Cumhurbaþkaný Erdoðan: Türkiye'nin darbe anayasasýndan kurtulma vakti geldi
ABONE OL

Cumhurbaþkaný Erdoðan, Yargýtay Baþkanlýðýnda düzenlenen 2024-2025 Adli Yýl Açýlýþ Töreni'nde yaptýðý konuþmada, yeni adli yýlýn ülkeye, millete, hakim ve savcýlara, avukatlara ve tüm adalet teþkilatýna hayýrlý olmasýný diledi.

Cumhurbaþkaný Erdoðan, adaletin tecellisi için görev yaparken teröristler tarafýndan kalleþçe þehit edilen Cumhuriyet savcýlarý Murat Uzun ve Mehmet Selim Kiraz ile birlikte adliye teþkilatýnýn tüm þehitlerini rahmetle yad etti.

Erdoðan, asrýn felaketinin yaþandýðý 6 Þubat depremlerinde hayatýný kaybeden 231 yargý çalýþanýný rahmetle andý, geçen günlerde vefat eden Yargýtay 11. Ceza Dairesi üyesi, 15. Ceza Dairesi eski Baþkaný Sami Öztürk'e de rahmet diledi.

Bu sene Yargýtay Baþkanlýðýnýn seçim yýlý olduðunu hatýrlatan Erdoðan, demokratik bir iklimde, rekabetçi bir atmosferde yapýlan seçimlerde Ömer Kerkez'in, üyelerin teveccühüyle Yargýtay Baþkaný olarak seçildiðini hatýrlattý.

Yargýtay Baþkaný Kerkez'i tebrik eden Erdoðan, görevi devreden Yargýtay Onursal Birinci Baþkaný Mehmet Akarca'ya teþekkür etti.

Cumhurbaþkaný Erdoðan, Onursal Cumhuriyet Baþsavcýsý Bekir Þahin'den bayraðý devralan Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýsý Muhsin Þentürk'e de muvaffakiyet diledi.

Erdoðan, mesai mefhumu gözetmeden adaletin tecellisi için fedakarca çalýþan yargý teþkilatýnýn bütün mensuplarýna þükranlarýný sundu.

- "KURDUÐUMUZ DEVLETLERÝN TAMAMI ADÝL YÖNETÝMLERÝYLE TEBARÜZ ETMÝÞTÝR"

Seçim atmosferinin geride býrakýlmasýný, yargý sisteminin hýzlý ve etkin iþleyiþi bakýmýndan önemsediklerini vurgulayan Erdoðan, þöyle konuþtu:

"Ýnþallah önümüzdeki dönemde tüm yargý organlarýmýz milletimizin adalet talebinin karþýlanmasýna daha rahat odaklanabilecek. Biz de bu süreçte devlet organlarýnýn düzenli ve uyumlu çalýþmasýný temin baþta olmak üzere Anayasamýzýn Cumhurbaþkanlýðý makamýna verdiði görev ve yetkileri harfiyen yerine getirmeye devam edeceðiz. Uyumun güçlendirilmesi için þayet atýlmasý gereken hukuki adýmlar varsa Meclisimizle birlikte bunlarý da inþallah yerine getireceðiz."

Cumhurbaþkaný Erdoðan, toplumun huzuru, iç barýþý, refahý ve güvenliði için vazgeçilmez kavramlarýn bulunduðunu, bunlarýn en baþýnda da adaletin yer aldýðýný belirtti.

Mahkeme salonlarýnýn duvarlarýnda yazan "Adalet mülkün temelidir" ifadesinin, devletin adalet üzere ayakta durduðunun sembolü ve delili olduðunu dile getiren Erdoðan, Hazreti Ömer'e atfedilen bu hikmetli sözün, devletin orduyla deðil, güçle parayla maddi imkanlarla deðil adaletle yaþadýðýný hatýrlattýðýný kaydetti.

Ýslam medeniyetinin ayýrýcý vasfýnýn adalet olduðunu belirten Erdoðan, "Tarih boyunca kurduðumuz devletlerin tamamý adil yönetimleriyle tebarüz etmiþtir." deðerlendirmesinde bulundu.

