Sokak köpeklerine ilişkin düzenleme Meclis'te... AK Parti Grup Başkanı Güler: 17 maddelik teklif sunduk
ABONE OL

AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, sokak hayvanları ile ilgili kanun teklifine ilişkin, "Kanunun açık emrine rağmen büyükşehirlerde bütçe büyüklüğünün binde 3'ü, nüfusu 25 bin üstünde binde 5'ini mutlaka ayırması, hayvan bakımı noktasında bütçe kullanması gerekirken maalesef yapamayanlar da var. Bu kanunun açık emrine rağmen bu uygulamayı yapmayanlara 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörüyoruz" dedi.

Güler, gazetecilere TBMM Başkanlığına sunulan sokak hayvanlarına ilişkin kanun teklifi ile ilgili AK Parti Grubu'nda bilgi verdi. Güler, teklifin 17 maddeden oluştuğunu söyleyerek, 5199 sayılı Kanun'un bazı maddelerinde değişiklik öngördüklerini ifade etti. Güler, "Taraf olduğumuz ve 2003 yılında TBMM'de kabul edilen ev hayvanları ve evcil hayvanların korunmasına dair uluslararası sözleşme var. Bu sözleşme devamında iç hukukta idari yargıya, Danıştaya intikal etmiş hükme bağlanmış olay, karar var. 5199 sayılı Kanun'un uygulaması ile 2004 yılından bugüne kadar yaklaşık 20 yıllık tarihinde raporlara baktığımızda 2.5 milyona yakın sahipsiz sokak köpeğinin kısırlaştırıldığı, aşılandığı, 550 bine yakın sahipsiz köpeğin sahiplendirildiği noktasında rapor var. Ülkemizde kuduz riski temaslarla ilgili sağlık kuruluşlarına başvurular artmış durumda. 2018-2022 arasında bu sayı 267 bin civarındayken, bu rakam 400 binlerin üzerine çıkmış durumda. İçişleri Bakanlığımızın yayımlamış olduğu raporlara göre sahipsiz köpeklerin sebep olduğu trafik kazasının meydana geldiği ve şehir içinde mucahir alanlarda sürü halinde gezen sahipsiz köpekler dolayısıyla meydana gelen kazalarda geçen yıl itibarıyla vefat eden vatandaş 50-55 civarında, binlerce vatandaş da yaralandı. Hayvandan hayvana, hayvandan insana geçen parazitsel hastalıklar var. Çocukların, insanların yürüyüş yaptığı, spor yaptığı alanlarda sürü halinde köpek olması nedeniyle dışkı nedeniyle hayvansal hastalığın toplumu tehdit edecek hale geldiğini görüyoruz. Parazitsel hastalıklar nedeniyle çocukların akciğer, karaciğer ameliyatı yaptığı derecesinde hastalıklara yol açtığını biliyoruz" ifadelerini kullandı.

Güler, şöyle konuştu:

"Tarım ve Orman Bakanlığının güçlü tanıtım uygulama desteği yanında mevcut sahipsiz köpeklerin bulundukları yerden alınması, yaşam alanı oluşturulması, sahiplendirme teşviki, bu barınaklarda ameliyathane kurulması, sahiplendirme noktasında çok güçlü destek vereceği programı hayata geçiriyoruz. Kuduz riski taşıyan, saldırganlaşmış, rehabilite imkanı olmayan ve anatomik yapısı bozulmuş, ırksal olarak sahiplendirme olanağı olmayan hayvanların hayatına -uluslararası literatürde birçok noktada hukuki ve sağlık kavramı yönüyle ötenazi- sağlıklı hayvanların daha iyi imkanlarda bakılması için son verme imkanı tanıyoruz. Kanunun açık emrine rağmen büyükşehirlerde bütçe büyüklüğünün binde 3'ü, nüfusu 25 bin üstünde binde 5'ini mutlaka ayırması, hayvan bakımı noktasında bütçe kullanması gerekirken maalesef yapamayanlar da var. Bu kanunun açık emrine rağmen bu uygulamayı yapmayanlara 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörüyoruz. Sahiplenen köpeği doğrudan belli bir süre sonra sokağa atan insanları yaptırıma tabi tutuyoruz. Hayvan başına 60 bin TL idari para cezası öngörüyoruz. İlçede belediye görevlileri toplayıp atarak kurtulmaya çalışıyorlar. Hayvan başına 50 bin TL yaptırım getiriyoruz."

