Cumhurbaþkaný Erdoðan, Maltepe Küçükyalý'da yapýmý tamamlanan Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoðan Külliyesi 1. ve 2. Etap Eðitim-Öðretim Binalarý Açýlýþ Töreni'ndeki konuþmasýna, katýlýmcýlarý selamlayarak baþladý.
Açýlýþ töreninde yer almaktan duyduðu memnuniyeti dile getiren Erdoðan, "Bugün þahsen ayrý bir heyecan içerisindeyim. Projesinden temel atmasýna kadar, yapým sürecinin her aþamasýný bizzat takip ettiðim Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoðan Külliyesi'ni açmanýn bahtiyarlýðýný yaþýyoruz. Mensubu olmaktan daima iftihar ettiðim Marmara Üniversitesinin benim hayatýmda çok müstesna bir yeri var. Bundan 43 yýl önce 1981 yýlýnda þimdiki ismiyle üniversitemizin iktisadi ve idari bilimler fakültesinden mezun oldum. Siyasi hayatýnýz boyunca þahsýma tevcih edilen 60'ý aþkýn fahri doktor unvanlarýndan en anlamlýsýný 2013 yýlýnda üniversitemden aldým." ifadelerini kullandý.
Erdoðan, üniversitenin akademik yýl açýlýþlarýna pek çok kez katýldýðýný, Baþbakan ve Cumhurbaþkaný olarak, mezun olduðu üniversitenin her meselesiyle yakýndan ilgilenerek vefa borcunu ödemeye gayret ettiðini vurguladý.
Bugünkü açýlýþ töreniyle tüm çabalarýn adeta taçlandýrýlmýþ olduðunu belirten Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Türkiye'nin en köklü, en seçkin yükseköðrenim kurumlarýndan biri olan Marmara Üniversitesinin öðrencisi ve mezunu olmaktan gurur duyuyorum. Bu güzide çatý altýnda aldýðýmýz eðitim hayatýmýzýn her safhasýnda bize yol gösterdi. Burada kurulan dostluklar ve arkadaþlýklarýn yeri daima farklý oldu. Ýnþallah bundan sonra da Marmaralý olmaktan gurur duyacaðým." diye konuþtu.
Erdoðan, üzerinde emeði olan hocalardan vefat edenlere Allah'tan rahmet, hayatta olanlara saðlýk ve uzun ömürler dileyerek bu sene 141. kuruluþ yýl dönümünü kutlayan üniversiteye daha nice baþarýlarla dolu seneler temennisinde bulundu.
- "BEÞ YIL ÖNCE KÜLLÝYEMÝZÝN TEMELLERÝNÝ ATTIK"
Cumhurbaþkaný Erdoðan, Çevre, Þehircilik ve Ýklim Deðiþikliði Bakaný Murat Kurum ve Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kurt'un yaptýklarý konuþmada üniversiteye iliþkin detaylara deðindiðini anýmsatarak þöyle devam etti:
"Burasý daha önce dün 44. yýlýný geride býraktýðýmýz 12 Eylül askeri darbesine baþkanlýk eden zatýn ismini taþýyan bir askeri kýþlaydý. Bu araziyi aldýk. Her bakýmdan parmakla gösterilecek bir eðitim öðretim külliyesi yapýlmasý amacýyla Marmara Üniversitesine tahsis ettik. Bundan 5 yýl önce 29 Kasým 2019 tarihinde külliyemizin temellerini bizzat attýk. Marmara Denizi'ne hakim 2,5 hektarlýk bir alan üzerinde konumlanan külliye projemizin 95 bin metrekare inþaat alanýna sahip ilk etabýný 2021 yýlýnda tamamladýk. Ýkinci etapta ise 167 bin metrekare inþaat alanýna sahip yeni fakülteler ve sosyal tesisler bulunuyor. Bugün hem birinci hem ikinci etabýn resmi açýlýþýný gerçekleþtiriyoruz. Külliyenin bu iki etabýnda altyapý ve çevre düzenlemeleriyle birlikte Mühendislik ve Teknoloji Fakülteleri, Atatürk Eðitim Fakültesi, Finansal Bilimler Fakültesi, Ýþletme Fakültesi, Ýktisat Fakültesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi ayrýca hangarlar, yemekhane, öðrenci merkezi, ýsý ve trafo merkezleriyle diðer müþtemilat yer alýyor. Toplamda 12 milyar liralýk yatýrýmla hayata geçirdiðimiz bu muhteþem külliyemizle Türkiye'nin eðitim ve bilim alanýndaki hedeflerimize biraz daha yaklaþýyoruz."
