Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan, Kýrgýzistan ve Macaristan ziyaretleri sonrasý aralarýnda TürkMedya Ankara Temsilcisi Melik Yiðitel ve Akþam Gazetesi Star Açýk Görüþ Editörü Hale Kaplan'ýn da bulunduðu gazetecilerin sorularýný cevaplandýrdý, deðerlendirmelerde bulundu.
GENEL DEÐERLENDÝRME
Kýrgýzistan ve Macaristan ziyaretlerimizi baþarýyla tamamlamýþ bulunuyoruz. Ziyaretimizin ilk bölümünde Kýrgýzistan'da Yüksek Düzeyli Stratejik Ýþbirliði Konseyi 6. Toplantýsý'ný düzenledik. Bu toplantýda Kýrgýz Cumhuriyeti'yle iliþkilerimizi stratejik ortaklýktan kapsamlý stratejik ortaklýk seviyesine yükselttik. Konsey toplantýmýzda güvenlik, enerji, kültür gibi alanlarda ortak bildiri dahil toplam 19 anlaþmaya imza attýk. Kýrgýzistan'daki en yüksek seviyeli devlet niþaný olan Manas Niþaný'nýn kardeþim Kýrgýzistan Cumhurbaþkaný Sadýr Caparov tarafýndan þahsýma tevcih edilmesinden bahtiyarlýk duydum. Manas Üniversitemizde toplam 110 tesis, eser, proje ve hizmetin resmi açýlýþ törenini icra ettik. 1995 yýlýnda faaliyete geçen üniversitemiz, 7 bine yaklaþan öðrenci sayýsý, 13 bini aþan mezunuyla çok önemli hizmetler yapýyor. Üniversitemizin dünyanýn ilk 1000 yükseköðretim kurumu arasýna girmesi bizim açýmýzdan oldukça anlamlýydý. TÝKA'nýn katkýsýyla inþa edilen Türk-Kýrgýz Dostluk Hastanesi'nin açýlýþýný da ziyaretimiz vesilesiyle yaptýk. Toplam 150 yataklý Dostluk Hastanemize þahsýmýn isminin verilmesinden büyük bir onur duydum. Hastanenin iki ülke arasýndaki kardeþliðin ve dayanýþmanýn sembollerinden biri olacaðýna inanýyorum. Cumhurbaþkaný Sayýn Caparov'un dirayetli liderliðinde Kýrgýzistan'ýn büyük bir atýlým içinde olduðunu görüyoruz. Türkiye olarak bu süreçte biz de Kýrgýz kardeþlerimize her türlü desteði vermenin çabasýndayýz. Gelecekte müþterek gayretlerimizle çok daha iyi yerlerde olacaðýmýzdan þüphe duymuyorum.
Ziyaretimizin ikinci gününde Türk Devletleri Teþkilatý 11. Devlet ve Hükümet Baþkanlarý Zirvesi'ne iþtirak ettik. Merhum Gaspýralý Ýsmail Bey'in "dilde, fikirde, iþte birlik" þiarý doðrultusunda, Türk Dünyasý olarak baðlarýmýzý güçlendiriyoruz. 175 milyona ulaþan genç ve dinamik bir nüfusa, 1,2 trilyon dolarý bulan ticaret hacmine sahibiz. Ekonomi baþta olmak üzere bilim, enerji, ulaþtýrma, savunma ve güvenlik gibi alanlarda potansiyelimizi ortaya çýkarmakta kararlýyýz. Zirvemizde Gazze ve iþgal altýndaki Filistin topraklarýnda süren Ýsrail soykýrýmýna karþý atýlacak ortak adýmlarýn yaný sýra, Güney Kafkasya ve Ukrayna'daki durumu da görüþtük. Ayrýca zirvemiz sýrasýnda teþkilatýmýz bünyesinde toplam 8 belgeye imza atýldý. Ortak Türk alfabesi üzerinde de titizlikle çalýþýyoruz. Ortak alfabeye geçebilirsek tarihi bir eþiði daha aþacak, böylece büyük bir kucaklaþmayý saðlamýþ olacaðýz. Zirvede diðer konularla birlikte özellikle bu meseleyle ilgili hassasiyetlerimizi de vurguladým. Zirve vesilesiyle Azerbaycan Cumhurbaþkaný Sayýn Ýlham Aliyev'in yaný sýra katýlýmcý diðer devlet ve hükümet baþkanlarýyla da temaslarýmýz oldu.
