Cumhurbaþkaný Erdoðan, AK Parti TBMM Grup Toplantýsý'nda yaptýðý konuþmada, dün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramý'nýn coþkuyla kutlandýðýný belirtti.
Yurt dýþýndaki temsilciliklerde ve Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) de 29 Ekim sevincinin törenlerle, etkinliklerle, gururla yaþandýðýný aktaran Erdoðan, dýþ misyonlarý ziyaret ederek, mesaj göndererek bayram sevincini paylaþan herkese ve liderlere teþekkür etti.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, Milli Mücadele ile tarih boyunca vatan savunmasýnda kahramanca çarpýþan tüm þehitleri ve gazileri andý.
Türk Havacýlýk ve Uzay Sanayii Anonim Þirketine (TUSAÞ) yönelik terör saldýrýsýný hatýrlatan Erdoðan, "Geçen hafta Cumhuriyetimizin en büyük kazanýmlarýndan, en önemli kuruluþlarýndan biri olan TUSAÞ'ýn Kahramankazan'daki tesislerine yönelik alçakça bir terör saldýrýsý oldu. Bu saldýrýda þehit düþen kardeþlerimize Cenabýallah'tan rahmetler diliyor, ailelerinin ve milletimizin baþý saðolsun diyor, tedavisi devam eden yaralýlarýmýza acil þifalar temenni ediyorum." diye konuþtu.
Erdoðan, dün TUSAÞ'ý ziyaret ederek çalýþanlarla kucaklaþtýðýný, taziye ve geçmiþ olsun dileklerini ilettiðini aktardý.
TUSAÞ tarafýndan geliþtirilen yerli ve milli T625 Gökbey helikopterinin ilkinin törenle Jandarma Genel Komutanlýðýna teslim edildiðini anlatan Erdoðan, yýl sonundan önce iki Gökbey'in daha jandarmaya teslim edileceðini bildirdi.
2026'da da toplam 20 Gökbey helikopterinin farklý kurumlara teslim edileceðini açýklayan Erdoðan, "TUSAÞ çalýþanlarýmýzý, yaþadýklarý kalleþ terör saldýrýsýna raðmen her zamankinden daha inançlý, azimli, bilenmiþ gördüm. Özgüvenleri fevkalade yüksekti. Gözlerinde tam anlamýyla bir adanmýþlýk duygusu vardý. TUSAÞ'taki kardeþlerimizin bizzat kendi ifadeleriyle, hainlere raðmen daha fazla üreterek, daha fazla çalýþarak, þehit arkadaþlarýnýn ruhlarýný þad etmeyi sürdüreceklerine inanýyorum." ifadesini kullandý.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, TUSAÞ'ýn ve savunma sanayisi kuruluþlarýnýn yanýnda olmaya devam edeceklerini vurguladý.
Savunma sanayisi ile ilgili video gösteriminin ardýndan konuþmasýna devam eden Erdoðan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) 23 Nisan 1920'de Ankara'da faaliyetlerine baþladýðýný, Kurtuluþ Savaþý'ný sevk ve idare ettiðini, zaferin ardýndan 29 Ekim 1923'te Cumhuriyeti ilan ettiðini söyledi.
Erdoðan, Cumhuriyet'in, TBMM çatýsý altýnda milletin temsilcilerinin onayýyla, milletin ortak kararý olarak vücut bulduðuna iþaret etti.