Erdoðan, topraðý ordularýn kontrol altýna aldýðýna, ancak gönülleri ahlak, vicdan ve adalet gibi yüce deðerlerin fethettiðine dikkati çekerek, þöyle devam etti:

"Merhum Sultan Birinci Murat'ýn Hacý Gazi Evrenos Bey'e gönderdiði mektuptaki þu tavsiyeleri hepinize hatýrlatmak istiyorum. 4 Kasým 1386 tarihli mektubunda Murat Hüdavendigar þunlarý söylüyor: 'Kardeþim Emir Sultan Gazi ile Rumeli bölgesine geçip vilayetler fetheden gazilerin ve mücahitlerin lideri Hacý ve Gazi Evrenos Bey sana bildiririm ki; kýlýcýnla ele geçirdiðin bölgeyi tek bir sancak kabul edip sana verdim. Ama sakýn Rumeli vilayetlerini kendi kýlýcýmla ele geçirdim diye gururlanma. Bunu iyi bil ki, o vilayetler Allahutaala hazretlerinin ve ondan sonra Resulü'nündür. Allahutaala hazretlerinin rýzasýnýn emrinin ve onun yüce Peygamberi'nin buyruðunun dýþýna çýkma. Ve bunu da bilmelisin ki birçok vilayetlere hakim olup elde tutmak iki kefeli bir teraziye benzer.

Bir kefesi cennet ve bir kefesi cehennemdir. Ne yaparsan yap, gözleri uyusa da gönülleri uyanýk olan kimselerden ol. Bütün eylemlerin en faziletlisi ve kaynaðý, adalettir. Daima adaletle davran, zira Peygamberimiz Aleyhissalatü Vesselam, adaletin her bir günü bin yýllýk ibadetten faziletlidir diye buyurmuþtur.' Osmanlý'yý küçük bir beylikten üç kýta yedi iklimde hakimiyet kurmuþ bir cihan imparatorluðu haline getiren ve altý asýr yaþatan formül iþte budur."

Cumhurbaþkaný Erdoðan, Farabi'den Kýnalýzade'ye kadar devlet idaresine yön veren hukukçu, alim ve filozoflarýn da adalet üzerine tefekkür ettiklerinin, eserler verdiklerinin, düþünce dünyalarýnýn temeline adalet idealini koyduklarýnýn görüldüðünü kaydederek, Kýnalýzade Ali Çelebi'nin, Ahlak-ý Alai adlý meþhur eserinde "Adalettir dünyanýn nizamýný ve kurtuluþunu saðlayan" diyerek baþladýðý daireyi, "Halký idare altýna alan ancak adalettir" tespitiyle tamamladýðýný söyledi. Erdoðan, o büyük alimin, toplum ve devlet hayatýnýn baþýna da sonuna da adaleti yerleþtirdiðini dile getirdi.

- "ADALET, TOPLUMSAL BÝRLÝÐÝN, BÜTÜNLÜÐÜN KORUNMASININ GÜVENCESÝDÝR"

Farabi'nin ise insanýn biyolojik varlýðýnýn bile belirli bir adalet yani itidal, denge içinde yaratýldýðýný ifade ettiðini vurgulayan Erdoðan, sözlerini þöyle sürdürdü:

"Her þeyin yerli yerine konulmasý demek olan adalet, toplumsal birliðin, bütünlüðün, ahengin korunmasýnýn da güvencesidir. Gerek kendi külliyatýmýza, gerekse insanlýðýn ortak birikimine baktýðýmýzda devlet ve toplum hayatýnda adaletin yerine dair benzer tespitlere rastlýyoruz.