Bugün Macaristan'da Avrupa Siyasi Topluluðu 5. Zirvesine iþtirak ettik. Burada göç ve ekonomik güvenlik konularý dahil karþý karþýya olduðumuz sýnamalarý ele aldýk. Malumunuz topluluðun 2022 yýlýnda Prag'da gerçekleþtirilen ilk zirvesine de katýlmýþtýk. Zirveye hitabýmda savunma ve güvenlik baþta olmak üzere enerji, ulaþtýrma, gýda güvenliði, göç yönetimi gibi alanlarda ülkemizle iþ birliðinin önemini dile getirdim. Avrupa Birliði'ne üyelik sürecimizin bazý kesimlerin kýsýr siyasi hesaplarý nedeniyle engellenmesinin stratejik akýl ve hakkaniyetle baðdaþmadýðýnýn altýný çizdim. Gazze'deki Ýsrail soykýrýmý ve Lübnan'da yaþanan vahþetin durdurulmasý için Avrupa'nýn üzerine düþen ahlaki ve vicdani sorumluluðunu bir kez daha hatýrlattým. Ukrayna'da adil ve kalýcý barýþýn ancak tüm taraflarýn diplomasiye alan açmasýyla mümkün olabileceðini ifade ettim. Zirve marjýnda ayrýca Fransa Cumhurbaþkaný Sayýn Emmanuel Macron, Hollanda Baþbakaný Sayýn Dick Schoof, Danimarka Baþbakaný Sayýn Mette Frederiksen, NATO Genel Sekreteri Sayýn Mark Rutte, Avrupa Birliði Komisyon Baþkaný Sayýn Ursula von der Leyen ile ikili görüþmeler gerçekleþtirdik. Bunlara ilaveten Kosova, Polonya, Ermenistan, Ukrayna, Ýsviçre, Arnavutluk, Ýtalya, Avusturya, Yunanistan, Bulgaristan, Bosna Hersek ve Sýrbistan liderleriyle temaslarýmýz oldu. Toplantý, görüþme ve temaslarýmýzýn hayýrlara vesile olmasýný diliyorum.
SORU: Amerika Birleþik Devletleri seçimini yaptý, Sayýn Donald Trump ipi göðüsledi. Siz Sayýn Trump ile görüþtünüz ve kendisini tebrik ettiniz. Sonucu nasýl deðerlendiriyorsunuz, seçim sonucu Türk-Amerikan iliþkilerine nasýl yansýyacak?
Öncelikle bu seçimin Amerika Birleþik Devletleri'ne, bölgemize ve dünyamýza hayýrlý olmasýný diliyorum. Sayýn Donald Trump seçim sürecinde suikast giriþimi dahil birçok güçlükle gerçekten büyük bir mücadele örneði verdi. Malum, kendisini vurmaya yeltendiler, mermi kulaðýný sýyýrdý. Elleri kelepçeli halde karakollara götürdüler. Bütün bu olaylar cereyan ederken o, seçim kampanyasýný gerçekten çok çok güçlü bir þekilde yýlmadan, usanmadan, direnerek devam ettirdi. Bu, her siyasetçinin rahat rahat baþaracaðý bir uðraþ deðildir. Trump bunu baþardý. Seçimin ilk dönemlerine girerken hep söylenen þuydu; "Kamala Harris açýk ara bu seçimi alýr." Hep bunu söylediler. Trump'a da doðrusu þans vermiyorlardý. Fakat son dönemece girildiðinde fark sürekli açýlmaya baþladý. Trump inanmýþtý ve neticeyi de baþarýlý bir þekilde aldý. Bu süreçte yanýnda sadece Elon Musk vardý. Elon Musk onunla el ele, baþ baþa verdi. Bütün bu yargý süreci de dahil olmak üzere bu kadar yüklenmelerine raðmen Trump, bence çok çok baþarýlý bir sýnavý yýlmadan, usanmadan atlattý. Neticede seçimi aldý. Sayýn Trump ile samimi bir görüþme yaptýk. O esnada aile yemeðindeydiler. Elon Musk ve Musk'ýn çocuðu yanýndaydý ve kendileriyle görüþmemizi bu þekilde yaptýk. Seçim sürecini ve Türkiye - Amerika Birleþik Devletleri arasýndaki iþ birliðini ele aldýk. Bundan sonraki sürece yönelik Türkiye ile ilgili de güzel ifadeleri oldu. Kendisini ülkemize davet ettik. Temenni ederim ki davetimize de icabet eder ve böylece Türkiye-Amerika Birleþik Devletleri arasýndaki iþ birliðini geçmiþ dönemden farklý bir þekilde güçlendiririz. Çünkü ABD ile aramýzda F-35 konusu bulunuyor. S-400 ile ilgili bir süreç var. F-35 konusu ile ilgili Trump'ýn baþkanlýðý döneminde Türkiye'den bahsederken "Parayý verdiler buna raðmen siz hala uçaklarý vermiyorsunuz?" beyanlarý bulunuyor. Yeni dönemde bu meseleleri bakalým nasýl bir zemine oturtacaðýz ve yolumuza nasýl devam edeceðiz? Bizim, Türkiye olarak müttefikimiz Amerika Birleþik Devletleri'nden beklentilerimiz biliniyor. Baþta Filistin meselesi ve Rusya-Ukrayna krizi olmak üzere pek çok sýnama ile karþý karþýyayýz. Türkiye ve Amerika Birleþik Devletleri iþ birliði ile bunlarýn üstesinden gelmek mümkün. Trump'ýn baþkanlýðýyla birlikte bölgesel ve küresel çapta yaþanan savaþlarýn ve krizlerin son bulmasýný ümit ediyorum. Sayýn Trump'la daha önceki baþkanlýk döneminde de beraber çalýþtýk. Zaman zaman fikir ayrýlýklarý yaþansa da Türkiye ve ABD'nin model ortaklýðý tartýþýlmaz.