"Cumhuriyet, belli bir þahsýn, belli bir zümrenin, belli bir kitlenin, belli bir mezhebin, meþrebin, etnik kökenin Cumhuriyeti deðildir" diyen Erdoðan, sözlerini þöyle sürdürdü:
"Bu Cumhuriyet, zenginin olduðu kadar yoksulun da Cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet ne kadar batýlýnýn, ne kadar güneylinin Cumhuriyeti ise o kadar da kuzeylinin, o kadar da doðulunun Cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet, Alevinin de Sünninin de Cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet, saðýn da solun da Cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet, çoðun da Cumhuriyetidir, azýn da Cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet, inancý, düþüncesi, yaþam biçimi, hayat tarzý her ne olursa olsun kendisini bu vatana, bu millete, bu topraklara ait hisseden herkesin, her bir ferdin Cumhuriyetidir ve bu Cumhuriyet, Türk'ün de Cumhuriyetidir, Türk'ün olduðu kadar elbette Kürt'ün de Cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet, 'Ben, Türkiye Cumhuriyeti'nin onurlu bir vatandaþýyým' diyen Laz'ýn, Çerkez'in, Arap'ýn, Rum'un, Roman'ýn yani vatan topraklarýnda yaþayan herkesin Cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet, bizim, hepimizin eseridir. Öyleyse bu Cumhuriyet, bizim, hepimizin, 85 milyonun tamamýnýn Cumhuriyetidir. Ben inanýyorum ki bu topraklar üzerinde yaþayan, bu topraklara vatandaþlýk baðý ile baðlý olan hiç kimsenin Cumhuriyet ile Cumhuriyet fikriyle bir meselesi, bir sorunu, bir problemi yoktur."
"Geçtiðimiz bir asýr boyunca yaþadýðýmýz sorunlar Cumhuriyet'ten deðil, Cumhuriyet fikrinin arkasýna saklanarak zulmedenlerden, onu istismar edenlerden, ona ihanet edenlerden kaynaklanmýþtýr" ifadesini kullanan Erdoðan, "Evet, bunu yaptýlar. Cumhuriyet fikrinin arkasýna saklanarak ayrýmcýlýk yaptýlar. Cumhuriyet fikrinin arkasýna saklanýp zulmettiler, ötekileþtirdiler. Cumhuriyet fikrinin ardýna gizlenip bu ülkenin huzuruna, birliðine, dirliðine, ezeli ve ebedi kardeþliðine en büyük zararý verdiler." görüþünü paylaþtý.
Aziz milletin engin ferasetiyle, sýnýrsýz basiretiyle her þeyin farkýnda olduðunu vurgulayan Erdoðan, "Milletimiz, tüm olumsuzluklara raðmen hem Cumhuriyet fikrine hem de onu ete kemiðe büründüren Türkiye Büyük Millet Meclisine sýmsýký sahip çýkmýþ, korumuþ, kollamýþtýr. Bugün Cumhuriyetimiz, 85 milyon vatandaþýmýzýn ortak yuvasý olarak birdir, bütündür, güçlüdür, dimdik ayaktadýr, hem aziz milletimiz için hem de geniþ coðrafyamýz için umuttur, güvendir." deðerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, þehitlerin kanýndan rengini alan ay yýldýzlý al bayrakla birliðin, kardeþliðin temel felsefe metni olan Ýstiklal Marþý ile Cumhuriyet'in aydýnlýk gelecekleri olduðunu; Cumhuriyet fikrini ve ruhunu ebed müddet korumaya, kollamaya ve yaþatmaya devam edeceklerini söyledi.
Cumhuriyet'in, Türkiye'nin de bulunduðu coðrafyada on yýllar boyunca devam eden kanlý savaþlarýn neticesinde kurulduðunu altýný çizen Erdoðan, "Sevr'de bize bir harita dayatarak, 'Sizin ülkeniz burasý olacak.' dediler. 'Hayýr, biz haritamýzý kendimiz çizeriz, sýnýrlarýmýzý kendimiz belirleriz.' dedik. Milli Mücadele'yle haritamýzý þehitlerimizin kanýyla çizdik. Binlerce yýllýk köklü devlet tecrübemizle, hür irademizle topraðýmýz için savaþarak, kan dökerek, can vererek baðýmsýz vatanýmýzý inþa ettik. Yakýn coðrafyamýzdaki bazý ülkeler ne yazýk ki ayný baþarýyý gösteremediler." ifadelerini kullandý.
