Erdoðan, Birleþmiþ Milletler (BM) 79. Genel Kuruluna hitabýna salondakileri selamlayarak baþladý.
BM Genel Kuruluna bugün bir kez daha seslenme fýrsatý bulmaktan büyük bir bahtiyarlýk duyduðunu dile getiren Erdoðan, 79. Genel Kurulun ülkeler ve tüm insanlýk için hayýrlara vesile olmasýný temenni etti.
Erdoðan, "Genel Kurul Baþkanlýðýný tamamlayan Sayýn Francis'i tebrik ediyor, bu görevi devralan Sayýn Yang'a baþarýlar diliyorum." ifadelerini kullandý.
Uzun mücadeleler neticesinde dost ve kardeþ Filistin'in temsilcisini üye ülkeler arasýnda hak ettiði yerde görmekten duyduklarý memnuniyeti ifade eden Erdoðan, "Atýlan bu tarihi adýmýn, Filistin'in Birleþmiþ Milletler üyeliðine giden yolda artýk son dönemeç olmasýný temenni ediyorum. Filistin'i tanýmayan diðer devletleri, bu kritik dönemde tarihin doðru tarafýnda yer alarak Filistin devletini bir an evvel tanýmaya davet ediyorum." diye konuþtu.
"Buradaki dostlarýmýn çoðunun ekranlarda seyrettiði krizleri biz anbean yaþýyor ve yönetmeye çalýþýyoruz." diyen Erdoðan, "Dolayýsýyla bugün sizlere gerilimlerin uzaðýnda deðil, tam kalbinde yer alan bir ülkenin lideri olarak sesleniyorum. Birileri rahatsýz olsa da birileri þahsýmýzý yine hedef alacak olsa da bugün burada, insanlýðýn ortak kürsüsünde, insanlýk adýna bazý gerçekleri açýk açýk konuþmak arzusundayým." ifadelerine yer verdi.
Erdoðan, Birleþmiþ Milletlerin milyonlarca insanýn hayatýný kaybettiði Ýkinci Dünya Savaþý sonrasýnda uluslararasý barýþý ve güvenliði korumak amacýyla kurulduðunu hatýrlattý
"SON YILLARDA BM KURULUÞ MÝSYONUNU ÝFA ETMEKTE YETERSÝZ KALIYOR"
Birleþmiþ Milletlerin kuruluþuyla birlikte küresel istikrara, huzura ve adalete dair beklentilerin yeniden yeþerdiðini, barýþ umutlarýnýn yeniden filizlendiðini dile getiren Erdoðan, "Ancak üzülerek görüyoruz ki son yýllarda Birleþmiþ Milletler kuruluþ misyonunu ifa etmekte yetersiz kalýyor. Giderek iþlevsiz, hantal ve atýl bir yapýya dönüþüyor. 'Dünya Beþten Büyüktür' þiarýnýn temsil ettiði deðerlere, bugünlerde daha çok daha fazla ihtiyaç duyuyoruz." dedi.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, uluslararasý barýþ ve güvenliðin imtiyazlý 5 ülkenin keyfine býrakýlmayacak kadar önemli olduðuna þahitlik edildiðini kaydetti.
Bunun en dramatik örneðinin Gazze'de 353 gündür devam eden katliam olduðunu vurgulayan Erdoðan, 7 Ekim 2023'ten beri aralýksýz süren Ýsrail saldýrýlarýnda 41 bini aþkýn Filistinlinin hayatýný kaybettiðini aktardý.
Erdoðan, çoðu çocuk ve kadýn 41 bin insanýn acýmasýz bir þekilde hayattan kopartýldýðýnýn altýný çizerek, yine çoðu çocuk 10 binden fazla Gazzeli'nin nerede olduðunu kimsenin bilmediðini, ayný þekilde 100 bine yakýn insanýn yaralandýðýný ve sakat kaldýðýný bildirdi.