SORU: Ýsrail'de yapýlan kamuoyu araþtýrmalarý halkýn 3'te 2'sinin Donald Trump'a destek verdiðini gösteriyor. Öte yandan Amerikan baþkanlýk seçimlerini Trump'ýn kazanmasýnýn Ortadoðu için kritik bir dönüm noktasý olacaðýna dair analizler var. Lübnan saldýrýlarý sonrasý Ýsrail'in nihai hedefinin toprak geniþletmek olduðuna dair artan kaygýlar söz konusu. Amerikan seçimlerinin bu açýdan Ortadoðu'ya etkileri nasýl olacak?
Yeni dönemde Donald Trump ile görüþmelerimizi devam ettirerek Ortadoðu'daki geliþmeleri nasýl þekillendireceðimizi, bundan önce olduðu gibi telefon diplomasisiyle geliþmelere göre ele alacaðýz. Örneðin Suriye'den Amerika Birleþik Devletleri askerlerinin çekilmesi konusunu deðerlendireceðiz. PKK/PYD/YPG terör örgütüne verdikleri desteði sonlandýrmalarýný nasýl olacak? Bunlarý bizzat telefonla kendisiyle de irtibat kurmak suretiyle görüþerek, konuþarak, belli bir zemine oturtacaðýmýza inanýyorum. Zira bundan önceki dönemde bizim Sayýn Trump ile iletiþim kurmakta hiçbir zorluk yaþamadýk. 24 saatte irtibatýmýzý kuruyor ve buna göre de telefon diplomasisiyle netice almaya gayret ediyorduk. Bu dönemde ben bu yönde herhangi bir sýkýntýmýzýn olacaðýna ihtimal vermiyorum. Trump'ýn Ýsrail tarafýndan baþlatýlan bu çatýþmalarý sonlandýrma vaatleri var biliyorsunuz. Biz o vaadin yerine getirilmesini ve Ýsrail'e "dur" denilmesini isteriz. Temenni ederiz, Sayýn Trump'ýn ikinci döneminde bölgede kalýcý barýþýn ve huzurun saðlandýðý bir dönem inþa edilir. Biz barýþtan ve huzurdan yanayýz. Ýsrail-Filistin meselesinde kalýcý çözümün ortaya konmamasý þiddet sarmalýný doðuruyor ve o döngüden bölgemiz kurtulamýyor. Biden dönemindeki politikalarýn devam ettirilmesi bölgede çözümsüzlüðü derinleþtirir ve çatýþmayý yayar. Bunu asla istemeyiz. Filistin ve Lübnan topraklarýndaki Ýsrail saldýrganlýðýný durdurmak için Sayýn Trump'ýn Ýsrail'e saðlanan silah desteðini kesmesinin iyi bir baþlangýç olabileceðini söyleyebilirim. Ýsrail'in yayýlmacý hedeflerini destekleyecek her adým, bölgedeki gerilimi artýrabilir ve çatýþma alanlarýný geniþletebilir. Bölge dýþýndaki ülkelerin tüm bu risklerin göz önünde bulundurularak Orta Doðu politikalarýný þekillendirmesinde fayda var. Trump'ýn ABD baþkanlýðýný, Orta Doðu'daki siyasi ve askeri dengeleri ciddi biçimde etkileyecektir. Herkesin bölgede barýþý ve istikrarý hedefleyen adýmlar atmasý küresel barýþýn inþasýna fayda saðlayacaktýr. Aksi durumda çatýþmalarýn yayýlmasý, katliamlarýn devamý herkese kaybettirir.
SORU: Donald Trump'ýn NATO'nun Avrupalý üyelerine yaklaþýmý, onlardan beklentisine dair düþünceleri malumunuz. Trump baþkanlýðýnda ABD'nin Ukrayna-Rusya meselesine yaklaþýmý ne yönde deðiþecektir? Savaþýn gidiþatýna dair beklentiniz ne yönde?
