CHP'nin ikiyüzlülüðüne sert tepki! Baþkan Erdoðan: Sözleþme deðil kanunlar yaþatýr
ABONE OL

Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan, Beþtepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Kadýna Yönelik Þiddete Karþý Uluslararasý Mücadele Günü" programýna katýldý.

Cumhurbaþkaný Erdoðan, burada yaptýðý konuþmada, kadýna yönelik þiddet eylemlerinde hayatýný kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine ve yakýnlarýna sabýrlar diledi.

Doðrudan ve dolaylý olarak þiddete uðramýþ, acý, sýkýntý çekmiþ her kadýn için büyük bir kýrýlma noktasý olan bu vahim durumu baþkalarýyla paylaþmýþ veya paylaþamamýþ tüm kadýnlara geçmiþ olsun dileklerini ileten Erdoðan, bir eþ, baba ve Cumhurbaþkaný olarak Türkiye'deki ve dünyadaki tüm kadýnlarýn onurlarýný, onurluca yaþama haklarýný koruma mücadelelerinde daima yanlarýnda olacaðýný ifade etti.

- ÝSRAÝL'ÝN SOYKIRIMI

Erdoðan, Türkiye sýnýrlarýndan birkaç yüz kilometre uzaklýkta aylardýr büyük bir soykýrýmýn devam ettiðine, Ýsrail'in Gazze'ye yönelik 14 ay önce baþlattýðý saldýrýlarda bugüne kadar 50 bine yakýn Filistinlinin þehit olduðuna dikkati çekerek, sözlerini þöyle sürdürdü:

"Hayatýný kaybeden Filistinlilerin yüzde 70'ten fazlasýný ne yazýk ki masum çocuklar ve kadýnlar oluþturuyor. Lübnan'a uzanan Ýsrail saldýrganlýðýnýn en büyük maðdurlarý da yine kadýn ve çocuklar. Gözü dönmüþ Netanyahu hükümeti öldürmekten zevk alan seri katiller gibi her gün onlarca kadýný, çocuðu, yaþlýyý, bebeði, hunharca katlediyor. Bu katliam, bu zulüm dünyanýn gözü önünde, dünyanýn sessiz ve tepkisiz bakýþlarý altýnda tam 14 aydýr adým adým ilerliyor. Katliam þebekesinin barbarlýklarý karþýsýnda Filistin'in onurlu, gururlu kadýnlarý kararlý mücadeleleriyle, zalime boyun eðmeyen asil duruþlarýyla, bombalarýn altýnda umudu ve kýyamý büyüten imanlý yürekleriyle tüm dünyaya, tüm kadýnlara örnek oluyorlar."

- "ÞÝDDETE UÐRAYAN TÜM KADINLARLA DAYANIÞMA HALÝNDEYÝZ"

Cumhurbaþkaný Erdoðan, uluslararasý kuruluþlarýn, medyanýn, kendilerine her fýrsatta insan haklarý dersi veren Batýlý devletlerin sýrtýný döndüðü Gazzeli, Filistinli, Lübnanlý kadýnlara bir mesaj iletmek istediðini vurgulayarak, þunlarý söyledi:

"Þiddete uðrayan tüm kadýnlarla olduðu gibi sizinle de tam bir dayanýþma halindeyiz. Türkiye olarak, devleti ve milletiyle, kadýný ve erkeðiyle, 85 milyon tüm vatandaþlarýyla sizlerin yanýndayýz. Ýçinde bulunduðunuz þartlar ne kadar zor ve aðýr olursa olsun þunu lütfen aklýnýzdan çýkarmayýn. Sadece bu salonda bulunan haným kardeþlerimizin deðil, Türkiye'nin tüm kadýnlarýnýn kalpleri de þu an sizlerle birlikte atýyor, sizin için çarpýyor, sizin için dua ediyor, Filistin'in kurtuluþu için Mevla'ya niyazda bulunuyor. Lafa gelince demokrasi ve insan haklarý konusunda aslan kesilenler, sizin arþa yükselen feryatlarýnýza kulaklarýný týkasa da söz konusu sapkýn akýmlar olunca ortalýðý ayaða kaldýranlar, 14 aydýr Ýsrail vahþeti karþýsýnda üç maymunu oynasa da biz sizi asla unutmayacaðýz, yalnýz ve çaresiz býrakmayacaðýz. Siyonist lobinin baskýlarýna aldýrmadan tepkimizi gösterecek, en temel hakkýnýz olan yaþam hakkýnýzý savunmaktan geri durmayacaðýz."