Zor þartlar altýnda görevini yapmaya çalýþan 172 gazetecinin öldürüldüðünü de anýmsatan Erdoðan, þöyle devam etti:
"Hayat kurtarmak için çalýþan 500'ü aþkýn saðlýk görevlisi öldürüldü. Açlýkla, susuzlukla boðuþan Gazze halkýnýn imdadýna koþan insani yardým görevlileri, 210'dan fazla Birleþmiþ Milletler personeli öldürüldü. Savaþta dahi dokunulmamasý gereken 820 camiyi, 3 kiliseyi vurdular. Onlarca hastaneyi, yüzlerce okulu, hasta taþýyan 130'dan fazla ambulansý vurdular. Birleþmiþ Milletler kürsüsünden 'Birleþmiþ Milletler Þartý'ný parçalayarak, bir de utanmadan tüm dünyaya, vicdan sahibi tüm insanlara iþte buradan, bu kürsüden meydan okudular."
Cumhurbaþkaný Erdoðan, Ýsrail'in temerküz kampýna çevirdiði hapishanelerinden sýzan görüntülerin nasýl bir zulümle karþý karþýya olunduðunu net biçimde gösterdiðini söyledi.
"BÝR YUDUM SU, BÝR TAS ÇORBA BULAMADIÐI ÝÇÝN BUGÜNE KADAR YÜZLERCE GAZZELÝ ÇOCUK ÖLDÜ, HALEN DE ÖLÜYOR"
Ýsrail'in saldýrýlarý sonucunda Gazze'nin dünyanýn en büyük çocuk ve kadýn mezarlýðý haline geldiðine iþaret eden Erdoðan, þunlarý kaydetti:
"17 binden fazla çocuk Ýsrail'in kurþunlarýnýn, bombalarýnýn hedefi oldu. Hind Recep, sadece 6 yaþýndaydý. Yakýnlarýyla güvenli bir yer ararken araçlarý Ýsrail güçleri tarafýndan vuruldu. Dayýsý, yengesi, kuzenleri herkes ölmüþ, sadece o hayatta kalmýþtý. Tam 12 gün boyunca çaresizce kurtarýlmayý bekledi. 'Beni Almaya gelecek misiniz, korkuyorum." diyerek bir yardým elinin 12 gün boyunca kendisine uzanmasýný bekledi. Dünyamýzýn geldiði seviyeye, elimizin altýndaki teknolojiye raðmen; çatýsý altýnda binlerce personel çalýþtýran devasa bütçeli kuruluþlarýmýza raðmen, 8 milyarlýk insanlýk ailesi olarak, henüz 6 yaþýndaki bir kýz çocuðunu, gözlerimizin önünde çýrpýnan yaralý bir serçeyi maalesef kurtaramadýk."
Erdoðan, bir lokma kuru ekmek, bir yudum su, bir tas çorba bulamadýðý için bugüne kadar yüzlerce Gazzeli çocuðun öldüðünü ve halen de ölmeye devam ettiðini söyledi.
Erdoðan, Gazze'de sadece çocuklar deðil ayný zamanda Birleþmiþ Milletler sisteminin, hakikatin, Batý'nýn savunduðunu iddia ettiði deðerlerin, insanlýðýn daha adil bir dünyada yaþama umutlarýnýn tek tek öldüðünü kaydetti.
"BU VAHÞETE ORTAK OLMANIN UTANCINI DAHA NE KADAR TAÞIYACAKSINIZ?"
Buradan açýk açýk sorduðunu vurgulayan Erdoðan, sözlerini þöyle sürdürdü:
"Ey insan haklarý örgütleri, Gazze'dekiler, Batý Þeria'dakiler insan deðil mi? Filistin'deki çocuklarýn okuma, yaþama, sokakta oynama hakký yok mu? Ey uluslararasý basýn kuruluþlarý, Ýsrail'in canlý yayýnda katlettiði, ofislerini bastýðý gazeteciler, sizin meslektaþýnýz deðil mi? Ey Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi, Gazze soykýrýmýnýn önüne geçmek, bu zulme, bu barbarlýða 'dur' demek için daha neyi bekliyorsunuz? Filistin halkýyla birlikte kendi vatandaþlarýnýn canýný tehlikeye atan, siyasi ikbali için tüm bölgeyi savaþa sürükleyen katliam þebekesini durdurmak için daha neyi bekliyorsunuz? Ey Ýsrail'e kayýtsýz þartsýz destek verenler, bu katliamý seyretmenin, bu vahþete ortak olmanýn utancýný daha ne kadar taþýyacaksýnýz?"
