Cumhurbaþkaný Erdoðan: Bahçeli'nin teklifini tüm yönleriyle ele alýyoruz
ABONE OL

Cumhurbaþkaný Erdoðan, AK Parti TBMM Grup Toplantýsý'nda yaptýðý konuþmada, dünyanýn, yeni ve köklü bir deðiþimin eþiðinde olmanýn sancýsýný yaþadýðýný söyledi.

Bölgenin, kuzeyi ve güneyiyle savaþlarýn, çatýþmalarýn, katliamlarýn, zulümlerin girdabýnda adeta cayýr cayýr yandýðýný vurgulayan Erdoðan, böyle bir iklimde Cumhur Ýttifaký olarak tarihi bir sorumlulukla karþý karþýya olduklarýný, Türkiye'nin hem siyasi ve ekonomik istikrarýný korumanýn hem sosyal barýþýný tahkim etmenin hem de hedeflere doðru yürüyüþü sürdürmenin mücadelesini verdiklerini ifade etti.

"Esasen karþýmýzdaki bu tablo sadece AK Parti ve Cumhur Ýttifaký ile sýnýrlandýrýlamayacak kadar önemlidir." ifadesini kullanan Erdoðan, þöyle devam etti:

"Siyaset yelpazesinin neresinde olursa olsun kendini bu ülkeye, bu millete karþý mesul hisseden herkesin bu mücadeleye destek vermesi, katký sunmasý, en azýndan yýkýcý muhalefetten kaçýnmasý gerekir. Söz konusu vatan, millet, devletse gerisi sadece birer teferruattýr. Dünyanýn pek çok yerinde milli meselelerde iktidar-muhalefet ayrýmý olmadan ortak bir duruþ sergilendiði hepimizin malumudur. Þahsen biz de yarým asra yaklaþan siyasi hayatýmýzýn tamamýnda bunu savunduk. Ayrýþtýran deðil birleþtiren; kutuplaþtýran deðil kucaklaþtýran; ortak deðerler etrafýnda toplumun tüm kesimlerini buluþturmaya çalýþan tarzý siyasetle ülkemize hizmet etmenin gayretinde olduk. Muhataplarýmýzdan çoðu zaman arzu ettiðimiz yaklaþýmý görmesek de kardeþlik siyasetimizde eser ve hizmet politikamýzdan ödün vermedik."

Erdoðan, 14 Aðustos 2001'den beri Yunus Emre misali gönüller yapmaya geldiklerini belirterek, sadece vatan topraklarý üzerinde deðil bölgeden baþlayarak tüm dünyada barýþýn, huzurun, adaletin ve iþbirliði ruhunun hakim olmasý için gece gündüz koþturduklarýný söyledi.

"Türkiye, küresel siyasetin kutup baþlarýndan biri olma rolünü günden güne güçlendirmektedir." diyen Erdoðan, "1000'inci gününü geride býrakan Rusya-Ukrayna Savaþý ve 14'üncü ayýna ulaþan Gazze soykýrýmý dahil coðrafyamýzdaki tüm krizlerin çözümü için yoðun çaba içindeyiz. Ýsrail ile Lübnan arasýnda bu sabah itibarýyla yürürlüðe giren ateþkes anlaþmasýndan memnuniyet duyuyoruz. Sahada sükunetin muhafazasý noktasýnda tüm taraftarlarýn, bilhassa da Ýsrail'in sorumluluklarýný harfiyen yerine getirmesini bekliyoruz. Gazze'de katliamýn durmasý ve kalýcý ateþkesin tesisi için Türkiye olarak her türlü katkýya hazýr olduðumuzu ifade ediyorum." deðerlendirmesinde bulundu.

- "TÜRKÝYE'YE CUMHURÝYET TARÝHÝNÝN EN BAÞARILI YILLARINI YAÞATTIK"

Diplomasi alanýnda yaptýklarýna iliþkin video gösteriminin ardýndan konuþmasýna devam eden Erdoðan, bütün diplomatik hamlelerini siyasi kimliðiyle deðil bu ülkenin ve milletin bir ferdi olarak gerçekleþtirdiðini vurguladý. Erdoðan, mensubu olmaktan daima þeref duyduðu Türk milletine en iyi þekilde hizmet etmenin derdinde; mazlum ve maðdurlarýn umudu olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni her alanda bayýndýr kýlmanýn, güçlü, müreffeh, muteber, muvaffak bir ülke haline getirmenin peþinde olduklarýný kaydetti.

Türkiye Yüzyýlý'ný inþa etmenin haklý heyecaný, gururu ve gayreti içerisinde olduklarýnýn altýný çizen Erdoðan, "Söz verdik, ahdettik, sarsýlmaz bir inançla hedefimize kilitlendik. Allah'ýn inayeti, milletimizin desteðiyle Türkiye Yüzyýlý hedefimize mutlaka kavuþacaðýz." diye konuþtu.

