Baþkan Erdoðan tarihi çaðrýyý BM kürsüsünde yineledi: Dünya 5'ten büyüktür
ABONE OL

Cumhurbaþkaný Erdoðan, BM Genel Kurul Salonu'nda BM'nin 78. Genel Kurulu görüþmelerinde katýlýmcýlara hitap etti.

Konuþmasýna salondakileri selamlayarak baþlayan Erdoðan, BM 77. Genel Kurul Baþkanlýðýný tamamlayan Csaba Körösi'yi tebrik etti, BM 78. Genel Kurul Baþkanlýðýný devralan Dennis Francis'e baþarýlar diledi.

Güven ve dayanýþma içerikli bir temayla toplanan 78. Genel Kurul'un tüm insanlýk için hayýrlara vesile olmasýný temenni eden Cumhurbaþkaný Erdoðan, þöyle konuþtu:

"Dünyamýzýn geleceði konusunda, geçtiðimiz yýl burada yaptýðýmýz deðerlendirmelere kýyasla daha iyimser bir tablo çizmek maalesef mümkün deðildir. Karþýmýzdaki fotoðraf; küresel ölçekte giderek daha fazla, daha karmaþýk, daha tehlikeli sýnamalarla karþý karþýya olduðumuzu gösteriyor. Kendi ülkemin güneyinde, kuzeyinde, doðusunda ve batýsýnda pek çok çatýþma, savaþ, insani kriz, siyasi çekiþme ve sosyal gerilim yaþanýyor. Küresel ekonomik sorunlarla birleþerek sürekli büyüyen bu sýnamalarla baþ etmek her geçen gün daha da zorlaþýyor."

Avrupa'nýn doðu sýnýrlarýnda yaþanan savaþýn, yol açtýðý insani trajediye ilave olarak ekonomiden güvenliðe, enerjiden gýda güvenliðine her alanda ciddi sorunlar ortaya çýkardýðýný belirten Erdoðan, þöyle devam etti:

"Suriye ile Kuzey Afrika ve Sahel bölgesinde vekalet savaþlarýnýn aracý haline dönüþtürülen terörizm, kýrýlganlýðý hýzla artan uluslararasý güvenlik iklimine onarýlamaz zararlar veriyor. Küresel güçlerin ihtiraslarýný kullanarak büyüyen terör örgütlerinin faaliyet alanlarý, teknolojik geliþmeler ile kötüleþen sosyo-ekonomik þartlardan da istifadeyle adeta bir salgýn gibi geniþ coðrafyalara yaygýnlaþýyor. Yabancý karþýtlýðý, ýrkçýlýk ve Ýslam düþmanlýðýnýn yeni bir krize dönüþme emareleri, son bir yýldýr endiþe verici boyutlara ulaþtý."

"KARA GÜNÜNDE ÜLKEMÝZE GÖSTERÝLEN DOSTLUK, BÝZLER ÝÇÝN ÖNEMLÝ BÝR TESELLÝ KAYNAÐIDIR"

Erdoðan, dünyanýn hangi köþesinde yaþanýrsa yaþansýn, iklim deðiþikliði ve buna baðlý doðal afetlerin artýk günlük hayatýn bir gerçeði haline geldiðini ifade ederek, þunlarý söyledi:

"Türkiye, 6 Þubat sabahý, gerek büyüklüðü, gerek etkilediði alan itibarýyla, Sayýn Genel Sekreter'in ifadesiyle 'yüzyýlýn en büyük doðal afetlerinden biriyle' karþý karþýya kaldý. BM dahil uluslararasý toplumun yardým çaðrýmýza ivedilikle verdiði cevabýn samimiyetini, fedakarca sergilenen çabalarý ve ülkemize saðlanan cömert desteði unutmamýz mümkün deðildir. 50 binden fazla insanýný kaybettiði, 850 bin yapýnýn kullanýlamaz hale geldiði, milyonlarca insaný barýndýran þehirlerin adeta yerle yeksan olduðu bu kara gününde ülkemize gösterilen dostluk, bizler için önemli bir teselli kaynaðýdýr."

