Millî Savunma Bakaný Hulusi Akar beraberinde Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Yaþar Güler, Kara Kuvvetleri Komutaný Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutaný Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutaný Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile Edirne'ye gitti.
Yunanistan sýnýrýnda alýnan tedbirleri yerinde inceleyen Bakan Akar ve TSK Komuta Kademesi'ne Edirne Valisi Ekrem Canalp ile 1'inci Ordu Komutaný Korgeneral Kemal Yeni de eþlik etti. Bakan Akar ve Komutanlar daha sonra sýnýrýn sýfýr noktasýndaki Arda Hudut Bölüðünü de ziyaret etti.
Hudut tekmili alan Bakan Akar, Bölük Komutaný'na Türk Bayraðý emanet etti. Bölük Komutaný da kendisine emanet edilen bayraðý öperek teslim aldý. Hudut nöbeti tutan Mehmetçikle de sohbet eden Bakan Akar, dürbünle Yunanistan sýnýrýný inceledi.
Daha sonra hudut bölüðündeki Mehmetçikle bir araya gelen Bakan Akar, TSK'nýn hudutlarýn güvenliði için yapýlmasý gereken ne varsa þimdiye kadar yaptýðýný, bundan sonra da yapmaya devam edeceðini belirtti.
Türkiye'nin Ege'deki sorunlarýn uluslararasý hukuka uygun, iyi komþuluk iliþkileri içinde, siyasi yol ve yöntemlerle, diyalog çerçevesinde çözümünden yana olduðunu vurgulayan Bakan Akar, "Ýki ülke halkýnýn refah içinde, zenginliklerden istifade ederek yaþamasýný temenni ediyor, bunu amaçlýyoruz fakat bunu anlatmakta zorluk çekiyoruz." diye konuþtu.
Orman yangýnlarý ile mücadelede iþ birliði konusunda yaþanan karþýlýklý olumlu diyaloðu anýmsatan Bakan Akar, þunlarý söyledi:
"Komþularýn iyi iliþkiler içinde olmasýnýn komþu ülkelerin halklarý için de önemli olduðunu herkesin özellikle de komþumuz Yunanistan'ýn yöneticilerinin görmesini bekliyoruz. Ama maalesef Yunanistan tarafýndan sürekli provokasyonlara, hukuk dýþý saldýrgan eylem ve söylemlere muhatap oluyoruz. Türkiye'ye karþý devamlý olarak tehdit dili kullanýyorlar. Ege'nin sanki tek sahibi onlarmýþ gibi taleplerde bulunuyor, bütün adalarý silahlandýrma çabasýna giriyorlar. Uluslararasý hukuka aykýrý eylem ve söylemlerini göz ardý ederek sürekli olarak Türkiye'yi suçlayýcý açýklamalarda, provokasyon içinde bulunuyorlar. Yunan asker ve siyasilerin bu tutumunun çok yanlýþ olduðunu, iyi komþuluk iliþkileriyle baðdaþmayacaðýný da her fýrsatta söyledik."
Yunanistan'ýn taleplerinin gerçeklikten uzak olduðunu ifade eden Bakan Akar, "Bunun kimseye yararý olmadýðýný, kuzu postuna bürünmüþ olsalar dahi bu þekliyle bir yere varamayacaklarýný Yunan siyasilerin ve askerlerin anlamasýný sabýrla bekliyoruz. Kendilerine bir takým roller biçip, tamamen yalana dayalý iddialarla huzuru, ahengi bozuyorlar. Yunan siyasetçilerin ve askerlerin bu samimiyetsizliði buradaki problemlerin temel kaynaðý olarak karþýmýza çýkýyor." ifadesini kullandý. Egemenliði Anlaþmalarla Yunanistan'a Devredilmemiþ Ada, Adacýk ve Kayalýklar (EGEAYDAK) konusuna da deðinen Bakan Akar, þöyle konuþtu:
"Biz görüþmelerle, barýþçýl yol ve yöntemlerle bu konunun çözülmesini beklerken Yunan komþularýmýz aidiyet çabalarýna giriyorlar. Bir takým oldubittilerle bu olaylarý kendi yönlerine doðru çevirme gayreti içine giriyorlar.