Erdoðan, þunlarý kaydetti:

"Tüm bunlarý söylerken þu gerçeði de ýskalamýyoruz. Ülkemizde maalesef kendisi tuðla üstüne tuðla koymadýðý gibi yapýlan her iþi engelleyen, engelleyemediðinde de itibarsýzlaþtýrmaya çalýþan marazi bir muhalefet anlayýþý mevcuttur. Geçtiðimiz 22 yýl boyunca yaptýðýmýz her hizmeti, inþa ettiðimiz her eseri, ülkemizin hanesine yazdýrdýðýmýz her kazanýmý bu zihniyete raðmen baþardýk. Böyle aðýr bir vebali omuzlamanýn bilinciyle, millete mahcup olmamak için umutla, sevdayla, düþle çalýþtýk, çabaladýk, ter döktük. Önümüze çýkan engellerin üstüne üstüne yürüdük. Fýrsatçýlara, fesatçýlara, içerdeki ve dýþardaki bedhahlara raðmen Türkiye'ye cumhuriyet tarihinin en baþarýlý yýllarýný yaþattýk."

- "AMERÝKA'DA SAATLERCE HAMBURGERCÝDE NE YAPTIÐINI O GÜN BUGÜNDÜR AÇIKLAYAMADI"

Bugün de bu hastalýklý zihniyetin yeni hezeyanlarýyla uðraþtýklarýný ifade eden Erdoðan, þöyle konuþtu:

"Açýkçasý bunlar için her nefesin, ayýrdýðýmýz her vaktin ziyan ve beyhude olduðunu biliyoruz. Ama biz bunlara hak ettikleri cevaplarý vermediðimizde densizlik çýtasýný yükseltiyor, cüretlerini artýrýyor, kendilerini layüsel görmeye baþlýyorlar. CHP'nin siyasetten tardedilen eski genel baþkanýnýn geçtiðimiz günlerde davalý olarak bulunduðu mahkeme salonunda freni boþalmýþ kamyon misali savurduðu zýrvalar, hakaretler, bühtanlar bunun en son örneðidir. Karþýmýza çýktýðý istisnasýz bütün seçimleri kaybeden bu zat, kendi partisi içerisinde de her türlü hakarete uðrayan, þaibeli bir kurultayla devrilip sürgüne gönderilen bir siyasetçi eskisi. Yenilen pehlivan güreþe doymazmýþ. Bu zat da partisini tekrar kurultaya götürmek için karanlýk ittifaklar kurma ve delege avý peþinde koþarken gündeme gelmenin yolunu bize sataþmakta, daha doðrusu bizim üzerimizden prim yapmakta görüyor.

Üstelik bunu da 15 Temmuz ihanetinin faili FETÖ'nün eline tutuþturduðu malzemeler üzerinden yürütmeye kalkýyor. 17-25 Aralýk emniyet-yargý giriþimi karþýsýnda milli iradeyi savunurken bu zatýn nasýl koþa koþa FETÖ'cülere desteðe gittiðini dün gibi hatýrlýyoruz. Daha sonra montaj olduðunu bizzat kendi aðýzýyla ikrar ettiði FETÖ'nün kasetlerine aylarca partisinin kürsüsünü açtýðýný da unutmadýk. 15 Temmuz darbe gecesi de tanklarýn arasýnda sývýþarak gittiði bir evde keyif kahvesini yudumlayarak FETÖ'cülerin ülkeyi iþgalini tamamlamasýný beklemiþti. Milletimizle sýrt sýrta vererek darbecileri bozguna uðrattýðýmýzda zoraki olarak Ýstanbul'daki mitinge gelmiþ, ardýndan yeniden fabrika ayarlarýna dönerek FETÖ'cülerin davulunu çalmaya devam etmiþti. 14-28 Mayýs seçimleri arifesinde gittiði Amerika'da saatlerce hamburgercide ne yaptýðýný o gün bugündür açýklayamadý."

Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Genel Baþkanlýk koltuðunu kaybettikten sonra o da buna, 'Bay bay' dedi. Ülkeye getirmekten bahsettiði dolarlarý, avrolarý ise daha sonra Ýstanbul'da bir ofiste deste deste kule yapýlýrken gördük. Yani nereden tutarsanýz tutun elinizde kalan bir baþarýsýzlýk, kifayetsizlik, çapsýzlýk örneðiyle karþý karþýyayýz. Bu zatýn Türkiye'yi yönetmeye talip olduðu masa arkadaþlarý, özellikle dile getirdikleri yakýþýksýz ithamlar, en hafif tabirle siyasi nezaketsizliktir. Bu ayný zamanda karakter bozukluðunun da iþaretidir. Sandýkta milletten yediði tokadýn hýncý ve hýrsý bu zatýn gözlerini kör etmiþ, akli melekelerini esir almýþtýr." deðerlendirmesinde bulundu.

