Cumhurbaþkaný Erdoðan, AK Parti TBMM Grup Toplantýsý'nda yaptýðý konuþmada, TBMM'nin 28. Dönem 3. Yasama Yýlý'nýn, siyasi partilere, milletvekillerine ve Meclis çalýþanlarýna hayýrlý olmasýný diledi.
Bosna Hersek'te yaþanan selde hayatýný kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralýlara acil þifa dileyen Erdoðan, AFAD, Kýzýlay ve TÝKA'nýn harekete geçtiðini, yaralarýn sarýlmasý için gerekenin yapýldýðýný ve yapýlacaðýný belirtti.
Ulaþtýrma ve Altyapý Bakaný Abdulkadir Uraloðlu'nun Bosna Hersek'e gittiðini hatýrlatan Erdoðan, "Bosnalý kardeþlerimizi bugüne kadar olduðu gibi Allah'ýn izniyle bundan sonra da yalnýz býrakmayacaðýz. Merhum Aliya'nýn son nefesini vermeden hemen önce hastane odasýnda elimizi tutarak bizlere býraktýðý emanete en güzel þekilde sahip çýkmayý sürdüreceðiz." deðerlendirmesinde bulundu.
Erdoðan, hayatýný kaybeden Saadet Partisi Kurucu Genel Baþkaný Recai Kutan'ýn, Türkiye'ye ve Türk milletine kýymetli hizmetler yaptýðýný, Milli Görüþ Hareketi'nin çýnarlarýndan olduðunu ifade etti.
Beyefendi kiþiliði, mütevazi tavrý, alicenaplýðý, çalýþkanlýðý ve davasýna olan sarsýlmaz baðlýlýðýyla Kutan'ýn her zaman hayýrla anýlacaðýný söyleyen Erdoðan, Kutan'ý, özlemle ve þükranla yad edeceklerini dile getirdi.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, þöyle devam etti:
"Dün, 6-8 Ekim olaylarýnýn 10'uncu yýl dönümüydü. Kobani bahanesiyle kýþkýrtýlan bu menfur olaylarda 2 emniyet görevlimiz þehit oldu, 35 kiþi hayatýný kaybetti, 435'i sivil, 326'sý güvenlik görevlisi 761 insanýmýz da yaralandý. Bugün malum çevreler tarafýndan hala demokratik bir eylem gibi lanse edilen olaylar sonucunda çok sayýda ev, iþ yeri, okul, Kur'an kursu, kütüphane, kültür merkezi, müze ve yurt binasý zarar gördü. Bilhassa ihtiyaç sahiplerine kurban eti daðýtýrken katledilen 16 yaþýndaki Yasin Börü ve arkadaþlarýna yapýlan canilikleri, deðil üzerinden 10 yýl, yüzyýl geçse bile unutmayýz. Þunu da biliyoruz; ciðer paresini kaybetmiþ bir annenin yürek yangýnýný ancak adaletin tecellisi söndürebilir. 6-8 Ekim olaylarýnda rolü olanlar baðýmsýz Türk mahkemeleri önünde, iþledikleri suçlarýn hesabýný vermiþ, hak ettikleri cezalara çarptýrýlmýþtýr."
Daha sonra Suriye'de yaþananlarýn ve mahkeme sürecinin 6-8 Ekim olaylarýnýn nasýl bir tertip olduðunu ortaya çýkardýðýný vurgulayan Erdoðan, "Fakat, o dönem emperyalistlerin bölgesel planlarýna alet olanlar bu olaylarla yüzleþme cesaretini halen gösteremedi. Keza 6-8 Ekim olaylarýna sýrf oy uðruna þaþý bakan devrin CHP yönetimi de bundan dolayý henüz nedamet getirmedi. Lafa her baþladýklarýnda 'Biz Türkiye partisiyiz' diyenlerin her fýrsatta Türkiyelileþtirme iddiasýnda bulunanlarýn, ülkemizi uçurumun kenarýna kadar getiren bu travmayla mutlaka hesaplaþmasý gerektiðine inanýyoruz." diye konuþtu.
Erdoðan, demokratik siyasette þiddete ve teröre asla yer olmadýðýný herkesin anlamasý gerektiðinin altýný çizdi.
"Bir elinde silah tutarak siyaset yapýlmaz" diyen Erdoðan, þiddetin hak arama yolu olarak görülmesiyle de siyaset yapýlamayacaðýný belirterek, "Türkiye Yüzyýlý'nda, þiddetle arasýna mesafe koyan anlayýþa elbette yer vardýr ama sýrtýný daða yaslayan terör siyasetine asla ve asla yer yoktur. Tekrar ediyorum; Kobani olaylarýnýn hukuki açýdan hesabý sorulmuþtur. 10 yýlýk gecikmeyle bile olsa, 6-8 Ekim olaylarýna dair samimi bir muhasebenin yapýlmasýný da önemsiyoruz. Böyle bir tavrýn sergilenmesinin siyasette inþa etmeye çalýþtýðýmýz yumuþama iklimine katký sunacaðý açýktýr." þeklinde konuþtu.
