Askeri okullarda ‘darbe kötüdür’ dersi okutulmalı
ABONE OL

STAR MECLİS DARBELERİ ARAŞTIRMA KOMİSYONU’NUN ÖNERİLERİNE ULAŞTI

MECLİS Darbeleri Araştırma Komisyonu’nun 27 Kasım’da tamamlayıp Meclis Başkanlığı’na teslim edeceği rapordaki öneriler: 

-EVREN YASALARI Turgut Özal seçildiğinde, MGK’nın 6 Kasım-8 Aralık 1983 arasında çıkardığı Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, MGK Genel Sekreterliği, MİT, YÖK ve Seferberlik ve Savaş Hali de dahil tüm yasalar gözden geçirilsin.

-12 EYLÜL ANAYASASI 12 Eylül Anayasası’nın ortadan kaldırılması, yeni sivil bir anayasanın vazgeçilmez olduğu vurgulandı.

-MAĞDURLAR İÇİN KOMİSYON Darbe dönemlerindeki mağduriyetlerin giderilmesine yönelik yasal çalışmalar için Meclis’te komisyon kurulması. Başörtüsü ve Cemevleri gibi sorun alanlarının çözümünde çalışma yapılması konusunda tavsiyede bulunulması.

-JANDARMA YERİNE KIR POLİSİ Genelkurmay’ın MSB’na bağlanması. Jandarma’nın da İçişleri Bakanlığı’na bağlanarak, ‘Kır Polisi’ne dönüştürülmesi. Profesyonel ordu çalışmalarının hızlandırılması.

-JİTEM, KONTRGERİLLA, DERİN DEVLET Komisyon, JİTEM, Derin Devlet ve Kontrgerilla gibi oluşumların ortaya çıkarılması ve faaliyetlerinin incelenmesini teklif edecek.

-DARBE ENSTİTÜSÜ KURULSUN Darbelerin bilimsel çerçevede incelenmesi amacıyla Ankara’daki bir devlet üniversitesi bünyesinde ‘Demokrasiyi İşlevsiz Kılan Darbeleri Araştırma Enstitüsü’ kurulmasını teklif edilecek.

-’RAHAT-HAZIR OL’A SON VERİLSİN Okullarda ‘rahat’lar, ‘hazır ol’lar, ‘dikkat’ çekmeler terk edilmeli. İlk ve ortaöğretimde kıyafet rejimi değiştirilmeli.

-DARBELERE KARŞI PROPAGANDA FİLMİ Darbelerin olumsuz etki ve sonuçları hakkında toplumsal bilinci artıracak toplantı, film, belgesel gibi çalışmalar desteklenmeli, müze-anıt gibi görsel yapılara yer verilmelidir.

-ASKERİ LİSELER MEB’E BAĞLANSIN Askeri okullara öğrenciler ÖSYM sistemi ile alınmalı. Askeri liseler MEB’e bağlanmalı. Askeri okullarda demokrasi, hak ve özgürlükler ile sivil siyasetin işleneceği dersler konulmalı. Askeri okullar da dahil öğrenciler küçük yaştan itibaren darbelere karşı bilinçlendirilmeli.

-OYAK’IN AYRICALIĞI BİTİRİLSİN OYAK vb. kurumların Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun hale getirilerek, orduyla hukuki bağının kesilmesi teklif edilecek.

-ASKERİ YARGI KALDIRILMALI Askeri İdare Mahkemeleri ve Askeri Yargı Kurumlarının kaldırılması, sadece disiplin suçları açısından askeri düzenlemelerle sınırlı kalması için yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

-AB KRİTERLERİNE DEVAM EDİLMELİ Avrupa Birliği katılım ortaklığının sağlanmasıyla ilgili reformlara devam edilmeli.

-MGK’NIN TRT DANIŞMANLIĞI KALKSIN MGK’nın TRT dahil bazı stratejik kurumlara ‘Milli Güvenlik’ gerekçesiyle danışmanlık yapması uygulamasına son verilmesi.

-İÇ TEHDİT ALGILAMASI MGK’nın iç tehdit algılamasının somut hale getirilmesi gerektiğini öneren Darbe Komisyonu, bu kavramın tanımlanmasını teklif etti.

-ASKERİ LOJMANLAR KALDIRILSIN Askerlere lojman, sosyal alan ve hastane gibi ayrı mekan oluşturulması uygulamaları kaldırılmalı. Asker-sivil kaynaşmasını sağlayacak mekan ve ortak alanlar oluşturulmalıdır.

-BEDİÜZZAMAN’IN MEZARI BULUNSUN Adnan Menderes’in ‘vatana ihanetten yargılanması ve alınan ceza’ ile Bediüzzaman’ın mezarının bulunması da dahil görevden alınma, hapis gibi mağduriyetler giderilmeli.

DARBE YASALARI BÖYLE GEÇTİ

TÜRKİYE’NİN darbeli yıllarına ışık tutan Meclis Darbe Komisyonu çarpıcı bir gerçeği oraya çıkardı. Komisyon Sözcüsü İdris Şahin, 1983’te Turgut Özal’a hükümet kurma görevini verilmesinde yaşanan gecikmenin Milli Güvenlik Konseyi’nin Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, MGK Genel Sekreterliği, MİT ve YÖK kanunun çıkarılması için Özal’a karşı bir oyalama taktiği olduğunu kanaatine vardıklarını söyledi. Şahin, “Cuntacılar muhtemel Özal’ın ya kazanamayacağını ya da kazansa bile görev verilmeyeceğini düşünüyorlardı. Ancak Özal’ın partisi yüksek oy alınca hesapları altı üst oldu. Hükümet kurulmadan kritik kanunları jet hızıyla Milli Güvenlik Konseyi’nin emrindeki Danışma Meclisi’nden geçirdiler” dedi.

Mesele bu iki ihtiyardan öç almak değil

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, 12 Eylül davası sanıkları Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın mahkemede verdikleri ifadeleri değerlendirdi. Çelik “Hem Evren’in hem de Şahinkaya’nın orada söyledikleri şeyler, bütün vatandaşların eminim ki tüylerini diken diken etmiştir. ‘Darbeye teşebbüs etmedik, darbe yaptık’ diyorlar. Bu şuna benzer, bir insana siz cinayete teşebbüs ettiniz mi diye soruyorsunuz, o da size ‘hayır teşebbüs etmedim, ben taammüden cinayet işledim’ diyor. Yani ‘bilerek, isteyerek, tasarlayarak adam öldürdüm’ diyor. İşte bu sözün bundan hiçbir farkı yok. Ben bunu bir pişkinlik olarak değerlendiriyorum’’ dedi. Evren ve Şahinkaya’nın ‘bugün olsa yine yaparız’ sözlerini hatırlatan Çelik “Bu bir sahte kahramanlık gösterisidir ve Türk milleti ile alay etmektir. Bu, suçüstü yakalanan bir insanın pişkinliğinden başka bir şey değil” dedi. ‘Bu iki ihtiyardan ne istiyorsunuz’ itirazlarının vatandaşın merhamet duygularını galeyana getirmeye çalışmaktan başka bir şey olmadığının altını çizen Çelik, ‘’Mesele bu iki ihtiyardan öç alma meselesi değildir. Mesele, bir zihniyetin yargılanmasıdır. Bundan sonra Türkiye’de bu ve benzeri teşebbüslerin önüne geçmektir. Bunun ibreti alem bir dava olmasıdır, esas olan budur’’ dedi.