Cumhurbaþkaný ve AK Parti Genel Baþkaný Recep Tayyip Erdoðan, partisinin TBMM Grup Toplantýsý'ndaki konuþmasýnýn baþýnda, 6 Þubat'ta meydana gelen Kahramanmaraþ merkezli depremlerde hayatýný kaybeden 45 bin 89 vatandaþ için Fatiha okumaya davet etti.
Yaþamýný yitirenlere Allah'tan rahmet, yakýnlarýna sabýr, millete baþsaðlýðý dileyen Erdoðan, tedavileri devam eden yaralýlara Allah'tan acil þifalar niyaz etti.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, 6 Þubat tarihli 7,7 ve 7,6 büyüklüðündeki depremler, sonrasýnda büyüklüðü 6,6'ya kadar çýkan 11 bin 400'ün üzerinde sarsýntýlar yaþadýklarýný anýmsatarak, bölgedeki illerin 62 ilçesinde ve 10 bin 190 köyünde çok ciddi yýkýma sebep olan depremlerin halen devam ettiðini belirtti.
Deprem bölgesinde ve çevresinde büyüklükleri 4,5 ve 6'nýn üzerine çýkabilen artçý sarsýntýlarýn yol açtýðý tedirginliðin sürdüðüne iþaret eden Erdoðan, þunlarý söyledi:
"Ýçinden geçtiðimiz sürecin normal bir durum olmadýðýný ülkemizdeki ve dünyadaki tüm bilim insanlarý söylüyor. Gerçekten de Türkiye bir çeþit deprem fýrtýnasýna tutulmuþ durumdadýr. Yaþadýðýmýz coðrafyanýn bir gerçeði olan depremleri engelleyebilmemiz mümkün deðildir. Bize düþen görev þudur: Evvela deprem öncesi altyapýsýyla yollarýyla hastaneleriyle okullarýyla konutlarýyla iþ yerleriyle güvenli yerleþim yerleri inþa etmek, hazýrlýk yapmaktýr. Depremin ardýndan ise olabilecek en hýzlý ve etkin acil yardým çalýþmalarýný yürütmek, yaralarý sarmak, yýkýmlarý telafi etmektir. Her iki konuda da ülkemiz son 20 yýlda geçmiþle mukayese edilemeyecek kadar büyük ilerleme kaydetmiþtir."
Cumhurbaþkaný Erdoðan, hafýzalarýn yoklanmasý halinde kendi neslinin 1966'da Muþ Varto, 1970'te Kütahya Gediz, 1971'de Bingöl, 1975'te Diyarbakýr Lice, 1976'da Van Muradiye, 1983'te Erzurum Narman, 1992'de Erzincan, 1999'da Marmara, 2011'de Van, 2020'de Elazýð Sivrice ve Ýzmir depremlerini bizzat hatýrladýðýný dile getirdi.
Bunlarýn dýþýnda orta ve küçük çaplý, çoðu maddi hasara ve bir kýsmý can kaybýna da yol açan yüzlerce depreme daha maruz kalýndýðýný anlatan Erdoðan, "Seliyle heyelanýyla yangýnýyla kuraklýðýyla daha farklý afetlerle de sýkça yüzleþtik. Terörden sýðýnmacý akýnýna, siyasi ve sosyal kaos denemelerinden darbe teþebbüslerine kadar tabii olmayan ama her biri ayrý bir felaket mahiyetindeki diðer sýnamalarý da bunlarýn üzerine eklememiz gerekiyor. Ama 6 Þubat'ta 11 ilimizi birden vuran; bilhassa Kahramanmaraþ, Hatay ve Adýyaman'ý adeta yerle yeksan eden deprem fýrtýnasý milletimize hepsinden daha büyük bir acýyý ne yazýk ki yaþattý." deðerlendirmelerinde bulundu.
Depremin, yaklaþýk 500 kilometrelik çapa sahip bir alandaki 14 milyon insaný doðrudan etkilediðine dikkati çeken Erdoðan, "Üstelik bu felaketle aðýr kýþ þartlarýnýn etkili olduðu bir günde karþý karþýya kaldýk. Bir yandan depremin yýktýðý altyapýnýn ve yaþanan karmaþanýn getirdiði zorluklar, diðer taraftan hava þartlarý bizi gerçekten zorladý." diye konuþtu.