Trump açýk sözlü biri. Geçmiþte Merkel'e "Ben NATO'ya þu kadar para veriyorum, sen Almanya olarak ne veriyorsun?" demiþti. Merkel'den orada bir çýt dahi çýkmadý. NATO'ya Amerika'dan sonra en yüksek seviyede para veren ülkelerden birisi de biziz. Bu noktada NATO içinde en fazla savunma harcamasý yapan ülkelerden bir tanesi Türkiye. Bu dönemde de biz Amerika Birleþik Devletleri karþýsýnda onun rakamýný yakalamayabiliriz ama ideal seviyede olan ülkelerden bir tanesi olarak yolumuza devam ederiz. NATO içinde asker noktasýnda bir sýkýntý yok. Asker sayýsý itibarýyla zaten iyiyiz. Amerika Birleþik Devletleri öncülüðünde bazý Batý ülkelerinin Ukrayna'daki savaþýn bitirilmesi için çaba sarf etmesi, orada çözümü hýzlandýrýr. Biz, en baþýndan beri hem Ukrayna'nýn haklýlýðýný ortaya koyduk hem bu savaþta barýþýn yanýnda yer almayý tercih ettik. Savaþýn tarafý olmamýz konusundaki yönlendirmelere kulak asmadýk ve her iki tarafla da temasý sürdürdük. Sorunlarýn diplomasi yoluyla çözülebileceðine yönelik inancýmýzýn Batý tarafýndan yeterince paylaþýlmadýðýný gördük. Trump döneminde meseleye çözüm perspektifinden yaklaþan bir ABD yönetimi görürsek biz bu savaþý kolaylýkla bitirilebiliriz. Daha fazla silah, daha fazla bomba, daha fazla kaos ve çatýþma bu savaþý bitirmez. Daha çok diyalog, daha çok diplomasi, daha çok mutabakat barýþýn kapýsýný aralar. Biz her iki tarafý da ayný masa etrafýnda buluþturmayý baþarmýþ bir ülkeyiz. Bunu defalarca yaptýk ve yine yapabiliriz. Bu savaþ artýk bitmelidir. Biz gayretlerimizi barýþ için yoðunlaþtýrdýk ve buna devam edeceðiz. Umarýz yeni dönemde yeni baþlangýçlar yapar ve tüm çatýþmalarýn ve savaþlarýn sona erdiði bir dünyaya kavuþuruz.
SORU: Avrupa Birliði'ne üyelik sürecini sormak istiyorum. Konuþmanýzýn baþýnda deðindiniz. AB Komisyonu Baþkaný Ursula von der Leyen ile görüþtünüz ve bugün "Türkiye'nin AB'ye katýlým sürecinin yýllardýr engellenmesinin makul bir izahý yoktur." dediniz. Bugün von der Leyen de sosyal medya paylaþýmýnda "AB - Türkiye ortaklýðýnýn güçlenmesi ortak bölgemize fayda saðlayacaktýr." dedi. Bu konuda yeni bir geliþme söz konusu mu? Avrupa Birliði'yle müzakerelere iliþkin gidiþat ne yönde?
Görüþmemizde bugün von der Leyen'de böyle bir tavrý henüz görmüþ deðiliz. Bunlar hala görüþme aþamasýnda attýðýmýz adýmlar. Eðer bize hakikaten böyle bir açýlým saðlarlarsa bunu paylaþýrýz. Gerek Dýþiþleri Bakanlýðýmýz gerek Avrupa Birliði ile ilgili arkadaþlarýmýz muhataplarý ile temaslarýný sýklaþtýracak. Biz de liderlerle görüþmelerimizde bu konuyu ele almayý sürdürecek ve inþallah hayýrlý bir netice için gayret edeceðiz. Türkiye'nin potansiyelinin herkes farkýnda. Son dönemde Avrupa'nýn Türkiye ile iþ birliði konusundaki gayretleri de bunun göstergesi. Biz Avrupa Birliði'ne üyelik konusunda tam üyelik hedefimize baðlýyýz ve bununla ilgili adýmlarýmýzý attýk, atýyoruz. Avrupa Birliði ile siyasi bariyerlere takýlmadan, eþit koþullarda ve göz hizasýnda bir iliþki biçiminden yanayýz. Biz Avrupa Birliði'nden kaybedilmiþ zamaný telafi edecek hýzda vizyoner bir yaklaþým bekliyoruz. Bunu Avrupalý muhataplarýmýza her fýrsatta söylüyoruz. Gümrük Birliði'nin güncellenmesi ve vize serbestisi konusunda adým atýlmasý iyi bir baþlangýç olacaktýr. Bize verilen sözlerin tutulmasý Avrupa Birliði'nin de samimiyetini ortaya koymasý açýsýndan bir fýrsattýr. Çünkü biz verdiðimiz tüm sözleri tutarak o sýnavdan zaten çoktan geçtik.
SORU: Efendim, Kýrgýzistan'daydýnýz, Türk Devletleri Teþkilatý'nýn 11. Devlet Baþkanlarý Zirvesine katýldýnýz. Burada bir dizi anlaþma imzalandýðýný ifade ettiniz. 19 anlaþma imzalandý ama bir tanesi oldukça önemliydi, güvenlik baðlamýnda bir imza gerçekleþtirildi. Zirvede güvenlik konusunda koordineli afet ve acil durum müdahalesi saðlamayý amaçlayan sivil koruma mekanizmasý anlaþmasý imzalandý. Bu anlaþma ileride Türk Devletleri Teþkilatý'nýn bir ortak ordu kurmasýnýn öncü adýmlarýndan biri diyebilir miyiz?