Soykýrýmýn durmasý, akan kanýn, gözyaþýnýn dinmesi için her platformda gerçekleri dillendirmeyi sürdüreceklerini belirten Erdoðan, "Gazze'nin ve Filistin'in yürekli kadýnlarýný bir kez daha saygýyla selamlýyor, Rabb'imden sabýr temenni ediyorum." ifadesini kullandý.

- "NÝCE MESELEYÝ EL BÝRLÝÐÝ ÝÇÝNDE HAL YOLUNA KOYDUK"

Erdoðan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlýðýna hem bu güzel buluþma hem de kadýna yönelik þiddete karþý çabalarý dolayýsýyla teþekkür etti.

Türkiye'nin köklü vakýf geleneðinin bir sonucu olarak çok güçlü ve yaygýn bir sivil toplum aðýna sahip olduðuna dikkati çeken Erdoðan, bugün insana ve hayata dair her konuda vakýflarýn derneklerin, gönüllü teþekküllerin gerçekten olaðanüstü çalýþmalar ortaya koyduðunu dile getirdi.

Cumhurbaþkaný Erdoðan, kadýna yönelik þiddetle mücadelenin de hiç þüphesiz bu çalýþmalarýn en baþýnda geldiðini vurgulayarak, þu deðerlendirmelerde bulundu:

"Bir insanlýk suçu olarak gördüðümüz kadýna yönelik þiddetin kökünün tamamen kazýnmasý için faaliyet gösteren sivil toplum kuruluþlarýmýzý tebrik ediyorum. Gerek kamu bürokrasisi gerek sivil toplum gerek medya gerekse siyasi partilerimiz bünyesinde kadýna yönelik þiddetle mücadeleye destek veren, bu mücadelenin bayraktarlýðýný yapan, bu mücadelenin ayný zamanda bir insanlýk davasý olduðuna inanan tüm kardeþlerime en kalbi þükranlarýmý sunuyorum. Þurasý tartýþmasýz bir gerçektir. Türkiye'de baþta þiddet olmak üzere kadýnlarla ilgili kritik konularýn bugün geldiði yerde Bakanlýðýmýzýn ve sivil toplumun çok büyük rolü, katkýsý, emeði vardýr. Daha önce konuþulmasý dahi mümkün olmayan, konuþulsa bile çözüme kavuþturulmasý hayal olan nice meseleyi el birliði içinde hal yoluna koyduk.

Kadýna yönelik þiddet insanlýða ihanettir. Eþrefi mahlukat olan insana, özellikle de kadýnlara yönelik þiddet kabul edilemez bir vandallýktýr. Böyle bir yola tevessül eden, bu ihanetin içine giren, kadýna el kaldýran fiziki ya da psikolojik þiddet uygulayan herkes hak ettiði cezayý mutlaka çekmelidir. Bunu temin etmek de devletin asli görevidir."

Göreve geldikleri ilk günden beri, her biri kendi alanýnda devrim niteliðinde pek çok adým attýklarýný vurgulayan Erdoðan, bireysel, sosyal, ailevi, iktisadi ve siyasi düzlemde kadýnlarýn haklarýný güçlendirecek, onlarý destekleyecek sayýsýz projeyi devreye aldýklarýný söyledi.

Bu alandaki hukuki düzenlemelerin en önemlisinin 2012'de çýkardýklarý Ailenin Korunmasý ve Kadýna Karþý Þiddetin Önlenmesine Dair Kanun olduðunu belirten Erdoðan, sözlerini þöyle sürdürdü:

"Bu yasanýn çýkmasýyla ülkemiz kadýna yönelik þiddetle mücadelede en kritik eþiði aþtý, devletimizin 'Þiddete Sýfýr Tolerans' politikasý çok güçlü bir hukuki zemine kavuþmuþ oldu. Þunu açýk ifade etmek isterim; 6284 Sayýlý Kanun kadýna karþý þiddetle mücadelenin çerçevesini baþka hiçbir sözleþmeye veya belgeye ihtiyaç hissettirmeyecek þekilde kesin ve kati olarak çizmiþtir. Muhalefetin, Ýstanbul Sözleþmesi üzerinden ýsrarla yürütmek istediði sanal tartýþmalarýn hiçbir dayanaðý yoktur. 'Sözleþme yaþatýr' sloganý da marjinal kesimlerin ideolojik kavga aparatý olma dýþýnda hiçbir anlam taþýmýyor. Esasen bu sloganlarýn arkasýna saklananlar bize örnek gösterdikleri Batýlý ülkelerdeki vahim tabloyu ya bilmiyor ya da bilmek, görmek istemiyor."