Tüm bu tespitlerin özeti þudur: Devletin temel direði, varlýk sebebi, meþruiyet kaynaðý adalettir. Toplumda huzuru saðlamanýn, insanlarý barýþ içinde yaþatmanýn, refah toplumunu inþa etmenin yolu da yine adaletten geçer. Tabii burada adalet konusunda þu ince ayrýmý da yapmamýz gerekiyor. Kanun, hukuk ve adalet birbiriyle baðlantýlý kavramlar olmakla birlikte ayný manaya gelmez. Hukuk, toplumun temel deðerlerini koruyan bir kýlavuzken adalet ise hukukun doðru tatbikinin ödülüdür. Bu bakýmdan adalet yalnýzca bir kavram deðil, toplumun tüm dinamiklerini þekillendiren bir ülküdür, yüce bir idealdir."

Erdoðan, 23 yýl önce Türkiye'ye hizmet yolculuðuna baþlarken siyasetin merkezine kalkýnmayla birlikte adaleti yerleþtirdiklerini, partinin ismini belirlerken de yine bu anlayýþla hareket ettiklerini söyledi.

Aziz milletin takdiriyle ülkeyi yönetme sorumluluðunu üstlendiklerinde Türkiye'yi üzerinde yükseltecekleri dört sütundan birinin adalet olduðunu ilan ettiklerini belirten Erdoðan, yaklaþýk 22 yýla ulaþan iktidarlarý boyunca bu önceliðe hep sadýk kaldýklarýný bildirdi.

Erdoðan, "Bir yandan milletin sofrasýndaki ekmeðini büyütüp refahýný artýrýrken, diðer yandan devletle vatandaþ arasýndaki baðý güçlendirmenin, toplumsal barýþý tahkim etmenin çabasýnda olduk." diye konuþtu.

"Geciken adalet, adalet deðildir." ikazýnýn þartlarýný tüm unsurlarýyla devlette hayata geçirmeye çalýþtýklarýný ifade eden Erdoðan, sözlerini þöyle sürdürdü:

"Adalet sistemimizin etkin, güvenilir, tarafsýz ve baðýmsýz olmasýný teminen her alanda tarihi adýmlar attýk. Bu hedef doðrultusunda son 22 senede yaptýðýmýz reform, düzenleme ve yatýrýmlara sizler zaten yakinen vakýfsýnýz. Bunlarý uzun uzadýya anlatmaya gerek duymuyorum. Hedef süre uygulamasýndan hakim ve savcý sayýlarýnýn arttýrýlmasýna, adliye saraylarýmýzdan yüksek yargý organlarýmýzýn yeni hizmet binalarýna kavuþturulmasýna, mahkeme sayýlarýnýn çoðaltýlmasýndan SEGBÝS, UYAP, elektronik tebligat, elektronik duruþma gibi uygulamalara, arabuluculuk, uzlaþtýrma gibi alternatif uyuþmazlýk yöntemlerinden yargýdaki vesayetçi yapýlarýn tasfiyesine, velhasýl hukuk ve yargý sistemimizi insana hizmet eder hale getirmek için akla gelebilecek her baþlýkta çok önemli çalýþmalar gerçekleþtirdik. Ýstinaf yargýsýyla 2 dereceli yargýlamadan, 3 dereceli yargýlamaya geçtik. Bölge Adliye ve Ýdare Mahkemeleri sayesinde Yargýtay ve Danýþtay'ýn iþ yükünü azalttýk. Ayrýca zamanýn gerisinde kalan, artýk güncel ihtiyaçlarý karþýlamayan mevzuat hükümlerini gözden geçirdik, pek çok temel kanunu yeniledik."

- "ADALETE OLAN GÜVENÝ ARTTIRACAK HER ÇABA ÖNEMLÝ"

Cumhurbaþkaný Erdoðan, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel baþvuruyla hak ve özgürlüklerin hukuki himayesini kuvvetlendirdiklerini, Kamu Denetçiliði kurumuyla idarenin demokratik denetimini baþlattýklarýný da söyledi.