Bu çok ileri bir ifade olur. Þu anda öyle bir görüntü söz konusu deðil. Ýleride ortak bir ordu kurma gibi bir çalýþma, bir gayret þu anda Türk devletleri arasýnda bulunmuyor. Sivil Koruma Mekanizmasý Anlaþmasý, bölgedeki güvenlik iþ birliðini artýrma adýna önemli bir adým. Afet ve acil durum müdahalelerinde koordinasyon saðlamak, devletlerimiz arasýndaki derin iþ birliklerini güçlendirecektir. Bu anlaþmanýn temel amacý afet ve acil durumlarda Türk Devletleri Teþkilatý üyelerinin dayanýþmasýný artýrmaktýr. Bu dayanýþma bizleri afetlere ve afet sonrasý süreçlere daha hazýrlýklý ve dayanýklý kýlacak. Biliyorsunuz bunun fikri temelini asrýn felaketi sonrasý ülkemizde düzenlediðimiz olaðanüstü zirvede atmýþtýk. Bu anlaþma Türk Devletleri Teþkilatý'nýn birlik ruhunu biraz daha kuvvetlendirecektir. Afet ve acil durumlarda dost ve kardeþlerimizle dayanýþmanýn ne kadar önemli olduðunu yaþayarak bir kez daha öðrendik. Ülkelerimiz arasýnda eðitim, tatbikat ve teknoloji transferi gibi konular gündemimizde ve bu konuda atýlan adýmlar var. Tüm bu geliþmeler, güvenlik alanýnda daha derin baðlarýn kurulmasýna yardýmcý olabilir. Bu süreçler zaman alýr ve çeþitli siyasi, ekonomik ve toplumsal dinamiklerden etkilenir. Çaðýmýzda ittifaklarýn, birliklerin ve uluslararasý teþkilatlarýn önemi birkaç kat artmýþtýr. Bu tip dayanýþma temelli adýmlar teþkilatlarýn gücüne güç katar.
SORU: Türkiye-Kýrgýzistan iliþkilerinin daha da perçinleþtiði önemli bir ziyarete þahitlik ettik. Bu ziyaretin önemli gündemlerinden birinin de ülkedeki FETÖ okullarýnýn Maarif Vakfý'na devredilmesi konusu olduðunu biliyoruz. Bu konuda bir ilerleme kaydedildi mi? Farklý ülkelerle de benzer talepleriniz vardý, beklentileriniz vardý. Örgüt elebaþýnýn ölümünün Türkiye'nin bu mücadelesine olumlu katkýsý olacaðýný deðerlendiriyor musunuz?
Her þeyden önce bu konu sizin de ifade ettiðiniz gibi Türkiye'yi adeta huzurlu kýlan bir adým olmuþtur. Kýrgýzistan FETÖ'nün tutunmaya çalýþtýðý, örgütün hedefindeki ülkelerden biri. Son zamanlarda bu sinsi örgütle mücadele konusunda etkin adýmlar atýlýyor. Manas Üniversitesi'nde öðrencilere hitabýmda "aklýnýzý kiralamaya, þahsiyetinizi gasp etmeye çalýþanlara prim vermeyin" uyarýsýnda bulundum. Çünkü FETÖ ve benzeri tüm terör örgütleri insanlarý mankurtlaþtýrýp kullanmak ister. Bu anlamda terör örgütlerinin birbirlerinden farklarý yok. Hepsi iradesiz, bilinçsiz, þahsiyetsiz kullanýþlý robotlar ister ve onlarý hedeflerine saldýrmakta kullanýr. FETÖ'nün faaliyet gösterdiði bütün ülkelere örgütün gerçek yüzünü anlatýyor, onlarýn ve nesillerinin güvenliði için bu kanserli hücreyi kesip atmalarý, onlarla mücadele etmeleri tavsiyesinde bulunuyoruz. FETÖ'nün taktýðý maskelerin ne kadar çeþitli olabileceðini, örgütün hipnoz yöntemlerini, onlarla mücadelenin bir güvenlik meselesi olduðunu örnekleri ile izah ediyoruz. Bizi anlayanlar, tehlikeyi fark edenler Kýrgýzistan örneðinde olduðu gibi harekete geçiyor. Örgütün oluþturduðu tehlikenin farkýnda olanlarýn sayýsý artýyor. Bu artýþý saðlamak için biz de gayretlerimizi hiç sonlandýrmayacaðýz. Bu ayný zamanda bir terörle mücadele faaliyetidir. Terörle mücadelenin her þeklinden bir milim bile geri adým atmayýz. FETÖ ile mücadelenin uluslararasý boyutu oldukça önemli. Bu örgütün yurtdýþýndaki yapýlanmalarýna karþý kapsamlý mücadelemiz her alanda sürüyor. Özellikle eðitim alanýnda alýnacak tedbirlerin öneminin anlaþýlmasýndan ve bu örgütün elindeki eðitim tesislerinin Maarif Vakfýmýza devri konusunda adýmlar atýlmasýndan memnuniyet duyuyoruz. FETÖ'nün elinde tuttuðu okullarýn kontrolünü ve yönetimini Maarif Vakfýnýn eðitim anlayýþýyla uyumlu hale getirmeyi sürdürüyoruz. Kýrgýzistan'da da Maarif Vakfýmýzýn etkinliðini yakýnda çok daha güçlü þekilde hissedeceðiz. Biz FETÖ ve diðer tüm terör örgütleri ile mücadelemizde kararlýyýz ve mesafe almaya devam ediyoruz.