Dünyanýn 100'ü aþkýn ülkesinden Türkiye'nin yardým çaðrýsýna destek verenlere, ülke ve millet adýna teþekkür eden Cumhurbaþkaný Erdoðan, depremin yaralarýný sarmak, þehirleri bir an önce ayaða kaldýrmak için çalýþmalarýn yoðun bir þekilde sürdürüldüðünü aktardý,

"LÝBYALI KARDEÞLERÝMÝZÝ DE YALNIZ BIRAKMAYACAÐIZ"

Libya'da, fýrtýna ve selin aðýr yýkýmlara ve can kayýplarýna yol açtýðýný hatýrlatan Erdoðan, "Felaketin ardýndan Türkiye olarak 10 bini aþkýn insanýn hayatýný kaybettiði, binlerce kiþiden hala haber alýnamadýðý Libya'ya yardým için hemen harekete geçtik. Ýlk etapta 3 gemi ve 3 uçakla 567 personelin yaný sýra yüzlerce araçtan, binlerce ton iaþe, barýnma ve sýhhi malzemeden oluþan yardýmlarý bu ülkeye gönderdik." dedi.

Türk sivil toplum kuruluþlarýnýn da kendi imkanlarýyla bölgedeki çalýþmalara katýldýðýný aktaran Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Dünyanýn neresinde bir maðdur, mazlum varsa yanýnda yer alan bir ülke olarak Libyalý kardeþlerimizi de yalnýz býrakmadýk, býrakmayacaðýz. Dost ve kardeþ ülkelerin de Libya halkýna yardým için seferber olacaðýna inanýyorum. Ülkemiz gibi þiddetli bir depremle sarsýlan Faslý kardeþlerimize de geçmiþ olsun dileklerimi buradan iletiyorum." ifadelerini kullandý.

"GÜVENLÝK KONSEYÝ 5 ÜLKENÝN SÝYASÝ STRATEJÝLERÝNÝN ÇARPIÞMA ALANI HALÝNE GELMÝÞTÝR"

Genel Kurulun bu yýlki temasýnýn Türkiye'nin hedefleriyle birebir örtüþtüðünü görmekten memnuniyet duyduðunu belirten Erdoðan, sözlerini þöyle sürdürdü:

"Cumhuriyetimizin 100'üncü yýlýnda hayata geçirmeye baþladýðýmýz 'Türkiye Yüzyýlý' vizyonumuz, bu örtüþmenin en somut ifadesidir. Küresel adaletsizlikleri ortadan kaldýran, ekonomik eþitsizliklerin üzerine giden, barýþ, güvenlik, istikrar ve refah üreten, etkili, kapsayýcý ve insanlýðý kucaklayýcý, velhasýl tüm insanlýðýn hayrýna bir uluslararasý sistemin tesisi çaðrýmýz giderek daha çok yanký buluyor. Genel Sekreter Sayýn Guterres'in geçtiðimiz günlerde yaptýðý, 'Ýkinci Dünya Savaþý sonrasý kurulan kurumlarýn bugünün dünyasýný yansýtmadýðý' tespitine katýlýyoruz. Bu tespit, bizim 'Dünya 5'ten büyüktür' çaðrýmýzý ifade ediyor. Güvenlik Konseyi, artýk dünya güvenliðinin teminatý olmaktan çýkmýþ, 5 ülkenin siyasi stratejilerinin çarpýþma alaný haline gelmiþtir. Kýbrýs'ta yaþanan son hadiseleri, bu içi boþalmýþ, adalet ve güven telkin etmeyen kurumsal yapýnýn bir tezahürü olarak deðerlendiriyoruz. Barýþ ve istikrarýn güçlendirilmesine yönelik sayýsýz inisiyatife öncülük etmiþ bir ülke olarak, Sayýn Guterres'in 'Barýþ için yeni gündem' oluþturulmasý çaðrýsýna önem veriyoruz. Bu anlayýþla, Rusya-Ukrayna savaþýnýn baþýndan beri 'savaþýn kazananý, barýþýn kaybedeni olmaz' teziyle hem Rus hem Ukraynalý dostlarýmýzý masada tutmaya gayret ediyoruz. Savaþýn, Ukrayna'nýn baðýmsýzlýðý ve toprak bütünlüðü temelinde, diplomasi ve diyalogla sona erdirilmesine yönelik çabalarýmýzý artýrarak sürdüreceðiz."