"Burada saymaya kalksak saatler alacak iyileþtirme, düzenleme ve yeniliði adalet sistemimize kazandýrdýk." ifadesini kullanan Erdoðan, þöyle devam etti:

"Þunu çok net ifade etmek isterim, toplumda adalete olan güveni arttýracak her çaba önemlidir. Birileri ýsrarla küçümsemeye çalýþsa da modern adalet saraylarý önemlidir. Teknolojik yeniliklerden istifade edilmesi önemlidir. Mahkemelerin sayýsýnýn artmasý adaletin tecellisine katký yapan çok kritik hamlelerdir. Ama kabul edelim ki bunlarýn hiçbiri adaletin garantisi deðildir. Asýl olan vicdanlarýn sükun bulmasý, huzur bulmasý, teskin olmasýdýr. Hayata dair her husus gibi adalet de insanla kaimdir, insan içindir, insaný yaþatmak içindir. Kamu vicdanýný teskin ettiðimiz ölçüde adaleti tesis edeceðimiz bu gerçeði bir an olsun aklýmýzdan çýkarmýyoruz. Ýnsaný merkeze alan, hýzlý ve etkili iþleyen bir sistem kurmak, adalet politikalarýmýzýn en önemli hedefidir."

- "HAKÝM VE SAVCILARIMIZ ÇOK DAHA DONANIMLI YETÝÞECEK"

Yeni teknolojilerin de etkisiyle toplumun hýzla deðiþip dönüþtüðünü, talep ve isteklerinin farklýlaþtýðýný belirten Erdoðan, "Toplumun devletten, özellikle yargý kurumundan beklentileri artmakta, hýzlý ve etkin adalet talebi yükselmektedir." dedi.

Vatandaþlarýn adalet arayýþlarýnda karþýlaþtýklarý zorluklarý ortadan kaldýrmak amacýyla yeni adýmlar attýklarýný ifade eden Erdoðan, konuþmasýný þöyle sürdürdü:

"Bu yýl, 2 yeni uygulamayý hayata geçiriyoruz. Bunlardan ilki Hukuk Mesleklerine Giriþ Sýnavýdýr. Bu sýnavda avukat, hakim, savcý ve noter olacak kiþilerin mesleki niteliklerinin arttýrýlmasýný hedefliyoruz. Ýlk sýnavý 29 Eylül günü gerçekleþtireceðiz. Uygulamasýna bu yýl baþlayacaðýmýz bir diðer önemli müessese, Hakim ve Savcý Yardýmcýlýðý kurumudur. Þimdiye kadar 2 yýl süren hakim ve savcý adaylýðý sistemi yerine 3 yýllýk bir modeli devreye alýyoruz. Yaklaþýk 1 yýlý Adalet Akademisinde, geri kalan 2 yýlý deneyimli hakim ve savcýlarýn mahiyetinde usta çýrak iliþkisiyle geçecek olan bu sistemle hakim ve savcýlarýmýz çok daha donanýmlý, tecrübeli olarak yetiþecek. Genç hakim ve savcýlarýmýz, meslek hayatlarý boyunca devam edecek adalet sýnavýný böylece daha rahat verecek. Müspet etkilerini pratikte de göreceðimize inandýðým bu sistemin þimdiden hayýrlý olmasýný diliyorum."

- "MÝLLETÝN TALEPLERÝNÝ GÖZ ÖNÜNE ALDIK"

Vatandaþlarýn hak ve hürriyetlerini geniþletecek reform iradesini diri tuttuklarýný belirten Erdoðan, "Bununla ilgili bir süredir yürüttüðümüz çalýþmalarda artýk sona geldik. 2024-2028 yýllarýný kapsayan Türkiye Yüzyýlý Yargý Reformu Strateji Belgemizi ve Türkiye Yüzyýlý Ýnsan Haklarý Eylem Planýmýzý önümüzdeki süreçte milletimizle paylaþacaðýz." dedi.

Erdoðan, her iki belgenin hazýrlýðýnda evrensel kriterlerle birlikte, milletin demokrasi, insan haklarý ve adalet taleplerini göz önüne aldýklarýný söyledi.

Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Türkiye Yüzyýlý'nýn yargý vizyonunu, hukukun üstünlüðünü esas alan, gecikmeyen, güven veren, öngörülebilir bir adalet sistemi olarak belirledik." diye konuþtu.