- "TÜRKÝYE, MÜCADELEDEKÝ EKSÝKLÝKLERÝNÝ TAMAMLAMIÞ YEGANE ÜLKE"

Avrupa Parlamentosu'nun Avrupa Birliði genelinde ilk kez uygulanacak kadýna yönelik þiddet ve aile içi þiddetle mücadeleye iliþkin direktifini bu yýlýn ortalarýnda kabul ettiðini kaydeden Erdoðan, sözlerine þöyle devam etti:

"Direktifin yayýnlanma sebebi, AB üyesi ülkelerin kadýna yönelik þiddetle mücadeleyi iç mevzuata aktarmada hýzlý hareket etmemesi ve var olan mevzuatlarýnda yeterli düzenlemeleri yapmamasýydý. Parlamento, üye devletlere hükümleri uygulamak için 3 yýl süre tanýdý. Ýstanbul Sözleþmesi'ni imzalayan ülkelerin yarýdan fazlasý metne çekince koymuþ, 7 ülke ise iç hukukunda hiçbir düzenleme yapmamýþtýr. Diðer bazý ülkeler ise bu konuda son derece kýsmi düzenlemeler yapmýþtýr. Türkiye, sözleþmeden çekilmesine raðmen hem iç hukuk mevzuatýnda hem de 6284 Sayýlý Kanunla konuyu kapsamlý ele alan ikinci mevzuatlarýyla bu mücadeledeki eksikliklerini tamamlamýþ yegane ülkedir. Avrupa'da Türkiye dýþýnda bu hususta müstakil kanun yapan baþka bir ülke bulunmuyor. O zaman da söyledik, bugün tekrar altýný çizerek vurguluyorum. Muhalefetin iddialarýnýn aksine sözleþmeden çekilme ile hükümetimizin kadýna yönelik þiddetle mücadele iradesi arasýnda hiçbir illiyet baðý yoktur. Bu adým, her türlü þiddetle mücadelede kararlýlýðýmýzý asla eksiltmemiþ, geriye götürmemiþ, asla törpülememiþtir."

- "KADINA KARÞI ÞÝDDET, AK PARTÝ ÝKTÝDARINDA TANIMLANARAK NÝTELÝKLÝ SUÇ HALÝNE GETÝRÝLDÝ"

Erdoðan, Türkiye'nin kadýna þiddet konusunda 2011'den önce olduðu gibi 2020'den sonra da ihtiyaç duyulan yasal düzenlemeleri yaptýðýnýn altýný çizdi.

Cumhurbaþkaný Erdoðan, þunlarý kaydetti:

"Þunu da ifade etmek durumdayým. Bize bu iftiralarý atanlar maalesef hükümetlerimizin bu süreçte hayata geçirdiði her biri bir dönüm noktasý olan gerçekleri de gizlemektedir. Bakýnýz 2005'teki kapsamlý Türk Ceza Kanunu düzenlemesine kadar ceza kanununda kadýna yönelik þiddet suç olarak bile tanýmlý deðildi. Kadýna karþý þiddet, AK Parti iktidarýnda tanýmlanarak nitelikli suç haline getirildi. Bu suçun katalog suç haline getirilmesi, boþanýlmýþ eþe karþý iþlenen suçun týpký nikahlý eþe iþlenmiþ gibi ceza almasý, iyi hal uygulamasýnýn kaldýrýlmasý gibi adýmlar da 2020'den sonra atýlmýþtýr. Hasýlý Avrupa Parlamentosu'nun 51 maddelik direktifinde belirtilen bütün hususlar gerek 6284 Sayýlý Kanunla gerek iç hukuk düzenlemeleriyle katbekat fazlasýyla yerine getirilmiþtir. Öyle ki KADES, ihtiyaç halinde maðdurun kimliðinin ve adresinin deðiþtirilmesi ile elektronik kelepçe gibi tedbirleri biz þu an uyguluyoruz. Dolayýsýyla sözleþme deðil, kanunlar yaþatýr. Bunun yanýnda, kadýna yönelik þiddetle mücadele için hazýrladýðýmýz eylem planlarýný kararlýlýkla takip ediyoruz. Þiddet önleme ve izleme merkezlerimizle, sosyal hizmet merkezlerimizle, kadýn konuk evlerimizle, maðdur destek sistemimizle ve eðitim çalýþmalarýmýzla bu alanda takdir edilen bir yere geldik."