Erdoðan, yeni yasama yýlýnda siyasette farklý bir üslup ve söylem görmeyi istediklerine dikkati çekerek, þunlarý kaydetti:
"Bölgemizin de içinde bulunduðu atmosferi düþünerek, daha fazla konuþmaya, daha fazla uzlaþýya, diyalog zeminini daha fazla geniþletmeye ihtiyacýmýz olduðu kanaatindeyiz. Milletin faydasýna olacak hiçbir konuda diyalogdan kaçýnmayýz. Cumhur Ýttifaký olarak yeni dönemde ülkemizin meselelerini mümkün olan en geniþ mutabakatla çözmeyi arzu ve temenni ediyoruz. MHP Genel Baþkaný Sayýn Devlet Bahçeli'nin gerek Meclis'in ilk günü, gerekse dün yaptýðý açýklamalarý takdirle karþýlýyor, Türk demokrasisi ve 85 milyonun kardeþliði adýna çok kýymetli buluyoruz. Cumhur Ýttifaký'nýn uzattýðý elin deðerinin muhataplarý tarafýndan da layýkýyla anlaþýlmasýný ümit ediyoruz. Beklentimiz, hiçbir ayrým yapmadan Meclis'teki tüm siyasi partilerin de bu anlayýþ içinde hareket etmeleridir."
Cumhurbaþkaný Erdoðan, 7 Ekim 2023'te Ýsrail'in Gazze'ye baþlattýðý saldýrýlarýn birinci yýl dönümünü geride býraktýklarý söyledi.
Ýsrail'in 7 Ekim'den beri Gazze, Batý Þeria ve son olarak Lübnan'da gerçekleþtirdiði katliamlarda 50 bin kiþinin þehit edildiðini; Gazze'de 1,9 milyon, Lübnan'da da 1,3 milyon insanýn yerlerinden edildiðini belirten Erdoðan, "Gün geçtikçe katliamýn maddi ve manevi faturasý kabarýyor. Savaþýn bölgemizdeki diðer ülkelere yayýlma tehlikesi büyüyor. Ýsrail'in artan saldýrýlarýna komþumuz Ýran'ýn geçen hafta mukabelede bulunmasý bölgesel çatýþma riskini hiç olmadýðý kadar yükseltmiþtir. Hemen her gün yeni bir eþiðin aþýldýðý bu gerilimi çok yakýndan takip ediyor, devletimizin ve milletimizin güvenliði için tüm tedbirleri alýyoruz." diye konuþtu.
Türkiye'yi þimdiye kadar bölgesel gerilimlerden hep uzak tuttuklarýný, yangýna benzin dökenlerden deðil, söndürmeye çalýþanlardan olduklarýný vurgulayan Erdoðan, ayný tutumu bugün de muhafaza ettiklerini belirtti.
"Netanyahu ve cinayet þebekesi ham hayaller görmekte ve çok tehlikeli bir maceraya atýlmaktadýr." ifadesini kullanan Erdoðan, þöyle devam etti:
"Türkiye ne yapýlmak istendiðinin gayet farkýndadýr. Nihai hedefin neresi olduðunu da çok net görebiliyoruz. Dün Dýþiþleri ve Savunma Bakanlarýmýz Meclis'imizin kapalý oturumunda bu konuyla ilgili milletvekillerimize detaylý bilgi verdi. Her iki bakanýmýz da idrak kapýlarý açýk olanlar için fotoðrafý tüm netliðiyle ortaya koydu. Toplantý sonrasý CHP Genel Baþkaný'nýn yaptýðý açýklamalarý esefle karþýladýk. Tüm bölgemiz bir ateþ çemberinden geçiyor ama bakýyorsunuz CHP Genel Baþkaný ucuz polemik peþinde koþuyor. Açýkçasý Sayýn Özel'den ülke güvenliðine dair meselelerde daha olgun bir tavýr beklerdik. Bununla birlikte daha düne kadar bölücü örgütün Suriye uzantýsý PYD ile ilgili çok iyimser cümleler kuranlara ne yaparsak yapalým bazý gerçekleri anlatamayacaðýmýzýn bilincindeyiz. Varsýn onlar kendi hayal dünyalarýnda yaþamaya devam etsin. Biz Türkiye'nin güvenliðinden kesinlikle taviz vermeyeceðiz. Ne pahasýna olursa olsun bölgemiz ve topraklarýmýz üzerinde ameliyat yapýlmasýna müsaade etmeyeceðiz. Türkiye yayýlmacý hevesleri, vatan topraklarýna dikilen kem gözleri, kabaran iþgalci niyetleri kursaklarda býrakacak kudrete ziyadesiyle sahiptir. Açýk ve net söylüyorum, vadedilmiþ topraklar hezeyanýnýn varacaðý yer büyük bir hüsran ve hezimet olacaktýr."