Lozan ve Paris anlaþmalarý var. Bunlar çerçevesinde yapmamýz gerekenler var. Bazý adalarýn silahlandýrýlmamasý, askersizleþtirilmesi lazým. Bunlar çok açýk þekilde anlaþmalarda mevcut olmasýna raðmen Yunan komþularýmýz anlaþýlmaz bir þekilde sürekli olarak anlaþmalarý ihlal etmek için ellerinden gayreti gösteriyor, huzuru, istikrarý bozuyorlar. Anlaþmalarda 23 ada açýkça söylenmesine raðmen bunlarýn 16'sýný silahlandýrýyor ve bunu hukuka uygun olarak görüyorlar. Bunu kabul etmek mümkün deðil."
"Bu adalar niçin ve kime karþý silahlandýrýlýyor!" diye soran Bakan Akar, "Bunun cevabýnýn hiçbir þekilde mantýklý olmadýðýný görmeleri lazým." ifadesini kullandý.
Türkiye'yi bir tehdit olarak göstermenin hayatýn doðal akýþýna ve gerçeklere son derece aykýrý olduðunu belirten Bakan Akar, þunlarý söyledi:
"Bunun kabul edilmesi mümkün deðil.
Bu ayrýca Yunan yöneticilerin samimiyet testinden geçemediklerinin de birer göstergesidir. 'Ege'de uluslararasý sularýn yüzde 48'den yüzde 20'ye düþürülmek, Ege'nin yüzde 70'inden fazlasýna sahip olmak' isteyen bu duruþ gerçekten son derece muhteris, tehlikeli bir yaklaþým. Bunun Yunan yöneticiler tarafýndan bir an önce görülmesini bekliyoruz. Dünyanýn hiçbir yerinde ne bugün ne tarihte herhangi bir adanýn karasularý 6, hava sahasý 10 mil olmasý vaki deðil. Böyle bir þey yok. Ama Yunan komþularýmýz bunu iddia ediyorlar. Eþi benzeri olmayan iddialarla hem deniz hem hava sahalarýnýn tamamýna sahip çýkma iddiasýyla Türkiye'yi sýnýrlamak, tüm hareketlerini tahdit etmek için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar. Fakat bu þekilde bir yere varýlamayacaðýný da tarih göstermiþtir, onu da gayet açýk þekilde görmeleri lazýmdýr. Hiçbir þekilde hakkýmýzý, hukukumuzu çiðnetmeyeceðimizi, gasp ettirmeyeceðimizi bilmelerini istiyoruz."
Barýþçý olduklarýný iddia eden Yunanistan'ýn Ege Denizi'nin uluslararasý sularýnda teknik, bilimsel araþtýrma yapan gemileri, sadece eðitim görevini icra eden uçaklarý dahi taciz ettiðine dikkati çeken Bakan Akar, þöyle devam etti:
"Bu yaptýklarýný saldýrgan bir eylem olarak görmeden Türkiye'yi suçlamakta ýsrar ediyorlar. KKTC'de tamamen barýþçýl ve insani amaçlarla kullandýðýmýz ÝHA'yý dahi tehdit olarak göstermekten kaçýnmýyorlar. Ayrýca Yunan komþularýmýzýn yaptýðý ahlaki olmayan, iyi komþuluk iliþkilerine yakýþmayan olaylardan biri de iki ülke arasýndaki sorunlarý Türkiye-ABD, Türkiye-AB sorunu gibi göstermeye çalýþmaktýr. Bu þekilde þýmarýk davranarak ABD'yi, AB'yi arkalarýna alacaklarýný ve böylece Türkiye'ye karþý galebe çalabileceklerini düþünüyorlar. Çok yanlýþ. Bu yanlýþtan dönmelerini bekliyoruz. Yunanistan'ýn yayýlmacý tutum ve yaklaþýmlar ve provokatif davranýþlarla bir yere varamayacaðýný, bu politikalarýn matematikten, akýldan, izandan uzak olduðunu, boþ hayal peþinde koþmaktan baþka bir anlama gelmediðini görmesi lazým. Bir tarafta silahlanma yarýþýna giriyor, büyük paralar ayýrmaya çalýþýyorlar diðer taraftan da ciddi borç içinde olduklarýný ifade ediyorlar. Yapýlan yanlýþlarýn bedelini Yunan halký ödüyor, onlarýn refahý, geleceði ipotek altýna alýnýyor.
