Bir babadan BDP’ye ölüm orucu isyanı
ABONE OL

Cezaevlerinde, terör örgütü PKK/KCK militanlarının başlattığı ve BDP’nin de destek verdiği ölüm oruçlarıyla ilgili dikkat çekici bir mektup ortaya çıktı. Kürt siyasetçi ve yazar İbrahim Güçlü, mektubu kamuoyuyla paylaştı. Bu babanın BDP’yi de desteklediğine dikkat çeken Güçlü’nün açıkladığı mektup da şu ifadeler yer alıyor:

‘Önce vekiller sonra halk’ olmalı

Oğlum açlık grevinde, elimden bir şey gelmiyor. Tek bir oğlum var. Sadece haftada bir telefonla görüşüyoruz. Son konuşmamız geçen hafta sonuydu. Sesi iyi gelmiyordu. Bana dedi ki baba bu son telefon görüşmemiz artık çıkmayacağım. Belli ki ayakta duracak hali yok. Haberleri izliyorum BDP yöneticileri diyor ki ‘Talepleri talebimizdir.’ Şimdi sizin kanalınızla onlara soruyorum: Mademki bu talepler çok mühimdir 14 senedir cezaevinde bulunan Öcalan, bugüne kadar bir gün bile açlık grevine gitmedi. Tutsak ailelerine açlık grevi için çağrı yapıyorsunuz.

İçim kan ağlıyor çaresiz haldeyim

O zaman Mehmet Öcalan ve kardeşleri neden buna katılmıyor. Eğer Apo’nun özgürlüğü ve bazı hakları almanın yolu açlık grevi ise o zaman, bunu özgür insanlar yapar. Önce BDP vekilleri, parti başkanları, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşlarının açlık grevine girmesi gerekmez mi? Daha sonra da halka sıra gelir. Bildiğim kadarı ile bugüne kadar yapılan açlık grevleri cezaevi şartlarındaki kötü duruma karşı yapılır. Diğer talepleri zaten devlet kabul etmez. Bir milletin meselesini eli kolu bağlı tutsaklar nasıl çözecek? Bu suallerime cevap verecek bir Kürt yetkili yok mu? Bizi aptal yerine koyuyorlar? Ama değiliz. Lanet olsun çocuklarımızı bu yola sevk edenlere. Öcalan’ın özgürlüğü için Diyarbakır’da yürüyüş yapmak istediler kimse katılmadı. Kimse kendini bir şahıs için riske atmıyor. Şimdi de tutsakları ölüme gönderiyorlar ki ayaklanma olsun. Boşuna uğraşıyorlar. Bu yanlış yolda oğlum gitse de ben onların hiç bir etkinliğine katılmayacağım. Çünkü meydana çıktığımda oğlum için değil, Apo için çıkmış olacağım. Fakat içimde kan ağlıyor çaresiz durumdayım. Benim gibi düşünen ne kadar aile var onu da bilmiyorum.