Cumhurbaþkaný Erdoðan, bir yýl önce "Ýsrail'in devlet olmak ile terör örgütü olmak arasýnda bir tercihle karþý karþýya olduðunu" ifade ettiðini, o günden bugüne Ýsrail'in, Gazze'de son asrýn en vahþi soykýrýmýný yaparak siyonist bir terör örgütü gibi hareket ettiðini belirterek, "Bundan hiç þüpheniz olmasýn, Ýsrail bir siyonist terör örgütüdür." dedi.
Gazze soykýrýmýnda failin Ýsrail olduðunu ancak bu vahþetin Batýlý ülke ve yönetimlerinin güçlü desteðiyle iþlendiðine dikkati çeken Erdoðan, þunlarý kaydetti:
"Sahne önünde ateþkesten, itidalden bahsedenler sahne arkasýnda Ýsrail'e her türlü silah, mühimmat ve istihbarat desteðini vermeye devam ediyor. Bu Amerika'da, Almanya'da, tüm Batý ülkelerinde böyle. Hepsi birbirinin ayný, al birini vur diðerine. Hiç birbirlerinden farký yok. Gazze kasabý siyonist Netanyahu'nun Amerikan Kongresine davet edilmesi, dakikalarca ve defaatle ayakta alkýþlanmasý bunun en bariz örneðidir. Tarih o kara tabloyu asla unutmayacaktýr. Tarih, elinde on binlerce çocuðun, sivilin kaný olan bir canavarý ayakta alkýþlayanlarý asla ve asla affetmeyecektir. Biz de her fýrsatta ve platformda bu ikiyüzlülüðü deþifre edeceðiz."
Bu süreçte tarihin doðru tarafýndan yer alan ülkelerle her zaman beraber olacaklarýný söyleyen Erdoðan, Ýspanya, Norveç, Slovenya baþta olmak üzere baskýlara raðmen ilkeli duruþ sergileyen tüm ülkeleri, soykýrým cephesi karþýsýnda insanlýk cephesinde yer alan tüm halklarý, özellikle de vicdan sahibi üniversiteli gençleri tebrik etti.
Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan, sözlerini þu þekilde sürdürdü:
"Tam bir yýldýr emperyalist güçlerin desteðini arkasýna almýþ, iþgal ordusu karþýsýnda direnen Filistin'in yiðit evlatlarýný, 'Topraðýn üzerinde onursuzca yaþamaktansa topraðýn altýnda þerefimle yatarým' diyen bütün kahramanlarý bugün bir kez daha saygýyla selamlýyorum. Ýsrail'in vahþi saldýrýlarýnda þehit düþen Filistinli ve Lübnanlý kardeþlerimi rahmetle yad ediyor, Rabb'im mekanlarýný cennet eylesin diyorum. Filistin'in seçilmiþ son Baþbakaný Ýsmail Heniyye'ye ve kalleþçe þehit edilen Hamas'ýn diðer mensuplarýna Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Hamas'ýn Gazze'de verdiði destansý mücadelenin ayný zamanda Türkiye için de olduðunu çok iyi biliyoruz. Filistin halkýnýn soykýrým þebekesi karþýsýnda ayný zamanda insanlýðý da savunduðunu, Müslümanlarýn izzetini de savunduðunu çok ama çok iyi biliyoruz.
Ülkemizde birileri Hamas'a terör örgütü iftirasý atarken biz soykýrýmýn ilk günlerinde hiç kimseden çekinmeden, iþte bu yüzden 'Hamas, Filistin'in Kuvayýmilliye'sidir.' dedik. Ýlk gün nerede duruyorsak bir yýldýr ayný yerde yalpalamadan, korkmadan, ürkmeden sapasaðlam duruyoruz. Ýlk gün vatandaþlarýmýzý neye karþý uyarýyorsak bugün de ayný risklere dikkat çekiyoruz. Bir yýldýr olduðu gibi bugün de biz 'herkes için barýþ, herkes için özgür Filistin' diyoruz. Filistinli kardeþlerimiz için hürriyet ve adalet istiyoruz. Allah'ýn izniyle tek baþýmýza kalsak bile atalarýmýzdan tevarüs ettiðimiz asil duruþumuzu asla bozmayacaðýz."