Siyasi rekabetin baþka, "siyasette kan davasý gütmenin" baþka þeyler olduðuna iþaret eden Erdoðan, "Kaset kumpasýyla koltuða getirildiði ilk günden beri bu zat, siyaset sanatýný, siyaset etiðini, siyasetin teamüllerini bir türlü kavrayamadý. Bugün yaþananlara baktýðýmýzda ülkemizin 14-28 Mayýs seçimlerinde nasýl büyük bir varta atlattýðýný daha net görebiliyoruz. Daha önce de söyledim, milletimizin verilmiþ sadakasý varmýþ. Milletimiz, 'Anadolu irfaný' denilen o engin ferasetiyle baþýna gelebilecekleri görerek bu zata ve 'altýlý masa' denilen derme çatma yapýya ülkeyi, devleti, evlatlarýnýn geleceðini emanet etmedi. Bunun için Allah'a ne kadar þükretsek, milletimize ne kadar teþekkür etsek azdýr." diye konuþtu.

Erdoðan, Kýlýçdaroðlu'nun hatasýný bir türlü kabullenmediðini belirterek, "Þimdi de partisinin kendisini attýðý çukurdan kurtulmak için bize sataþýyor. Kendisine diyoruz ki sana bu kapýdan ekmek yok. Git, yaptýðýn densizliklerin hesabýný yargýya ver. Senin muhatabýn biz deðiliz, yargýdýr. Senin bir türlü dizginlenemeyen siyasi ihtiraslarýna da alet olmayýz. Bunlarýn yeni Genel Baþkanlarýnýn eskisinden geri kalýr tarafý yok." dedi.

- "ANAOKULU, KREÞ AYRIMINI DAHÝ BÝLMÝYORLAR"

Cumhurbaþkaný Erdoðan, Milli Eðitim Bakanlýðýnýn, belediyelere, kendi uhdesinde olan anaokulu hizmetinin, iþlettikleri kreþlerde verilemeyeceðini hatýrlatan bir yazý gönderdiðini anýmsatarak, bu hatýrlatmanýn kanuni bir zorunluluktan kaynaklandýðýna iþaret etti. Bu ikazýn yapýlma mecburiyetinin gerisinde ise yine CHP'nin Anayasa Mahkemesine götürerek iptal ettirdiði bir düzenlemenin bulunduðunu anlatan Erdoðan, "Týpký öðrenci burslarý meselesi gibi burada da CHP bizzat kendisinin müsebbibi olduðu bir konuda yine istismar siyasetine sarýlýyor. Yazýnýn belediyelere ulaþmasýnýn ardýndan CHP Genel Baþkaný ve kimi belediye baþkanlarý meydanlara dökülüp abuk sabuk ifadelerle kendi akýllarýnca bize meydan okuyor." sözlerini sarf etti.

Cehaletin tek baþýna katlanýlabilir bir eksiklik olmasýna karþýn, cehaletle ukalalýðýn bir araya geldiðinde çekilmez bir hal aldýðýný kaydeden Erdoðan, "Son hadisede CHP'nin ve kimi belediye baþkanlarýnýn sergiledikleri tablo tam olarak budur. Bir ana muhalefet lideri ve onun yerine namzet isimler düþünün ki anaokulu, kreþ ayrýmýný dahi bilmiyorlar. Bakanlýktan gelen yazýyý okumamýþlar. Ama üzerine ahkam kesmede, 'engelleniyoruz' naralarý atmakta maþallah mahirler. Hadi okudular, anladýlar diyelim. Bu sefer de fýtratlarýnýn ayrýlmaz bir parçasý haline gelen yalan ve iftira alýþkanlýðýndan kurtulamýyorlar." ifadesini kullandý.

Erdoðan, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk ve nizam devleti olduðuna iþaret ederek, "Kreþ, anaokulu, lise, üniversite açmanýn kuralý bellidir. Her eðitim kurumunun uymasý ve sahip olmasý gereken standartlar vardýr. Kimse, 'Ben kurallarý takmýyorum, kanunlara uymuyorum' diyemez. Siyasi fýrsatçýlýk adýna ailelerin, çocuklarýn arkasýna saklanacak kadar korkaklar, kifayetsizler, tam bir çaresizlik içindeler. Aslýnda bunlarýn ciddiye alýnacak hiçbir yanlarý yok ama biz ülkemiz ve milletimiz adýna üzülüyoruz." görüþünü paylaþtý.