Cumhurbaþkaný Erdoðan, söz konusu süreçte, kadýnlara yönelik toplumda yerleþmiþ dini ve kültürel hiçbir temeli bulunmayan yanlýþ algýlarla, yanlýþ davranýþ biçimleriyle de yoðun bir þekilde mücadele ettiklerini bildirdi.

Erdoðan, kadýnlarýn eðitimleriyle arasýna giren engellerin ve yasaklarýn ortadan kaldýrýlmasýnýn, tarihi baþarýlarý olduðunu belirtti.

Baþörtüsü yasaðý sebebiyle lise ve üniversiteye gidemeyen, gitse de kapýsýndan geri çevrilen kýzlarýn maðduriyetlerini giderdiklerini anlatan Erdoðan, þöyle devam etti:

"CHP'li yöneticilerin son günlerde 'safsata' dediði güya 'yalan' olduðunu iddia ettiði zulümlere bu ülkede biz son verdik. Kýlýk kýyafeti sebebiyle okulundan, memuriyetinden, kamu görevinden atýlan on binlerce 28 Þubat maðduruna haklarýný tekrar iade ettik. Kýz çocuklarýnýn okullaþma oranlarýnda yaþanan ciddi artýþ, kadýnlarýn iþ gücüne katýlým oranlarýnýn sürekli yükselmesi, siyasette ve bürokraside kadýnlarýn daha fazla pay sahibi olmasý, ülkemizdeki öðretmenlerin yüzde 60'ýnýn, akademisyenlerin yarýdan fazlasýnýn, üniversite öðrencilerinin yüzde 51'inin kadýnlardan oluþmasý, yasakçý zihniyete karþý verdiðimiz mücadelenin semerelerinden sadece birkaçýdýr."

Cumhurbaþkaný Erdoðan, tüm bu baþarýlarý da kadýnlarýn çektiði acýlara "safsata" diyen CHP'ye ve CHP'nin "kadýn düþmaný" politikalarýna raðmen elde ettiklerini dile getirdi.

Çok daha iyi konumlara geleceklerini kaydeden Erdoðan, "Bir daha bu ülkede, 28 Þubatlarýn yaþanmamasý ve kadýnlarýn benzer zorbalýklara maruz kalmamalarý için her türlü önlemi aldýk, alýyoruz, bundan sonra da ihtiyaç hasýl olmasý halinde her türlü tedbiri alacaðýz. Kadýnlara dönük þiddete hiçbir surette geçit vermeyen, þiddetsiz bir Türkiye Yüzyýlý hedefine ulaþana kadar bu yolda sabýrla yürüyeceðiz." diye konuþtu.

Erdoðan, kadýnlara, anne, eþ ve kýz çocuklarýna þiddet uygulayanlarýn, ayrýmcýlýk yapanlarýn, kadýnlarý öteleyenlerin veya hayattan dýþlayanlarýn, insani, vicdani ve kutsal deðerlerden bahsetme hakkýnýn olamayacaðýný vurguladý.

Bunlarýn en baþýnda, bölücü terör örgütüne "þaþý" bakanlarýn olduðunu belirten Erdoðan, þunlarý kaydetti:

"Þunun bir defa anlaþýlmasý lazým, kadýna þiddetin konuþulduðu her platformda þayet kadýnlarýn canýna kastedenlerle, genç kýzlarýmýzý zorla daða kaçýranlarla, onlarý zorla ölüme ve öldürmeye gönderenlerle ilgili tek bir cümle kurulmuyorsa ortada büyük bir iki yüzlülük var demektir. Bölücü terör örgütündeki tecavüzden infaza, her türlü insan hakký ihlalini görmezden gelenlerin meselesi asla kadýnlar olamaz, kadýnlarýn hak ve hukuku olamaz, özgürlüðü hiç olamaz."