Osmanlý bakiyesi olan bu coðrafyada tam bir asýrdýr kan, gözyaþý, savaþ ve çatýþmanýn dinmediðini; Osmanlý Devleti'nin mirasçýsý olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin de bu kaostan ister istemez etkilendiðini dile getiren Erdoðan, sözlerini þöyle sürdürdü:
"Ancak hata þuradadýr; coðrafyamýzdaki kaosa bakanlar korkmuþlar, ürkmüþler, tedirgin olmuþlar ve Cumhuriyet'imize ürkek bir kuþ muamelesi yapmýþlardýr. Geçmiþin korkularý son derece yanlýþ biçimde kapanmaya, kýsýtlamaya, özgürlükleri daraltmaya ve maalesef iç düþmanlar üretmeye yol açmýþtýr. Bu milletin her bir ferdi, özellikle gençlerimiz, yavrularýmýz þunu çok iyi bilmeli, her zerrelerine kadar idrak etmelidir: Türkiye Cumhuriyeti Devleti, sýradan bir devlet deðildir. Biz 29 Ekim 1923'te ilk defa tarih sahnesine çýkmýþ deðil, sahneye yeniden çýkmýþ bir milletiz. Kuþkusuz 29 Ekim çok önemlidir. Tarihin kritik bir dönüm noktasýdýr, yeni bir baþlangýçtýr ancak bu aziz millet, yüzyýllardýr, binyýllardýr hem tarih sahnesinde var olan hem de tarihin akýþýna yön veren, tarih yazan, tarih yapan bir millettir."
"Þu yeryüzü üzerinde korkuyu korkutan ve korkutacak olan yegane millet mensubu olduðumuz asil millettir." diyen Erdoðan, bunun en son ve somut örneðinin 15 Temmuz þanlý direniþi olduðunu söyledi.
Tarihte elde ettiði þanlý zaferleriyle yeryüzünde baþý dik, iftiharla, gururla yürümeyi hak eden yegane milletin Türk milleti olduðunu vurgulayan Erdoðan, þöyle devam etti:
"Bu millet deðil kendinin, bütün bu coðrafyanýn, mazlum ve maðdurlarýn, ezilenlerin, kimsesizlerin hatta tüm insanlýðýn umudu bir millettir. Unutmayýn, düþersek yeniden doðruluruz; yanarsak küllerimizden yeniden doðarýz; yýkýlýrsak yeniden dimdik ayaða kalkarýz. Kolumuzu, kanadýmýzý kesseler daha gür, daha köklü, daha güçlü bir fidana dönüþürüz. Kimse bizi yanlýþ bellemesin. Hele hele bu milletin hiçbir ferdi korku, ümitsizlik, yeis, karamsarlýk içinde olmasýn. Ýþte onun için söylüyorum; bu Cumhuriyet korkmaz. Korku Cumhuriyet'imizin bir vasfý asla ve asla olamaz. Biz, Ýstiklal Marþý bile 'Korkma' diye baþlayan bir milletiz. Bu Cumhuriyet korkuyla deðil cesaretle; ürkeklikle deðil özgüvenle; daralarak deðil büyüyerek; dýþlayarak deðil kapsayarak; ayrýþtýrarak deðil kucaklayarak korunur, kollanýr, büyütülür ve yüceltilir. Bizim Cumhuriyet'imizin mayasý kardeþliktir. Onu ilelebet ayakta tutacak olan da hiç kuþkusuz tereddütsüz, þüphesiz þu içinde bulunduðumuz kardeþliðimizdir."
Cumhuriyet'in 101 yýlda çok önemli mesafeler katettiðini; savaþtan çýkmýþ bir ülkenin bugün satýn alma paritesine göre dünyanýn 11'inci ekonomisi olduðunu ifade eden Erdoðan, ülkenin her köþesini imar ettiklerini, yurdu, okullarla, üniversitelerle, hastanelerle, yollarla, köprülerle, tünellerle donattýklarýný, baðýmsýzlýðý korurken iddialarý ve idealleri sýmsýký muhafaza ettiklerini anlattý.
Geçen yýl meydana gelen Kahramanmaraþ merkezli depremlerde büyük hasar alan Hatay'ý ziyaret ettiklerini; büyük deprem darbesi geçiren Hatay'da yeniden bir diriliþ ve ayaða kalkýþ olduðunu anlatan Erdoðan, deprem bölgesindeki diðer illeri de ziyaret edeceklerini bildirdi.