- "BODOSLAMA BÝR TAVIR ÝÇÝNE GÝRDÝLER"

Cumhurbaþkaný Erdoðan, bazý teðmenler hakkýnda baþlatýlan disiplin soruþturmasý hakkýnda da þu deðerlendirmelerde bulundu:

"Benim birincilere diploma vermemin deðerlendirmesini yapýyorlar. Birinci olmuþ, huzurumuza getirilmiþ, yapmam gereken nedir? Onlarýn diplomalarýný vermektir ama bunlarýn disiplinsizlikle ilgili herhangi bir yanlýþý varsa o da yine özellikle Harp Okullarýnýn Yüksek Disiplin Kurulunun huzurumuza getirdiði bir neticedir. Biliyorsunuz, bunlar daha birkaç ay önce sosyal medyada bize hakaret ettiði için yargýlanýp cezaevine konulan birisi konusunda da utanç verici bir yaygara kopardýlar. Bu küfürbazý getirip protokole oturtacak kadar þuurlarýný kaybettiler. Sonra bu kiþi oklarýný kendilerine çevirince apar topar, 'Bilmiyorduk, haberimiz yoktu' yollu açýklamalarla tornistan ettiler. Millete ve milletin inanç deðerlerine hakaret eden kim varsa en büyük destekçisi, hamisi, koruyucusu bilin ki CHP'dir. Disiplinsizlik suçlamasýyla disiplin kuruluna sevk edilen teðmenlerle ilgili de önünü arkasýný düþünmeden bodoslama bir tavýr içine girdiler. Halbuki disiplin elbette her yerde lazýmdýr. Ama söz konusu Türk Silahlý Kuvvetleri olduðunda hayati öneme sahiptir. Daha dün denecek kadar yakýn bir zamanda komutanlarýndan deðil, Pensilvanya'dan emir alan asker elbisesi giymiþ militanlarýn ülkeyi nasýl bir felaketin eþiðine getirdiðini hep birlikte yaþayýp gördük. Komutanlarýnýn açýk talimatlarýna raðmen disiplinsizlik yapan teðmenlerin yarýn neler yapabileceklerini kim bilebilir?"

- "DÝSÝPLÝNSÝZLÝK YAPANLARI KAHRAMANLAÞTIRMAK NEYÝN NESÝDÝR"

Cumhurbaþkaný Erdoðan, Türkiye'nin 1960 darbesini, 1971 muhtýrasýný, 1980 darbesinin zulmünü, 1997 postmodern muhtýrasýnýn ayýbýný gördüðünü vurgulayarak, sözlerini þöyle sürdürdü:

"15 Temmuz'da milletin sinesine çarpýp yenilmeselerdi, darbecilerin ülkeyi nasýl bir iç savaþ iklimine sürükleyeceklerini bilmeyen var mý? Tüm bu hakikatler gün gibi ortada dururken kýlýç þakýrtýlarý arasýnda disiplinsizlik yapanlarý kahramanlaþtýrmak neyin nesidir? Allah aþkýna bu nasýl bir þuursuzluktur? CHP'nin tarihinin her döneminde olduðu gibi bugün de orduya siyaset bulaþtýrma, orduyu kýþkýrtma geleneðinden kurtulamadýðý anlaþýlýyor. Burada þunu çok net ifade etmek isterim; milletimizin göz bebeði olan ordumuzun yýpratýlmasýna da siyasi emeller uðruna provoke edilmesine de eyvallah demeyiz. Bu ordu bir zümrenin, bir partinin deðil, milletin ordusudur. Türk Silahlý Kuvvetleri, Peygamber Ocaðý'dýr. Milletimizin gurur kaynaðýdýr. Bu ordu yüzyýllardýr, 'Allah Allah' nidalarýyla cenk meydanlarýný coþturan, 'ölürsem þehit, kalýrsam gazi' þuuruyla þehadete koþan serdengeçtilerin, yiðitlerin, ölümü öldüren kahramanlarýn ordusudur."

Erdoðan, Yahya Kemal Beyatlý'nýn, "Þu kopan fýrtýna Türk ordusudur ya Rabbi/Senin uðrunda ölen ordu budur ya Rabbi/Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namýn/Galib et, çünkü bu son ordusudur Ýslam'ýn" dizelerini okuyarak, "Týpký Yahya Kemal merhumun ifadesiyle, bu ordu 3 kýta 7 iklimde Ýslam'ýn bayraktarlýðýný yapan þanlý bir ordudur. Kimse bu orduyu saða sola çekmesin. Yahya Kemal'in ifadesinde yer aldýðý gibi ordumuzun konumunu gayet iyi biliyoruz. CHP zihniyeti onca çabasýna raðmen ordumuzun ruh kökünü koparmaya muvaffak olamamýþtýr. Allah'ýn izniyle bundan sonra da muvaffak olamayacaktýr." diye konuþtu.