"Makul süre, öngörülebilir ve çözüm merkezli adalet önceliðimiz olacak." açýklamasýný yapan Erdoðan, gerek kanun deðiþiklikleri, gerekse idari faaliyetlerle sadeleþtirilmiþ, kolaylaþtýrýlmýþ ve verimliliði esas alan süreçler oluþturacaklarýný bildirdi.

Adalete kolay eriþimle, onarýcý ve telafi edici adalet uygulamalarýný sisteme kazandýracaklarýný dile getiren Erdoðan, þunlarý kaydetti:

"Adalet hizmetleriyle adli birimlerde dijital dönüþümü hýzlandýracaðýz. Hukuk eðitimini daha da geliþtirecek, buna yönelik adýmlar atacaðýz. Ýnsan haklarý eylem planýyla daha güçlü bir insan haklarý koruma sistemi oluþturacak, adil yargýlanma hakký ile kiþi özgürlüðü ve güvenliðinin güçlendirilmesine hizmet edecek düzenlemeler yapacaðýz. Türkiye Yüzyýlý'ný adaletin de yüzyýlý yapma hedefimizi yeni sivil bir anayasayla taçlandýrmak istiyoruz. Türkiye'nin ve Türk demokrasisinin bunu yapabilecek imkan, olgunluk ve iradeye ziyadesiyle sahip olduðunu görüyoruz. Mümkün olan en geniþ mutabakatla toplumumuzun farklý kesimlerinin katkýsýný alarak, ortak akýlla bu süreci yönetmek arzusundayýz."

Erdoðan, Türkiye'nin siviller eliyle yapýlacak yeni, kuþatýcý ve özgürlükçü bir anayasaya hazýr olduðunu ifade etti.

Bu konunun sýk sýk gündeme gelmesinin gerisinde, toplumun ve siyaset kurumunun bunu yapabilecek yetkinliðe eriþmiþ olmasýnýn bulunduðunu dile getiren Erdoðan, yeni anayasa meselesinin önündeki en büyük engelin ön yargýlar olduðunu söyledi. Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Özellikle muhalefet çevreleri sivillerin anayasayý yapmasý hususunda tam manasýyla bir öðrenilmiþ çaresizlik durumu yaþýyorlar. Özgüven eksikliðinin iþaretlerine her tavýr ve söylemlerinde þahit oluyoruz. Yeni anayasa konusunda maalesef saðlýklý bir tartýþma deðil, kemikleþmiþ ön kabullerden kaynaklý bir kakofoni yürüyor. Yeni yasama yýlýnda inþallah siyasi partiler arasýndaki diyalog zeminini güçlendirerek, esasýnda hiç olmamasý gereken bu sýkýntýyý aþacaðýmýza inanýyorum." diye konuþtu.

- "BÝZ BU KONUDA SAMÝMÝYÝZ, KARARLIYIZ"

Erdoðan, yeni anayasaya sadece "kuru bir hukuki belge" olarak deðil; haklarý, özgürlükleri, sorumluluklarý, bu topraklar üzerindeki ezeli ve ebedi kardeþliklerini temsil eden bir toplum sözleþmesi olarak baktýklarýný kaydederek, þunlarý söyledi:

"Türkiye'nin darbe mahsulü olan mevcut anayasadan kurtulma vaktinin çoktan geldiði kanaatindeyiz. Bu sürecin her adýmýnda milletimizin muazzez iradesi yegane rehberimiz olacaktýr. Hep birlikte hiçbir ayrým gözetmeksizin ortak deðerlerimiz etrafýnda kenetlenerek ülkemizi geleceðe taþýyacak bir anayasa hazýrlayacaðýz. Parti, Cumhur Ýttifaký ve yürütme olarak biz bu konuda samimiyiz, kararlýyýz. Milli iradenin temsilcisi olarak yasama çatýsý altýnda bulunan diðer siyasi partilerin de ayný hüsnüniyeti sergilemelerini temenni ediyoruz. Sorunlarýmýzý kavga ederek deðil ancak konuþarak çözebiliriz. Siyaset kurumunun görevi statüko bekçiliði yapmak deðil, ülkenin ve milletin önünü açacak iþlere liderlik etmektir. Bölgemizi çepeçevre saran istikrarsýzlýk ve çatýþma iklimi ortadadýr. Gerilimi körükleyen, kutuplaþtýrmayý derinleþtiren, 85 milyonun fertleri arasýna nifak duvarlarý ören her türlü yaklaþýmý reddediyoruz. Son günlerde altý harlanan nefret ve kavga siyasetinin ne demokrasimize ne de milletimize hiçbir fayda saðlamadýðýný artýk herkesin görmesi, kabullenmesi ve buna göre siyaset üretmesi gerekiyor."