"ÝNSANÝ KÖPRÜNÜN BÝR ÞEKÝLDE ÝDAMESÝ ÝÇÝN TEMASLARIMIZ SÜRÜYOR"

Türkiye'nin, BM ile birlikte baþlattýðý Karadeniz Giriþimi'yle dünya piyasalarýna 33 milyon ton tahýl ürünü sevk edilmesini saðlayarak küresel açlýk krizi tehlikesinin önüne geçtiðini vurgulayan Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Þahsi gayretlerimiz neticesinde giriþim 3 kez uzatýldý ancak giriþimin 17 Temmuz itibarýyla çýkmaza girmesi dünyayý yeni bir krizle yüz yüze býraktý. Küresel açlýk tehlikesiyle karþý karþýya bulunan coðrafyalara uzanan bu insani köprünün bir þekilde idamesi için temaslarýmýz sürüyor." diye konuþtu.

Öncelikle Afrika ülkelerine 1 milyon ton tahýlýn sevkini öngören planý bu bakýmdan önemsediklerini ifade eden Erdoðan, "Amacýmýz; çevremizdeki çatýþma ve ihtilaflar karþýsýnda dünya barýþýna ve refahýna mümkün olan en büyük katkýlarý sunmaktýr." ifadesini kullandý.

Artýk 13'üncü yýlýna giren Suriye'deki insani trajedinin, köken ve inanç fark etmeksizin, bölgedeki herkesin hayat þartlarýný daha da zorlaþtýrdýðýný ifade eden Erdoðan, Türkiye'nin, Suriye'nin hem siyasi birliðini, hem sosyal bütünlüðünü, hem de ekonomik yapýsýný tehdit eden geliþmelere karþý ilkeli, yapýcý ve adil tutum ortaya koyan yegane ülke konumunda bulunduðunu vurguladý.

Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Güneyimizdeki krizin, halkýn meþru beklentilerini karþýlayacak kapsamlý, kalýcý ve sürdürülebilir bir çözümle sona erdirilmesi, giderek daha önemli hale geliyor." dedi.

Kahramanmaraþ merkezli depremlerin yýkýcý etkisinin Suriye'de de kendini gösterdiðini anýmsatan Cumhurbaþkaný Erdoðan, þunlarý kaydetti:

"Özellikle kuzeybatý Suriye'de, zaten sýkýntýlý olan insani durum, daha da kötüleþmiþtir. Tam da böyle bir dönemde, Birleþmiþ Milletlerin bölgedeki sýnýr-ötesi insani yardým operasyonunun kesintiye uðramasý talihsiz bir geliþmedir. Türkiye olarak, Suriye'nin kuzeyinde zor þartlarda hayat mücadelesi veren 4 milyonu aþkýn insaný, elbette kaderine terk etmeyeceðiz. Sýnýrlarýmýz ötesinde inþasýna öncülük ettiðimiz konutlar tamamlandýkça, sýðýnmacýlarýn buralara geri dönüþü hýzlanacaktýr. Ancak, Suriye'nin toprak bütünlüðü ve siyasi birliðine en büyük tehdit, bu ülke üzerinde hesabý olan güçlerin güdümündeki terör örgütlerine verilen açýk destektir. Bir yandan PKK-PYD terör örgütünün, diðer yandan mezhep ayrýþmasý üzerinden organize edilen radikal gruplarýn cenderesi altýnda bunalan Suriye halký, isyan noktasýna gelmiþtir. Nitekim, son dönemlerde bunun çeþitli sonuçlarý ortaya çýkmaya baþladý."

Konuþmasýnda, Irak'ýn karþý karþýya olduðu iç ve dýþ sýnamalarý aþmak için samimi bir çaba içinde olduðunu belirten Erdoðan, "Biz, Irak'ýn siyasi birliðini, toprak bütünlüðünü, yeniden imar çalýþmalarýný tahkim eden, ülkeyi oluþturan unsurlar arasýnda ayrým gözetmeyen bir anlayýþla hareket ediyoruz. Bölge ülkeleri olarak hayata geçireceðimiz Kalkýnma Yolu projesiyle, inþallah bölgesel entegrasyonu daha da güçlendireceðiz." diye konuþtu.