Güler, uygulamaya geçiş dönemi süresinin uzatıldığını belirterek, "Bütçe imkânları hemen kullanılacak. Çok iyi örnekler var. Bu süreçte bizleri raporla nasıl bir çalışma yürüttüğü konusunda aydınlatan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'e teşekkürler" şeklinde konuştu.

Ötenazi konusunda Güler, "Evrensel bir kavram. Herhangi bir hayvanı öldürmenin cezası 1 yıldan 4 yıla kadar hapis. Burada ötenazi kavramı, hayvanlara acı çektirmeden, eziyet etmeden hayatına son vermektir" diye konuştu.

Meclis'e sunulan sahipsiz hayvanlara ilişkin düzenlemenin ayrıntıları netleşti

AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan teklifle, Hayvanları Koruma Kanunu'nda değişikliğe gidiliyor. Buna göre, Kanun'un amaçlarına "insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla" ifadesi ekleniyor.

Sahipsiz hayvanlara ilişkin yürütülecek çalışmalarda, tereddüde mahal verilmemesi, kedi ve köpeklerin sahipli hayvan statüsüne alınabilmesi için Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı veri tabanına kaydedilmesi zorunluluğu bulunduğundan "sahipli hayvan" ve "sahipsiz hayvan" kavramları açık bir şekilde tanımlanıyor.

Uygulamada tereddüde mahal verilmemesi amacıyla ve Kanun'daki "yakala-kısırlaştır-sal" metodunun kaldırılması nedeniyle hayvan bakımevi tanımında uyum değişikliği yapılıyor. Hayvan bakımevi, "Bakanlıktan izin alınmak suretiyle kurulan ve hayvanların sahiplendirilinceye kadar barındırıldığı ve rehabilite edildiği bir tesis" şeklinde değiştiriliyor.

Teklifle sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların hayvan bakımevlerine toplanması ve buralarda rehabilite edilerek sahiplendirilinceye kadar bakılacak olması sebebiyle bakımevleri dışında bir hayvana bakmanın onun yasal sorumluluğunu alarak sahiplenilmesi suretiyle mümkün olabileceği ilkesi kabul ediliyor. Buna göre, Kanun'un ilkeleri arasında yer alan "Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da, sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir." ifadesi yürürlükten kaldırılıyor.

Hiçbir maddi kazanç ve menfaat amacı gütmeksizin, sadece insani ve vicdani sorumluluklarla, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanları sahiplenmek isteyen ve Kanun'da öngörülen koşulları taşıyan gerçek ve tüzel kişilerin teşviki ve bu kapsamda eşgüdüm sağlanması esas olacak.

Yerel yönetimler, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde, sahipsiz hayvanların sahiplendirilinceye kadar bakılmaları için hayvan bakımevleri kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlayacak, eğitim çalışmaları yapacak.

ÖTANAZİ VE TEŞVİK

Hayvan bakımevlerine alınan hayvanlardan rehabilite edilenler sahiplendirilinceye kadar bu yerlerde barındırılacak. Doğru ve güncel veri sağlanabilmesi amacıyla hayvan bakımevlerine alınan hayvanlar Tarım ve Orman Bakanlığı veri sistemine kaydedilecek.

Bu hayvanlardan saldırgan olan, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olan hayvanlara yerel yönetimlerce "ötanazi" yapılacak.

Sahipsiz hayvan popülasyonunun, kamu güvenliği bakımından tehlike oluşturmasına veya hayvandan hayvana veya hayvandan insana bulaşan hastalıkların görülmesine, su kaynaklarının, yaban hayatının ve biyolojik çeşitliliğin zarara uğramasına sebebiyet vermesi halinde ilgili yerel yönetim tarafından sahipsiz hayvanlara ötanazi yapılabilecek.