Erdoðan, buna raðmen depremden sadece birkaç saat sonra bakanlarýn deprem þehirlerine ulaþarak çalýþmalarý koordine etmeye baþladýðýný, AK Parti Genel Merkezi ile TBMM Grubu'nun, tüm Merkez Yürütme Kurulu ve Merkez Karar Yönetim Kurulu üyeleriyle milletvekillerini illerde görevlendirerek sahadaki bu çalýþmalara ayný gün dahil olmalarýný saðladýklarýný belirtti.
Son tespitlere göre depremde yýkýk, acil yýkýlacak ve aðýr hasarlý 203 bin 958 binada, 583 bin 628 baðýmsýz bölüm olduðunu kaydeden Erdoðan, bunlarýn yüzde 98'inin 2000 öncesi yapýlan binalardan oluþtuðunu, sadece yýkýk durumdaki bina sayýsýnýn 31 binin, baðýmsýz bölüm sayýsýnýn 89 binin üzerinde olduðunu ifade etti.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, Türkiye'deki tüm arama kurtarma ekiplerini, dünyadaki arama kurtarma ekiplerinin de çok önemli bir kýsmýný deprem bölgesinde topladýklarýný anlatarak, þöyle devam etti:
"Buna raðmen ancak 35 bin arama kurtarma görevlisine ulaþabildik. Bölgede görevlendirdiðimiz toplam kamu personelimizin sayýsý 271 bin, iþ makinasý sayýsý 15 bin, uçak sayýsý 78, helikopter sayýsý 115, gemi sayýsý 38'dir. Diðer kurumlarýmýz gibi Türk Silahlý Kuvvetlerimiz de tüm imkanlarý, bölgedeki ve bölge dýþýndan takviye olarak gelen on binlerce personeliyle bu çalýþmalara katýldý. Ülkenin dört bir yanýndan intikal eden gönüllülerle neredeyse yarým milyon insan, depremzedelerimizin imdadýna koþtu. Normal þartlarda ideal bir arama kurtarma ekibi 80 kiþiden oluþurken, bu sayýnýn en küçük birimde bile 20 kiþiden aþaðý olmamasý gerekiyor. Bir baþka ifadeyle bölgeye gönderdiðimiz tüm arama kurtarma personeliyle ideal olarak 437 binaya, asgarisinden 1750 binaya ayný anda müdahale edebilecek kapasiteye ulaþtýk. Bu rakamlar, deðil ülkemizde dünyanýn tamamýnda etki alaný, yýkým gücü ve can kaybý itibarýyla böylesine geniþ çaplý bir felakete ayný anda müdahale edebilecek sayýda profesyonel arama kurtarma ekibi bulmanýn mümkün olmadýðýna iþaret ediyor. Nitekim bu hakikati, ülkemize gelen yabancý ekipler ve uzmanlar da açýkça ifade ettiler. Tabii ki biz, ne bunlarýn ne de baþka bahanelerin arkasýna asla sýðýnmýyoruz. Felaketin haberini alýr almaz þartlarý sonuna kadar zorlayarak yapýlabilecek her þeyi yapmanýn gayreti içinde olduk."
Cumhurbaþkaný Erdoðan, bu süreçte Olaðanüstü Hal Bölgesi, afet bölgesi ve mücbir sebep ilanlarýný yaparak hukuki altyapýyý kurduklarýný; AFAD'ýn yaný sýra belediyeler, sivil toplum kuruluþlarý, polis, jandarma, asker, saðlýkçýlar, öðretmenler, madenciler, ormancýlar, karayolcular, din görevlileri, savcýlar ve gönüllüleri, sahada ihtiyaç duyulacak herkesi seferber ettiklerini vurguladý.
Uluslararasý yardým çaðrýsýna cevaben bölgeye intikal eden dünyanýn 90 farklý ülkesinden ekipleri de hýzla devreye aldýklarýný ifade eden Erdoðan, "Elbette buna raðmen kimi eksiklikler, aksaklýklar ve gecikmeler yaþanmýþtýr. Ama herkes þahittir ki var gücümüzle ve olabilecek en hýzlý þekilde depremzede vatandaþlarýmýzýn yardýmýna koþtuk." dedi.
Erdoðan, depremin ilk anýndan itibaren, en hýzlý þekilde depremzede vatandaþlarýn yardýmýna koþtuklarýný, birilerinin ise insanlarla birlikte devletin ve hükümetin de yýkýntýlar altýnda kalmasýný ellerini ovuþturarak beklediðini söyledi.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, "Ýlk andaki eksiklikler tamamlanýp arama kurtarmadan enkaz kaldýrmaya, yardýmlardan geçici barýnma alanlarýna, altyapýnýn düzeltilmesinden kalýcý konutlarýn inþasýna kadar, acilen yapýlmasý gereken tüm iþler yoluna girince bunlar da hemen eski kimliklerine büründüler." ifadesini kullandý.