Cumhurbaþkaný Erdoðan, zalimler karþýsýnda susmayacaklarýný, zulme rýza göstermeyeceklerini, hakikatleri haykýrmaya cesaretle devam edeceklerini belirtti.
"Filistinli, Lübnanlý kardeþlerimize de buradan dayanýþma mesajlarýmýzý gönderiyor, her zaman yanlarýnda olacaðýmýzý hatýrlatmak istiyorum" diyen Erdoðan, yaklaþan kýþ mevsimi öncesinde gýda, barýnma ve týbbi malzeme baþta olmak üzere insani yardýmlarý daha da artýracaklarýný bildirdi.
Erdoðan, partililere, Ýsrail'in Gazze'de gerçekleþtirdiði soykýrýmý ve Türkiye'nin diplomatik giriþimlerini anlatan bir videoyu izletti.
- "ÜÇ HUSUSTAKÝ SAMÝMÝYETÝMÝZÝ VE SÖZÜMÜZE BAÐLILIÐIMIZI KÝMSE SORGULAYAMAZ"
Cumhurbaþkaný Erdoðan, AK Parti'yi kurduklarý günden itibaren TBMM çatýsý altýnda ülkeye ve millete hizmet mücadelesi verdiklerini anlatarak, Meclis'te Türkiye'nin sorunlarýný çözmek, milletin taleplerini karþýlamak ve ülkede ekonomiyi, demokrasiyi, kardeþliði büyütmek için gayret sarf ettiklerini söyledi.
Bir toplumun huzurlu ve mutlu bir þekilde varlýðýný sürdürebilmesinin en baþta gelen þartýnýn, devletin, her bireyin güven, adalet ve ekonomik refah ihtiyacýný karþýlayabilmesi olduðunu ifade eden Erdoðan, "Tarih boyunca Türk devletlerini güçlü yapan; hakimiyetleri altýndaki farklý kesimlerden insanlarý asýrlarca barýþ içinde yönetebilmelerini saðlayan en önemli husus iþte bu ilkelere olan baðlýlýklarýdýr. Cumhuriyet tarihi boyunca da kimi dönemlerdeki sýkýntýlý uygulamalara raðmen Demokrat Parti iktidarýyla birlikte bu ilkeler daima gözetilmiþtir. 14 Aðustos 2001'de AK Parti'yi kurarken partimizin ismini bile bu ilkelere göre belirleyerek, milletimize güvenliði, adaleti ve ekonomik kalkýnmayý en üst seviyeye çýkarma sözü verdik." diye konuþtu.
Karþýlaþtýklarý tüm engellere ve zorluklara raðmen bütün bu konularda geçmiþle kýyas dahi götürmez baþarýlara imza attýklarýna dikkati çeken Erdoðan, "Elbette bizim dönemimizde de bu baþlýklarýn hayata geçirilmesinde kimi eksikler, hatta yanlýþlar yaþanmýþ olabilir. Ancak her üç husustaki samimiyetimizi ve sözümüze baðlýlýðýmýzý kimse sorgulayamaz." dedi.
- "FOTOÐRAFI DOÐRU OKUMAK VE GEREKEN TEDBÝRLERÝ ALMAK EN BAÞTA GELEN VAZÝFEMÝZDÝR"
Cumhurbaþkaný Erdoðan, her zaman kendi iç muhasebesini cesaretle yapan, nerede eksik varsa üzerine kararlýlýkla giden bir kadro olduklarýný vurgulayarak, toplumun nabzýný tutma, millete kulak verme noktasýnda da rakiplerine göre birkaç adým önde olduklarýný kaydetti.
Milletin beklentilerine cevap üretme iradelerinin hala çok güçlü olduðunu ifade eden Erdoðan, sözlerini þöyle sürdürdü:
"Siyaset kurumunun asli görevi de zamanla ortaya çýkan yeni meselelere çözüm bulmaktýr. Son dönemde yaþanan kimi cinayetler ve müessif hadiseler üzülerek görüyoruz ki milletimizin kendini güvende hissetme ve adaletin tecellisi konusunda tereddüde düþmesine sebebiyet vermiþtir. Ülkemizin 2018 yýlýndan beri küresel siyasi gerilimlerin, Kovid salgýnýnýn yol açtýðý çok boyutlu krizlerin ve bölgemizde süregelen çatýþmalarýn etkisiyle yaþadýðý ekonomik sýkýntýlar da bu tablonun bir parçasýdýr. Milletin, ülkeyi yönetme sorumluluðu yüklediði Cumhurbaþkaný olarak kabinesiyle, Meclis grubuyla, parti yönetimiyle karþýmýzdaki bu fotoðrafý doðru okumak ve gereken tedbirleri almak en baþta gelen vazifemizdir."
