Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Gazetecileri Koruma Komitesi’nin (CPJ) 2012 Türkiye raporunda, “silahlı banka soygunu, bombalama” gibi suçlardan yargılanan ve cezası onanan kişilerin gazeteci olarak yer aldığını belirterek, “Bu fiillerin faillerini gazeteci olarak takdim eden CPJ’nin bunların ne şekilde gazetecilik faaliyeti olduğunu açıklaması gerekir” dedi.
Ergin, Almanya Adalet Bakanı Sabine Leutheusser-Schnarrenberger ile görüşmesinin ardından soruları cevaplarken Gazetecileri Koruma Komitesi’nin (CPJ) 2011’de yayınladığı raporda Türkiye’de gazetecilik faaliyetiyle irtibatlandırabildiği kişi sayısının 8 olduğunu kaydetti. Ergin, bu rapordan sonra Türkiye’deki birtakım basın kuruluşlarından, sivil toplum örgütlerinden CPJ’ye tepkiler geldiğini belirterek, şunları söyledi: “Anlaşılıyor ki bu tepkiler üzerine 2011 yılı raporunu telafi etmek amacıyla hazırlanmış bir raporla karşı karşıyayız. Tek yanlı hazırlanmış bir rapor. Sadece tek taraflı alınan ifadelere dayanan bir liste yapılmış. Bu defa 76 gazetecinin cezaevinde olduğundan bahsediliyor. Oysa bu 76 kişinin büyük kısmı geçen yıl 2011’de de tutuklu yargılanıyordu. Ne oldu da geçen yıl gazeteci görünmeyen kimseler bu yılki rapora gazeteci olarak işlendi.”
İsim üzerinde tek tek çalışıyoruz
Rapordaki isimlerle ilgili tek tek çalışma yaptıklarını, çalışma sonucunu kamuoyuyla paylaşacaklarını bildiren Ergin, CPJ’nin listesinde yer alan üç kişinin isimlerini vermeden cezaevinde bulunma nedenlerini sıraladı. Bunlardan birinin, “MLKP terör örgütü üyesi olmak, sahte kimlik kullanmak, Kalamış Marina’yı bombalamak, banka soygunu, iki kişinin silahlarını gasp etmek”, diğerinin “DHKP-C örgütü üyesi olmak, sahte kimlik kullanmak, polis ve bekçi öldürülmesi olayına katılmak, Kartal Tekel satış deposu, Anavatan Partisi Pendik İlçe binası, Alibeyköy Polis Karakolu ile Ataköy’de bir helikopterin bombalanması olaylarına katılmak, silahlı banka soygunu ve ekipler amirliğine silahlı saldırıda bulunmak”, bir başka ismin ise “bir gazino sahibini yaralamak, örgüt adına haraç toplamak” suçlarından yargılandığını ve cezalarının Yargıtay tarafından da onanarak kesinleştiğini kaydetti.
CPJ’ye açıkla çağrısında bulundu
Bu suçları işleyen kişilerin gazeteci olarak raporda yer aldığına işaret eden Adalet Bakanı Ergin, “Bu fiillerin faillerini gazeteci olarak takdim eden CPJ’nin bunların ne şekilde gazetecilik faaliyeti olduğunu açıklaması gerekir” diye konuştu.
DİĞER FEZLEKELERDE YAPILDIĞI GİBİ
-SADULLAH Ergin, PKK’lılarla kucaklaşan BDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması fezlekesi konusunda “Diğer fezlekelerin gördüğü muamele bunlar için de uygulanacaktır”dedi. Ergin, cezaevlerindeki açlık grevleriyle ilgili de “Şu anda 66 ayrı cezaevinde 683 kişi olarak gözüküyor bizde” diye konuştu. Eylemlerin hiçbirinin cezaevi koşullarına ilişkin olmadığını söyleyen Ergin, taleplerin bazıları konusunda çalışmaların sürdüğünü anlattı ve “Ancak herkesin sorumluğunu yerine getirmesi gerekir. Bu eylemlerin sonlandırılmasını beklediğimi ifade ediyorum” dedi.
PKK’lılarla kucaklaşan BDP’lilerin fezlekesi Adalet Bakanlığı’nda
Van Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, 17 Ağustos’ta Şemdinli’de teröristlerle buluştuğu belirlenen 10 milletvekili hakkında hazırladığı fezlekeyi Adalet Bakanlığı’na gönderdi. Fezlekede milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması istenerek, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanmaları talep edildi. 15 sayfalık fezlekede, BDP Genel Başkan Yardımcısı Kışanak ile grupta yer alan BDP’li milletvekilleri Adil Kurt, Sebahat Tuncel, Nazmi Gür, Hüsamettin Zenderlioğlu, Halil Aksoy, Ertuğrul Kürkçü, Esat Canan, İdris Baluken ve Bağımsız Van Milletvekili Aysel Tuğluk hakkında, ‘PKK ve KCK silahlı terör örgütüne yardım etmek’ suçundan soruşturma açılmasına izin verilmesi talep edildi. Teröristlerle buluşmanın bilinçli bir şekilde gerçekleştiği savunulan felekede, bağımsız ve devletsiz alanlar oluşturmak isteyen terör örgütünün bu konuda başarılı olamayınca, ‘bilinçli’ bir buluşma ile Türkiye ve dünya kamuoyuna mesaj vermeye çalıştığı görüşüne yer verildi. Milletvekilleri ile teröristler arasında gerçekleşen görüşmede, terör örgütünün bölgede fiili bir hakimiyet oluşturmaya çalıştığı kanaatine varılan fezlekede, “Olay günü grup içerisinde bulunan 10 milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılması, milletvekilliklerinin düşürülmesi ve ilgili maddeler uyarınca 5 yıldan 10 yıla kadar hapismle yargılanmaları” isteniyor.