Cumhurbaþkaný Erdoðan, AK Parti TBMM Grup Toplantýsý'nda yaptýðý konuþmada, "Kahraman ordumuz vesayet heveslilerinden ve FETÖ'cü hainlerden temizlendikçe vatan savunmasý görevini çok daha etkin, çok daha baþarýlý bir þekilde yerine getirmeye baþlamýþtýr. Artýk ülkenin içiyle uðraþmak yerine sýnýrlarýmýz ötesinde terör örgütlerine nefes aldýrmayan bir orduya sahibiz. Kimse kusura bakmasýn karasý, denizi ve havasýyla Türk Silahlý Kuvvetlerinin gýptayla takip edilen baþarýlarýna, bölücü terör örgütünün uzantýlarýyla yan yana yürümekten gocunmayan istismarcýlarýn gölge düþürmesine müsaade etmeyiz." dedi.

Cumhurbaþkaný Erdoðan, þöyle devam etti:

"Hem üç beþ oy için, affýnýza sýðýnarak söylüyorum, 'Mustafa Kemal'in itleri' hakaretini sineye çekeceksiniz, hem Meclis kürsüsünden bölücü örgüt yandaþlarýndan ayar üstüne ayar yerken gýkýnýzý çýkarmayacaksýnýz hem 14-28 Mayýs seçimleri sürecinde Kandil'den, Pensilvanya'dan gelen destek beyanlarýna bir çift laf etmeyeceksiniz hem de bugün karþýmýza çýkýp utanmadan bize Gazi Mustafa Kemal'den, Cumhuriyet'ten, vatan, millet ve Mehmetçik sevgisinden bahsedeceksiniz. Siz gidin, önce kendi kara sicilinizle bir yüzleþin. Siz gidin, bu zamana kadar karþýsýnda dut yemiþ bülbüle döndüðünüz hakaretlere niçin ses etmediðinizin hesabýný verin. Siz gidin, Türkiye'ye 'iþgalci' diyenlere, Türk Silahlý Kuvvetlerine 'kimyasal silah kullandý' iftirasý atanlara niçin destek olduðunuzu açýklayýn. DEM'li belediyeler arasýnda mekik dokurken, siz ne hakla bizi cumhuriyet üzerinden eleþtiriyorsunuz. Böyle bir konuda bize laf söylemek sizin haddinize mi? Bizim de milletimizin de sizin iki yüzlü, omurgasýz siyasetine karný tok."

- "MÝLLETÝMÝZÝN HAKLARINI SAVUNMAYI GEREKÝRSE CANIMIZ PAHASINA SÜRDÜRECEÐÝZ"

"Ordumuza, baþta Balkan Harbi olmak üzere yakýn tarihimizde çok aðýr bedeller ödeten siyaset virüsünün bulaþtýrýlmasýna izin vermeyeceðiz." diyen Erdoðan, Ýttihatçýlar ile Ýtilafçýlar arasýndaki çekiþme sebebiyle ülkenin tarihinin en büyük toprak kayýplarýný yaþadýðýný hatýrlattý.

Siyaset virüsünün bir orduyu içten içe nasýl çökerttiðini, zayýflattýðýný Balkan Savaþlarýnda çok acý bir þekilde tecrübe edildiðini söyleyen Erdoðan, Rýza Tevfik'in "O nazlý vatan bizim, biz benimsemedik el aldý gitti" diyerek aðýt yaktýðý Rumeli'nin sadece bir haftada kaybedildiðini anlattý.

Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Cumhuriyet tarihimiz boyunca da neredeyse her 10 yýlda bir tekrarlanan vesayet teþebbüslerinde ordumuzun nasýl bir girdaba sürüklendiðini, milletimizle nasýl karþý karþýya getirildiðini yakinen gördük. CHP'nin sorumsuz yöneticilerinin ordumuzu nizamsýzlýk, intizamsýzlýk, disiplinsizlik tehditleriyle karþý karþýya býrakmasýna göz yummayacaðýz. AK Parti ve Cumhur Ýttifaký olarak darbecilere ve þakþakçýlarýna raðmen, demokrasiyi, hukuku, adaleti, kalkýnmayý, sivil siyaseti ve milletimizin haklarýný savunmayý gerekirse canýmýz pahasýna sürdüreceðiz." deðerlendirmesinde bulundu.