- "BAZI ÖNEMLÝ ADIMLAR ATMA KARARI ALDIK"
Cumhurbaþkaný Erdoðan, uyguladýklarý ekonomi programýyla 6 yýlýn birikimi olan sýkýntýlarý çözme yolunda önemli mesafe katettiklerini vurgulayarak, þunlarý kaydetti:
"Ýnþallah sene baþýndan itibaren rahatlama, insanýmýzýn günlük hayatýna da net bir þekilde yansýmaya baþlayacaktýr. Sýnýr güvenliðimiz konusunda hem terör örgütleriyle mücadele hem komþu ülkelerle iliþkiler hususunda gayet iyi bir seviyeye geldik. Toplumda güvenlik ve asayiþin temini noktasýnda geçmiþe ve birçok Avrupa ülkesine kýyasla çok iyi bir yerdeyiz. Ancak son dönemde ardý ardýna gelen, bir polis memurumuzun þehit edilmesinden genç kýzlarýmýzýn vahþice katledilmelerine kadar bir dizi hadise, milletimizde haklý bir tepkiye yol açmýþtýr. Onlarca suç kaydý olan kriminal tiplerin ellerini kollarýný sallayarak ortalýkta dolaþmasý herkes gibi bizi de rahatsýz ediyor. Pazartesi günü yaptýðýmýz Merkez Yürütme Kurulu toplantýmýzda bu olaylarý enine boyuna deðerlendirdik. Milletimizin sesine kulak vererek bu çerçevede bazý önemli adýmlar atma kararý aldýk. Ýnsanlarýmýzýn sokakta, evinde, iþ yerinde hiçbir endiþe duymadan hayatýný güvenle sürdürebilmesini saðlamak için ne gerekiyorsa yapacaðýz. Emniyet teþkilatýmýz içinde bir zafiyet varsa neþteri vurup bunu gidereceðiz. Adalet sistemimizde týkanýklýk, yanlýþlýk varsa neþteri vurup Allah'ýn izniyle onu da çözüme kavuþturacaðýz. Medyada ve sosyal medyada suça özendirme, suçu teþvik etmede sorun varsa gerekli müdahalede bulunacaðýz."
- "YENÝ SUÇLAR ÝÞLEME EÐÝLÝMÝ DÝKKATE ALINARAK, TUTUKLU YARGILANABÝLMESÝNÝN ÖNÜ AÇILACAK"
"Suçu önlemeden suçla ve suçlularla mücadeleye, yargýlamalardan infaz ve ýslah sistemimize, nerede boþluk varsa mutlaka hal yoluna koyacaðýz" diyen Erdoðan, bu sorunlarýn çözümü için bir dizi düzenlemeye ihtiyaç duyulduðunu söyledi.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, çok sayýda suç kaydý olan kiþilerin bu eðilimlerinin yargýlama safhasýnda görülebilmesini ve dikkate alýnmasýný saðlayacaklarýný dile getirdi.
Mevcut durumda seri suç iþleyen kiþilerle ilgili açýlan onlarca dava olmasýna raðmen bunlarýn sonuçlanmadan kayýtlarda görünmediðine iþaret eden Erdoðan, "Ýlk derece mahkemesi, istinaf, Yargýtay derken bir cezanýn kesinleþmesi 5 hatta 7 yýla kadar uzayabiliyor. Bu süreçte suçlu kiþi, yeni iþlediði cürümlerde herhangi bir sabýka kaydý olmadýðý için tutuklama olmadan yargýlanabiliyor. Özellikle suçu geçim kaynaðý haline getirenler ile suçta kibirlenenlerin, sistemin bu yönünü istismar ettiklerini görüyoruz." ifadelerini kullandý.
Kanunlarýn suçlu lehine iþlemesi anlamýna gelen bu çarpýklýðý düzeltmek için iki önemli adým atmayý planladýklarýný açýklayan Erdoðan, "bunlardan ilkinin kurumsal düzenlemeye, ikincisinin seri suç iþleyenlerin tutuklanabilmesi uygulamasýnýn kolaylaþtýrýlmasýna yönelik olduðunu" bildirdi.
Erdoðan, yargý erkini güçlendirmek amacýyla Adalet Bakanlýðý bünyesinde kurulacak bir birimin, farklý mahkemelerdeki davalarý, düzenlenen iddianameleri hatta emniyet kayýtlarýný toparlayýp bunlarla ilgili gerekli incelemeleri yaptýktan sonra savcýlarýn ve hakimlerin dikkatine sunacaðýný kaydederek, "Gereken kanuni düzenlemeleri yaparak, mesela 5 suç kaydý olan birinin diðer davalarýnýn bitip sabýka kaydýna iþlenmesi beklenmeden, yeni suçlar iþleme eðilimi dikkate alýnarak, tutuklu yargýlanabilmesinin önü açýlacak. Tutukluluk süresi, kiþinin iþlediði suçlar ve alacaðý cezalarla orantýlý bir þekilde belirlenecektir. Elbette bu husus, toplum vicdanýný yaralayan belirli suçlar için geçerli olacaktýr." diye konuþtu.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, 6 yýldan daha az ceza alanlarýn hiç cezaevine girmeden hayatýný sürdürmesinin toplumda infiale neden olduðunu belirtti.