"Bize durmak yok, evvelallah biz yine küllerimizden dipdiri ayaða kalkarak yola devam edeceðiz." ifadesini kullanan Erdoðan, konuþmasýný þu þekilde sürdürdü:
"Tek baþýna savunma sanayinde elde ettiðimiz mesafe bile ülkemizin nereden nereye geldiðinin en anlamlý göstergesidir. 23 yýl önce biz neredeydik? Yüzde 20. Þimdi neredeyiz? Yüzde 80. Terör, bütün her türlü gayretleriyle saldýrmasýna raðmen þu anda yüzde 80'i yakaladýk ve çok deðiþik alanlarda hamdolsun savunma sanayinde ayaða kalkýyoruz. Þunu kabul etmemiz gerekir; belli dönemlerde Cumhuriyet'in öz evlatlarý ayrýmcýlýða, dýþlanmaya maruz kaldýlar, görmezden gelindiler, ötelendiler, hýrpalandýlar. Son bir asýrda elbette çok güzel günler de gördük ama ondan daha fazla hüzün, acý, gözyaþý, baský gördük."
AK Parti'yi 23 yýl önce kurarken en büyük hedeflerinin ve ideallerinin devlet ile milleti kucaklaþtýrmak, cumhur ile Cumhuriyet'i buluþturmak, milletin kardeþliðini daha da yüceltmek olduðunu belirten Erdoðan, "Bu ülkede dindarlara ikinci sýnýf vatandaþ muamelesi yapýlýyordu. Cesaretle üzerine gittik, ayrýmcýlýða son verdik. Yoksulun sesi çýkmýyordu, garip gurebanýn sesi olduk, nefesi olduk, elinden tuttuk, ayaða kaldýrdýk. Alevi kardeþlerimizin sorunlarý vardý, çözmek için samimi adýmlar attýk. Gayrimüslimlerin sorunlarý vardý, onlarý devletle kucaklaþtýrmak için cesur hamleler yaptýk. Tüm bunlarý sabote etmek için önümüze çok engeller çýkardýlar, kitleleri çýkardýlar, darbe giriþiminde bulundular. Yaþanan ihmallerden ve acýlardan nemalananlar her türlü yol, yöntem ve deðeri kullanarak sorunlarý istismar ettiler fakat biz yýlmadýk, yýkýlmadýk, durmadýk ve kardeþliði büyütmekten asla vazgeçmedik." deðerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, göreve geldiklerinde Türkiye'nin tamamýyla birlikte özellikle Doðu ve Güney Doðu illerinde ciddi bir ihmalkarlýðýn söz konusu olduðunu belirtti.
Türkiye'nin tamamýyla birlikte Doðu ve Güney Doðu illerine altyapý ve üst yapýsýyla, üretimiyle tarihin en büyük yatýrýmlarýný kendilerinin yaptýðýný ifade eden Erdoðan, hak ve özgürlükleri geniþletme konusunda en büyük, en cesur ve tarihi adýmlarý da kendilerinin attýðýný vurguladý. Erdoðan, þöyle konuþtu:
" Bunu yaparken 'terörü ve terörün ürediði bataklýðý kurutacaðýz' dedik. Aradan geçen 22 yýl boyunca ayný minvalde, ayný istikamette sarsýlmadan yürüdük ve yürüyoruz. Türk ile Kürt'ün kardeþliðini büyütmek için ne yapýlmasý gerekiyorsa, nasýl yapýlmasý gerekiyorsa hemen hepsini yaptýk, denedik, tecrübe ettik. Fakat her seferinde karþýmýza bir duvar, ihanet, bir alçaklýk çýktý. Sorundan beslenenler, sorunun çözülmesine engel oldular. Terörden beslenenler, terörün bitmesini istemediler. Þiddetten nemalananlar, þiddetin sona ermesine rýza göstermediler. Kardeþliðin pekiþmesiyle Türkiye'nin her alanýnda büyüyeceðini görenler, kardeþliðin önüne set çektiler, tuzaklar kurdular, gizli aparatlarýný harekete geçirdiler. Çok bedel ödedik, çok hayal kýrýklýðý yaþadýk, çok ihanet gördük, kelimenin tam anlamýyla sýrtýmýzdan, birilerinin dediði gibi, maalesef hançerlendik. Ancak umudumuzu kaybetmedik, samimiyetimizi yitirmedik, hüsnüniyetten vazgeçmedik, kardeþlik hukukundan asla ayrýlmadýk."