"Bu süreçte þu deðiþmez gerçeðe bir kez daha þahitlik ediyoruz" diyen Erdoðan, ülkenin yaþadýðý her sýnamanýn, CHP zihniyetinin çarpýk ve kirli yüzünün bir parçasýný açýða çýkardýðýný söyledi.

Cumhurbaþkaný Erdoðan "Meclisin ikinci büyük partisi, bir anlamda iktidarýn alternatifi olan parti ve kadrolarýnýn hali bu. Ne liyakat ne ehliyet var ne de millete ve memlekete hizmet gibi bir dert var." ifadelerini kullandý.

- "MÝLYONLARCA ÝNSANI ÝSTEMEYE ÝSTEMEYE GÝDÝP CHP'YE OY VERMEK ZORUNDA BIRAKTI"

Cumhurbaþkaný Erdoðan konuþmasýný þöyle sürdürdü:

"Þu haliyle CHP'ye bakýp da kendisi ve ülkesi adýna umut görebilen tek bir vatandaþýmýz var mýdýr acaba? Eskisi ve yenisiyle CHP genel baþkanlarýna, hýrslarý boylarýný aþan belediye baþkanlarýna bakýp da ülkeyi bunlardan herhangi birine emanet edebileceðine inanan aklý baþýnda tek bir kiþi var mýdýr acaba? CHP'ye bakýp da Türkiye'nin milli menfaatlerini dünyanýn dört bir yanýnda hem diplomasinin inceliklerini hem siyasi ve askeri gücünü hem kiþisel iliþkilerini kullanarak savunabilecek bir kadro görebilen var mý acaba? Buna raðmen CHP nasýl bu kadar oy alabiliyor, nasýl bu kadar belediye kazanabiliyor, nasýl bu kadar cüret sahibi olabiliyor? Açýk konuþmak gerekirse bunun müsebbibi AK Parti olarak biziz. Bu bir özeleþtiridir, açýk ve net. 'Ýðneyi kendine çuvaldýzý baþkasýna batýr' demiþ atalarýmýz. Biz de baþkalarýný eleþtirmeden önce sorunu kendimizde arayacaðýz. Küresel ve bölgesel krizlerin etkisiyle yaþadýðýmýz ekonomik sýkýntýlar, bizim kimi eksiklerimizle ve hatta yanlýþlarýmýzla birleþince milyonlarca insaný istemeye istemeye gidip CHP'ye oy vermek zorunda býraktý. Belki de oy vermedi ama netice ortada."

CHP'nin "tek parti faþizminden" beri hiçbir zaman bu ülkenin milli partisi olmadýðýný, böyle bir derdi ve gayretinin de olmadýðýný dile getiren Erdoðan, "Bu parti, bizi yýllarca, hiçbirinin belgesi, ispatý, temeli olmayan nice konuda yolsuzlukla, usulsüzlükle suçladý deðil mi? Peki sonra ne oldu? Bizi haksýzlýkla, hukuksuzlukla, adaletsizlikle suçlayanlar ellerine imkan geçtiðinde bunlarýn hepsinin de feriþtahýný yaptýlar. Hiç þüphesiz bunlarýn hepsinin hesabýný vakti geldiðinde hem millete hem yargýya verecekler. Nasýl belediye imkanlarýný terör örgütünün emrine verenler birer ikiþer yargýnýn önüne çýkýyorsa, hýrsýzlar da belgeleri, bilgileri tekemmül ettirildiðinde kendilerini yargýnýn huzurunda bulacaklar. Hiç kimsenin millete hizmet için tahsis edilen kaynaklarý kendi hýrsý, kendi sinsi emeli, kendi þahsi reklamý için yaðmalama, har vurup harman savurma, karanlýk mahfillerde daðýtma hakký yoktur." diye konuþtu.

- "NASIL BÝR SOYGUN DÜZENÝNÝN ÝÞLETÝLDÝÐÝNÝ ÖNÜMÜZDEKÝ DÖNEMDE HEP BÝRLÝKTE GÖRECEÐÝZ"

Kendisinin de belediyecilik yaptýðýný, þu anda da devleti yönettiðini kaydeden Erdoðan, konserler üzerinden ortaya saçýlan yolsuzluklarýn buz daðýnýn sadece görünen kýsmý olduðunun altýný çizdi.

Suyun altýnda çok daha büyük hýrsýzlýklar, usulsüzlükler olduðunu anlatan Erdoðan, "Halkçý belediyecilik sloganý altýnda nasýl bir soygun düzeninin iþletildiðini önümüzdeki dönemde hep birlikte göreceðiz. SSK'ya olan birikmiþ borçlarýný ödemekten 'para yok' diyerek kaçanlarýn, yandaþlarý zengin etmeye gelince milyarlarý nasýl bulduðunun milletimiz gayet farkýndadýr." ifadesini kullandý.

