devam mı etsin rejim katliamlarına devam mı etsin yoksa Hür Suriye ordusunu mu destekleyelim böylece bu rejim yıkılsın ve bu kan dursun mu. İşte bu yüzden bana savaş kışkırtıcılığı yapıyorsun diyenler rejimin katliamlarını savunmuş olur. Bunlar katliam savunuculuğu yapmaktadır.