Türkiye ve milletin aydýnlýk geleceði için ne yapýlmasý gerekiyorsa onu yapmaktan asla geri durmadýklarýný, durmayacaklarýný vurgulayan Erdoðan, bunun bir dönemin, bir kesimin deðil topyekün nesillerin hayatýný etkileyecek önemde bir mesele olduðunu belirtti. Erdoðan, "Allah'ýn izniyle rabbim ömür ve fýrsat verirse bu meseleyi ülkemizin gündeminden tamamen çýkartarak, millete hizmetle geçen 40 yýllýk siyasi hayatýmýzý taçlandýrmak niyetindeyiz." dedi.
Türkiye'nin bugün, düne göre çok farklý bir yerde olduðuna iþaret eden Erdoðan, Cumhurbaþkanlýðý Hükümet Sistemi'yle devlet içindeki, devletin kurumlarý arasýndaki uyumu ve koordinasyonu güçlendirdiklerini belirtti.
"Özellikle ordumuza, emniyetimize, istihbaratýmýza sýzmýþ olan hain FETÖ terör örgütünü, temizledik temizliyoruz." diyen Erdoðan, millet iradesi üzerindeki tüm vesayetleri kaldýrdýklarýný dile getirdi.
Savunma sanayindeki atýlýmlarla terörle mücadelede çok büyük ilerleme kaydettiklerini belirten Erdoðan, þöyle konuþtu:
"En önemlisi de þudur: 15 Temmuz kanlý darbe giriþimi sonrasý Cumhur Ýttifaký'ný kurarak hem devletimizin gücüne güç kattýk hem de milletimize güven kazandýrdýk. Cumhur Ýttifaký, ülkemizin ve demokrasimizin son 7-8 yýlda maruz kaldýðý pek çok saldýrýnýn, pek çok antidemokratik giriþimin püskürtülmesinde en saðlam direniþ hattýmýz olmuþtur. Nereden bakarsanýz bakýn Türkiye, her zamankinden daha güçlüdür. Terör belasý baþta olmak üzere kronik sorunlarýmýzý çözmek, kardeþliði pekiþtirmek, Türkiye'yi kardeþlik ekseninde büyütmek için bugün önümüze bir kez daha bulunmaz bir imkan çýkmýþtýr.
Buradan, Cumhur Ýttifaký'ndaki yol arkadaþýmýz Milliyetçi Hareket Partisi Genel Baþkaný Sayýn Devlet Bahçeli'ye, tüm Milliyetçi Hareket Partisi camiasýna, grubum adýna, aziz milletim adýna selam ve þükranlarýmýzý tekrar ifade ediyorum. Devlet Bey, tavýr, konuþma, söylem ve siyasetiyle, feraset ve tecrübesiyle, cesur çýkýþlarýyla, akýl dolu cümleleriyle daima tarihe not düþen, tarihe istikamet çizen bir liderdir. Kendisi her fýrsatta anlayabilenler için, mazrufa odaklanma iradesi gösterebilenler için, vatan, millet sevgisinin, Cumhuriyet aþkýnýn en önemlisi de milliyetçiliðin ne olduðunu, ne manaya geldiðini en açýk, en sarih, en çarpýcý þekilde izah etmiþtir. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Baþkaný'nýn son çaðrýlarýný bu çerçevede okuyanlar, önümüze açýlan tarihi fýrsat penceresini görmekte ve heyecanlanmaktadýr. Buna karþýlýk ülkenin ve milletin, ortak çýkarlarý yerine, kendi þahsi ve zümrevi gündemlerinin peþinde olanlar her zamanki gibi tutarsýzlýk ve boþ laf bataklýðýnda çýrpýnmayý sürdürmektedir."