"FÝLÝSTÝN HALKININ SERGÝLEDÝÐÝ HAKLI DÝRENÝÞ ASÝLDÝR, ONURLUDUR"
Cumhurbaþkaný Erdoðan, Gazze'de, Ramallah'ta, Lübnan'da çocuklar ölürken, bebekler kuvözde can verirken, uluslararasý toplumun çok kötü bir sýnav verdiðini dile getirdi.
Filistin'de yaþananlarýn çok büyük bir ahlaki çöküþün göstergesi olduðuna dikkati çeken Erdoðan, þu ifadelere yer verdi:
"Bütün dünya halklarýnýn, ülke liderlerinin, uluslararasý kuruluþlarýn bu acý tablo üzerinde düþünmesi gerektiðine inanýyorum. Burada bir gerçeði de açýk ve net söylemek istiyorum. Ýsrail yönetimi, temel insan haklarýný hiçe sayarak, bir millete, bir halka karþý etnik temizlik, apaçýk bir soykýrým uygulamakta, topraklarýný adým adým iþgal etmektedir. Özgürlüðü, baðýmsýzlýðý, en temel haklarý gasbedilen Filistinliler ise son derece haklý bir biçimde, bu iþgale, bu etnik temizlik faaliyetlerine karþý meþru direniþ haklarýný kullanmaktadýr. Filistin halkýnýn topraklarýný iþgal edenlere karþý sergilediði haklý direniþ, gayri meþru gösterilemeyecek kadar asildir, onurludur, kahramancadýr."
"BU TUTARSIZLIK VE SAMÝMÝYETSÝZLÝKTÝR"
Cumhurbaþkaný Erdoðan, bir kez daha, canlarý pahasýna vatanlarýný savunan Filistinli kardeþlerini yürekten selamladýðýný vurgulayarak, "Ýsrail'in, Filistin halkýna yönelik saldýrganlýðýnýn tek nedeni bir avuç ülkenin Ýsrail'e olan kayýtsýz-þartsýz desteðidir. Ýsrail üzerinde etki sahibi ülkeler 'tavþana kaç, tazýya tut' politikasýyla bu katliama açýkça ortak oluyor. Sahne önünde güya ateþkes için uðraþanlar, arka planda katliamlarýný sürdürebilmesi için Ýsrail'e silah ve mühimmat göndermeye devam ediyor. Bu, tutarsýzlýk ve samimiyetsizliktir." deðerlendirmesinde bulundu.
Mayýs ayýndan beri gidip gelen bir kaðýt olduðuna dikkati çeken Erdoðan, Hamas'ýn ateþkes teklifini kabul ettiðini defalarca ilan ettiðini söyledi.
Erdoðan, Ýsrail hükümetinin iþi sürekli yokuþa sürerek, sürekli bir bahane bularak, ateþkese en yakýn olunduðu zamanda müzakere ettiði muhatabýný kalleþçe öldürerek, barýþý istemeyen taraf olduðunu çok net biçimde gösterdiðini ifade etti.
GAZZE'YE ÝNSANÝ YARDIM ÇAÐRISI
Erdoðan, Ýsrail'in oyalama ve aldatma hamlelerine daha fazla prim verilmemesi gerektiðinin altýný çizen Erdoðan, þöyle konuþtu:
"2735 sayýlý Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi kararýnýn uygulanmadýðý bir ortamda, Ýsrail'e yönelik zorlayýcý tedbirler gündeme alýnmalýdýr. Ýsrail'in tutumu bir kez daha göstermiþtir ki, uluslararasý toplumun Filistinli sivillere yönelik bir koruma mekanizmasý geliþtirmesi zaruridir. Bundan 70 sene önce nasýl Hitler, insanlýðýn ittifakýyla durdurulmuþsa, Netanyahu ve cinayet þebekesi de insanlýðýn ittifakýyla durdurulmalýdýr. Genel Kurul'un, 1950 tarihli 'Barýþ Ýçin Birlik Kararýnda' mevcut olduðu gibi kuvvet kullanma tavsiyesinde bulunma yetkisinin, bu süreçte mutlaka deðerlendirilmesi gerektiðine inanýyoruz. Acil ve kalýcý ateþkes saðlanmalý, rehine-mahkum takasý gerçekleþtirilmeli, insani yardýmlar engelsiz ve kesintisiz olarak Gazze'ye ulaþtýrýlmalýdýr."