"Bölgede her baþlarý sýkýþtýðýnda DEAÞ bahanesine sarýlanlarýn oyunlarý artýk ifþa olmuþtur." ifadesini kullanan Erdoðan, sözlerini þöyle sürdürdü:

"DEAÞ'la, fiilen en büyük mücadeleyi vermiþ, bu örgüte en büyük kayýplarý yaþatmýþ ve sorunun önündeki, arkasýndaki gerçekleri çok iyi bilen bir ülke lideri olarak açýk konuþmak istiyorum. Suriye ve Irak baþta olmak üzere, Orta Doðu, Kuzey Afrika ve Sahel'de kendi siyasi ve ekonomik çýkarlarý için DEAÞ ve benzeri örgütleri paravan olarak kullananlarýn riyakarlýklarýndan býktýk, usandýk. Bu bölgelerdeki tehdit sadece DEAÞ deðildir. Asýl tehdit, vekalet savaþlarýnýn aracý olarak kullanýlmak üzere beslenen, palazlandýrýlan terör örgütleridir, paramiliter gruplardýr, paralý askerlerdir ve kim daha yüksek fiyat verirse onlara çalýþan kimi yerel unsurlardýr. Karþýmýzdaki bu gerçeðe raðmen, sýrf kendi siyasi ve ekonomik çýkarlarý için terör örgütleriyle çalýþmaya devam eden ülkelerin, terörden ve bununla baðlantýlý sorunlardan þikayet etmeye hakký yoktur.

Böyle bir dünyada, ister çatýþma bölgesinin hemen yanýnda yer alsýn, ister çok uzakta okyanuslarla çevrilmiþ bir karada yaþasýn, hiç kimse güvende deðildir. Ýþte bunun için diyoruz ki; Birleþmiþ Milletlerin öncülüðünde dünyanýn güvenliðini, huzurunu, refahýný saðlamakla görevli kurumlarý hýzla yeniden yapýlandýrmalýyýz. Coðrafyasýyla ve demografisiyle, dünyadaki tüm kökenleri, inançlarý, kültürleri temsil yeteneðine sahip bir küresel yönetim mimarisi inþa etmeliyiz. Netice olarak, tüm kalbimizle bir kez daha diyoruz ki; dünya 5'ten büyüktür, daha adil bir dünya mümkündür."

"HAK VE HUKUKA SAYGI GÖSTERÝLMESÝYLE MÜMKÜNDÜR"

Türkiye'nin, kendi bölgesinden baþlayarak, çeþitli sorun alanlarýna iliþkin yaklaþýmlarýný da paylaþan Erdoðan, "Doðu Akdeniz'in barýþ, refah ve istikrarýn egemen olduðu coðrafyaya dönüþebilmesi, ancak tüm taraflarýn hak ve hukukuna saygý gösterilmesiyle mümkündür. Bizim kimsenin hakkýnda gözümüz yoktur, kimsenin de haklarýmýzý yok saymasýna müsaade etmiyoruz, etmeyeceðiz." dedi.

Kýbrýs meselesinin ortaya çýkmasýnýn 60'ýncý yýl dönümü olduðunu hatýrlatan Erdoðan, Kýbrýs Türk tarafýnýn, Kýbrýs meselesinde adil, kalýcý ve sürdürülebilir bir çözüm bulunmasý için daima samimi gayret gösterdiðini vurguladý.

Bu çözümün artýk federasyon modeli temelinde gerçekleþemeyeceðinin, herkesin kabul ettiði bir gerçek olduðunu dile getiren Erdoðan, "Uluslararasý toplumu bunu kabullenerek, Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyetinin baðýmsýzlýðýný tanýmaya, bu ülkeyle diplomatik, siyasi ve ekonomik baðlar kurmaya davet ediyoruz. Ada'daki Birleþmiþ Milletler Barýþ Gücü'nden de sergilemekle mükellef olduðu tarafsýzlýða titizlikle riayet etmesini bekliyoruz. Zaten itibarý zedelenen bu gücün, Kýbrýs'ta yeni bir itibar kaybýyla karþý karþýya kalmasýný istemeyiz." ifadelerini kullandý.