Bölgede barýþ ve istikrarýn saðlanmasýný, Türk ve Yunan halkýnýn rahat ve huzur içinde yaþamasýný, mevcut imkânlardan faydalanarak refahýnýn artýrýlmasýný amaçladýklarýný belirten Bakan Akar, þunlarý söyledi:
"Bunu istiyoruz, bunu söylüyoruz. Hiçbir zaman þunu unutmasýnlar, Türkiye hiç kimseye tehdit deðildir; güçlü, güvenilir, etkin bir müttefiktir. Bunu herkesin kafasýna sokmasý lazým. Bütün bu iyi niyetimize raðmen, herhangi bir þekilde bir oldubittiye izin vermeyeceðimizi, herhangi bir þeklide ne kendimizin ne de Kýbrýslý kardeþlerimizin haklarýný çiðnetmeyeceðimizi de herkesin bilmesi lazým. Türkiye Cumhuriyeti olarak, TSK olarak ülkemizin ve milletimizin hak, alaka ve menfaatlerini korumakta, kollamakta, azimli ve kararlýyýz, çok þükür buna da muktediriz."
Hudut güvenliðini de deðinen Bakan Akar, TSK'nýn "Hudut namustur!" anlayýþý içinde kahramanca ve fedakârca görevini yaptýðýný vurgulayarak "Mehmetçik, sizler bunlarý bugüne kadar büyük bir kahramanlýkla, fedakârlýkla yerine getirdiniz. Gerçekten bu millete layýk olduðunuzu açýk bir þekilde gösterdiniz. Hudutlardaki Mehmetçiðin yapýlan çalýþmalarý bir taraftan ter döküyor, gerektiðinde de 'ölürsek þehit, kalýrsak gazi anlayýþýyla' kan dökmeye dahi hazýr olduðunu gösteriyor." dedi.
Mülteci sorunun sadece Türkiye'ye ait bir sorun olmamasý gerektiðini dile getiren Bakan Akar, þunlarý kaydetti:
"Bu konuda AB baþta olmak üzere herkesin elini taþýn altýna sokmasýný bekliyoruz. Biz elimizden gelen gayreti gösterdik, göstermeye devam ediyoruz. Maddi ve manevi ne varsa her türlü fedakârlýðý yaptýk, yapýyoruz. Benzer þekilde komþularýmýzýn da AB'nin de bu konuda gerekli hassasiyeti göstermesi lazým. Ellerini taþýn altýna sokmasý lazým.
Yunanistan'ýn, mültecileri geri itmesi ve bu konudaki insanlýk dýþý uygulamalarý, hatta mültecileri ölüme terk etmeleri gerçekten kabul edilemez.
Biz Suriye'nin kuzeyinde 5, ülkemizde 4 milyon mültecinin güvenliðini saðlamak, onlarýn insani ihtiyaçlarýný saðlamak bakýmýndan büyük bir fedakârlýk gösterirken, 3-5 kiþinin gelmesine karþý Yunanistan'ýn aldýðý insanlýk dýþý tedbirleri gerçekten kabul etmek mümkün deðil. Bu hem hukuka hem insanlýða aykýrý. Bu konular da zaten AÝHM'e taþýndý. Yunanistan'ýn da tedbirlerini gözden geçirmesi lazým."
Yunanistan'ýn yýllardýr aralarýnda FETÖ mensuplarýnýn da bulunduðu birçok teröriste sahip çýktýðýna da dikkati çeken Bakan Akar, "Hâl böyleyken, bunlarý yapan Yunanistan'ýn yöneticilerinin terörizmin, dinî fanatikliðin ve kökten dinciliðin yayýlmasýndan þikayet eder görünmeleri hiç inandýrýcý ve ahlaki deðildir. Bu, gerçekleri yansýtmayan oldukça ikiyüzlü bir tutumdur" dedi.
Kýbrýs'a barýþýn gelmesi için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini de vurgulayan Bakan Akar, "Bizim çözümümüz egemen, eþit, baðýmsýz iki devlet. Bu konuda artýk geriye dönüþ yok. Bununla alakalý yapýlmasý gereken çalýþmalar neyse bunlarýn yapýlýp taraflarýn rahata, huzura ermesini saðlamamýz lazým." diye konuþtu.