Muhataplarýnýn millet olduðunu vurgulayan Erdoðan, milletin de Türkiye'nin terör kamburundan kurtulmasý, dünyada ve bölgesinde yaþanan istikrarsýzlýklardan uzak kalmasý noktasýnda gereken adýmlarýn atýlmasý yaklaþýmýný desteklediðini bildiklerini, gerisinin lafügüzaf, belagat þehvetinde boðulmak olduðunu belirtti. Erdoðan, þu deðerlendirmelerde bulundu:
"Þu hususun altýný özellikle çiziyorum: Bizim, Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki bölücü terör örgütüne, kandan beslenen Kandil'deki terör baronlarýna hiçbir çaðrýmýz yoktur olamaz da. Israrla bizimle muhatap olmaya çalýþma gayretleri iplerini ellerinde tutan patronlarýna kendilerini ispat uðraþýndan baþka bir þey deðildir.
TUSAÞ'a yapýlan kalleþ ve alçakça saldýrý bir kez daha göstermiþtir ki teröristin anladýðý yegane dil terörle tavizsiz mücadeledir. Türkiye içinde de Irak'ta ve Suriye'de de Avrupa baþta olmak üzere var olduðu her yerde terörle mücadelemizi kararlýlýkla sürdürecek, ülkemize tehdit nereden geliyorsa mutlaka kökünü kazýyacaðýz. Ýnþallah önümüzdeki dönemde milletimize hem boydan boya tüm güney sýnýrlarýmýzýn güvenliðini, hem insanýmýzýn can ve mal emniyetini garanti altýna alacak yeni müjdelerimiz olacaktýr."
Erdoðan, "Terörün boyunduruðundan halen çýkamayan bazý Türkiyelileþmeye dair istek ve iradesi henüz olmayan siyasi parti de yaptýðý son açýklamayla nerede durduðunun iþaretini vermiþtir. Þurasý çok net anlaþýlmalýdýr ki Türkiye'nin terörü destekleyen, teröre arka çýkan, terörün sözcülüðünü yapan, kardeþliðe deðil husumete, demokrasiye deðil anarþiye, hukuka deðil hukuksuzluða hizmet eden oluþumlara taviz vermesi, bunlara göz yummasý mümkün deðildir." ifadesini kullandý.
Terörle siyasetin, þiddetle demokrasinin yan yana gelmeyeceðinin altýný çizen Erdoðan, "Bir koltukta terör, diðerinde sivil siyaset taþýnmaz. Hukukun ve demokrasinin içine girmeyen, hukuk ve demokrasi içinde karþýlýðýný alýr, almýþtýr ve bundan sonra da alacaktýr." deðerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, sözlerini þöyle sürdürdü:
"Buradan CHP Genel Baþkaný Özgür Özel'e de takdirlerimi iletiyorum. AK Parti olarak kurulduðumuz andan itibaren hep söylediðimiz; Devlet, herkesin devleti olmalý; devlet, herkesi eþit kucaklamalý. Siyasetimizi, 23 yýllýk bir gecikmeyle de olsa, açýk yüreklilikle dile getirdiði ve kardeþliðe katký saðladýðý için Sayýn Özel'i buradan tebrik ediyorum. CHP'nin, Sayýn Özel'in genel baþkanlýðýnda, tarihin bu önemli kýrýlma noktasýnda doðru yerde duracaðýna, kardeþliðin safýnda yer alacaðýna ben yürekten inanmak istiyorum. Türkiye için de þartlar müsait hale gelmiþken, fakat söyledim söylüyorum, bir hukuk devleti içerisinde PKK terör örgütünün özellikle attýðý adýmlardan rahatsýz olan Sayýn Özel'e de bundan rahatsýz olma, bu iþi öðreneceksin, hukuksuzluk nedir bunu da öðreneceksin. Dolayýsýyla þunu bilmen lazým; hukuksuzluðun olduðu bir yerde adalet olmaz, adil bir yönetim biçimi olmaz. Bunlarý öðrenmeye mecbursun.