"NÝHAÝ BÝR ÇÖZÜME KAVUÞTURULABÝLMESÝYLE MÜMKÜNDÜR"

Türkiye'nin, köklü tarihi ve gönül baðlarýna sahip olduðu Yemen'deki durumun kendilerini derinden yaraladýðýný belirten Erdoðan, bu sorunun en kýsa sürede, Yemen'in milli birliði ve toprak bütünlüðü içerisinde çözüme kavuþturulmasýnýn en büyük temennileri olduðunu söyledi.

Mýsýr'la iliþkilere de deðinen Erdoðan, "Mýsýr'la bir müddet duraðan seyreden iliþkilerimizi, her alanda geliþtirmeye baþladýðýmýz bir döneme girdik. Bu yeni dönemde iþbirliklerimizi karþýlýklý fayda temelinde ilerletmeye kararlýyýz." diye konuþtu.

Erdoðan ayrýca, Orta Doðu'ya kalýcý barýþýn gelebilmesinin ancak Filistin-Ýsrail sorununun nihai bir çözüme kavuþturulabilmesiyle mümkün olduðunu kaydetti.

"Filistin halkýný ve devletini, uluslararasý hukuk temelinde meþru haklarýna kavuþmasý yolunda verdikleri mücadelede desteklemeyi sürdüreceðiz." diyen Erdoðan, konuþmasýný þöyle sürdürdü:

"Bir kez daha tekrarlayacak olursak, 1967 sýnýrlarý temelinde baðýmsýz ve coðrafi bütünlüðü haiz bir Filistin devleti hayata geçirilmeden, Ýsrail'in de aradýðý huzuru ve güveni bulabilmesi zordur. Bu çerçevede, Kudüs'ün, özellikle de Harem-i Þerif'in tarihi konumuna saygý gösterilmesinin takipçisi olmaya devam edeceðiz."

Türkiye'nin Balkanlarla, kökleri tarihe dayanan güçlü siyasi, ekonomik ve insani baðlarý bulunduðuna iþaret eden Erdoðan, Avrupa'nýn bu kritik bölgesinde istikrarýn saðlanmasý, anlaþmazlýklarýn diyalog yoluyla çözülmesi için ikili, bölgesel ve uluslararasý platformlarda yoðun çaba gösterdiklerini bildirdi.

Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Son dönemde gerginleþen Kosova ve Sýrbistan arasýndaki iliþkilerin normalleþmesi için yürütülen süreçleri aktif þekilde destekliyoruz." ifadesini kullandý.

AB ÝLE ÝLÝÞKÝLER

AB ile iliþkilere de deðinen Cumhurbaþkaný Erdoðan, þu deðerlendirmelerde bulundu:

"Bölgesel ve küresel sýnamalarýn giderek giriftleþen yapýsý, Türkiye-Avrupa Birliði iliþkilerinin saðlýklý bir zeminde ilerletilmesine, her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduðuna iþaret ediyor. Avrupa Birliði'nden beklentimiz, uzun süredir ihmal ettiði ülkemize yönelik yükümlülüklerini süratle yerine getirmeye baþlamasýdýr. Özellikle Türkiye'ye yönelik sergilenen ikircilikli tavýrlarýn artýk bir son bulmasý gerekiyor."

Latin Amerika ve Karayipler coðrafyasýnýn, Türkiye'nin insani dýþ politikasýnýn tüm unsurlarýný harekete geçirdiði, dostluk baðlarýnýn her geçen gün kuvvetlendiði bir diðer bölge olduðunu aktaran Erdoðan, gelecek dönemde bu iliþkileri, Türkiye-Latin Amerika ve Karayipler Ortaklýk Politikasýna dönüþtürmeyi hedeflediklerini dile getirdi.

Kuruluþunun 60. yýl dönümünde Afrika Birliði'nin, Kýta'nýn kendi kaderini eline alýp ayaða kalkmasýnýn abidevi bir sembolü olduðuna dikkati çeken Erdoðan, "Afrika'nýn sorunlarýna Afrikalý çözümler" bulma iradesiyle baþlayan sürecin, dünyanýn en önemli kalkýnma projelerinden biri haline dönüþtüðünü vurguladý.