"TÜRKÝYE, GAZZE'YE EN FAZLA YARDIM GÖNDEREN ÜLKE KONUMUNDADIR"
Cumhurbaþkaný Erdoðan, bilhassa þartlarýn iyice kötüleþeceði kýþ mevsiminden önce, çok zor koþullar altýnda hayatta kalmaya çalýþan Gazze halkýna yardým elinin uzatýlmasý gerektiðini söyledi.
Þu an Gazze'deki su kaynaklarýnýn yüzde 70'inin, fýrýnlarýn yüzde 75'inin tahrip edildiðini, saðlýk merkezlerinin yüzde 95'inin kýsmen veya tamamen zarar gördüðünü aktaran Erdoðan, þunlarý kaydetti:
"150 bin konut tamamen, 200 bin konut kýsmen yýkýldý, 80 bin konut oturulamaz hale geldi. Çocuk felci, hepatit baþta olmak üzere bulaþýcý hastalýklar giderek artýyor.
Gazze halký, ihtiyacý olan yardým miktarýnýn 4'te birine ancak ulaþabiliyor. Türkiye olarak, ilk günden itibaren Filistinli kardeþlerimize yönelik insani yardým faaliyetlerimizi sürdürdük, sürdürüyoruz. 60 bin tonu aþan yardým miktarýyla Türkiye, Gazze'ye en fazla yardým gönderen ülke konumundadýr. Ayný þekilde Ýsrail'le olan ticari iþlemleri durdurarak, bu konudaki hassasiyetimizi ortaya koyduk. Ýsrail'in son günlerde saldýrýlarýný artýrdýðý Lübnan halkýnýn ve hükümetinin de yanýndayýz."
"DÝPLOMASÝNÝN ALANI GÝTTÝKÇE DARALIYOR"
Erdoðan, "Ukrayna'daki savaþ üçüncü yýlýný bitirirken, barýþýn tesisinden halen uzaktayýz. Silahlanma yarýþý hýzlandýkça diplomasinin alaný giderek daralýyor. Yine bu süreçte Montrö Boðazlar Sözleþmesi'ni titizlikle uygulamaya devam edeceðiz." dedi.
Erdoðan, "Bugün uluslararasý toplumu bir kez daha Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti'ni tanýmaya, diplomatik, siyasi ve ekonomik iliþkiler kurmaya davet ediyorum. Kýbrýs Türklerinin müktesep haklarý olan egemen eþitlik ve eþit uluslararasý statüleri yeniden tescil edilmeli, tecrit artýk son bulmalýdýr." dedi.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, Güçlü tarihi, kültürel ve beþeri baðlarýn bulunduðu Uygur Türklerinin temel hak ve özgürlüklerinin korunmasý için Çin'le yakýn diyalog halinde olduklarýný bildirdi.
Erdoðan, "15 Mart 2024'te kabul edilen karar tasarýsýnýn öngördüðü þekilde, en yakýn zamanda BM'de 'Ýslamofobiyle Mücadele Özel Temsilcisi' atanmasýný bekliyoruz." dedi.
Erdoðan, "Cinsiyetsizleþtirme meselesi bir tercihten ziyade, artýk küresel bir dayatmaya, tam anlamýyla kutsala ve fýtrata karþý bir savaþa dönüþüyor." dedi.
Yýkýlan, yok edilen, enkaza çevrilen þehirlerde oluþan milyarlarca dolarlýk hasarýn faturasýnýn faillerden mutlaka tazmin edilmesi gerektiðini ve edileceðini belirten Erdoðan, Ýsrail'in iþlediði suçlarýn cezasýz kalmamasý için Güney Afrika Cumhuriyeti tarafýndan Uluslararasý Adalet Divaný'nda açýlan davayý desteklediklerini ifade etti.