- "YÜREÐÝ YANIK DÝYARBAKIR ANNELERÝNDEN BÝR SELAMI NÝÇÝN ESÝRGÝYOR"

Erdoðan, yýllardýr ciðerparelerine yeniden sarýlmak için mücadele veren Diyarbakýr annelerinin feryatlarýna kulak týkayanlarýn samimiyetinin elbette sorgulanacaðýný dile getirerek, þu ifadeleri kullandý:

"CHP lideri Özel, iradesini bölücü örgütün komiserlerine teslim edenlerle dayanýþma sergilemek için koþa koþa yanlarýna giderken yüreði yanýk Diyarbakýr annelerinden bir selamý niçin esirgiyor? Kadýn haklarýný Ýstanbul Sözleþmesi'ne sýkýþtýran CHP yönetimi, neden bu kahraman annelerin acýlarýna yýllardýr bigane kalýyor? 28 Þubat'ta 100 binlerce kadýnýn çektiði ýzdýrabý, maruz kaldýðý zulmü inkar etmek, soruyorum; CHP'ye ne kazandýracak? CHP, faþizan tarihiyle ne zaman yüzleþecek? Tahrik siyasetini ne zaman terk edecek? Ne zaman milletle ve milletin deðerleriyle barýþacak? Kadýn düþmaný söylemleriyle ne zaman vedalaþacak? Görüyoruz ki eski genel baþkanýn parti içi darbeyle emekliye sevki ve seçim sürecinin tamamlanmasýyla birlikte CHP'nin helalleþme tiyatrosu da tümden rafa kaldýrýldý."

Kadýn ve çocuk katili bölücü terör örgütünün arkasýnda duranlarýn bugün özgürlükten bahsetmelerini, millet gibi kendilerinin de kale almadýklarýna dikkati çeken Erdoðan, "Türkiye'de kadýna þiddete karþý duruþun samimiyet testi, teröre karþý kararlý, dirayetli ve cesur bir tavýr sergilemektir. Kandil'deki kadýn düþmaný terör baronlarýna ses çýkaramayanlarýn, açýk söylüyorum, bu testten geçmesi de mümkün deðildir. Toplumsal huzurumuzun altýný oyan alkol ve kumar baðýmlýlýðý, kadýna ve çocuða yönelik þiddet vakalarýnda önemli bir faktör. Aile kurumumuzu, ahlaki yapýmýzý, evlatlarýmýzýn ve milletimizin geleceðini tehdit eden içki ve uyuþturucu baðýmlýlýðý, kumar ve bahis gibi marazlarýn önüne geçmediðimiz müddetçe kadýna yönelik þiddetin de önünü tam anlamýyla kesemeyiz." dedi.

- "MUHALEFET, ZÝHNÝYET ÝTÝBARIYLA 1940'LARDA TAKILIP KALMIÞ DURUMDADIR"

Araþtýrmalarýn, þiddet ve baðýmlýlýk arasýnda doðrudan bir irtibatýn olduðunu, birinin diðerini tetikleyip beslediðini ve nihayetinde kýsýr bir döngüye girildiðini çok net biçimde ortaya koyduðunu aktaran Erdoðan, sözlerini þöyle sürdürdü:

"Bugün karþý karþýya olduðumuz aile içi þiddetin, davranýþ bozukluklarýnýn, psikolojik sorunlarýn, travmalarýn ve daha nice problemin içki ve kumar baðýmlýlýðýyla derinleþtiði bir gerçektir. Hal böyleyken, muhalefet bu tehlikeyi görmezden gelmekte, alkol ve kumar baðýmlýlýðýnýn yol açtýðý felaketlere karþý gözlerini kapamaktadýr. 31 Mart sonrasý el deðiþtiren kimi belediyelerin ilk icraatlarýndan birinin alkol tüketimini özendirici adýmlar olmasýný asla iyi niyetli bulmuyoruz. Bunlar, yýllarca bu ülkeye dayatýlan bizim 'vitrin modernleþmesi' dediðimiz jakoben modernleþme algýsýnýn tezahürlerinden ibarettir. Tek parti faþizmi yýllarca millete illallah dedirten ne kadar uygulama varsa daha sinsi yöntemlerle bugün de tedavüle konulmak istenmektedir. Muhalefet, zihniyet itibarýyla 1940'larda takýlýp kalmýþ durumdadýr. Valsle, dansla, kadeh tokuþturmakla modern olacaðýný zannedenler, artýk Batý'nýn bile terk ettiði arkaik bir ideolojinin adeta son temsilcileridir."