Cumhurbaþkaný Erdoðan, konuþmasýna þu sözlerle devam etti:

"Özellikle yürüdüðü bu yolda Afrika'ya eþlik etmek amacýyla, Kýta'yla dostluk baðlarýmýzý stratejik ortaklýkla taçlandýrdýk. Afrika Birliði'nin, bizim de çok güçlü destek verdiðimiz G20 üyeliðini memnuniyetle karþýladýk. Bununla birlikte, Sahel Bölgesi'nin ciddi siyasi, ekonomik, sosyal ve güvenlik sýnamalarýyla yüzleþtiði bir gerçektir. Son dönemde sýkýntýlý günler yaþayan Nijer'in en kýsa zamanda anayasal düzene, demokratik bir yönetime kavuþmasýný ümit ediyoruz. Nijer'e yapýlacak herhangi bir askeri müdahalenin, bu ülkeyle birlikte bölgenin tamamýný daha derin bir istikrarsýzlýða sürükleme riski vardýr."

Erdoðan, Yeniden Asya Giriþimlerinin, ata yurdu Asya ile iliþkileri karþýlýklý yarar ve ortak öncelikler temelinde daha da ileri taþýma iradelerinin sembolü haline geldiðini söyledi.

Güney Kafkasya'da barýþýn, huzurun ve iþbirliðinin tesisi yolunda önlerinde tarihi bir fýrsat bulunduðunu vurgulayan Erdoðan, þöyle konuþtu:

"Bu fýrsatý deðerlendirmek için Ermenistan ile iyi komþuluk iliþkilerini ve tam normalleþmeyi hedefleyen bir süreç baþlattýk. Azerbaycan ve Ermenistan arasýndaki görüþme sürecini baþýndan beri destekledik. Ancak Ermenistan'ýn, bu tarihi fýrsatý yeterince deðerlendiremediðini görüyoruz. Ermenistan'ýn baþta Zengezur Koridoru'nun açýlmasý olmak üzere verdiði sözleri yerine getirmesini bekliyoruz. Artýk herkesin kabul ettiði gibi Karabað, Azerbaycan topraðýdýr. Bunun dýþýnda bir statünün dayatýlmasý asla kabul edilmeyecektir. Ermeniler dahil herkesin Azerbaycan topraklarýnda barýþ içinde yan yana yaþamasý öncelikli hedefimiz olmalýdýr. 'Tek millet, iki devlet' þiarýyla hareket ettiðimiz Azerbaycan'ýn toprak bütünlüðünü korunma yönünde attýðý adýmlarý destekliyoruz."

- "ROHÝNGA MÜSLÜMANLARINA YARDIM ELÝNÝ UZATMIÞ BÝR ÜLKEYÝZ"

Orta Asya ülkeleriyle iþbirliðini güçlendirdiklerini vurgulayan Erdoðan, Türk Devletleri Teþkilatý'nýn, bölgesel ve küresel düzeyde giderek daha etkin bir aktör haline dönüþmesinden memnuniyet duyduklarýný ifade etti.

Yarým asýrdýr zor günler yaþayan Afgan halkýnýn, siyasi saiklerden baðýmsýz olarak, çok ciddi insani yardýma ve desteðe ihtiyacý olduðuna dikkati çeken Erdoðan, þunlarý kaydetti:

"Ülkedeki geçici hükümetin, toplumun tüm kesimlerinin adil bir þekilde temsil edildiði kapsayýcý bir yönetime dönüþmesi, Afganistan'ýn önünü açacak ve uluslararasý alanda olumlu karþýlýk bulacaktýr. Güney Asya'da bölgesel huzurun, istikrarýn ve refahýn önünü açacak bir diðer geliþme de Keþmir'de ihtiyaç duyulan adil ve kalýcý barýþýn, Hindistan ve Pakistan arasýnda diyalog ve iþbirliði yoluyla tesisi olacaktýr. Türkiye olarak bu yönde atýlacak adýmlara desteðimizi sürdüreceðiz. Çin'in toprak bütünlüðü ve egemenliðine saygý duyduðumuzu, her fýrsatta altýný çizerek ifade ediyoruz. Bununla birlikte, güçlü tarihi ve insani baðlarýmýzýn olduðu Uygur Türkleri'nin hak ve özgürlüklerinin korunmasýyla ilgili hassasiyetimizi dile getirmeyi ve gündemde tutmayý sürdüreceðiz. Myanmar ve Bangladeþ'te zor þartlarda yaþayan Rohinga Müslümanlarýna ilk günden itibaren yardým elini uzatmýþ bir ülkeyiz. Yerlerinden edilmiþ durumdaki Rohingalarýn anavatanlarýna güvenli, gönüllü, onurlu ve kalýcý þekilde dönüþleri saðlanana kadar kendilerine olan desteðimiz devam edecek."