Bunun hesabýný sandýkta milletin soracaðýný ifade eden Erdoðan, "Yolsuzluk yapanlar, hukuk önünde de sonuçlarýna katlanacaktýr. Bizim þanla, þerefle geçen 22 yýllýk kesintisiz iktidarýmýzda hizmette eksiðimiz olabilir, eserde yanlýþ tercihlerimiz olabilir ama bunlar gibi beytülmali yaðmalatma gibi bir sabýkamýz hamd olsun yoktur." dedi.

Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Seçimlere kadar milletimizin sýkýntýlarýný birer birer çözerek, ülkemizi güven ve istikrar rayýnda tutarak, Türkiye Yüzyýlý hedefimizden sapmayarak, küresel ve bölgesel geliþmeleri lehimize çevirerek, yeniden umutlarý tazeleyecek, gönülleri kazanacak ve iktidarýmýzý sürdüreceðiz." diye konuþtu.

Kongre sürecinde 815 ilçe kongresinin tamamlandýðýný bildiren Erdoðan, ilçelerin yüzde 85'inde sürecin sona erdiðini dile getirdi.

Erdoðan, 52 ilde ilçe kongrelerinin tamamlandýðýný, il kongrelerine baþlanacaðýný ve cumartesi günü Kahramanmaraþ'ta bulunacaðýný aktardý.

Kongre süreçlerini, partilerine, dava geleneðine uygun þekilde yürüteceklerini söyleyen Erdoðan, görevi devredenlere teþekkür ederek, yeni göreve baþlayanlarý kutladý.

Erdoðan, Türkiye'yi demokrasi ve kalkýnma menzilinden çýkarma, yeniden uçurumdan aþaðýya atma rüyasý görenlerin ilk hedefinin Cumhur Ýttifaký'ný bozmak olduðunu vurguladý.

Milletin, 15 Temmuz 2016'da FETÖ'cü hainlere karþý verdiði destansý direniþle sokaklarda, meydanlarda kurduðu Cumhur Ýttifaký'nýn badireler atlatarak bugünlere ulaþtýðýnýn altýný çizen Erdoðan, þöyle devam etti:

"Geçtiðimiz haftalarda MHP Genel Baþkaný Sayýn Bahçeli'nin, kendisinin ve partisinin yarým asrý aþkýn siyasi kariyerini ortaya koyarak yaptýðý cesur çaðrýnýn Cumhur Ýttifaký'na þaþý bakanlarýn iþtihaný kabarttýðýný görüyorum. Bu içten pazarlýklý tipler, hep olduðu gibi yine hüsrana uðradýlar. Cumhurbaþkanlýðý Külliyesi'nde 14 Kasým'da yaptýðýmýz görüþme dahil her istiþaremizde Sayýn Bahçeli ile sadece iç siyasete deðil dýþ politikaya dair pek çok konuyu samimiyetle ele alýyor, fikir teatisinde bulunuyoruz. Ülkenin ve milletin hayrýna olan her meselede Sayýn Bahçeli ile tam bir mutabakat halindeyiz, uyum ve eþ güdüm içinde hareket ediyoruz. Her zaman söylediðim gibi, Cumhur Ýttifaký'mýz yoluna, Necip Fazýl üstadýn o veciz ifadesinde anlamýný bulan ruhla, pekleþerek devam ediyor."

- "MESELEYÝ TÜM YÖNLERÝYLE ELE ALIYORUZ"

MHP Genel Baþkaný Devlet Bahçeli'nin, temsilcisi olduðu misyon adýna cesur ve ezberleri bozan teklif ortaya koyduðunu vurgulayan Erdoðan, þunlarý ifade etti:

"Biz de milletimizin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yönetme sorumluluðunu verdiði Cumhurbaþkaný olarak bu meseleyi siyasi, sosyal, bölgesel sonuçlarýyla birlikte tüm yönleriyle ele alýyoruz. Kurumlarýmýz deðerlendirmelerimize zemin teþkil edecek çalýþmalarý hiçbir detayý atlamadan, 'efradýný cami aðyarýný mani' bir anlayýþla, devlet ciddiyeti ve büyük bir hassasiyetle yürütüyor. Bunu da kumarbazlara özgü 'el artýyorum' sorumsuzluðuyla deðil omuzlarýmýzda taþýdýðýmýz yükün aðýrlýðýnýn gerektirdiði titizlikle, sükunet ve soðukkanlýlýkla yapýyoruz."