Türkiye'nin müdahillik baþvurusunda bulunduðu bu davada adaletin tecelli etmesi için gereken her türlü adýmý atacaklarýný dile getiren Erdoðan, þöyle konuþtu:
"Nablus'ta barýþçýl bir protesto eylemi sýrasýnda Ýsrail askerleri tarafýndan baþýndan vurulan Ayþenur Ezgi Eygi kýzýmýzýn da kanýnýn yerde kalmamasý için her türlü hukuki mücadeleyi veriyoruz, vereceðiz. Gazze'de ateþkes acil ihtiyaç olsa da asýl sorun Filistin topraklarýnýn Ýsrail tarafýndan iþgal edilmesidir. 1967 sýnýrlarý temelinde, baþkenti Doðu Kudüs olan, baðýmsýz, egemen ve coðrafi bütünlüðü haiz bir Filistin Devleti'nin vücut bulmasý artýk daha fazla ertelenemez. Ýlk kýblemiz Mescid-i Aksa'ya ve Haremi Þerif'e yönelik artan saldýrýlarý da yakýndan takip ettiðimizin bilinmesini isterim. Tüm bunlarý söylerken, Tayyip Erdoðan olarak, bu kürsüde hamasetin diliyle konuþmuyorum. Burada tarihimden, ecdadýmýn vicdanlý, adaletli duruþundan aldýðým cesaretle konuþuyorum. Çünkü biz tarih boyunca daima mazlumun yanýnda, zalimin ve zulmün karþýsýnda olmuþ bir milletiz. Bundan 500 yýl önce engizisyondan kaçan Musevilere de, Hitlerin toplama kamplarýndan kaçan Yahudilere de kucak açtýk. Bizim, ülke ve millet olarak, açýk söylüyorum, Ýsrail halkýna yönelik herhangi bir düþmanlýðýmýz yoktur. Müslümanlarýn sýrf inançlarýndan dolayý hedef alýnmasýna nasýl karþýysak, antisemitizme de ayný þekilde karþýyýz. Sorunumuz Ýsrail hükümetinin katliam politikalarýyladýr. Sorunumuz, týpký 5 asýr önce olduðu gibi yine zalimle ve zulümledir. Þunu herkes bilsin ki, biz hakký haykýrmaktan çekinmeyiz. Birileri rahatsýz olsa da doðrularý söylemekten korkmayýz. Ýnþallah sonuna kadar haklýnýn yanýnda durmaya, doðru bildiklerimizi acý da olsa söylemeye devam edeceðiz."
"BU SÜREÇTE MONTRÖ BOÐAZLAR SÖZLEÞMESÝ'NÝ TÝTÝZLÝKLE UYGULAMAYA DEVAM EDECEÐÝZ"
Ýnanç, ülke, dil, din ayrýmý yapmadan Filistin halkýyla dayanýþma sergileyen, hemen her hafta sokaklarý doldurarak Gazze'deki katliam karþýsýnda sesini yükselten tüm yürekli insanlara, özellikle üniversiteli gençlere teþekkür eden Cumhurbaþkaný Erdoðan, sözlerine þöyle devam etti:
"Ýhtilafýn 14'üncü yýlýnda Suriye de maalesef istikrardan hala uzaktýr. Terör ve bölücü örgütlerin pençesindeki ülkede ekonomik ve insani durum vahametini koruyor. 2254 sayýlý Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi kararý temelinde siyasi sürecin ilerletilmesini ve milli uzlaþýnýn saðlanmasýný temenni ediyoruz. Gerçekçi bir diyalogdan yana olan tutumumuzu samimiyetle sürdürme kararlýlýðýndayýz. Komþumuz Irak, terörle mücadelesini sürdürürken kalkýnma, yeniden imar ve bölgesiyle yeniden bütünleþme yolunda kararlý adýmlar atýyor. Uluslararasý toplum Irak'ýn bu gayretlerine destek vermelidir. Kalkýnma Yolu Projesi gibi tüm bölgeye fayda saðlayacak giriþimlerin hayata geçirilmesi bu baðlamda çok ama çok önemlidir. Tüm bu çabalarýn baþarýsý, PKK baþta olmak üzere Irak'taki terör tehdidinin bertaraf edilmesine baðlýdýr. Bir diðer komþumuz Ýran'la Kapsamlý Ortak Eylem Planý'ný canlandýrma yolunda adýmlar atýlmasýnýn, bölgede güven ve istikrar ortamýnýn tesisine katký saðlayacaðýna inanýyoruz. Ukrayna'daki savaþ üçüncü yýlýný bitirirken, adil ve kalýcý bir barýþýn tesisinden halen uzaktayýz. Silahlanma yarýþý hýzlandýkça diplomasinin alaný giderek daralýyor. Savaþýn, Ukrayna'nýn toprak bütünlüðü ve egemenliði temelinde, diplomasi ve diyalogla sona erdirilmesine yönelik çabalara olan desteðimizi daha da artýracaðýz. Yine bu süreçte Montrö Boðazlar Sözleþmesi'ni titizlikle uygulamaya devam edeceðiz."