- "2030'DA SIFIR AÇLIK SLOGANINDAN, MAALESEF GÝDEREK UZAKLAÞIYORUZ"

Erdoðan, gündemlerindeki önemi bir küresel sýnamanýn da enerji güvenliði olduðunu belirterek, Türkiye'nin son 20 yýldýr enerji alanýnda gerçekleþtirdiði yatýrýmlar sayesinde kendi enerji güvenliðini saðlama yönünde önemli mesafe aldýðýný bildirdi.

Çalýþmalarýný enerjiyi bir çatýþma unsuru olmaktan çýkarma ve kullanýmýný ortak fayda temelinde teþvik etme yönünde yoðunlaþtýrdýklarýný vurgulayan Erdoðan, þunlarý dile getirdi:

"Bu doðrultuda, Doðu Akdeniz'den Hazar Havzasý'na, Karadeniz'den Balkanlar'a kadar geniþ bir coðrafyada enerji alanýnda iþbirliði ruhunu ve dayanýþmayý ön plana çýkarmak için mücadele ediyoruz. Türkiye ulaþtýrma alanýnda da üzerinden veya çevresinden geçecek tüm projelere destek verebilecek jeopolitik konuma sahiptir. Teknolojik yenilikler, küresel ve bölgesel sýnamalarý çözmemiz için fýrsat olarak deðerlendirilmeli, rekabet gücünü artýracak bir koz olarak görülmemelidir. Birleþmiþ Milletler Sürdürülebilir Kalkýnma Hedeflerinin en önemli baþlýklarý arasýnda yer alan '2030'da sýfýr açlýk' sloganýndan, maalesef giderek uzaklaþýyoruz. Doðrusu biz, açlýðý 21'inci yüzyýlda hala çözüme kavuþturulamamýþ bir sorun olarak kabullenmekte zorlanýyoruz. Dünyanýn bu kadar geliþtiði, refahýn bu kadar arttýðý bir çaðda, 735 milyon kiþinin açýlýkla boðuþmasýnýn hiçbir izahý olamaz. Uzaya turistik yolculuk için yüz milyonlarca dolar harcanýrken, Afrika'dan Asya'ya milyonlarca insan bir lokma yiyecek ekmek dahi bulamýyorsa, hiçbirimiz kendimizi güvende hissedemeyiz."

- "KÜRESEL SIFIR ATIK ÝYÝ NÝYET BEYANINI ÝMZALADIK"

Sürdürülebilir kalkýnma hedeflerinin hayata geçirilmesi için tüm ülkeleri güçlü irade sergilemeye davet eden Erdoðan, þu ifadeleri kullandý:

"Kalkýnma yardýmlarý konusunda dünyanýn en cömert ülkeleri arasýnda yer alan Türkiye'nin bu çaðrýyý yapma hakký olduðuna inanýyoruz. Ýklim deðiþikliðine baðlý küresel sýcaklýk artýþýnýn 1,5 santigrat dereceyle sýnýrlý tutulabilmesi giderek zorlaþýyor. Bunun þartlarýndan biri, kalkýnmakta olan ülkelerin çabalarýnýn finansal ve teknolojik olarak desteklenmesidir.

'Gýda güvenliði' iklim deðiþikliðinden etkilenen alanlarýn baþýnda geliyor. Su ve toprak kaynaklarýnýn sürdürülebilir kullanýmýna yönelik doðru politikalar ve yatýrýmlar geliþtirip uygulamalýyýz. Çocuklarýmýza, bilinçsiz tüketimden doðan kirliliðe boðulmuþ ve doðal kaynaklarý tüketilmiþ bir dünyayý miras býrakamayýz. Bu anlayýþla, daha yaþanabilir ve adil bir dünya vizyonuyla, eþim Emine Erdoðan'ýn himayesinde ülkemizde baþlattýðýmýz Sýfýr Atýk Hareketi'ni, Birleþmiþ Milletlerde 105 ülkenin ortak sunuculuðunda kabul edilen kararla küresel boyuta taþýdýk. Dün Türkevi'nde Küresel Sýfýr Atýk Ýyi Niyet Beyanýný imzaladýk. Sýfýr Atýk hedeflerimizin, iklim deðiþikliðiyle mücadeleye ve sürdürülebilir kalkýnma çabalarýna önemli katkýlar saðlayacaðýna inanýyoruz. Buradan tüm ülkeleri, uluslararasý kurumlarý ve sivil toplum kuruluþlarýný Sýfýr Atýk Hareketine destek vermeye davet ediyorum."