Cumhurbaþkaný Erdoðan, Türkiye'de herkesin, her vatandaþýn, her insanýn hayat tarzýnýn, Anayasa'nýn güvencesi altýnda olduðunu belirtti.

Baþkalarýnýn özgürlük alanýna girmediði müddetçe isteyenin istediðini giymekte, söylemekte, tüketmekte, istediði gibi davranmakta serbest olduðunu ifade eden Erdoðan, þunlarý söyledi:

"Ama 1940'larýn faþizan uygulamalarýnýn, çaðdaþlýk kýlýfýyla tekrar millete dayatýlmasýna da eyvallah diyemeyiz. Hukuk ve demokrasi zemininde eleþtirilerimizi dile getirir, tepkimizi ortaya koymaktan asla çekinmeyiz. Biz, yarým asrý bulan siyasi hayatýmýzýn her safhasýnda bunu yaptýk. Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðýmýzdan, Baþbakanlýk ve Cumhurbaþkanlýðýmýza kadar milletimizin takdiriyle geldiðimiz her görevde, insanýmýzýn yaþam tarzýna müdahale etmedik. Kimsenin de bize bir dayatmada bulunmasýna, bu milleti hor görmesine, üstenci bir dille bu millete had bildirmesine rýza göstermedik. Ne hak yedik ne de hakkýmýzýn yenilmesine izin verdik. Bugün de ayný yerdeyiz. Ayný hassasiyetle hareket ediyoruz. Doðruluktan sapmýyor, yanlýþ bulduðumuz uygulamalarý da açýk yüreklilikle ifade ediyoruz. Muhalefetin de bizimle ayný çizgiye gelmesini, millete karþý dayatmalara girmekten uzak durmasýný arzu ve ümit ediyoruz."

Erdoðan, "Kadýna þiddet konusunda, sinema ve dizi sektörümüzün de artýk kendine bir çekidüzen vermesi gerektiðine inanýyorum" ifadesini kullanarak, þu görüþleri paylaþtý:

"Kadýn ve Demokrasi Vakfý KADEM'in yaptýðý kapsamlý inceleme, maalesef reyting uðruna kadýna yönelik þiddetin normalleþtirildiðini gösteriyor. Bu konuda toplumu bilgilendirici olmasý gereken diziler, tam tersine þiddeti teþvik eden, meþrulaþtýran, araçsallaþtýran kötü bir rol oynuyor. Bunun engellenmesi noktasýnda hepimize özellikle de yapýmcýlara, senaristlere, medya organlarýna ve RTÜK'e sorumluluk düþmektedir."

Kadýna Yönelik Þiddete Karþý Uluslararasý Mücadele Günü'nün, tüm kadýnlar için hayýrlara vesile olmasý temennisinde bulunan Erdoðan, "Türkiye'nin kadýnlarýnýn tarih boyunca olduðu gibi bugün de dirayetleriyle, çalýþkanlýklarýyla, mücadele azimleriyle, þefkat ve merhametleriyle tüm dünyaya örnek olacaklarýna inanýyorum." diye konuþtu.

- PROGRAMDAN NOTLAR

Programda, Cumhurbaþkaný Erdoðan'a, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakaný Mahinur Özdemir Göktaþ tarafýndan, tarihte kadýný himaye etmek üzere kurulan 2 ayrý vakfýn senedi takdim edildi.

Bakan Göktaþ, Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn eþi Emine Erdoðan'a, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlýðýna baðlý Kadýn Konukevlerinden hizmet alan kadýnlarýn "sýfýr atýk" konseptiyle yaptýklarý "Kadýn Ana" figürünü hediye etti.

Kadýn Konukevi'nde kalan kadýnlarýn atýk gazete kaðýdý ve þiþe kapaklarýyla yaptýklarý Kadýn Ana figürü, ilhamýný Afyonkarahisar yöresine ait bir efsaneden alýyor.

Programa, Adalet Bakaný Yýlmaz Tunç, Ýçiþleri Bakaný Ali Yerlikaya, Tarým ve Orman Bakaný Ýbrahim Yumaklý ve AK Parti Genel Baþkan Yardýmcýsý Fatma Betül Sayan Kaya da katýldý.

  • Cumhurbaþkaný Erdoðan
  • kadýn
  • þiddet