Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Bakanlıkta düzenlenen Ürün Güvenliği Konferansı'nın açılışına katıldı. Bakan Bolat, ürün güvenliği konusunda, güvenli ve mevzuata uygun üretim yapan üreticilerin emeklerinin karşılığını alabildiği bir süreç kurguladıklarını belirterek, "Standartlara uygun davranan firmalar, hiç şüphesiz kamu tarafından gözetilmekte, korunmaktadır. Zira ürünlerin uygunluğu, hatasız oluşu ticaretimize kalite getirmektedir. Her kalite standardında, dünyada ekonomik, askeri, siyasi söz sahibi olmaya giden bir yol vardır. Bu bilinçle davranmalıdır üreticimiz. Aksi davranan üreticilerimiz ise piyasa gözetim ve denetimlerinde elenmesi mukadderdir. Bunun teminatı olmak ise devletin görevidir. Tüm bunların temel amacı; hiç şüphesiz vatandaşımızın güvenli ürünle buluştuğu bir döngü oluşturmaktır. Ürün güvenliğinin en temel unsurlarından biri, bilinçli tüketicidir. Bilinçli tüketici; eğitim ve bilgilendirme, ürün araştırma, etiket okuma ve bağımsız kaynaklardan bilgi edinme ile oluşur. Sistemin sorunsuz işlemesinin dinamiği, piyasaya sundukları ürünün tüm sorumluluğunu alabilen basiretli üreticiler ve ticaret erbabı ile ürün güvenliği konusunda daha bilinçli ve sorgulayıcı hatta talepkar olan vatandaşlardır. Bu hassasiyete sahip vatandaşlarımız, kanunlar ve tüketici hakları konusunda bilgi sahibi olup, eleştirel düşünme becerileri geliştirerek reklamlar ve pazarlama stratejileri karşısında bilinçli tutum sergilerler. Topluluk bilinci ile deneyimlerini paylaşır, çevresel ve sosyal etkileri dikkate alarak etik tüketim tercihleri yaparlar. Bu unsurlar, bilinçli tüketicilerin daha sağlıklı, güvenli ve sürdürülebilir ürünler seçmelerine katkı sağlar. İşte biz hafta boyunca sistemin iki önemli dişlisinin daha etkin çalışmasını sağlamaya yönelik farkındalık artırıcı faaliyetlerde bulunacağız" ifadelerini kullandı.
Etkin bir ürün güvenliği sisteminin hem iç hem de dış piyasada katkı sağladığını belirten Bakan Bolat, "Elektronik ortamda ve risk esaslı olarak yürütülen Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi yani TAREKS, sadece riskli ürünlerin denetimine yoğunlaşılmasını mümkün kılmaktadır. Ülkemizin ihracat/ithalat dengesine olumlu katkı sağlayan bu sistem, aynı zamanda kamu kaynaklarının tasarrufunu da sağlayan ve yapay zekanın kullanımı anlamında emsallerine örnek olmuş öncü ve modern bir sistemdir. Ürün güvenliği sisteminin doğru işlemesinin diğer doğal yansıması ise dış piyasalarda, yurt dışında Türk malı algısının güçlenmesine katkı sağlamaktadır. İhracat hedeflerimizin üzerine çıktığımız şu günlerde, bunun ne kadar hayati öneme sahip olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda görüyorum. Uluslararası düzenlemeler temelinde ve etkin bir kalite altyapısı sisteminde üretilen ürünlerimiz ilave test, belgelendirme ve denetime tabi tutulmadan, başta Avrupa Birliği piyasası olmak üzere diğer ülkelere ihraç edilebilmekte, böylece ürün güvenliği sistemi ülkemizin üretim, yatırım, istihdam ve büyüme hedeflerine önemli katkı vermektedir. Ortalarda görünmemekte ama arka planda destek sağlamaktadır" dedi.