Erdoðan, külliyenin þu an kullanýmda olan saðlýk yerleþkesinde, aralarýnda yemekhane, kütüphane, çalýþma, seminer salonlarý ile engelliler için diþ hastanesinin de olduðu çeþitli inþa faaliyetlerinin sürdüðünü, bunlarý da süratle bitirerek hizmete açacaklarýný ifade etti.
Külliyenin, sadece bulunduðu bölgenin deðil, tüm Ýstanbul'un çehresini deðiþtireceðini kaydeden Erdoðan, külliyenin inþasýnda emeði ve alýn teri bulunan iþçisinden mühendisine herkese teþekkür etti.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, Marmara Üniversitesinin, uluslararasý sýralamalarda Türkiye'yi temsil eden ilk 10 üniversite arasýnda yer aldýðýný belirterek "141 yýllýk köklü tarihinde Türkiye'ye nice siyasetçi, bürokrat, iþ insaný, bilim adamý, hoca, gazeteci, bakan, baþbakan ve cumhurbaþkaný kazandýran Marmara Üniversitemizin her daim yanýnda olmaya devam edeceðiz." diye konuþtu.
Üniversitelerin yurt dýþýna açýlmasýný çok deðerli bulduðunu dille getiren Erdoðan, "Üniversitemizde 136 ülkeden 3 bin 500'den fazla uluslararasý öðrencinin tam zamanlý olarak okumasýndan memnuniyet duyuyorum. Üniversite yönetimini, bu konudaki gayretleri dolayýsýyla tebrik ediyorum. Yurt dýþý ziyaretlerimizde Türkiye'de eðitim görmüþ, akýcý Türkçe konuþan, kendisini milletimizin fahri elçisi olarak gören bakanlarla iþ insanlarýyla akademisyenlerle siyasetçilerle çok sýk karþýlaþýyoruz. Türkiye mezunlarý, ülkemizden ayrýldýktan sonra da ülkemiz ekonomisine, turizmine, ülkemizin kültür diplomasisine katký vermeye devam ediyor." þeklinde konuþtu.
- "TAM ANLAMIYLA BÝR NEFRET DALGASI OLUÞTURULMAK ÝSTENÝYOR"
Cumhurbaþkaný Erdoðan, dünyada 7 milyonu aþkýn uluslararasý öðrenci olduðunu belirterek þöyle devam etti:
"Amerika, Ýngiltere, Almanya, Fransa, Kanada, Avustralya gibi devletler her yýl yabancý öðrencilerden milyarlarca dolar para kazanýyor. Yani ortada bilime, araþtýrmaya, fikri sermayeye yapýlan katkýlar yanýnda ekonomik olarak da çok büyük bir kaynaktan bahsediyoruz. Biz de her yýl binlerce öðrenciyi yurt dýþýna eðitim için gönderiyoruz. Türkiye'de ise dünyanýn 198 farklý ülkesinden yaklaþýk 340 bin öðrenci var. Bu öðrencilerin yüzde 95'i kendi imkanlarýyla okuyor yani masraflarýnýn tamamýný kendi ceplerinden karþýlýyor. Misafir öðrencilerin Türk ekonomisine yýllýk katkýsý 3 milyar dolar civarýnda. 2010'larýn baþýnda bu rakam yaklaþýk 200 milyon dolar seviyesindeydi. Ülkemiz açýsýndan bu tablo eleþtirilecek deðil, tam aksine alkýþlanacak, övünülecek bir durumdur. Hükümet olarak nitelikli, öðrenmeye, araþtýrmaya hevesli, ülkemizi tanýmak, Türk kültürünü ve dilini öðrenmek isteyen baþarýlý öðrencilerin Türk üniversitelerinde okumasýný teþvik ediyoruz. Ancak son yýllarda kökü dýþarýda mahfiller tarafýndan körüklenen ýrkçý faþizm ülkemizin bu gayretlerine sekte vurmaya baþladý. Siyasette, medyada ve sosyal medyada bu mesele sürekli kaþýnýyor. Gönül coðrafyamýzdan gelen öðrencilere, turistlere, yatýrýmcýlara karþý tam anlamýyla bir nefret dalgasý oluþturulmak isteniyor."