"Burada bir vaveylayý koparanlar, bu sirk cambazlarý, felaket tellallarý acaba bölgeye bugüne kadar kaç kere gittiler?" sorusunu yönelten Erdoðan, þahsý ve Cumhur Ýttifaký olarak bölgeye iki kez gittiklerini; bakanlarýn, milletvekillerinin bölgede olduðunu, telefon diplomasisiyle, valilerle, belediye baþkanlarý ve kaymakamlarla bölgeyi sürekli taradýklarýný söyledi.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, bu arada, deprem bölgelerinde yapýlan çalýþmalara iliþkin bir video izletti.
Daha sonra konuþmasýna devam eden Erdoðan, þöyle konuþtu:
"Siz birilerinin asker üzerinden, çeþitli kurumlarýmýz üzerinden, insanýmýzýn acýsý üzerinden kýsýr tartýþmalar açmaya kalkmasýna bakmayýn. Bölge halkýnýn, devletin tüm unsurlarýyla depremin ilk anýndan itibaren harekete geçtiðini, 85 milyonun fiilen ve kalben yanýnda yer aldýðýný bizzat yaþayarak görüyorum. Buradan bir kez daha depremin ilk anlarýndan itibaren sahada canla baþla çalýþan herkese, bakanlarýmýzla birlikte milletvekillerimizin ve belediye baþkanlarýmýzýn her birine þahsým, milletim adýna teþekkür ediyorum. Ülkemizin yardým çaðýrýsýna destek veren dost ve kardeþ ülkelere de ayný þekilde yine þahsým ve milletim adýna þükranlarýmý sunuyorum."
Bölgeyi görenlerin verilen mücadelenin ve gösterilen gayretin büyüklüðünü çok iyi bildiðini vurgulayan Erdoðan, daha önce eþine benzerine rastlanmamýþ bu felaketin ilk anýndan itibaren yaþanan her þeyi takip ettiklerini, muhasebesini yaptýklarýný belirtti.
Erdoðan, "Sorulmasý gereken hesaplarý da adli, idari, siyasi olarak sormak boynumuzun borcudur. Öyle de davranýyoruz. Bugün yavru muhalefet çýkmýþ yargýyý bizim yönlendirdiðimizi, yargýya bizim adeta yön verdiðimizi... Ya ayýptýr, Türkiye'de Erdoðan'ýn bu konuda nasýl davrandýðýný Rabbim bilir, sen anlamazsýn. Sen önce kendini düzelt. Þunu iyi bilin ki bu millet, inþallah vakti geliyor, 14 Mayýs'ta gereðini yapacaktýr. Asla bu tür kuru sýký atanlara da prim vermeyecektir." ifadelerini kullandý.
Birileri için oturduklarý yerden atýp tutmanýn, esip gürlemenin, frensiz bir þekilde konuþmanýn, aðzýna geleni söylemenin kolay olduðunu dile getiren Erdoðan, "Bunlar deprem bölgesine gidecek sadece konuþacak, sadece poz verip dönecek; sadece kameralar önünde yaþanan acýlarýn istismarýný yapacaktýr. Çünkü bunlarýn sýrtýnda ülkenin yükü, milletin sorumluluðu, insanlarýn vebali yoktur. Biz söylediðimiz her þeyi yapmakla, yaptýðýmýz her þeyin hesabýný vermekle mükellefiz. Pek çok konuyu ayný anda düþünmek, planlamak, uygulamak ve neticelendirmek mecburiyetindeyiz." diye konuþtu.
Enkazlarý kaldýracaklarýný, yaralarý saracaklarýný vurgulayan Erdoðan, yýkýlanlarýn yerine daha iyisiyle yenisini yapacaklarýný, gönülleri alacaklarýný, insanlarýn önüne yeni bir gelecek, yeni bir hayat sereceklerini söyledi.
Erdoðan, þöyle devam etti:
"Eksikleri söylemek, helallik istemek bizim zafiyetimiz deðil, milletimizle aramýzdaki samimi muhabbetin ifadesidir. Milletimizle böyle bir gönül baðý olmayanlar adete deprem turisti edasýyla bölgeden gelip geçenler, bu hasbi muhabbetin manasýný kavrayamaz. Onun için, dikkat ederseniz deprem anýndan beri kifayetsiz muhterislerin hiçbirini muhatap almadýk, cevap vermeye tenezzül etmedik. Þu anda biz can derdindeyiz, onlar ise mal derdinde. Aramýzda böyle bir fark var.