Azerbaycan ve Ermenistan arasýndaki barýþ sürecini desteklediklerini aktaran ve çalýþmalarýn en kýsa sürede müjdeli haberlerle neticelenmesini temenni eden Erdoðan, Türkiye-Ermenistan kulvarýnda da karþýlýklý olumlu adýmlarýn atýldýðýný vurguladý.
Azerbaycan-Ermenistan barýþ sürecinde kaydedilebilecek geliþmelerin, Türkiye-Ermenistan normalleþme sürecine de olumlu yansýyacaðýný kaydeden Erdoðan, þunlarý kaydetti:
"Ayrýlmaz bir parçasý olduðumuz Balkanlar'ýn refah ve huzuru için yapýcý rol oynuyor, bölgedeki tüm aktörlerle yakýn iþbirliði içinde hareket ediyoruz. Bosna Hersek'in egemenliði, siyasi birliði ve toprak bütünlüðünün önemini Barýþý Uygulama Konseyi Yönlendirme Kurulu üyesi olarak her platformda vurguluyor, Eufor-Althea Harekatý'na olan katkýmýza devam ediyoruz. Geçen yýl üstlendiðimiz Key-For Komutanlýðýný baþarýlý bir þekilde sürdürüyor, Belgrad-Priþtine diyalog sürecini destekliyoruz. Ege Denizi ve Doðu Akdeniz'i, ilgili tüm taraflarýn meþru menfaatlerine saygý duyulan bir istikrar ve refah bölgesi olarak görmek istiyoruz. Deniz yetki alanlarýnýn uluslararasý hukuka göre sýnýrlandýrýlmasý, seyrüsefer serbestisi ve emniyeti ile deniz ticareti konularý baþta olmak üzere iþbirliðinin geliþtirilmesi tüm bölgenin müþterek menfaatinedir." diye konuþtu.
Erdoðan, Türkiye'nin enerji ve çevre baþta olmak üzere her konuda yapýcý iþbirliðine hazýr olduðunu, komþu ülkelerden de ayný yaklaþýmý beklediklerini sözlerine ekledi.
Kýbrýs Barýþ Harekatý'nýn üzerinden 50, Rumlarýn ortaklýk devletini gasbetmesi sonucunda Kýbrýs meselesinin ortaya çýkmasýnýn üzerinden ise 61 yýl geçtiðini belirten Erdoðan, þöyle devam etti:
"O günden bugüne kadar Ada'da barýþ ve sükûnet hakim oldu. Kýbrýs meselesine adil, kalýcý ve sürdürülebilir bir çözüm getirilmesi için samimi irade ortaya koyan taraf, daima Kýbrýs Türkleri ve Türkiye'ydi. Federasyon modeli artýk geçerliliðini tamamen yitirmiþtir. Ada'da iki ayrý devlet ve iki ayrý halk vardýr. Kýbrýs Türklerinin müktesep haklarý olan egemen eþitlik ve eþit uluslararasý statüleri yeniden tescil edilmeli, tecrit artýk son bulmalýdýr. Bugün uluslararasý toplumu bir kez daha Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti'ni tanýmaya, diplomatik, siyasi ve ekonomik iliþkiler kurmaya davet ediyorum."
Libya'da istikrarýn tesisine, ülkenin birlik ve bütünlüðünün muhafazasýna aktif destek saðladýklarýný dile getiren Erdoðan, tüm devletleri bu hassas dönemde Libya'nýn yanýnda samimi bir þekilde yer almaya, taraflar arasýnda güven tesisine katký vermeye çaðýrdý.
Erdoðan, Sudan'daki çatýþmalarýn sona ermesi için daha fazla çaba harcanmasý gerektiðini ifade ederek, "Çatýþmalar sebebiyle yerlerinden edilmiþ milyonlarca Sudanlýya insani yardým ulaþtýrýlmasý noktasýnda hepimize sorumluluk düþüyor." dedi.