Erdoðan, 14-28 Mayýs seçimlerinde karþýsýndaki adayýn 3-5 oy uðruna ýrkçýlýðýn ve yabancý düþmanlýðýnýn adeta bayraktarlýðýný üstlendiðini dile getirerek þöyle konuþtu:
"Býrakýn sosyal demokrasiyi, temel insani deðerlerle bile baðdaþmasý mümkün olmayan faþizan bir dil kullandý. Muhalefet adayýnýn nefret siyaseti karþýsýnda yanýndaki yöresindekiler arasýnda bir vicdan sahibi de çýkýp tek bir cümle kuramadý. Ýki hafta boyunca köpürtülen nefret siyasetini sessizce seyrettiler. Bir defa þunun bilinmesini isterim. Ülkemizin bin bir emekle inþa ettiði yumuþak gücüne zarar veren bu ýrkçý nefretin, masum olmadýðý açýktýr. Türkiye'de ýrkçýlýk adý altýnda çok açýk bir Türk düþmanlýðý, Müslüman düþmanlýðý, topyekun Türkiye düþmanlýðý yapýlmaktadýr. Bunlarýn bir kýsmý özellikle öne çýkan bazý þaibeli isimler apaçýk bir ihanet içinde Türk düþmanlarýnýn deðirmenine su taþýmaktadýr. Allah'ýn izniyle gençlerimizin bu tuzaða düþmesine fýrsat vermeyeceðiz."
- "SADECE EKONOMÝK ZORLUKLARLA DEÐÝL ÜNÝVERSÝTELERÝMÝZÝ ESÝR ALAN ÝDEOLOJÝK KAVGALARLA MÜCADELE ETTÝK"
Erdoðan, ülke ve millet olarak hiçbir zaman insanlarýn derisinin rengine, yaþadýðý yere, konuþtuðu dile göre ayýrt edilmediðini vurgulayarak "Biz asýrlar boyunca 3 kýta 7 iklimde hükümranlýk kurmasýna raðmen tarihinde sömürgecilik ayýbý olmayan bir devletiz, böyle bir milletiz. Hiç kimse bu beyaz sayfaya leke bulaþtýramaz." diye konuþtu.
Türkiye'nin marka eðitim kurumlarýndan biri olarak vurguladýðý Marmara Üniversitesinin, uluslararasý kimliðini güçlendirerek sürdüreceðine inandýðýný dile getiren Erdoðan, Marmara Üniversitesindeki öðrencilik yýllarýnýn ülkenin sancýlý, belki de en kaotik yýllarýna denk geldiðini söyledi.
Erdoðan, o dönemde Türkiye'nin sokaklarýnda kargaþa, siyasetinde ise istikrarsýzlýk hakim olduðunu belirterek "Her 7-8 ayda bir hükümetin deðiþtiði, göreve gelen iktidarlarýn muktedir olamadýðý, vatandaþýn sorunlarýna çözüm üretemediði sýkýntýlý günlerdi. O karanlýk günlerin ceremesini milletimizle birlikte en çok üniversitelerimiz çekti. Öðretim üyelerimiz ve öðrencilerimiz çekti. Sadece ekonomik zorluklarla deðil, üniversitelerimizi esir alan ideolojik kavgalarla da mücadele ettik." dedi.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, birtakým kirli ellerin bu ülkenin pýrýl pýrýl çocuklarýný henüz hayatlarýnýn baðrýndayken birbirine düþman ettiðini söyledi.