Erdoðan, "Bu durumun önüne geçmek için yine belirli suçlarda infaz hükümlerinin ancak mesela alýnan cezanýn yüzde 10'u cezaevinde geçirildikten sonra iþlemeye baþlamasý saðlanacaktýr. Örneðin 3 yýl ceza almýþ bir kiþi yaklaþýk 3,5 ay cezaevinde kalmadan serbest kalmasýyla neticelenecek hükümlerden yararlanamayacaktýr. Böylece suç iþlemeye teþebbüs edecek kiþilerin her halükarda cezaevine gireceðini bilerek kendini kontrol etmesi saðlanacak ve pervasýzca etrafa saldýrmasýnýn önüne geçilecektir." diye konuþtu.
Erdoðan, Adalet Bakanlýðý ve Meclis Grubundan bu düzenlemelerin teknik çalýþmalarýný Cumhur Ýttifaký'yla beraber istiþare ederek süratle tamamlamalarýný istedi.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, iyice kontrolden çýkan bir riske de dikkat çekmek istediðini söyleyerek, þöyle konuþtu:
"Son dönemde medya organlarýmýz özellikle reyting kaygýsýyla basýn ilkelerini umursamayan son derece sorunlu bir yayýn politikasý izlemeye baþladý. Ýfade tutanaklarýndan polis kayýtlarýna, kaynaðý belirsiz iddialardan önü sonu belli olmayan videolara kadar her türlü bilgi, belge ekranlarda çarþaf çarþaf yayýnlanýyor, haber ve tartýþma programlarýnýn saatlerce konusu oluyor. Habercilik adýna, üzülerek söylüyorum, maðdurlar tekrar maðdur ediliyor. Cinayet vakalarý insanýmýzýn ailecek televizyon izlediði saatlerde en ince detayýna kadar anlatýlýyor. Bu tür olaylarda meselenin sosyal öðrenme boyutu ne yazýk ki göz ardý ediliyor. Bunu kabul etmemiz, buna rýza göstermemiz söz konusu olamaz. Basýnýmýz, medyamýz elbette özgür olmalýdýr ama bu bilhassa toplumsal olaylarda sorumlu yayýncýlýk yapmaya mani deðildir. Radyo Televizyon Üst Kurulumuz bu konularý daha hassas takip etmelidir."
- "CEZASIZLIK ALGISINI ORTADAN KALDIRMAK BOYNUMUZUN BORCUDUR"
Erdoðan, organlarýnýn baðýmsýz, tarafsýz ve objektif faaliyet yürütmesinin yaný sýra toplumda adalet duygusunun güçlendirilmesi için bugüne kadar hiçbir fedakarlýktan kaçmadýklarýný, hatta her türlü desteði saðladýklarýnýn altýný çizdi.
Teknolojiyle beraber ortaya çýkan yeni sýnamalar karþýsýnda mülkün temeli olan adaletin tesisinin en öncelikli mesele olduðunu belirten Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Her ne sebeple ortaya çýkarsa çýksýn cezasýzlýk algýsýný ortadan kaldýrmak, toplumun güvenlik ve adalet konusundaki kaygýlarýný süratle gidermek boynumuzun borcudur. Aksi takdirde hep birlikte milletimize karþý sorumluluðumuzun gereðini yerine getirmemiþ oluruz. Böyle bir vebalin altýna da giremeyiz. Adalet hizmetlerinin iyileþtirilmesi noktasýnda 22 yýlda yaptýðýmýz onca reforma, onca baþarýmýza, onca emeðimize kendini bilmezlerin gölge düþürmesine eyvallah etmeyeceðiz. Yapacaðýmýz bu düzenlemelere muhalefetin de destek vereceðini ümit ediyorum." ifadelerini kullandý.