"UYGUR TÜRKLERÝNÝN TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERÝNÝN KORUNMASI ÝÇÝN ÇÝN ÝLE YAKIN DÝYALOG HALÝNDEYÝZ"
Afrika'nýn, genç ve dinamik nüfusu, zengin doðal kaynaklarý ve verimli geniþ topraklarýyla çok büyük bir potansiyele sahip olduðunu söyleyen Erdoðan, þöyle konuþtu:
"Eþit ortaklýk ve karþýlýklý saygý ilkeleri temelinde, Afrika halklarýyla Kýta'nýn barýþ, istikrar ve kalkýnma çabalarýna destek veriyoruz. Afrikalý kardeþlerimizle tam bir dayanýþma içinde olmayý sürdüreceðiz. ASEAN baþta olmak üzere Hint Okyanusu'na Kýyýdaþ Ülkeler Birliði ve Pasifik Adalarý Forumu gibi bölgesel kuruluþlarla angajmanýmýzý derinleþtiriyoruz. Yükselen ekonomileri bir araya getiren BRICS ile iliþkilerimizi geliþtirme irademizi canlý tutuyoruz. Orta Asya ülkeleriyle köklü bir tarihi paylaþýyor, iþbirliðimizi ikili ve çok taraflý zeminde daha da güçlendiriyoruz."
Cumhurbaþkaný Erdoðan, Türk Devletleri Teþkilatýnýn giderek bir cazibe merkezine dönüþtüðünü, gözlemci üyeler Macaristan ve Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti'nin de katkýlarýyla Teþkilatýn örnek bir iþbirliði modeli haline geldiðini söyledi.
Türk dünyasý olarak birlik ve beraberliði daha da tahkim edeceklerini belirten Erdoðan, "Çin'in egemenliðine ve toprak bütünlüðüne saygý çerçevesinde, güçlü tarihi, kültürel ve beþeri baðlarýmýzýn bulunduðu Uygur Türklerinin temel hak ve özgürlüklerinin korunmasý için Çin ile yakýn diyalog halindeyiz. Latin Amerika ve Karayipler'deki tüm ülkelerle kurmuþ olduðumuz dostane baðlarý daha ileri bir aþamaya taþýmaya gayret ediyoruz." ifadesini kullandý.
"ADÝL, KAPSAYICI BÜYÜME VE KALKINMAYI TEMÝN EDECEK ÇALIÞMALARA DESTEK VERÝYORUZ"
Cumhurbaþkaný Erdoðan, küresel adaletsizliðin giderilmesi için birlikte çalýþmak mecburiyetinde olduklarýný dile getirdi.
Birleþmiþ Milletler Sürdürülebilir Kalkýnma Hedeflerinin 'Kimsenin geride býrakýlmamasý' anlayýþýnýn bu gayretler bakýmýndan yol gösterici olduðunu söyleyen Erdoðan, "Milli gelirine oranla en fazla yardým yapan ülkelerden biri olan Türkiye'nin faaliyetleri, Sürdürülebilir Kalkýnma Hedeflerine ulaþýlmasýna katký saðlýyor. Üyesi olduðumuz G20 baþta olmak üzere tüm uluslararasý platformlarda adil, kapsayýcý büyüme ve kalkýnmayý temin edecek çalýþmalara destek veriyoruz." dedi.
Erdoðan, yapay zeka dahil çýðýr açan ileri teknolojilerin dönüþtürücü gücünden tüm milletlerin eþit þekilde yararlanmasý gerektiði kanaatinde olduklarýný belirterek, "Ev sahipliði yaptýðýmýz 'En Az Geliþmiþ Ülkeler için Birleþmiþ Milletler Teknoloji Bankasý' bu yöndeki çabalarýmýzýn somut bir tezahürüdür. Ancak geçtiðimiz hafta Lübnan'a yönelik gerçekleþtirilen siber terör saldýrýlarý, ayný zamanda bu teknolojilerin nasýl ölümcül bir silaha dönüþebildiðini de göstermiþtir." diye konuþtu.
Ýklim deðiþikliðini de benzer yaklaþýmla ele aldýklarýný dile getiren Cumhurbaþkaný Erdoðan, þunlarý ifade etti:
"Bakýnýz, hiçbir ülke emisyon azaltýmý ve iklim deðiþikliðine uyum sürecini tek baþýna göðüsleyemez. Geliþmekte olan ülkeler için en önemli hususlar, finansman, teknoloji transferi ve kapasite geliþtirmedir. Bakü'de düzenlenecek KOP29 Ýklim Zirvesi'nin bu meselelerin çözümüne katký yapacaðýna inanýyorum. Daha sürdürülebilir ve temiz bir dünya vizyonuyla eþim Emine Erdoðan Hanýmefendi'nin himayesinde baþlattýðýmýz Sýfýr Atýk Hareketi'ni Birleþmiþ Milletler Genel Kurulunda 105 ülkenin ortak sunuculuðunda oy birliðiyle kabul edilen kararla küresel boyuta taþýdýk. Buradan tüm ülkeleri, uluslararasý teþkilatlarý ve sivil toplum kuruluþlarýný hareketimize ortak olmaya davet ediyorum."