Sað, sol, Alevi, Sünni, Kürt, Türk diyerek gençlerin heyecanlarýný istismar ederek ailelerine çok büyük acýlar yaþattýklarýný ifade eden Erdoðan, milletin istikbali olan yüzlerce üniversite öðrencisinin hayatýný kaybettiðini, gençlerin üniversiteleri esir alan kör þiddetin kurbaný olduðunu dile getirdi.
Erdoðan, bugün hatýrladýkça yürekleri yakan nice dramatik olay yaþadýklarýný belirterek "Burada þu gerçeði açýk açýk söylemek durumundayým. Hem 27 Mayýs öncesinde hem de 12 Eylül darbesi öncesinde emellerine ulaþmak için hep gençleri kullandýlar. Türk ekonomisini çökertmek için gençleri kullandýlar. Siyasete müdahale etmek için gençleri kullandýlar. Darbeye uygun ortam hazýrlamak için bu milletin evlatlarýný kullandýlar." diye konuþtu.
Toplumun kesimleri arasýnda duvarlar örmek için gençlerin kullanýldýðýný vurgulayan Erdoðan, þöyle devam etti:
"Tüm bunlarýn bedelini milletçe hepimiz ödedik. Ekonomide kalkýnma yolculuðumuzun sýk sýk kesintiye uðramasýyla ödedik. Demokraside vesayetin gölgesinden çýkamayarak ödedik. Hak ve özgürlüklerde, yasaklara mahkum edilerek ödedik. Güvenlikte, terör örgütlerine istismar imkaný verilmesiyle ödedik. Toplumsal barýþta uzun yýllar kapanmayan kutuplaþmalarla ödedik. Milli birlikte ezeli ve ebedi kardeþliðimizin zayýflatýlmasýyla ödedik. Geriye doðru baktýðýmýzda þunu çok net görebiliyoruz. Gençlerimizi birbirine kýþkýrtan ve kýrdýranlar aslýnda ayný odaklardý. Türkiye kendi iç sorunlarýyla uðraþmaktan dýþ dünyadaki geliþmeleri takip edemedi. Aþaðý yukarý ayný ekonomik yapýya sahip olduðumuz ülkeler koþar adým giderken biz yýllarca yerimizde saydýk hatta onlardan geriye düþtük."
- "TÜRKÝYE'NÝN BÝR DAHA BÖYLE BÝR TUZAÐA DÜÞMEMESÝ ÝÇÝN DAÝMA ÇOK DÝKKATLÝ OLDUK"
Cumhurbaþkaný Erdoðan, 2002'de aziz milletin teveccühüyle göreve geldiklerinde, Türkiye'nin bir daha böyle bir tuzaða düþmemesi için daima çok dikkatli olduklarýný ifade ederek sözlerini þöyle sürdürdü:
"Bizim yaþadýklarýmýzý gençlerimiz yaþamasýn, bizim çektiðimiz sýkýntýlarla çocuklarýmýz karþýlaþmasýn diye çok çetin mücadeleler yürüttük. Cumhuriyet mitinglerinden, Gezi olaylarýna kadar ülkemizin birliðini, dirliðini, demokrasisini hedef alan her türlü giriþimin karþýsýnda durduk. Ne esnafýn malýný, mülkünü yaðmalayan Vandallarýn ne kundaktaki bebekleri katleden bölücü canilerin ne namuslarýna emanet edilen silahlarý, o silahlarýn asýl sahibi olan millete çevrilen FETÖ'cü hainlerin ne de kendini milletten üstün gören bürokratik oligarþinin milli iradeyi gasbetmesine, milleti aþaðýlamasýna, milleti tehdit etmesine izin vermedik."