Coðrafyamýz bir ateþ çemberine dönüþmüþken, terör örgütünün mensuplarý Esenyurt'u kasýp kavururken bundan niye rahatsýz oluyorsun? Bundan rahatsýz olmayacaksýn, tam aksine burada mevcut yönetime destek vereceksin. Ve biz, 'bundan zatialiniz rahatsýz oluyor' diye attýðýmýz adýmlardan geri durmayacaðýz. Bölgemizde sýnýrlar yeniden çizilmek istenirken, ezeli kardeþliðimizi ebedi olarak muhafaza etmek yolunda bizim asli muhatabýmýz, unutma, bizzat Kürt kardeþlerimizin kendisidir. Sayýn Özel, benim Kürt kardeþim artýk 40 yýldýr bölücü terör örgütü üzerinden sahnelenen oyunu, kurguyu görmektedir. Bölücü terör örgütünün önceki gün Avrupa'da yaptýðý gösteride örgüt paçavralarý yanýnda Ýsrail bayraðýnýn da sallandýðýný görüyor. Bunu sen de göreceksin. Hangi Kürt kardeþim bu alçakça iþbirliðini görmezden gelebilir?"
Erdoðan, "Kudüs'ün iþgalcileriyle, bebek katilleriyle, soykýrýmcýlarla, emperyalistlerle yan yana yürüyenler, bundan gocunmayanlar, dahasý bundan zerre miskal utanmayanlar Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi'nin torunlarý olamazlar. Selahaddin Eyyubi'nin torunlarý, evet, bütün bu adýmlardan onlar da yýllarca rahatsýz oldular ve Batý'nýn insanlýðý ifsat projesi olan LGBT sapkýnlýðýný savunanlar, benim Müslüman Kürt kardeþimin ezeli düþmanýdýr, ebedi düþmanýdýr." diye konuþtu.
MHP Genel Baþkaný Devlet Bahçeli'nin, merhum Ziya Gökalp'ten yaptýðý alýntýyý hatýrlatan Erdoðan, "Türkler ile Kürtlerin birbirini sevmesi her iki taraf için hem dini hem de siyasi bir farzdýr. Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk deðildir, Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt deðildir. Týpký Sayýn Devlet Bahçeli gibi biz de hayatýmýz boyunca hep benzer bir hissiyatý dile getirdik, 'coðrafyamýzda Türk Kürtsüz, Kürt de Türksüz yaþayamaz, var olamaz, varlýðýný idame ettiremez' dedik, bunu her zaman kalbimizle söyledik, yüreðimizle söyledik, gönülden söyledik, samimiyetle, ihlas, muhabbetle, hüsnüniyetle söyledik." dedi.
En son Ahlat'ta Malazgirt Zaferinin 953. yýl dönümü törenlerinde verdikleri tarihi fotoðrafla bu hakikati bir kez daha ifade ettiklerini anlatan Erdoðan, "Alparslan'ýn ordusunda Türk de vardýr, Kürt de vardýr, Arap da vardýr. Malazgirt Zaferi, Türk'ün de Kürt'ün de ortak zaferidir. Bu zafer sadece Türklere, sadece Kürtlere deðil, Türk-Kürt kardeþliðine de Anadolu'da bir yurt inþa etmiþtir." sözlerini sarf etti.
Malazgirt'ten Milli Mücadele'ye kadar ortak vataný, topraðý, þerefi, namusu, en çok da kardeþliði hep birlikte savunduklarýný vurgulayan Erdoðan, "Uzunca bir süredir bizi birbirimizden ayýrmak istiyorlar, çünkü Malazgirt'in intikamýný almak istiyorlar, çünkü Kudüs'ün fethinin öcünü almanýn peþindeler. Hani diyor ya þair, 'Bunlar engerekler ve çýyanlardýr. Bunlar aþýmýza, ekmeðimize göz koyanlardýr. Taný bunlarý, sakýn tanýmamazlýktan gelme'. Bu millet hiçbir ayrým yapmaksýzýn fertlerinin tamamýyla dünyanýn en imanlý, en sarsýlmaz, en yenilmez gücüdür." yorumunu yaptý.