Hayvanlara yapılacak müdahalenin sadece tıbbi gerekçelerle değil Kanun'da yer alan diğer istisnai durumlarda da yapılabilmesine imkan sağlanıyor.

"Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanların bakımevi dışında bir yere terk edilmesi veya bakımevinde barındırılan hayvanların bakımevi dışında bir yere bırakmak" fiilleri yasak kapsamına alınıyor. Böylece sahipsiz hayvanların toplanması, hayvan bakımevlerine götürülmesi ve bu hayvanların sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevi bünyesinde bakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasının ve yerel yönetimlerin görev ve sorumluluklarını eksiksiz olarak yerine getirmelerinin sağlanması amaçlanıyor.

İl hayvanları koruma kurulunun görevleri arasına sahipsiz hayvanların korunmasına yönelik yürütülen çalışmaların yanı sıra insan, hayvan ve çevre sağlığını korumaya yönelik olarak sahipsiz hayvanlardan kaynaklı sorunları belirlemek ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri üretmek ekleniyor.

Düzenlemeyle başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara yapılacak desteğin kapsamı genişletiliyor. Buna göre, insan, hayvan ve çevre sağlığının korunması amacıyla bakımevleri, hastaneler ve ameliyathaneler kurmak; bunlara ilişkin ilaç, alet ve ekipmanları temin etmek ile bakımevlerinde bakım, rehabilitasyon ve sahiplendirme gibi faaliyetleri yürütmek için başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara teşvik veya Bakanlıkça uygun görülen miktarlarda mali destek sağlanacak.

ÖDENEKLER BAŞKA BİR AMAÇ İÇİN KULLANILAMAYACAK

Hayvanları korumaya yönelik hükümlere aykırı hareket eden veya sahiplendiği hayvanların bakımını ciddi şekilde ihmal eden ya da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin denetimle yetkili merci tarafından hayvan bulundurması yasak olacak ve hayvanlarına el konulacak. Söz konusu hayvanlardan sahiplendirilme niteliği olanlar sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevinde barındırılacak.

Caydırıcılığın sağlanması amacıyla sahipli hayvanın sahibi tarafından terk edilmesi kabahatine ilişkin idari para cezası hayvan başına 2 bin liradan 60 bin liraya çıkarılacak. Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanları bakımevi dışında bir yere terk eden veya bakımevinde barındırılan hayvanı bakımevi dışında bir yere bırakanlara ise hayvan başına 50 bin lira idari para cezası verilecek.

Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 25 bini aşan belediyeler, sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve sahiplendirilinceye kadar bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla hayvan bakımevleri kuracak. Belirtilen hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülecek. Hayvan bakımevi kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ile il özel idareleri, sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürecek.

Belirtilen kaynağı ayırmayan belediye başkanı ve meclis üyeleri ile ayrılan kaynağı hayvan bakımevi kurmak, sahipsiz hayvanları toplamak, rehabilite etmek veya sahiplendirilinceye kadar bakmak için harcamayan veya bu kaynağı başka amaçlar için sarf eden belediye başkanı ve belediye yetkililerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek.

Söz konusu belediyeler 31 Aralık 2028'e kadar belirtilen hayvan bakımevlerini kurmakla ve mevcut bakımevlerinin koşullarını iyileştirmekle yükümlü olacak.

Belediyeler, 31 Aralık 2028'e kadar hayvan bakımevleri kurmak, rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek ve sahipsiz hayvanlara sahiplendirilinceye kadar bakmak için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde 5'i oranında kaynak ayıracak. Bu oran, büyükşehir belediyelerinde binde 3 olarak uygulanacak. Ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamayacak.

Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31 Aralık 2025'e kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmak zorunda olacak.

Teklifle, sokakta bakıma ve korunmaya ihtiyacı olacak sahipsiz hayvan bulunmaması amaçlandığı için Hayvanları Koruma Kanunu'ndaki "yerel hayvan koruma görevlileri"ne ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılıyor.