Erdoðan, Cumhurbaþkanlýðý Külliyesi'ndeki Cumhurbaþkanlýðý Kabine Toplantýsý'nýn ardýndan millete seslendi.
Konuþmasýna, Berlin Olimpiyat Stadý'nda oynanan Euro 2024 hazýrlýk maçýnda Almanya karþýsýnda tarihi bir galibiyete imza atan A Milli Futbol Takýmý'ný kutlayarak baþlayan Erdoðan, millilerin, deplasmanda 72 yýl sonra gelen 3-2'lik skorla hem büyük bir sevinç hem de oynadýklarý oyunun güzelliðiyle tarifsiz bir gurur yaþattýðýný söyledi.
Gurbetçilerin coþkuyla Milli Takýmýn yanýnda yer almalarýnýn da ayrýca anlamlý olduðunu belirten Erdoðan, Berlin Olimpiyat Stadý'ný adeta bayram yerine çeviren tüm gurbetçilere þükranlarýný sundu.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, millilerin, bu baþarý çýtasýný daha da yukarýya taþýyarak, 2024 Avrupa Þampiyonasý'nda yeni zaferler tattýracaklarýna inandýðýný dile getirdi.
Türkiye Yüzyýlý'nýn inþasý için verdikleri mücadeleyi kararlý bir þekilde sürdürdüklerini vurgulayan Erdoðan, son Kabine Toplantýsý'ndan bu yana içeride ve dýþarýda birçok etkinliðe, zirveye, görüþmeye, açýlýþ törenine iþtirak ettiðini kaydetti.
Kazakistan'ýn ev sahipliðinde "Türk Devri" temasýyla Astana'da düzenlenen Türk Devletleri Teþkilatý'nýn 10'uncu Zirvesi'nde Türk dünyasý olarak birliði, beraberliði, dayanýþmayý bir kez daha perçinlediklerinin altýný çizen Erdoðan, teþkilatýn hem üye sayýsý hem iþbirliði alaný hem de kurumsallaþma açýsýndan katettiði mesafeden memnuniyet duyduklarýný söyledi.
Erdoðan, Gaspýralý Ýsmail Bey'in 1,5 asýr önce hayalini kurduðu "dilde, fikirde, iþte birlik idealine" adým adým yaklaþtýklarýný ifade etti.
- "BAÐLARIN DAHA DA KUVVETLENMESÝNÝ SAÐLIYORUZ"
Macaristan'ýn ardýndan geçen yýl KKTC'nin anayasal ismiyle teþkilata gözlemci üye olmasýnýn tarihi bir adým olduðuna iþaret eden Erdoðan, böylece Kýbrýs Türküne uygulanan tecridin kýrýlmasý yanýnda Türk dünyasýnýn Kýbrýs halkýna olan desteðini de ortaya koyduklarýný dile getirdi.
Erdoðan, geçen hafta 40'ýncý kuruluþ yýl dönümünü gururla kutlayan KKTC'nin 15 Kasým Cumhuriyet Bayramý'ný tebrik ederek, þunlarý kaydetti:
"Ömrünü Kýbrýs davasýna vakfeden Doktor Fazýl Küçük'ü, Kurucu Cumhurbaþkaný Rauf Denktaþ'ý bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Enerjiden güvenliðe, savunmadan altyapý yatýrýmlarýna kadar her alanda attýðýmýz adýmlarla anavatanla yavru vatan arasýndaki ekonomik, ticari ve beþeri baðlarýn daha da kuvvetlenmesini saðlýyoruz. Son olarak 4 ay önce 20 Temmuz Barýþ ve Özgürlük Bayramý'nda, Ercan Havalimaný'nýn Yeni Terminal Binasý ve pistinin açýlýþýný gerçekleþtirdik. Ýnþallah çok daha fazlasýný baþaracaðýz. Zaman, verdiði sözlerin hilafýna davranarak Kýbrýs Türklerini cezalandýran Avrupa Birliði'nin ne kadar büyük bir yanlýþ yaptýðýný ispat edecektir. Maruz kaldýðýmýz onca haksýzlýða raðmen adil ve kalýcý çözüm irademizi muhafaza ediyoruz. Bunun yolunun da Kýbrýs Türklerinin eþit egemenliðinin ve eþit uluslararasý statüsünün teyit edilmesinden geçtiði kanaatindeyiz."
- "EN BÜYÜK ZARARI ERMENÝLERE VERDÝLER"
Kýbrýs Türkünü ambargolarla haklý davalarýndan döndürmeye çalýþanlarýn, Kafkasya'da yeni oyunlar peþinde koþtuðuna dikkati çeken Erdoðan, "Kimi Batýlý güçler Karabað Savaþý ile birlikte bölgemizde artýk yepyeni bir dönemin baþladýðýný halen idrak edemiyor." dedi.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, þunlarý ifade etti:
"Ermenistan'ý yýllarca kýþkýrtarak bu coðrafyada yaþayan tüm insanlarýn acýlarý, sýkýntýlarý ve kavgalarý üzerinden kendilerine rant devþirenler, aslýnda en büyük zararý Ermenilere verdiler. Gerçekleþmesi mümkün olmayan ham hayalleri körükleyerek Ermenileri istismar ettiler, kullandýlar, güvensizliðe mahkum ettiler. Bu gerçeði artýk Ermenistan'ýn da görmesi ve kabullenmesi gerekiyor. Ermeni halký ve yöneticilerinin güvenliði binlerce kilometre ötede deðil, komþularýyla barýþta ve iþbirliðinde aramalarý daha doðru olacaktýr. Batýlý ülkeler tarafýndan gönderilen hiçbir silah ve mühimmat, kalýcý barýþ ortamýnýn saðlayacaðý huzurun yerini tutamaz. Ermenilerin 30 yýl sonra ortaya çýkan barýþ fýrsatýný yine farklý hülyalara kapýlarak boþa harcamamalarý en büyük temennimizdir. Buradan bir kez daha Ermenistan'a, Azerbaycanlý kardeþlerimizin uzattýðý barýþ elini tutmasý çaðrýsýnda bulunuyorum. Türkiye olarak bizim de Azerbaycan ile iþbirliði içinde sürecin baþarýsý için gerekli adýmlarý atmaya hazýr olduðumuzu tekrar ifade ediyorum."
- "KÜRESEL REKABETTE YERÝMÝZÝ ALDIK"
Kazakistan dönüþü açýlýþýný yaptýklarý Ford Otosan Yeniköy Fabrikasý'nýn toplam 3 bin 500 kiþiye istihdam saðlayacak önemli bir yatýrým olduðunu belirten Erdoðan, otomotiv sektörünün Türk ekonomisinin lokomotifi olmayý sürdürdüðünü vurguladý.
Erdoðan, geçen yýl 9 milyar dolarýn üzerinde dýþ ticaret fazlasý verilen bu sektörde Türkiye'nin, dünyanýn 13'üncü en büyük otomotiv üreticisi konumunda olduðunu dile getirerek, þunlarý kaydetti:
"Ancak Türkiye, dünyanýn sayýlý otomotiv ihracatçýlarýndan biri olmasýna raðmen, maalesef uzun yýllar kendi yerli ve milli markasýna sahip deðildi. Togg'un üretimi ve satýþa baþlamasýyla yeni geliþen elektrikli araçlar alanýnda kendi markamýzda küresel rekabetteki yerimizi aldýk. Her aþamasýný yakýndan takip ettiðim bu projenin hayata geçmesiyle 'Türk araba yapamaz' diyenleri, 'fabrikada üretim bandý yok' diyenleri, 'bu araç satýlmaz, vatandaþ bunu almaz' diyenleri, yani bundan 60 yýl önce Devrim Otomobili Projesini garaja mahkum eden zihniyetin günümüzdeki uzantýlarýný hüsrana uðrattýk. Birilerinin müstehzi bir edayla 'bunun fabrikasý nerede' diyerek aklýnca dalga geçtiði Togg þimdiye kadar 12 bine yakýn teslimat yaptý. Üretim bandýndan inen ve teslim edilen araç sayýsý günden güne artýyor. Geçen yýl dünyada 14 milyon elektrikli araç satýldýðý düþünüldüðünde bu yarýþa nasýl isabetli bir zamanda dahil olduðumuz daha iyi anlaþýlacaktýr."
Erdoðan, Cumhurbaþkanlýðý Külliyesi'ndeki Cumhurbaþkanlýðý Kabine Toplantýsý'nýn ardýndan millete sesleniþinde, kasým ayýnýn ilk haftasý Rize'de toplam yatýrým bedeli 2 milyar 886 milyon lira olan eser, proje ve hizmetlerin resmi açýlýþýný yaptýklarýný anýmsattý.
Ekonomik Ýþbirliði Teþkilatý'nýn 16. Zirvesi'nin 8-9 Kasým'da Özbekistan'da düzenlendiðini hatýrlatan Erdoðan, zirvede Özbekistan Cumhurbaþkaný Þevket Mirziyoyev'in yaný sýra katýlýmcý ülkelerin liderleriyle bir araya geldiðini söyledi.
Vefatýnýn 85. yýl dönümü olan 10 Kasým'da hem Cumhuriyetin banisi Gazi Mustafa Kemal'i hem de kahraman silah arkadaþlarýný bir kez daha saygýyla yad ettiklerini ifade eden Erdoðan, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun anma toplantýsýnda Türkiye'nin geçmiþten bugüne serencamýný ve Cumhuriyet dönemini deðerlendirme imkaný bulduklarýný dile getirdi.
- "5 MÝLYON FÝDANI TOPRAKLA BULUÞTURDUK"
Cumhurbaþkaný Erdoðan, her yýl Milli Aðaçlandýrma Günü olarak kutlanan 11 Kasým'ý bu sene de ülke genelinde bir aðaçlandýrma seferberliðine dönüþtürdüklerini belirterek, þöyle konuþtu:
"Milli Aðaçlandýrma Günü'nde Türkiye'nin 2023 noktasýnda 5 milyon fidaný toprakla buluþturduk. Ayrýca, her ilimizde 100. Yýl Cumhuriyet Ormanlarýnýn kuruluþunu gerçekleþtirdik. Bu tablo, küresel ýsýnmanýn ve iklim deðiþikliðinin tüm insanlýðýn bekasýný tehdit eder boyutlara ulaþtýðý bir dönemde ayrýca önemlidir. Önümüzdeki dönemde havanýn, suyun, topraðýn, aðacýn ve varisi olduðumuz bütün güzelliklerin korunmasý için daha çok çalýþacaðýz. 'Türkiye Yüzyýlý'na Nefes' sloganýyla yürüttüðümüz. bu çalýþmalara destek veren herkese, milletimin her bir mensubuna teþekkür ediyorum."
- "TÜRKÝYE, KERÝM DEVLET VASFINA DÖNEMÝMÝZDE KAVUÞTU"
Türkiye'yi yeni bir tasavvur ve yaklaþýmla tanýþtýrdýklarý bütün bu alanlarýn baþýnda, sosyal devlet olgusunun geldiðini vurgulayan Erdoðan, þunlarý kaydetti:
"Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tarihten tevarüs ettiði kerim devlet vasfýna tam manasýyla ilk kez bizim dönemimizde kavuþmuþtur. Kurucu kadronun hayallerini süsleyen, kimsesizlerin kimsesi olan cumhuriyet özlemi, gayretlerimiz neticesinde 21 yýlda idealden çýkýp, hakikate dönüþmüþtür. Ýnsaný yaþat ki devlet yaþasýn düsturu, ülkemize dünyanýn en geniþ kapsamlý sosyal güvenlik ve saðlýk sistemini kazandýrdý. Devletimizin þefkat þemsiyesi dýþýnda hiçbir vatandaþýmýzýn kalmamasý için özel çaba harcadýk. Fakir fukara, garip gurebanýn elinden tuttuk. Þehitlerimizin emanetlerine, kahraman gazilerimize sahip çýktýk. Engelli kardeþlerimize, bakýma muhtaç yaþlýlarýmýza, yetim ve öksüz çocuklarýmýza kucak açtýk. Çeþitli destek programlarýndan evde bakým hizmetlerine kadar farklý alanlarda yeni düzenlemeleri devreye aldýk. Halkçýlýk maskesi altýnda yýllardýr bu ülkede halk düþmanlýðý yapanlar bilmese de hizmetlerden faydalanan kardeþlerimiz evinde, iþ yerinde, okulunda, hastanesinde her yerde bu gerçekleri bizzat görüyor ve yaþýyor."
- "DARÜLACEZEMÝZÝ DONANIMLI KOMPLEKSE KAVUÞTURDUK"
Cumhurbaþkaný Erdoðan, sosyal devlet uygulamalarýnda da mevcutla yetinmediklerini, kendilerini sürekli geliþtirdiklerini ifade ederek, þunlarý söyledi:
"Geçen hafta hizmete sunduðumuz Darülaceze Sosyal Yaþam Þehri bunun en son örneðiydi. 2. Sultan Abdülhamid Han'ýn emaneti 128 yýllýk büyük bir çýnar olan Darülacezemizi her açýdan donanýmlý, rahat, huzurlu ve güvenli bir sosyal hizmet kompleksine kavuþturduk. Ýnþaat alaný 146 bin metrekareyi bulan, þimdilik 928 yatak kapasitesine sahip yatay mimari tarzýnda inþa edilen, 23 bloðu, camisi, kilisesi ve havrasýyla gerçekten muhteþem bir eseri ülkemize kazandýrdýk. Yaþadýðýmýz deprem felaketine raðmen 1,5 yýl gibi kýsa sürede inþasýný tamamladýðýmýz Darülaceze Sosyal Yaþam Þehrimizin, sakinleri baþta olmak üzere milletimize hayýrlý olmasýný diliyorum."
- "ÝHTÝYAÇ SAHÝPLERÝNÝN ÝMDADINA KOÞUYORUZ"
Türkiye'nin yurt dýþýnda da mazlumun, maðdurun, ezilenlerin, zulme ve baskýya uðrayanlarýn yanýnda olduðunu vurgulayan Erdoðan, þöyle devam etti:
"AFAD, Kýzýlay ve TÝKA'mýzla dünyanýn en zor coðrafyalarýnda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluþlarýmýz ile ihtiyaç sahiplerinin imdadýna koþuyoruz. Türkistan'dan Afganistan'a, Balkanlar'dan Afrika'ya kadar nerede gözü yaþlý, gönlü kýrýk kimse varsa Türkiye'nin þefkat eli oradadýr. Filistin'deki mazlumlarýn acýsý nasýl bizim acýmýzsa Uygur kardeþlerimizin, Ahýska Türkü, Kýrým Tatarý, Kerkük Türkmen'i kardeþlerimizin sýkýntýsý da ayný þekilde bizim sýkýntýmýzdýr. Hiçbir ayrým yapmadan bunlarýn hepsiyle yakýndan ilgileniyoruz. Her kim Türkiye'yi soydaþlarýnýn derdine sýrtýný dönmekle itham ediyorsa ya gafildir ya cahildir ya da yabancý güçler namýna çalýþan beþinci kol elemanýdýr. Türkiye'nin soydaþ ve akraba topluluklara yönelik hassasiyeti zirveye bizim dönemimizde çýkmýþtýr. Ýnþallah bundan sonra da her daim kardeþlerimizin yanýnda olmaya devam edeceðiz."
"Ýsrail'in 7 Ekim'den beri süren, ahlaksýz ve alçak saldýrýlarý altýnda hayatta kalma mücadelesi veren Gazze halkýna bu anlayýþla sahip çýkýyoruz." diyen Erdoðan, þimdiye kadar Gazzelilere ulaþtýrýlmak üzere 11 uçak dolusu malzeme ile bir sivil insani yardým gemisinin Mýsýr'a gönderildiðini kaydetti.
"Gazzeli kardeþlerimiz için toplam 800 tona varan insani yardým malzemesini bölgeye sevk ettik." diyen Erdoðan, Mýsýr makamlarýyla iþbirliði içerisinde yardým malzemelerinin Refah Sýnýr Kapýsý'ndan Gazze'ye ulaþtýrýlmasýný saðladýklarýný ifade etti.
Erdoðan, "Biliyorsunuz Ýsrail, suyunu, yakýtýný, elektriðini, iletiþimini komple keserek Gazze halkýný sadece öldürmekle kalmýyor, ayný zamanda teamülden hastaneleri bombalayarak, Gazzelilerin direniþ azmini de kýrmaya çalýþýyor. Üstat Sezai Karakoç'un þu mýsralarýnda anlattýðý vahþet tablosu, Gazze'de ve iþgal edilmiþ Filistin topraklarýnda yaþananlara tercüman olmaktadýr. 'Gülle kusuyor ana rahmi. Bomba parçalýyor beynini bebeðin. Tanklar saldýrýyor evlere, bir anda ev yok, tank var. Uçak var, gök yok, utanç var. Ve kime karþý bütün bunlar, masum Müslümanlara karþý.' Gazze'de 7 Ekim'den beri tam anlamýyla vahþet, bin yýl önceki Haçlý iþgalinde, 2. Dünya Savaþý'nda yaþananlarý aratmayan bir gaddarlýk sergilenmektedir." dedi.
Ýsrail yönetiminin askeri ve silahlý sivilleri ile "bir atýþta iki ölü" diyerek hamile kadýnlarý daha doðmamýþ bebekleriyle katletmekle övünen bir cinnet hali içinde olduðunu ifade eden Erdoðan, sözlerini þöyle sürdürdü:
"Çocuklarý, daha aðzý süt kokan sabileri, onlarýn anne ve babalarýný, yaþlý erkek ve kadýnlarý uçaklarla, tanklarla, toplarla bombalayarak üzerlerine mermi yaðdýrarak öldürmenin adý savaþ deðildir. Bunun adý barbarlýktýr, eþkýyalýktýr, devlet terörüdür. Netanyahu, Ýsrail halký nezdinde tamamen yitirdiði itibarýný hastaneleri, okullarý, ibadethaneleri bombalayarak yeniden kazanma çabasýndadýr. Bilhassa hastaneler, Ýsrail mezaliminin sembolü olmuþtur. Gazze'de hizmet veren neredeyse tüm hastaneler, Ýsrail'in saldýrýlarý sebebiyle ya yýkýldý ya zarar gördü ya da kullanýlamaz hale geldi. Gazze'nin en büyük saðlýk tesisleri olan El-Ehli Baptist ve Þifa hastanelerinde yaþanan vahþeti hepimiz takip ettik. Bu hastanelerle ilgili Ýsrail'in ortaya attýðý iddialarýn tamamen safsatadan ibaret olduðu anlaþýldý ama buna raðmen Akif'in 'tek diþi kalmýþ canavar' diye tarif ettiði güya medeni dünya, Ýsrail'in hastanelere yönelik saldýrýlarýný sessizce seyretti. Hatta savaþ hukukunun açýk ihlali olan hastane saldýrýlarýna 'Ýsrail'in kendini savunma hakký' diyerek destek veren ülkeler gördük. Bu iklimde biz kalbimizle buðz ve dilimizle ifade etmenin yaný sýra, elimizle de üzerimize düþenleri yapmanýn gayreti içindeyiz."
- "AVRUPA'SINDAN AMERÝKA'SINA HÝÇBÝR ÜLKEDEN EN KÜÇÜK BÝR TEPKÝ DAHÝ GELMÝYOR"
Gazze'deki tek onkoloji hastanesinin vurulmasý akabinde buradaki kanser hastalarýnýn Türkiye'ye sevkiyle ilgili giriþimleri baþlattýklarýný belirten Erdoðan, aralarýnda kanser tedavisi görenlerin de yer aldýðý toplam 88 hastayý, 61 refakatçisiyle birlikte Türkiye'ye getirdiklerini söyledi.
Perþembe günü kanser hastalarýný ziyaret ettiklerini, acýlarýný paylaþtýklarýný, millet adýna dualarýný almanýn bahtiyarlýðýný yaþadýklarýný belirten Erdoðan, Gazze'de mahsur kalan vatandaþlarýn bir kýsmýnýn tahliyesini dün gerçekleþtirdiklerini, diðerleri ile ilgili de çabalarýn sürdüðünü ifade etti.
Erdoðan, þunlarý kaydetti:
"Biz dayanýþmanýn gücüne, paylaþmanýn bereketine inanan insanlarýz. Tarih boyunca olduðu gibi günümüzde de Türk özlenendir, gözlenendir. Mazlum ve maðdurlarýn hamisidir. Türkiye tarihi misyonunu nemelazýmcýlýk yaparak deðil, baþý dara düþenlere kucak açarak yerine getirebilir. Biz de Gazzeli mazlumlarýn imdadýna koþarken, iþte bu misyonun hakkýný vermeye çalýþýyoruz. Aziz milletim, Türkiye olarak Gazze'de akan kanýn durmasý için seferber olmuþken, Batýlý ülkelerin vicdansýzlýðýný yüzümüz kýzararak takip ediyoruz. Ýsrail iþgal güçleri her gün kadýn, çocuk, gazeteci, doktor, yaþlý, sivil demeden masumlarý katlediyor ama Avrupa'sýndan Amerika'sýna hiçbir ülkeden en küçük bir tepki dahi gelmiyor.
Çocuklara, kadýnlara ve yaþlýlara karþý atom bombasý atma tehdidi dahil modern savaþ araçlarýnýn tamamýný kullanan Ýsrail ve onu destekleyen herkes sadece tarih önünde deðil, insanlýk vicdaný nezdinde de yargýlanacaktýr. Ýspanya gibi bir, iki vicdan sahibi ülkeyi dýþarýda býrakýrsak, Batýlý kurum ve kuruluþlar Gazze'den yükselen feryatlara kulaklarýný tamamen týkadýlar. Ateþkes sözcüðünü kullanmaktan bile çekinen bir ürkeklikle, daha doðrusu korkaklýkla karþý karþýyayýz. Holokost utancý, Avrupalý liderleri adeta esir almýþ durumda. Sadece yöneticiler deðil, Batýlý entelektüeller, basýn kuruluþlarý ve insan haklarý örgütleri de ayný þekilde Ýsrail'i aklamanýn peþinde. Ýsrail yönetimi de Holokost'u, Filistinlilere yönelik soykýrýma varan saldýrýlarýn kalkaný olarak kullanýyor."
Ýsrail'in, ateþkes çaðrýsý dahil, her türlü tepkiyi, antisemitizm parantezine alarak anýnda boðmaya çalýþtýðýný belirten Erdoðan, buna Almanya'ya gerçekleþtirdikleri son seyahatte bir kez daha üzülerek þahit olduklarýný vurguladý.
- "ALMANYA ÝLE HER ALANDA ÝÞBÝRLÝÐÝMÝZÝ GÜÇLENDÝRMEKTE KARARLIYIZ"
"Her ne kadar Gazze meselesinde farklý düþünsek de Almanya ile tarihten gelen güçlü dostluðumuza büyük ehemmiyet veriyoruz. 50 milyar dolarý bulan toplam ticaret hacmi ile en büyük ticaret ortaðýmýz olan Almanya ile her alanda iþbirliðimizi güçlendirmekte kararlýyýz. Gerek Cumhurbaþkaný Sayýn Steinmeier, gerekse Þansölye Olaf Scholz kendileriyle yaptýðým görüþmelerde bu konularda mutabýk kaldýk." diyen Erdoðan, Gazze'deki insani trajedinin engellenmesi ve bölgede kalýcý barýþýn tesisi yolunda Almanya ile diyalog içinde olmayý sürdüreceklerini ifade etti.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, sözlerini þöyle sürdürdü:
"Ýsrail'in ne kadar uðraþýrsa uðraþsýn antisemitik yaftasý vuramayacaðý tek ülke Türkiye'dir. Çünkü Türkiye'nin ne uzak ne yakýn geçmiþinde böyle bir utanç lekesi göremezsiniz. Hak bildiklerimizi, birilerini rahatsýz etse de cesaretle dillendirmemizin sebebi iþte budur. Konuþurken rahatým, niye rahatým bizim borcumuz yok ama onlarýn hepsinin Ýsrail'e borçlarý var ve onlar borç ödüyorlar. Sýkýntýlarý burada. Asýl utanç verici olay ise Batýlý ülkelerin, katliamlarýna kýlýf uydurma noktasýnda Ýsrail ile sergilediði yalan kardeþliðidir. Nükleer ve kimyasal silah bahanesiyle Irak'ý iþgal edenlerin,, Ýsrail'in yalanlarýna arka çýkmasýna artýk biz de þaþýrmýyoruz. Ayný þekilde Irak'ta nükleer silah arayanlarýn, Ýsrailli bakanlarýn kameralar önünde sarf ettiði atom bombasý itirafý karþýsýnda tek cümle kurmamalarý da ibretlik bir durumdur. Öyle ki Ýsrail nükleer silaha sahip olduðunu açýkça ikrar ve itiraf ediyor. Fakat bu konuda ne Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi ne Uluslararasý Atom Enerjisi Ajansý herhangi bir inceleme baþlatmýyor."
Erdoðan, Cumhurbaþkanlýðý Külliyesi'ndeki Cumhurbaþkanlýðý Kabine Toplantýsý'nýn ardýndan millete sesleniþinde, nükleer silah meselesinin öyle meskut kalýnacak bir konu olmadýðýný vurguladý.
Bugün Ýsrail'e ses çýkarmayanlarýn yarýn baþka ülkelere söyleyecek hiçbir sözü olamayacaðýný dile getiren Erdoðan, sözlerini þöyle sürdürdü:
"Malumun ilamý olarak gördüðümüz Ýsrail'in nükleer silahlarý meselesinin unutulmasýna ve unutturulmasýna Türkiye olarak izin vermeyeceðiz. Riyad Zirvesi'nde ülkemizin gayretleri neticesinde illegal yerleþimcilerin terörist olarak tanýmlanmasý ve savaþ suçlarýnýn takibi konularýyla birlikte nükleer silahlar hususunda da önemli kararlar alýndý. Ýnþallah önümüzdeki dönemde her iki meseleyi gündemde tutmaya devam edeceðiz. Biz, þairin ifadesiyle, 'Zulmün topu var, güllesi var, kal'asý varsa, hakkýn da dönmez yüzü, bükülmez kolu vardýr.' düsturuyla mücadelemizi sürdüreceðiz."
Erdoðan, Gazze'deki vahþet karþýsýnda insanlýðýn vicdaný ve sesi olma görevinin þu an Türkiye'nin omuzlarýnda olduðunu belirterek, eþi Emine Erdoðan öncülüðünde 15 Kasým'da Ýstanbul'da düzenlenen "Filistin Ýçin Tek Yürek Lider Eþleri Zirvesi"nin bu noktada bir kilometre taþý olduðunu söyledi.
Acýnýn ve merhametin dilinin, dininin, ýrkýnýn olmadýðýný vurgulayan Erdoðan, bu anlayýþla Türkiye'ye gelen Küresel Çaðrý Metnine imza atan, bu zor zamanda yürekli duruþ sergileyen tüm misafirlere teþekkür etti.
- "TÜRKÝYE YÜZYILI'NIN ÝNÞASI YOLUNDA GECE GÜNDÜZ ÇALIÞMAYA DEVAM EDECEÐÝZ"
Cumhurbaþkaný Erdoðan, þunlarý kaydetti:
"Ülkemizde Gazze'deki katliamlara, Filistin meselesine, Kudüs davasýna þaþý bakanlara, hatta kendi akýllarýnca istihzayla sulandýrmaya çalýþanlara hatýrlatmak istediðim bir gerçek var. Türkiye'nin siyasi ve kültürel sýnýrlarý kendi resmi sýnýrlarýndan deðil, Adriyatik'ten Çin Seddi'ne diye ifade edilen çok daha geniþ bir hattan baþlar. Ülkemizin önde gelen siyaset ve edebiyat erbabý Yahya Kemal doðup büyüdüðü Bursa'nýn devamý saydýðý Üsküp'ün elimizden çýkmasýnýn ardýndan þöyle demiþtir; 'Çok sürse ayrýlýk, aradan geçse çok sene/Biz sende olmasak bile, sen bizdesin gene.' Gerçekten de gönül coðrafyamýzdaki her karýþ toprak için ayný hissiyatý duyuyoruz. Ne zaman ki biz bu coðrafyalarý kendi dýþýmýzda görmeye baþlarsak, iþte o vakit eldeki vatan da tehlikeye düþmüþ olur.
Dahasý bugün Gazze'de yaþananlara tepki vermezsek yarýn vaat edilmiþ topraklar denilen iþgalci fanatizmin kendi topraklarýmýza uzanmasýna engel olamayýz. Ýþte bu sebeple diyoruz ki 'Balkanlar'dan Kafkaslar'a, Karadeniz'den Akdeniz'in doðu kýyýlarýna kadar dört bir yanýmýzda yaþanan her hadise bizi doðrudan ilgilendirir. Karabað'ýn gönlümüzdeki yeriyle Gazze'nin gönlümüzdeki yeri aynýdýr. Týpký Bosna ile Halep'i, Trablus'la Belh'i, Selanik'le Musul'u ayýrt etmediðimiz gibi kendi kadim þehirlerimizle Kudüs'ü de ayný görüyoruz. Aslýnda bu vizyona sahip olmayan birtakým sözde aydýnlara, siyasetçilere, medya mensuplarýna, sosyal medya silahþörlerine ne desek boþ olduðunu biliyoruz. Hamdolsun milletimiz bu vizyona sahiptir. Bu hakikatlerin farkýndadýr. Asýrlardýr her kritik vakitte olduðu gibi son geliþmeler karþýsýnda da milletimiz duasýný ona göre yapmakta, yumruðunu ona göre sýkmakta, gerektiðinde harekete ona göre geçmektedir. Kifayetsiz muhterisleri, kendi cehalet, kin, nefret ve kýsýr hesap bataklýklarýyla baþ baþa býrakarak Türkiye Yüzyýlý'nýn inþasý yolunda gece gündüz çalýþmaya devam edeceðiz."
- "GEREKTÝÐÝNDE YENÝ OPERASYONLARLA BU ALÇAK, SÝNSÝ PLANLARI SAHÝPLERÝNÝN BAÞLARINA GEÇÝRMEKTE KARARLIYIZ"
Cumhurbaþkaný Erdoðan, bugünkü Kabine Toplantýsý'nda terörle mücadeleden ticarete, savunmadan ekonomiye uzanan geniþ bir yelpazede gündemdeki konularý ele aldýklarýný bildirdi.
Terör örgütleriyle ve organize suç þebekeleriyle mücadelelerini kararlý þekilde sürdürdüklerini vurgulayan Erdoðan, "Yýlbaþýndan bu yana bir kýsmý elebaþý seviyesinde yaklaþýk 2 bin teröristi etkisiz hale getirdik. Döktükleri her damla kanýn hesabýný teröristlerden misliyle soruyoruz, soracaðýz. Son terörist ülkemiz için bir tehdit kaynaðý olmaktan çýkarýlýncaya kadar hudutlarýmýz içinde ve dýþýnda bu mücadeleyi devam ettireceðiz." diye konuþtu.
Güney sýnýrlarý boyunca kurulmak istenen terör koridorunu Suriye'nin kuzeyine gerçekleþtirdikleri harekatlarla parçaladýklarýný aktaran Erdoðan, Pençe harekatlarýyla bölücü örgütü Irak sýnýrýndan uzaklaþtýrdýklarýný belirtti.
Bölücü terör örgütünü palazlandýrma giriþimlerini yakýndan takip ettiklerini bildiren Erdoðan, "Gerektiðinde yeni operasyonlarla bu alçak ve sinsi planlarý da sahiplerinin baþlarýna geçirmekte kararlýyýz. 'Bir gece ansýzýn gelebiliriz.' ikazýmýz dün olduðu gibi bugün de geçerlidir." dedi.
Vatanýn bekasý, devletin bütünlüðü, milletin birliði uðrunda can veren aziz þehitlere rahmet dileyen Erdoðan, Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde þehit olan Piyade Üsteðmen Abdullah Köse'nin yakýnlarýna taziye dileðinde bulundu.
Kahraman gazilere de þükranlarýný sunan Erdoðan, teröristlere nefes aldýrmayan orduyu, emniyet birimlerini, istihbarat teþkilatýný ve güvenlik korucularýný tebrik etti.
- "MÜRETTEBATIN BULUNMASINA YÖNELÝK ARAMA KURTARMA ÇALIÞMALARIMIZ DEVAM EDÝYOR"
Cumhurbaþkaný Erdoðan, Kabine Toplantýsý'nda deðerlendirdikleri konulardan bir diðerinin de iklim deðiþikliðinin yol açtýðý felaketler olduðunu söyledi.
Ýklim deðiþikliðine baðlý ortaya çýkan çevre sorunlarýndan tüm dünya gibi Türkiye'nin de olumsuz etkilendiðini belirten Erdoðan, þunlarý kaydetti:
"Son bir, iki gündür yaþadýðýmýz seller, fýrtýnalar ve su baskýnlarý bunlardan sadece bir kýsmýdýr. Dün neredeyse ülkemizin tamamýný etkisi altýna alan saðanak yaðýþ, sel ve fýrtýna sebebiyle 9 insanýmýz vefat etti, 52 vatandaþýmýz yaralandý, 11 kardeþimiz için de kayýp ihbarýnda bulunuldu. Ýçiþleri Bakanýmýzý afetten en çok etkilenen bölgeye süratle göndererek çalýþmalarýn koordinasyonunu temin ettik. AFAD, Sahil Güvenlik ve diðer birimlerimize baðlý 7 bin personelimizin hýzlý müdahalesi neticesinde hamdolsun 110 insanýmýzý kurtardýk. Fýrtýna dolayýsýyla Zonguldak açýklarýnda batan kuru yük gemisindeki mürettebatýn bulunmasýna yönelik arama kurtarma çalýþmalarýmýz devam ediyor. Bu vesileyle bir kez daha hayatýný kaybeden vatandaþlarýmýza Allah'tan rahmet, yaralý kardeþlerimize acil þifalar diliyorum. Devletimiz afetzede kardeþlerimizin yanýndadýr. Zarar tespit çalýþmalarýmýzý hýzla tamamladýktan sonra destek ödemelerini de yapacaðýz. Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü afetten muhafaza eylesin diyorum. Toplantýmýzýn hayýrlara vesile olmasýný temenni ediyor, sizleri bir kez daha sevgiyle saygýyla selamlýyorum. Kalýn saðlýcakla."