Cumhurbaþkaný Erdoðan, millete karþý sorumluluklarýný yerine getirmekten kaçanlarý, millete hakaret edenleri kahramanlaþtýranlarý milletin asla affetmeyeceðini kaydetti.

Türkiye'yle ilgili karanlýk senaryolara bilerek veya bilmeyerek figüranlýk yapanlarý necip Türk milletinin hiçbir zaman affetmeyeceðini dile getiren Erdoðan, siyaset baþta olmak üzere her alanda nezakete, iþbirliðine, diyaloða çok fazla ihtiyaç duyulan günlerden geçildiðini ifade etti.

Bu konuda üzerlerine düþeni yapmaya devam edeceklerini aktaran Erdoðan, "Yargý mensuplarýmýzýn baðýmsýzlýðý ve tarafsýzlýðýný korumak, kararlarýný sadece hukukun ve vicdanlarýnýn sesine dayanarak almalarýný saðlamak için gerekli tüm desteði veriyoruz. Yargýnýn gücünü, baðýmsýzlýk ve tarafsýzlýðýndan aldýðýnýn farkýndayýz. Mahkeme kararlarý elbette herkes için baðlayýcýdýr. Hukukun üstünlüðü ve hukuk devleti olmak bunu gerektirir. Fakat bir kararýn baðlayýcý olmasý onu eleþtiriden azade kýlmaz. Demokrasilerde hukukun çizdiði çerçeve içinde, yargý kararlarý hakkýnda farklý düþünce ve görüþler söylenebilir. Kararlar eleþtirilebilir ve tartýþýlabilir." dedi.

- "ÖNEMLÝ OLAN TELAFÝSÝ ÝMKANSIZ HASARLAR OLUÞMADAN BUNLARIN GÝDERÝLMESÝ"

Erdoðan, geçen yýl mahkemelerde 12 milyon dosyayla ilgili karar verildiðini, bunlarýn içerisinde zaman zaman "Bu nasýl karar" denilebilecekler olduðunu ifade ederek, þunlarý kaydetti:

"Hiç arzu etmesek gelecekte de olabilir, insanýn olduðu her yerde hata olur, yanlýþ olur, eksik, kusur, hatta istismar olur. Önemli olan telafisi imkansýz hasarlar oluþmadan bunlarýn giderilmesidir. Ancak adalete karþý duyulan husumet kabul edilemez bir tutumdur. Kamuoyuna da yansýyan bazý kararlar bahane edilerek maalesef tüm yargýmýz, hakimlerimiz, savcýlarýmýz hedef tahtasýna konuluyor. Çoðu zaman hukuk bilgisi ya hiç olmayan ya da sýnýrlý kiþiler tarafýndan koskoca bir camia örseleniyor. Bilhassa, sosyal medya mecralarý organize kötülüðün vasatý haline getirildi. Hemen her gün bir kiþi ya linç ediliyor ya da itibar suikastýna uðruyor. Karþýlýklý siper almýþ infaz mangalarýnýn kurbaný kimi zaman ekonomimiz, vergi rekortmeni iþ adamlarýmýz oluyor, kimi zaman siyasetçiler ve siyaset kurumu oluyor, kimi zaman güvenlik kuvvetlerimiz, kimi zaman hakim ve savcýlarýmýz oluyor. Oysa yanlýþ olduðu düþünülen bir karar varsa, hukuk sistemimizde buna karþý pek çok imkan da var. Ýtiraz, istinaf, temyiz gibi kanun yollarý var, bölge adliye ve idare mahkemeleri var, Yargýtay, Danýþtay var. Tüm bunlara ilaveten hukuk sistemine bizim kazandýrdýðýmýz Anayasa Mahkemesine bireysel baþvuru hakký var."