Her zaman soðukkanlý olduklarýný, saðduyulu davrandýklarýný ifade eden Erdoðan, "Siyasette nezaketi bir an olsun elden býrakmadýk ama milletin emaneti ve iradesi tehdit altýnda olduðunda hiç tereddüt etmeden tüm gücümüzle buna karþý çýktýk. Bizim öfkemiz de sevgimiz de hep milletimiz için oldu." ifadelerini kullandý.
- "GEZÝ OLAYLARININ TÜRKÝYE'YE DOÐRUDAN MALÝYETÝ 1,4 MÝLYAR DOLARDIR"
Erdoðan, yeri gelmiþken bir hususu tekrar ifade etmek istediðini dile getirerek "Birkaç tane aðacýn taþýnmasý bahane edilerek baþlatýlan Gezi olaylarýnýn Türkiye'ye doðrudan maliyeti, 1,4 milyar dolardýr. Dolaylý etkilerini de hesaba dahil ettiðimizde bu rakam ürkütücü seviyelere ulaþýyor." dedi.
Türk ekonomisinin en parlak dönemini yaþadýðý günlerde alevlendirilen bu olaylarla ülkeye karþý büyük bir komplo kurulduðunu vurgulayan Erdoðan, þunlarý kaydetti:
"Tarih bilen, ekonomi bilen, küresel siyaseti doðru okuyabilen herkes Gezi olaylarýnýn birilerinin iddia ettiði gibi gençlerin heyecanýna verilemeyecek kadar çok katmanlý bir senaryonun parçasý olduðunu anlayacaktýr. Kimse kusura bakmasýn ama biz, bu gerçeklere gözlerimizi kapatamayýz. Milleti ve milli iradeyi hedef alan bir kalkýþmayý meþru bir demokratik eylem olarak göremeyiz. Gezi olaylarýyla ilgili tarih hükmünü vermiþ, millet hükmünü vermiþtir. Hepsinden öte baðýmsýz Türk mahkemeleri hükmünü vermiþtir."
Cumhurbaþkaný Erdoðan, sözlerine þöyle sürdürdü:
"Þimdi bakýyorsunuz birileri çýkýyor sapla samaný karýþtýrarak bu meseleyi tekrar gündeme getirmeye çalýþýyor. Türkiye'ye milyarca dolar faturasý olan böyle bir kalkýþma üzerinden kendilerince bir özür bahsi açýyorlar. Onlara þunu söylemek isterim. Evet, 11 sene sonra da olsa çok geç de olsa bu hadiseyle ilgili samimi nedamet cümlelerine ihtiyaç vardýr. Gezi olaylarý sebebiyle çýkýp özür dilemesi gereken birileri varsa bunlar tabii ki demokrasiyi ve milli iradeyi savunanlar deðildir. Tam tersine, bu hadisede asýl özeleþtiri vermesi gerekenler, haftalarca sokaklarý ateþe, kaosa, gerileme, kargaþaya boðanlardýr. Milletin otobüslerini yakýp yýkanlardýr. Çýkýp özür dilemesi gerekenler, Atatürk Kültür Merkezi'nin duvarlarýný hakaret pankartlarýyla kirletenlerdir. Çýkýp özür dilemesi gerekenler polise saldýranlar, belediye otobüslerini ateþe verenler, esnafýn camýný çerçevesini indirenlerdir. Çýkýp özür dilemesi gerekenler, faizlerin tarihimizin en düþük seviyesine indiði IMF'e borcumuzun kapandýðý baþarýlarla dolu bir dönemde Türk ekonomisine milyarlarca dolarlýk fatura çýkartanlardýr."