Tüm vaktimizi, enerjimizi, imkanýmýzý milletimizi bu büyük felaketin önce yýkýntýlarýnýn sonra yol açtýðý sýkýntýlarýn altýndan kurtarmak için kullandýk, kullanýyoruz. Bunlarý yaparken söylenen her þeyi, takýnýlan her tutumu, oluþturulmak istenen her algýyý þimdilik, rahatsýz oluyorlar gerçi ama söyleyeceðim, not ediyoruz. Vakti gelince bu notlarý açýklayacaðýz. Ama þimdi tek gündemimiz depremdir. Depremin yol açtýðý acýlardýr, bunlarýn telafisidir. Kulaðýmýzý sadece milletimize veriyoruz, sözümüzü sadece milletimize söylüyoruz. Acýmýzý sadece milletimizle paylaþýyoruz. Vatandaþlarýmýzýn tamamýnýn maðduriyetini giderene kadar da baþka gündemlerle kendimizi meþgul etmeyeceðiz.
Adaylýk kavgasýndan, bakanlýk paylaþýmýndan, koalisyon hesaplarýndan, birbirlerine laf yetiþtirmekten, ülkenin ve milletin dertleriyle dertlenmeye fýrsat bulmayanlarý kendi sýð dünyalarýyla baþ baþa býrakýyoruz. Bu zor günlerde bile iç hesaplaþmadan baþlarýný kaldýrýp ülkenin gerçek gündemine dönmeyi beceremeyenleri milletimize havale ediyoruz."
Depremde yýkýlan ve aðýr hasar alan þehirlerde arama kurtarma çalýþmalarýnýn bittiði her yerde enkaz kaldýrma faaliyetlerine baþladýklarýnýn bilgisini veren Erdoðan, son ziyaretinde binlerce iþ makinesinin harýl harýl þehirleri enkazdan temizlediðini müþahede ettiklerini vurguladý.
Þehir merkezlerinde ticaretin devamý için geçici ticari alanlar da yaptýklarýný söyleyen Erdoðan, þu ifadeleri kullandý:
"Güncel tespitlere göre deprem bölgesinde 392 bin 350 konut ve 75 bin 681 köy evinden oluþan toplam 468 bin 31 hane inþa etmeyi planlýyoruz. Ey muhalefet biz dertliyiz, bizim derdimiz var. Ama dedim ya not ediyoruz. Bütün bu illeri bitireceðiz; bir yýlýmýz var. Bu bir yýl içinde bunlarý tamamýyla inþa edeceðiz, ihyaca edeceðiz. Benim vatandaþým köy evinde hem evine yerleþecek, yanýnda ahýrý olacak. Buralarda da iþini gücünü yürütecek. Bütün bunlarýn illere göre daðýlýmýný da þu þekilde:
Hatay'da 145 bin 650 konut ve 15 bin 224 köy evi, Kahramanmaraþ'ta 83 bin konut ve 18 bin 681 köy evi, Malatya'da 62 bin konut ve 16 bin 714 köy evi, Adýyaman'da 43 bin 400 konut ve 11 bin 400 köy evi, Gaziantep'te 30 bin 150 konut ve 8 bin 162 köy evi, Osmaniye'de 11 bin 600 konut ve bin 598 köy evi, Diyarbakýr'da 6 bin konut ve 634 köy evi, Elazýð'da 4 bin 500 konut ve 588 köy evi, Þanlýurfa'da 3 bin konut ve 700 köy evi, Adana'da bin 800 konut ve 293 köy evi, Kilis'te bin 250 konut ve bin 681 köy evi yapacaðýz. Etüt çalýþmalarý biten yerlerde hemen yeni yerleþim yerlerinin inþasýna geçmiþ bulunuyoruz. Durmak yok, yola devam ediyoruz.