- "KADININ STATÜSÜNÜN GÜÇLENDÝRÝLMESÝNDE ELÝMÝZE SU DÖKECEK KÝMSE YOKTUR"
Erdoðan, kendilerinin uzlaþý ve Türkiye'nin meselelerini beraberce çözmek için el uzattýkça muhalefetin eski kutuplaþtýrma siyasetinde ýsrarcý davrandýðýný anlatarak, þöyle devam etti:
"Muhalefetin kodlarýna kadar iþlemiþ bu çarpýk bakýþ açýsýnýn deðiþmesi en büyük temennimizdir. Kadýna þiddet meselesi bunun en çarpýcý örneðidir. Biz kadýnlara haklarýnýn teslim edilmesi konusuna siyaset üstü baktýk. Kadýn politikalarýnda her zaman en ideali, en iyiyi, ülkemiz, milletimiz ve kadýnlarýmýz için en hayýrlý olaný hayata geçirmeye çalýþtýk. Destek mekanizmalarýndan reform paketlerine ve yenilikçi uygulamalarla kadýnýn ekonomik ve sosyal statüsünü güçlendirmenin gayretinde olduk. Burada þunu öncelikle açýk ve net söylemek durumundayým, kadýn haklarý konusunda bize ders verecek hiçbir muhalefet partisi yoktur. Kadýnýn statüsünün güçlendirilmesinde elimize su dökecek kimse de yoktur. Kadýna þiddetle mücadele noktasýnda ülkemize çað atlatan kadro yine biziz. Ülkemizdeki imtiyazlý azýnlýk bilmese de baþörtüsünden dolayý üniversite kapýlarýndan geri çevrilen kýzlarýmýz bizim mücadelemizi gayet iyi biliyor. Ayný þekilde kýlýk kýyafetinden dolayý iþinden atýlan, çok sevdiði mesleði ile inancý arasýnda tercih yapmaya zorlanan kadýn doktorlar, hakimler, öðretmenler, bürokratlar, akademisyenler ve daha nicesi bizim kadýnlar konusundaki hassasiyetimizi gayet iyi biliyor. Evlatlarýný askeri lojmanlarda ziyaret edemeyen analar, kardeþlerinin yemin törenine katýlamayan ablalar, bizim hak ve özgürlükler hususunda neler yaptýðýmýzý gayet iyi biliyor. Bu Meclis çatýsý altýnda sýrf baþýndaki örtüden dolayý siyasi parti genel baþkanlarý tarafýndan, altýný çiziyorum, 'had bildirilen' kadýn siyasetçiler Türkiye'yi nereden nereye getirdiðimizi gayet iyi biliyor."
- "ÖZEL, KADINLAR ARASINDA AYRIMCILIK GÖRMEK ÝSTÝYORSA ÖNCE KENDÝ TARÝHÝNÝ OKUSUN"
"AK Parti'ye, 'kadýnlarý eþit görmüyor' iftirasý atmak CHP Genel Baþkaný'nýn hakký da haddi de deðildir" ifadesini kullanan Erdoðan, kendilerinin kadýnlarýn eðitim ve çalýþma haklarýnýn önündeki engelleri kaldýrýrken CHP'nin yasaklarýn devamý için tam kadro Anayasa Mahkemesine koþtuðunu kaydetti.
Erdoðan, CHP'lilerin, kýlýk kýyafet özgürlüðünün iptali için mahkeme kapýsýnda nöbet tuttuðunu; baþörtüsüne, "1 metrekarelik bez parçasý" diyerek tahkir edenlerin de yine CHP yönetiminde olduðunu belirtti.
CHP eski yönetiminin bir dönem ayyuka çýkan, taciz ve tecavüz iddialarýný nasýl örtbas ettiðini gayet net hatýrladýklarýný söyleyen Erdoðan, "CHP Genel Baþkaný Sayýn Özel þayet kadýnlar arasýnda ayrýmcýlýk görmek istiyorsa önce kendi tarihini okusun, kendi tarihiyle bir yüzleþsin, sonra da yüreði yetiyorsa çýkýp AK Parti'yi eleþtirmeye kalksýn." diye konuþtu.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, bir çeliþkiyi, daha doðru bir ifadeyle büyük bir paradoksu dikkate getirmek istediðini kaydetti.
Erdoðan, "Sayýn Özel bir taraftan kadýna þiddetin engellenmesinden bahsederken, diðer taraftan da alkol ve içki tüketimini teþvik edecek vaatlerde bulunuyor. Ne demiþler, bu ne perhiz, bu ne lahana turþusu. Sayýn Özel belki bilmiyor olabilir, fakat bir aþaðýlama ifadesi olarak kullandýðý kahvedeki vatandaþlarýmýz þu hakikati çok iyi bilir: Tüm dünyada kadýna ve çocuða þiddetin en önemli sebeplerinden biri içki tüketimi, alkol baðýmlýlýðýdýr." diye konuþtu.