- "NEFRET SÖYLEMÝ, KUTUPLAÞMA VE AYRIMCILIK SIZLATMADIK VÝCDAN BIRAKMIYOR"

Erdoðan, özellikle geliþmiþ ülkelerde bir virüs gibi yayýlan ýrkçýlýk, yabancý karþýtlýðý, Ýslam düþmanlýðýnýn artýk tahammül edilemeyecek seviyelere ulaþtýðýný dile getirerek, þöyle konuþtu:

"Masum insanlarýn maruz kaldýðý nefret söylemi, kutuplaþma ve ayrýmcýlýk, dünyanýn dört bir köþesinde sýzlatmadýk vicdan býrakmýyor. Ne yazýk ki pek çok ülkede popülist siyasetçiler, bu tehlikeli akýmlarý teþvik ederek ateþle oynamayý sürdürüyor. Avrupa'da Kur'an-ý Kerim'e karþý düzenlenen menfur saldýrýlara, ifade özgürlüðü maskesi altýnda izin vererek eylemleri teþvik eden zihniyet, esasen kendi eliyle kendi geleceðini karartmaktadýr. Türkiye olarak, Birleþmiþ Milletler, AGÝT ve Ýslam Ýþbirliði Teþkilatý baþta olmak üzere tüm platformlarda Ýslam düþmanlýðýyla mücadeleye yönelik giriþimleri desteklemeye devam edeceðiz. Hangi inanca mensup olursa olsun, kutsallara saldýrýyý kabullenmeyen tüm dostlarýmýzý da mücadelemize omuz vermeye davet ediyorum."

- "AÝLEYE SAHÝP ÇIKMAK, ÝNSANA VE TÜM ÝNSANLIÐIN ÝSTÝKBALÝNE SAHÝP ÇIKMAK DEMEK"

Her birine birkaç cümleyle temas etmeye çalýþtýðý tüm bu meydan okumalarla mücadelenin herkesin ortak sorumluluðu olduðunu belirten Erdoðan, sözlerini þöyle tamamladý:

"Bu sorumluluðu ancak etkin iþbirliði, dayanýþma ve insani deðerlere sýký sýkýya sahip çýkarak yerine getirebiliriz. Maalesef son dönemde insaný insan yapan kadim deðerler, çok aðýr saldýrý altýndadýr. Doðrudan insaný, insanýn fýtratýný, geleceðini ve sosyal bünyeyi tehdit eden bu saldýrýlarýn hedefinde öncelikle aile vardýr. Bu bakýmdan aileye ve aile müessesesine sahip çýkmak, insana ve tüm insanlýðýn istikbaline sahip çýkmak demektir. Giderek artan küresel dayatmalar karþýsýnda tüm dostlarýmýzý aile müessesesinin korunmasýnda hassasiyet göstermeye çaðýrýyorum. Bu sene 100'üncü yýlýný kutlayan Türkiye Cumhuriyeti olarak herkes için barýþ, refah, güvenlik yönünde, tüm insanlýðýn yararýna adýmlar atmayý sürdüreceðiz. Birleþmiþ Milletler Genel Kurulu'nun 78'inci toplantýsýnda yapýlacak çalýþmalarýn, küresel iþbirliði ve dayanýþma ruhunu güçlendirmesini temenni ediyorum."

Cumhurbaþkaný Erdoðan, konuþmasýnýn sonunda, 6 Azerbaycan vatandaþýnýn þehit edilmesine iliþkin "Ermenistan-Azerbaycan arasýndaki son olumsuz geliþmeyi kesinlikle kýnýyorum ve bölgedeki geliþmelerin süratle sona ermesini temenni ediyorum." dedi.