SORU: Sayýn Cumhurbaþkaným, Gazze ile ilgili bir soru sormak istiyorum. Ýsrail'in Gazze soykýrýmý 13'üncü ayýný geride býraktý. Siz de bu süre zarfýnda 30'a yakýn uluslararasý zirveye katýldýnýz. Bu zirvelerin hepsinde Gazze'yi ilk gündem baþlýðý olarak masaya yatýrdýnýz, yüzlerce telefon görüþmesi yaptýnýz. Ýki önemli zirveyi geride býraktýk. Ýlk sorum, Ýslam ve Türk dünyasýnýn Gazze konusunda üzerine düþeni yaptýðýný düþünüyor musunuz? Bir de Sayýn Cumhurbaþkaným Ýsrail ile ticaret meselesinde son günlerde iftiralarýn ortaya çýktýðýna þahit oluyoruz. Türkiye Ýsrail ile ticareti tamamen kapattýktan sonra Filistin tarafýnýn talebiyle bir mutabakat imzalandý. Çünkü Filistin'de milyonlarca Müslüman kardeþimiz var, oraya giden ürünler var. Bu konuyla ilgili deðerlendirmeniz nedir?
Ne yazýk ki adý saný duyulmayan veyahut da þöyle kasaya, tartýya çýkarsan gramý, kilosu beþ para etmeyen bazý kimseler Ýsrail'le iliþkiler konusunda bize garip garip iftiralar atýyorlar. Maalesef bazý partiler hala oralardan bir þeyler beklemeye çalýþýyorlar. Þu an itibarýyla biz Ýsrail'le ticari iliþkileri kestik. Bundan sonraki süreçte de mümkün olduðunca biz, Ýsrail ile iliþkilerimizi kesmiþ olarak yolumuza devam edeceðiz. Bunlarýn elinde herhangi bir güç yok, atacaklarý veya attýklarý adým yok ama iftiraya gelince iftira diz boyu. Biz ayný kararlýlýkta yolumuza devam edeceðiz. Mýsýrla dayanýþma halinde, buralarla ilgili adýmlarýmýzý kararlý bir þekilde sürdürecek ve Ýsrail'e bu noktada prim vermeyeceðiz. Ýsrail Filistin'i onlarca yýldýr iþgal ediyor. Ýnsanlar yýllardýr açýk hava hapishanelerinde yaþam mücadelesi veriyor. Bugün Gazze'de yaþananlar kelimenin tam anlamýyla soykýrým. Çoðu çocuk ve kadýn masum insanlar vahþice katlediliyor. Bir avuç toprak parçasýna hapsedilen 2 milyondan fazla kiþinin üzerine bomba yaðdýrýlýyor. Maalesef insanlýk adýna utanç verici günlerden geçiyoruz. Bizim Gazze'deki mezalimi anlatma mesaimiz bitmeyecek. Her fýrsatta Ýsrail'in zulmünü, insan haklarý ve uluslararasý hukuk ihlallerini dile getireceðiz. Herkes Gazze'deki katliamlarý, bebeklerin, annelerin çýðlýklarýný unutsa bile biz unutmayacak ve unutturmayacaðýz. Netanyahu ve çetesi yaptýklarýnýn hesabýný mutlaka verecek. Onlarýn peþindeyiz ve cinayetlerinin hesabýný vermeden býrakmayacaðýz. Türkiye olarak elimizden ne geliyorsa, ne kadar imkânýmýz varsa Gazzeli kardeþlerimiz için seferber etmeye çalýþtýk. Bugüne kadar 85 bin tonun üzerinde insani yardým malzemesini Mýsýrlý yetkililerin de desteðiyle Gazze'deki kardeþlerimize ulaþtýrdýk. Bu rakamlara bakarak Gazze'ye en fazla yardým ulaþtýran ülke olduðumuzu söyleyebiliriz.
SORU: Türkiye'nin Irak'ýn kuzeyi ve Suriye'de yürüttüðü askeri harekatlarda sýnýrlarýmýz boyunca 30-40 kilometre derinliðinde bir güvenlik koridoru oluþturma ve bölgeyi teröristlerden tamamýyla arýndýrma politikasýnda kararlýlýðýmýz tam. Terörü kaynaðýnda yok etme anlayýþýný vurguluyorsunuz. Bu kapsamda önümüzdeki günlerde terörle mücadelede nasýl adýmlar atýlacak?