Milletin baþýna 40 yýldýr musallat edilen terör belasýný tüm imkanlarý ve araçlarý kullanarak bertaraf etmekte kararlý olduklarýný kaydeden Erdoðan, "Türkler ile Kürtler arasýna örülmek istenen terör duvarýný yýkýp atacaðýz. Evlatlarýmýza, terörün olmadýðý, þiddetin olmadýðý, sýrtýný silaha ve daða yaslayan terör destekli siyasetin olmadýðý bir Türkiye teslim edeceðiz. Bu hedefimizde samimiyiz, kararlýyýz. Hep söylediðim gibi terör örgütü küresel güçlerin tetikçisi, taþeronu, paralý askeri, aparatý rolünden vazgeçmediði sürece nerede olursa olsun baþýný ezmeyi sürdüreceðiz." diye konuþtu.

Erdoðan, terör örgütünün siyasi uzantýsý olarak hareket eden partinin, örgütün güdümünden kurtularak Türkiye partisi olma yönünde somut ve ikna edici irade sergilemediðinde maþeri vicdanda ve hukuk önünde hesap vermeye devam edeceðine iþaret etti.

Bunu seçim meydanlarýnda da söylediðini aktaran Erdoðan, bunun gizli, saklý bir þey olmadýðýný belirtti.

- "YEDEÐÝNE TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ALARAK HÝÇ KÝMSE SÝYASETÇÝLÝK OYNAYAMAZ"

Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Eðer hukuk devleti ilkelerine uyarsanýz biz iktidar olarak sizinle uðraþmayýz" dediklerini anlatarak, "Ama bunlar ne yazýk ki terör örgütünün mensuplarýný belediyelere yerleþtirme gayretinde olunca hukuk, yargý, ne yapacak sizi hesaba çekecek. Meþru sýnýrlar içinde kalmak þartýyla ülkemizde sivil siyasetin önü ardýna kadar açýlmýþken yedeðine terör örgütünü alarak hiç kimse siyasetçilik oynayamaz." þeklinde konuþtu.

Devlet Bahçeli'nin, Cumhur Ýttifaký'nýn ortak siyasi vizyonunu yansýtan tarihi çaðrýsýndan sonra Kandil'den ve DEM Parti'den gelen açýklamalarýn, her iki yapýnýn da ayný kafada olduðuna iþaret ettiðini dile getiren Erdoðan, "Bu kafanýn mutlaka deðiþmesi gerekiyor." deðerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaþkaný Erdoðan, þöyle konuþtu:

"Açýk konuþmak gerekirse karþýmýzdaki tablo çok da umutlu olmamýza izin vermiyor. Tüm bu zorluklarýna raðmen ülkemizin milli güvenlik ve diplomasi öncelikleri çerçevesinde sadece bugüne deðil geleceðe odaklanan uzun menzilli bir perspektifle neler yapýlabileceðini mütalaa ediyoruz. Geçmiþte ne dedim? 'Silahlarý gömeceksiniz, silahlarý gömdüðünüz anda bizim için her þey sizlerin önünü açmaktýr ama siz silahlarý gömmez, hala her yerde bombalarý patlatmaya devam edersiniz bu devletin eli de sizin omuzunuzda olacaktýr. Bölgemiz kan deryasýna dönmüþken devletimizin her türlü riske karþý gerekli tedbirleri almasý 85 milyona ve gelecek nesillere karþý vazifesidir. Milletimiz müsterih olsun, bu tartýþmalarýn hiçbiri de terörle mücadelemizde en küçük zafiyete yol açmayacaktýr."

Terörle mücadelenin son terörist ortadan kaldýrýlýncaya kadar devam edeceðini belirten Erdoðan, þunlarý kaydetti:

"Ülkemizin güney sýnýrlarýný Akdeniz'den Ýran hududuna kadar uzanan bir güvenlik kuþaðýyla terör örgütlerinin tehditlerinden arýndýrma projemizi adým adým sonuçlandýracaðýz. Ýnþallah önümüzdeki yýl hem diplomatik hem askeri yöntemlerle bu konuda yeni kazanýmlarý ülkemizin kar hanesine ekleyeceðiz. Terör örgütünün son dönemde Suriye sahasýnda yoðunlaþan saldýrýlarý kendisini bekleyen acý akýbeti görüyor olmasýndan kaynaklanýyor. Ne yaparlarsa yapsýnlar, kimleri arkalarýna alýrlarsa alsýnlar, sýnýrlarýmýzda bir terör yapýsý kurulmasýna izin vermeyeceðiz. Bunlarý yaparken ülkemizi terör yanlýþýndan kalýcý olarak kurtaracak alternatif yöntemleri gündemimizde tutmaktan da geri durmayacaðýz. Cumhur Ýttifaký olarak omuz omuza vererek terörsüz Türkiye idealini inþallah gerçeðe dönüþtüreceðiz."