Türkiye'de geçen sene kadýna þiddet uygulayan müptezellerin üçte birinin ya alkol ya da madde baðýmlýsý olduðunu dile getiren Erdoðan, "Kadýný, çocuðu, aileyi mahveden evdeki þiddetin sebeplerinin en baþýnda yine alkol geliyor. Yani alkol kullanýmýyla mücadele, kadýna yönelik þiddetle mücadelenin ayrýlmaz bir parçasýdýr. CHP Genel Baþkaný Sayýn Özel'e þunu tavsiye ediyorum: Þayet kadýna yönelik þiddetle mücadeleye kendi tabirinle gerçekten iki eli havada katký sunmak istiyorsan öncelikle raký reklamý yapmaktan vazgeç, sonra da gel hükümetimizin münkeratla mücadelesine destek ol." ifadesini kullandý.
Ülkenin tüm kurumlarýnda özgürce çalýþan, sosyal ve ekonomik hayata özgürce katýlan tüm kadýnlarýn, çabalarýnýn yakýn þahidi olduðunu söyleyen Erdoðan, kadýna þiddet konusunda birkaç baþlýkta yaptýklarýný paylaþtý.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, 2004'te anayasa deðiþikliðiyle kadýnlar ve erkeklerin eþit haklara sahip olduðunu ilk defa anayasa metnine AK Parti iktidarýnýn koyduðunu belirterek, 2005'te yapýlan köklü ceza kanunu deðiþikliðiyle aile içi ve kadýna yönelik þiddetin ilk defa suç olarak tanýmlandýðýný hatýrlattý.
Yine bu dönemde töre, ve namus saikiyle iþlenen cinayetlerin, aðýrlaþtýrýlmýþ suç kapsamýna alýndýðýna iþaret eden Erdoðan, cinsel saldýrý fiilinin de ilk defa 2005'teki düzenlemede suç olarak tarif edildiðini söyledi.
Çocuða yönelik þiddeti, þahsa baðlý suçlar kapsamýna dahil ettiklerini anlatan Erdoðan, "2012 yýlýnda yürürlüðe giren 6284 sayýlý Ailenin Korunmasý ve Kadýna Þiddetin Önlenmesine Dair Kanun ile kararlýlýðýmýzý biz ortaya koyduk. Bakýnýz bu kanun ülkemizde kadýna yönelik þiddetle mücadelede þimdiye kadar yapýlmýþ en büyük devrimdir, tarihi bir kazanýmdýr." deðerlendirmesinde bulundu.
ÞÖNÝM Kadýn Konukevi, KADES, elektronik kelepçe gibi uygulamalarý hayata geçirdiklerini kaydeden Erdoðan, sözlerini þöyle sürdürdü:
"Tüm illerimizde 82 þiddet önleme ve izleme merkezi, 112 kadýn konukevi ve 418 irtibat noktasý ile koruyucu ve önleyici hizmetler sunuyoruz. Aile içi þiddeti þikayete tabii olmaktan biz çýkardýk. Ayrýca 2023 yýlýnda yapýlan bir düzenlemeyle boþanmýþ eþe karþý iþlenen þiddetin cezasý týpký nikahlý eþe karþý iþlenen þiddet seviyesinde artýrýldý. Dikkatinizi çekiyorum, bu düzenleme Ýstanbul Sözleþmesi'nden çekilmemizden sonra yapýlmýþtýr.
Daha önce de söyledim bugün tekrar vurguluyorum, Ýstanbul Sözleþmesi'nden çekilmemizin, kadýn haklarý ve kadýnlara yönelik þiddetle mücadeleye en ufak bir menfi etkisi olmamýþtýr. Türkiye'de kadýna yönelik þiddetin çelikten kalkaný, içerisinde sýkýntýlý ifadeler bulunan söz konusu sözleþme deðil, 6284 sayýlý Kanun'dur. Bu konuda yürütülen propagandanýn en küçük bir temeli, en küçük bir dayanaðý ve haklýlýk payý yoktur. Þunun bilinmesinde de fayda görüyorum; þiddetsiz bir Türkiye için devletimizin tüm kurumlarý koordinasyon içinde çalýþmayý sürdürecektir. Bilhassa kadýna ve çocuða yönelik þiddette zafiyet görüntüsüne asla izin vermeyecek, þiddete sýfýr tolerans ilkesiyle mücadelemizi devam ettireceðiz."
Kadýnlarýn gönüllerini ferah tutmalarýný isteyen Erdoðan, "Muhalefete raðmen omuz omuza yürüttüðümüz çetin mücadeleler sonucunda elde ettiðimiz hiçbir kazanýmdan geriye gidiþe müsaade etmeyiz." dedi.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, grup toplantýsýnýn ardýndan AK Parti'ye katýlan Konya'nýn Yalýhüyük ve Hüyük, Trabzon'un Vakfýkebir ve Arsin, Aðrý'nýn Hamur, Batman'ýn Beþiri, Bingöl'ün Yedisu ilçeleri ile 6 beldenin belediye baþkanýna rozet taktý.