Terörle mücadelemizde deðiþen bir þey olmayacak. Kararlýlýðýmýzý ayný þekilde devam ettireceðiz. Bu 30-40 kilometrelik derinlik meselesi aynen devam edecek. Þu an itibariyle Suriye ve Irak'taki derinliklere girme, oradaki teröristleri takip etme ve terörü kaynaðýnda kurutma mücadelemiz tavizsiz devam ediyor. Sýnýrlarýmýzýn ötesinde bir teröristan kurulmasýna müsaade etmeyeceðimizi sözle ifade ettiðimiz gibi, fiilen de ortaya koyuyoruz. Bu mücadeleden geri adým atma, mücadeleyi gevþetme asla söz konusu deðildir, bu olmayacaktýr. Terörist unsurlara býrakýlabilecek en küçük boþluðun ulusal güvenliðimize yönelik büyük bir tehdit olduðunun bilincindeyiz ve boþluk býrakmadan terörle mücadelemizi sürdürüyoruz. Türkiye, kendini korumak için gereken önlemleri almaktan asla çekinmeyecek. Sýnýr güvenliðimize yönelik attýðýmýz her adým, teröristlerin geçiþ yollarýný kapatmayý hedefliyor ve geliþmiþ teknoloji ve personel yýðýnaklarý ile sýnýr güvenliðimizi artýrýyoruz. Biz terörle kesintisiz bir mücadele halindeyiz ve bu ancak son terörist etkisiz hale getirilince ülkemize yönelik bu tehdit ortadan kaldýrýlýnca biter.
SORU: Sýnýr ötesinde PKK'ya yönelik operasyonlar devam ederken, yurt içinde terörle mücadelenin kapsamý yerel yönetimler üzerinden mi geniþletilecek? Çünkü, Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerinde de Esenyurt Belediyesinde olduðu gibi bir süreç yaþanmýþtý. Ahmet Özer'in ve diðer terörle baðlantýlý, terör suçundan yargýlanan isimler hakkýnda CHP'nin de birtakým söylemleri ve açýklamalarý olmuþtu. Ancak tam da iç cepheyi kuvvetlendirme mesajlarý verilirken CHP'nin bu söyledikleri ne anlama geliyor? CHP ve DEM'in içerisinde bir panik havasý olduðunu da görüyoruz. Bu paniðin ana sebebi Kandil'in baskýsý mý?
Bu konuda Kandil'in baskýsý olur veya olmaz bu önemli deðil. Seçim kampanyasýnda bir þey söylemiþtik. Dedik ki; 'kesinlikle hak eden makama oturur ama hak etmeyen, makamýný suiistimal eden, kesinlikle bedelini öder. Yargý, baþsavcý ve savcýlar bu konuda çok ciddi bir dirayet ortaya koyuyorlar. Ben bu dirayetleri sebebiyle yargýyý tebrik ediyorum. Bu süreç içerisinde attýklarý adýmlarla aldýklarý mesafeyle ben inanýyorum ki halkýmýn güvenini de kazanýyorlar. Çünkü yargý eðer dik durursa halkýmýn da yargýya olan güveni artarak devam eder. Terörle demokrasinin, terörle sivil siyasetin ayný koltukta taþýnmayacaðýný her zaman söyledik, söylüyoruz. Seçilmiþ olmak, kimseye terörle kol kola, yan yana yürüme hakký vermez. Siyasetçinin görevi halkýna, þehrine, ilçesine hizmettir; bölücü elebaþlarýna hizmetçilik yapmak deðildir. Milletin imkanlarýnýn, Kandil'deki ve Avrupa'daki terör baronlarýna veya bölücü örgütün þehir yapýlanmasýna peþkeþ çekilmesine göz yummayýz. Adý geçen þahýslarla ilgili yargý kararlarý, deliller, iddialar, bilgi ve belgeler ile yürütülen soruþturmalarý hep beraber takip ediyoruz. Yargýdan, artýk ayyuka çýkan bu vahim iddialarý ve suçu görmezden gelmesini bekleyemeyiz. Muhalefet yargýyý görevini yaptýðý için baský altýna almaya kalkmamalýdýr. Hele hele savcýlarý tehdit etmek, hukuk insanlarýný hedef göstermek ve onlara hakaret etmek tam anlamýyla eþkýyalýktýr. Biz bu baskýlara, bu hakaretlere boyun eðmeyiz. Siyasi nezaketimizi sonuna kadar koruruz, ama tehdit siyasetine eyvallah etmeyiz.
SORU: Kamuda tasarruf genelgesi açýklandýðýnda bazý CHP'li belediye baþkanlarý bunun kendilerine yönelik bir operasyon olduðunu iddia etmiþlerdi. Gelinen noktada bir konsere milyonlarca lira ödeme yapýldýðý ortaya çýktý. Adý geçen sanatçýlar da paylaþýmlarýnda, bu paralarý almadýklarýný iddia ettiler. Bir yanda böyle bir tablo, diðer yanda ödenmeyen maaþlar, grevler, vesaire nedeniyle toplanmayan çöpler var. Bu konudaki yorumunuz nedir?