- "ÜLKEMÝZÝ HAK ETTÝÐÝ YERE TAÞIMAK ÝÇÝN ÇABALARIMIZI ARTIRACAÐIZ"
"Bakýnýz, biz siyasetçiyiz. Milletin emanetini taþýyan, 85 milyonun mesuliyetini taþýyan insanlarýz." diyen Erdoðan, "Milletin hakkýný, hukukunu savunmak, saldýrýlar karþýsýnda milletin özellikle iradesinin namusunu korumak bizim asli görevimizdir. Hangi partiye oy verirse versin, vatandaþlarýmýzý oy tercihlerinden dolayý suçlamaz, iradesini asla sorgulayamaz. Yarým asrý bulan siyasi hayatýmýz boyunca biz bunu yaptýk, inþallah bundan sonra da bu þekilde hareket etmeyi sürdüreceðiz." diye konuþtu.
Türkiye Yüzyýlý'ný bilimin, teknolojinin ve refahýn yüzyýlý haline getirmek için gece gündüz çalýþtýklarýný ifade eden Erdoðan, son 22 yýlda bu hedef doðrultusunda çok önemli adýmlar attýklarýný kaydetti.
Erdoðan, 2002'de 76 üniversite varken, bugün bu sayýsýnýn 208'e yükseldiðini belirterek sanatçý Ýbrahim Tatlýses'in "Þanlýurfa'da Oxford vardý da gitmedik mi?" sözünü anýmsattý.
Þu anda 81 vilayetin 81'inde de üniversite olduðunu belirten Erdoðan, "Üniversitesi olmayan ilimiz yok. Söz verdik, üniversitesi olmayan þehir býrakmayacaðýz dedik ve býrakmadýk. Yükseköðrenim imkanýný ülkemizin en ücra köþesine kadar taþýdýk. Profesör, doçent ve doktor öðretim üyesi sayýmýzý da buna göre artýrdýk. Sadece belli þehirlerde deðil, tüm coðrafi bölgelerimizde güçlü, dinamik, üretken bir araþtýrma geliþtirme ve giriþimcilik ekosistemi inþa ettik. Önümüzdeki dönemde çok daha fazlasýný yapacaðýz. Bilimde, sanayide, eðitimde, yükseköðretimde, ülkemizi hak ettiði yere taþýmak için çabalarýmýzý artýracaðýz." diye konuþtu.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoðan Külliyesi'nin ülkeye, millete, üniversiteye hayýrlý olmasýný dileyerek üniversite yönetimine, hocalarýna ve öðrencilerine de baþarý temenni etti.
- ERDOÐAN, YAPIMI TAMAMLANAN BÝNALARDA ÝNCELEMELERDE BULUNDU
Programda, Cumhurbaþkanlýðý Ýletiþim Baþkaný Fahrettin Altun, Yükseköðretim Kurulu (YÖK) Baþkaný Prof. Dr. Erol Özvar, Ýstanbul Valisi Davut Gül ve AK Parti Ýstanbul Ýl Baþkaný Osman Nuri Kabaktepe de yer aldý.
Saygý duruþunun ardýndan Ýstiklal Marþý'nýn okunmasýyla baþlayan programda, Kur'an-ý Kerim tilaveti yapýldý.
Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoðan Külliyesi'ne iliþkin sinevizyon gösterimi yapýlan programda Çevre, Þehircilik ve Ýklim Deðiþikliði Bakanlýðýyla ilgili video izletildi.
Programda, Çevre, Þehircilik ve Ýklim Deðiþikliði Bakaný Murat Kurum ve Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. D. Mustafa Kurt da konuþma yaptý.
Törende Rektör Kurt, Cumhurbaþkaný Erdoðan'a hediye takdim etti.
Ýstanbul Ýl Müftüsü Safi Arpaguþ'un dua ettirmesinin ardýndan, külliyenin açýlýþý için kurdele kesildi.
Cumhurbaþkaný Erdoðan bu sýrada, "Kurdelemizi büyük bir aþkla, þevkle kesiyoruz." dedi.
Program, aile fotoðrafý çekimiyle sona erdi.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, açýlýþ törenin ardýndan beraberindeki heyetle birlikte yapýmý tamamlanan binalarda incelemelerde bulundu.