Cumhurbaþkaný Erdoðan, hukuki yollar tüketilmeden, henüz karar kesinleþmeden yapýlan haksýz eleþtirilerin toplumdaki adalet algýsýna da zarar verdiðini, bir kýsmý iyi niyetli olsa da bunu yanlýþ bulduklarýný ifade etmek istediðini vurguladý.

- "YARGI ERKÝNÝ YIPRATMAMAYA GAYRET GÖSTERECEÐÝZ"

Toplumda adalete, yargýya ve mahkemelere duyulan güveni sarsmanýn ülkeye yapýlabilecek en büyük kötülük olduðunu belirten Erdoðan, "Eksiklerimizi tabii ki söyleyeceðiz, sýkýntýlarýmýzý tabii ki dile getireceðiz, sorun alanlarýný tabii ki konuþacaðýz ama bunlarý yaparken adaletin tecellisi için gayret gösteren yargý erkini yýpratmamaya gayret göstereceðiz. Türk yargýsý baðýmsýzlýk ve tarafsýzlýk vasfýný koruyarak yargý yetkisini anayasamýzýn amir hükümlerine göre Türk milleti adýna kullanmaktadýr. Ýnþallah bundan sonra da görevini bu yüksek þuurla sürdüreceðinden hiçbir þüphemiz yoktur." diye konuþtu.

Burada tüm yargý mensuplarýna da önemli sorumluluklar düþtüðünü, milletin mahkemelerden beklentisinin, ihtilaflarý büyütmek deðil adil bir yargýlama ile anlaþmazlýklarýn giderilmesi olduðunu aktaran Erdoðan, sözlerini þöyle sürdürdü:

"Yargýmýzýn verdiði kararlarla yeni tartýþmalarý alevlendirmek yerine bunlarý söndürmesi gerektiðine inanýyoruz. Ülkemizin daha yakýn tarihinde vicdanlarýný kiraya verenlerin milletimize nasýl büyük acýlar yaþattýðýný gayet iyi hatýrlýyoruz. Aklý ve muhakemeyi deðersizleþtirip yerine ideolojiyi koyanlarýn iþlediði hukuk cinayetlerine 27 Mayýs'ta, 12 Eylül'de, 28 Þubat'ta þahit olduk. Partimize karþý açýlan kapatma davasýnda ayný þekilde hukuksuzluðun ne demek olduðunu bizzat tecrübe ettik. Yargýyý tahakküm aracý olarak kullananlarýn gerçek yüzünü önce 17-25 Aralýk'ta ardýndan 15 Temmuz'da hep birlikte gördük. Tüm bu acý tecrübelerden gerekli dersleri çýkardýk. Türkiye'yi bir daha asla bu tür sýnamalarla karþý karþýya býrakmamakta kararlýyýz. Her türlü vesayetle sonuna kadar mücadele edecek, devlet organlarýnýn milli iradenin kapsama alanýnýn dýþýna çýkmasýna izin vermeyeceðiz. Hukukun üstünlüðü ilkesi yerine üstünlerin hukukunu geri getirmeye çalýþanlara müsaade etmedik, etmeyeceðiz. Ýnþallah bunu da sizlerle birlikte baþaracaðýz. Bu duygularla bir kez daha yeni adli yýlýn yargý ve hukuk camiamýzýn tüm taraflarý için hayýrlara vesile olmasýný diliyorum. Türkiye'nin dört bir yanýnda adaletin tecellisine hizmet eden hakimlerimize, savcýlarýmýza, avukatlarýmýza, yargý çalýþanlarýmýza kolaylýklar diliyorum."

Törene, TBMM Baþkaný Numan Kurtulmuþ, CHP Genel Baþkaný Özgür Özel, Adalet Bakaný Yýlmaz Tunç ile yüksek yargý organlarý üyeleri de katýldý.