CHP'nin seçim mantalitesi, mantýðý her zaman böyle çalýþmýþtýr. Bu süreci en hayýrlý þekilde yargý iþletiyor. Üzerine üzerine gidecekler. Çünkü eðer biz bu pislikleri temizleyemezsek, þunu bilelim ki ülkemizin geleceði de pek hayra alamet olmaz. Þu anda ben yargýnýn çok saðlam yere bastýðýný görüyorum. Açýklanan rakamlar basit rakamlar, ufak rakamlar deðil. Bu rakamlarla ilgili belgeler ortaya çýktýðýnda bunlar ne diyecekler? Bunun hesabýný vermeleri lazým. Millete hizmete dönüþmesi gereken kaynaklarýn nasýl har vurup harman savurma anlayýþý ile saða sola saçýldýðýnýn somut bir göstergesidir bu durum. Kamuya borçlarýný ödemeyen belediyeler milyonluk eðlenceler tertip ediyor. Millet adýna borçlar istendiðinde "bizi çalýþtýrmýyorlar" feryatlarý koparan bir zihniyetle karþý karþýyayýz. CHP'li belediyeler her zaman için sorumsuz bir yönetim anlayýþý ve kamu kaynaklarýnýn heba edilmesinin net bir göstergesi olmuþtur. Özellikle iþçi grevlerinin yaþandýðý, temel belediyecilik hizmetlerinin verilmediði bir ortamda, belediyelerin önceliklerini sorgulamak gerekiyor. Ancak CHP'li belediyelerde sorumluluk bilinci yok. CHP'nin yönettiði þehirlerden bir bir çöp dolu sokaklar, çamurlu çukurlu yollara iliþkin haberler geliyor. Biz zaten her fýrsatta CHP'nin çöp, çamur, çukur olduðunu anlatýyoruz. Maalesef milletimiz acý bir þekilde bu sözlerimizin ne kadar haklý olduðunu görüyor. CHP'li belediyeler, kamunun kaynaklarýný hoyratça harcarken, halkýn temel ihtiyaçlarýný karþýlayamýyorsa bunlarýn hesabýnýn sorulmasý gerekir. Bu hesabý milletimiz adýna sormaktan çekinmeyiz. CHP'de her zaman olduðu gibi bugün de siyasi sorumluluk ve mali disiplin konusunda ciddi bir eksiklik söz konusu.
SORU: Ekonomiye dair son dönemde oldukça olumlu geliþmeler var bizi mutlu eden, sevindirici geliþmeler... Dünya'da 3 tane kredi derecelendirme kuruluþu sadece Türkiye'yi 2 kademe arttýrdý. Bunun dýþýnda son 5 ayda enflasyon oraný yüzde 75'ten yüzde 48'e kadar geriledi. Önümüzdeki döneme dair öngörünüz nedir? Ekonomiye dair nasýl bir perspektif, fotoðraf ortaya çýkacaktýr?
Enflasyon artýk sürekli olarak iniþte olacaktýr. Bundan kimsenin þüphesi olmasýn. Son 2 ay içerisinde enflasyonda bu iniþleri hep beraber göreceðiz. Bundan kimsenin þüphesi olmasýn. Þu an itibariyle bu iniþ emaresi kendini göstermektedir. Hiç tereddüte mahal býrakmadan inþallah enflasyondaki bu düþüþü göreceðiz. Benim yaklaþým tarzýmý biliyorsunuz. Ýnþallah faizle birlikte enflasyon da düþecek. Bundan hiç endiþeniz olmasýn. Benim ekonomideki mantýðým bu. Bir ekonomist olarak aldýðým, öðrendiðim bilgi bu. Hatýrlayýn Mehmet Bey'in yine Maliye Bakaný olduðu dönemlerde faiz 4 küsür seviyesindeydi. Enflasyon da 5,6'ya kadar düþmüþtü. Þimdi bunu yeniden inþallah ülkemizin gündemine getireceðiz. Ýstikrarlý bir mali politika ve yapýsal reformlarýn uygulanmasýyla bu olumlu trend devam edecektir. Ayrýca, dýþ ekonomik koþullar ve küresel piyasalardaki geliþmeler de Türkiye'nin ekonomik durumunu etkileyecektir. Her türlü riski göz önünde bulundurularak attýðýmýz ekonomik adýmlarýmýzý ayný kararlýlýkla ve disiplinle sürdüreceðiz. Ýnanýyorum ki önümüzdeki yýl enflasyonu gündemimizden çýkartacak, yeni ve büyük yatýrýmlara odaklanacaðýz. Küresel krizlere, dalgalanmalara karþý ekonomik savunmamýzý güçlendiriyor, ekonomik baðýmsýzlýðýmýzý koruyacak adýmlarý atýyoruz.