Cumhurbaþkaný Erdoðan, Ýslam ve yabancý düþmanlýðý ile ýrkçýlýðýn zehirli bir sarmaþýk gibi dünyayý sarmakta olduðunu gördüklerini vurgulayarak, "Camilere ve mukaddes kitabýmýz Kur'an-ý Kerim'e yönelik saldýrýlara þahit olmadýðýmýz neredeyse tek bir gün yok. Avrupa'nýn ortasýnda etnik ve dini kimlikleri nedeniyle insanlarýn evleri ateþe veriliyor, hayatlarýna kastediliyor, en temel haklarý göz göre göre özellikle gasbediliyor. Büyüyen bu tehlikeyi kimse daha fazla görmezden gelemez. 15 Mart 2024 tarihinde kabul edilen karar tasarýsýnýn öngördüðü þekilde, en yakýn zamanda Birleþmiþ Milletler'de 'Ýslamofobiyle Mücadele Özel Temsilcisi' atanmasýný bekliyoruz." diye konuþtu.
Geçen sene bu kürsüde gündeme getirdiði bir tehlikeye karþý bugün bir kez daha dikkatleri çekmek istediðini belirten Erdoðan, þunlarý kaydetti:
"Toplumun temel direði olan aile kurumuna yönelik saldýrýlar giderek yoðunlaþýyor. 2024 Olimpiyat Oyunlarý'nýn açýlýþýnda sahnelenen rezalet, insanlýk olarak karþý karþýya olduðumuz tehdidin boyutlarýný gözler önüne sermiþtir. Masum çocuklarýn, her yaþtan ve inançtan yüz milyonlarca insanýn izlediði bir spor etkinliði, hem de çok çirkin bir þekilde, cinsiyetsiz hale getirilmiþ, propagandasýna alet edilmiþtir. O kötü sahneler, sadece Katolik alemini, Hristiyan dünyasýný deðil, Müslümanlarý ve kutsala saygýsý olan herkesi derinden yaralamýþtýr."
"BÝZÝMLE AYNI ENDÝÞELERÝ PAYLAÞAN ÜLKELERÝ DE BU MÜCADELEYE OMUZ VERMEYE DAVET EDÝYORUM"
Erdoðan, cinsiyetsizleþtirme meselesinin 'tercihten' ziyade, artýk küresel bir dayatmaya, tam anlamýyla kutsala ve fýtrafa karþý bir savaþa dönüþtüðünü ifade ederek, "Bu yýkým projesi karþýsýnda ses çýkaran, en ufak bir tepki gösteren herkes susturulmakta, linç kampanyalarýnýn hedefi olmaktadýr. Ne pahasýna olursa olsun Türkiye, bu kuþatmayý yarmakta, bu korku iklimine direnmekte kararlýdýr. Bu amaçla 'Birleþmiþ Milletler Ailenin Dostlarý Grubu'na üye olduk. Ýnþallah diðer üye ülkelerle dayanýþma içinde aileyi, insaný, fýtratý savunmaktan geri durmayacaðýz. Bizimle ayný endiþeleri paylaþan ülkeleri de bu mücadeleye omuz vermeye davet ediyorum." dedi.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, konuþmasýný Genel Kurulun tüm insanlýk için hayýrlara vesile olmasýný dileyerek tamamladý.
- Genel Kuruldan notlar
Genel Kurulda, Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn eþi Emine Erdoðan, Cumhurbaþkanlýðý Ýletiþim Baþkaný Fahrettin Altun, Cumhurbaþkaný Dýþ Politika ve Güvenlik Baþdanýþmaný Akif Çaðatay Kýlýç ile bazý kabine üyeleri de yer aldý.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, Genel Kurul'daki konuþmasý sýrasýnda birçok kez alkýþlandý.