Bunu bozmaya, bunu daðýtmaya, bunu zayýflatmaya, bunu içerden çökertmeye çalýþanlarýn olduðunu aktaran Erdoðan, "Kardeþlerim; biz bu tuzaða düþmeyeceðiz. Ortak düþmaný sevindirmeyeceðiz. Kardeþliðimizi bozmaya çalýþanlara geçit vermeyeceðiz. Hasýmlarýn açtýðý husumet parantezini kapatacaðýz. Geçmiþin yaralarýný birlikte saracaðýz. Tarihi yine birlikte yazmaya devam edeceðiz." ifadesini kullandý.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, konuþmasýna þöyle devam etti:
"Biz bunca yýldýr Türkiye'deki her kesimin özgürlüðü için, en çok da Kürt kardeþlerimizin istiklali, onuru, namusu için mücadele verdik. Allah'a hamdolsun pek çok alanda hayal dahi edilemeyecek yerlere geldik. Þu ana kadar birçok meseleyi birlikte ortak akýlla çözüme kavuþturduk. Ýþte þimdi ülke ve millet olarak Sayýn Devlet Bahçeli'nin Cumhur Ýttifaký ortaðýmýz MHP'nin elini deðil, tüm vücudunu taþýn altýna koymasýyla çok daha büyük bir imkan ele geçirdik. Önümüze açýlan bu fýrsat penceresinin iç cepheyi dost düþmana karþý güçlendirme fýrsatýnýn millet ve milletin meþru temsilcisi siyaset kurumu tarafýndan çok iyi deðerlendirilmesi gerekiyor. Þunu lütfen unutmayýnýz: 85 milyon olarak aþýmýz bir, ekmeðimiz bir, kýblemiz bir, vatanýmýz, topraðýmýz bir, bayraðýmýz, marþýmýz bir, devletimiz bir, en önemlisi de mazimiz bir, istikbalimiz bir, kaderimiz birdir. Buradan Gazi Meclis'imizden, milletin kürsüsünden sesleniyorum; sevgili Kürt kardeþlerim, senden bu eli samimiyetle, sýmsýký tutmaný bekliyoruz. Siyonist Ýsrail'in aparatlýðýný, emperyalizmin uþaklýðýný, Türkiye düþmanlarýnýn maþalýðýný yapanlarý aradan çekip çýkarmaný istiyoruz. Sevgili Kürt kardeþim, imanýna, Ýslamýna, ezanýna, vatanýna, topraðýna, kardeþlik hukukuna sahip çýkmaný istiyoruz. 'Gel Türkiye Yüzyýlý'ný birlikte inþa edelim' diyoruz. 'Türkiye Cumhuriyeti çatýsý altýnda al bayraðýmýzýn gölgesinde aydýnlýk, müreffeh, kardeþçe bir istikbali birlikte kuralým' diyoruz. Bundan 101 sene önce Cumhuriyet'i birlikte kurduk, bu Cumhuriyet benim olduðu kadar senin de Cumhuriyetin. 'Gel Cumhuriyet'i birlikte hepimiz için bir esenlik yurdu yapalým' diyoruz. 'Gel yumruklarýný sýkanlarý aradan çýkartalým' diyoruz. 'Gel terörü meþrulaþtýranlarýn, sýrtýný daða verenlerin altýndaki zemini boþaltalým' diyorum. 'Gel milletin verdiði yetkiyi terör baronlarýna peþkeþ çekenlere, o yetkinin asýl sahibinin kim olduðunu gösterelim' diyorum."
Erdoðan, "Rabb'imden þunlarý diliyorum: Ey Türk'ü ve Kürt'ü Ýslam'ýn þanlý ordusu kýlan Allah'ým, sen Türk'ün ve Kürt'ün kardeþliðini koru, muhabbetimizi çoðalt, imanýmýzý artýr, bize güç ver, bizi tekrar bu kadim coðrafyanýn huzur ve barýþ ordusu yap. Senin her þeye gücün yeter, amin." diye dua ederek sözlerini tamamladý.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, ÝYÝ Parti'den istifa ederek AK Parti'ye katýlan Kayseri Milletvekili Dursun Ataþ'a rozetini taktý.