Birileri gibi fýrsatçýlýðýn peþinde deðiliz. Mart ayýnýn ilk günleri itibarýyla 21 bin 244 konutun inþasý için bismillah deyip kazmayý vurmuþ oluyoruz. Önümüzdeki 3 ay içinde bu rakamý 244 bin konuta ve 75 bin köy evine çýkartacaðýz. Hasar tespiti çalýþmalarý bittiðinde bu rakamlar daha da yükselebilecektir. Geçmiþte birçok afette Van, Elazýð, Malatya, Ýzmir depremlerinde, Antalya ve Muðla yangýnlarýnda Kastamonu, Sinop, Bartýn Giresun sel afetlerinde, çukur eylemlerinde enkaza dönen il ve ilçelerimizde bunu yaptýk. Biz yaparýz. Biz laf üretmeyiz iþ üretiriz. Bunu zaten yatýklarýmýzla ispat ettik. Her seferinde bize 'yapamazsýnýz, baþaramazsýnýz' dediler ama vatandaþlarýmýza verdiðimiz sözleri yerine getirdik. Þu anda benim vatandaþlarým artýk buralarda oturuyor. Ýnsanýmýnýzýn bize olan inanç ve güvenini asla boþa çýkarmadýk. Þimdi de Allah'ýn izni, sizlerin ve aziz milletimizin desteðiyle 6 Þubat depreminin izlerini kýsa sürede inþallah sileceðiz."
Erdoðan, partisinin TBMM Grup Toplantýsý'ndaki konuþmasýnda, deprem bölgesini oradaki vatandaþlarla birlikte dayanýþma içerisinde ayaða kaldýracaklarýný söyledi.
Ýnþa ve ihya faaliyetlerinin yürütülmesinde önceliði bölgedeki firmalar ile vatandaþlara, gençlere vereceklerini aktaran Erdoðan, yeni yerleþim için belirlenen alanlarda mikro bölgeleme, jeolojik etüt, zemin etüdü gibi çalýþmalarýn yürütüldüðünü belirtti.
Yeni yerleþimlerin zemin+3 veya 4 katý geçmeyen binalarda, 3 oda 1 salon evlerle kuracaklarýný dile getiren Erdoðan, "Artýk hiçbir þekilde yatay, bölgenin kültürüne uygun özgün mimariden taviz vermeyeceðiz. Yýkýlan yerlerin zeminleri sýkýntýlýysa, fay hattýndaysa oralarda asla yapýlaþma olmayacak. Zemini uygun yerlerde ise sadece düþük yoðunluklu, az katlý saðlam binalar inþa edilebilecek." diye konuþtu.
Yeni yerleþim yerlerini eksiksiz yaþam alanlarý olarak tasarladýklarýný vurgulayan Erdoðan, tarihi ve kültürel varlýklarýn korunmasý için de ayrý bir çalýþma yürüttüklerini aktardý.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, isteyen vatandaþlarýn yeni konutlar bitene kadar çadýr ve konteyner kentler ile misafirhane ve yurtlarda barýnabileceklerini veya 3-5 bin lira arasýnda kira yardýmý alabileceðini ifade etti.
Bölgede kurulan 350 bin çadýrda 1,4 milyon, faaliyete geçirilen konteyner kentlerde 34 bin vatandaþýn barýndýðýný anlatan Erdoðan, þu bilgileri verdi:
"Daðýttýðýmýz battaniye sayýsý 3,8 milyonu, yatak 350 bini, ýsýtýcý sayýsý yarým milyonu buldu. Kamu kurumlarýmýz ve sivil toplum kuruluþlarýmýz vasýtasýyla günde 2,5 milyon kiþiye 3 öðün sýcak yemek veriliyor. Ayrýca ekmek, su, kuru gýda daðýtýmý yapýlýyor. Amacýmýz 100 bin, hatta gerekiyorsa 200 bin konteyner kurarak insanlarýmýzý nispeten daha iyi þartlara kavuþturmaktýr. Talepleri üzerine 811 bin vatandaþýmýzý kara, hava, demir yoluyla veya kendi araçlarýnýn yol masrafýný karþýlayarak baþka þehirlere tahliye ettik. Bugüne kadar 3,3 milyon kiþinin bölge dýþýna çýktýðý, 800 bin kiþinin köylerine gittiði belirlendi. Afet bölgesinde, özellikle buralarda kalanlardan valiliklerimize ve kaymakamlýklarýmýza baþvuran 1,6 milyona yakýn vatandaþýmýza barýnma imkaný saðladýk. Dost ve kardeþ ülkelerden gelen yardýmlarý da bölgedeki depolarýmýzda tasnif ederek vatandaþlarýmýza ulaþtýrýyoruz."
Yardýmlar yapýlýrken vatandaþlarýn ihtiyaçlarýnýn göz ardý edilmediðini belirten Erdoðan, "Psikososyal destek gruplarý vasýtasýyla depremzedelerimizin acýlarý paylaþýlýyor. Depremden etkilenen 1 milyona yakýn vatandaþýmýza 10'ar bin lira ödeme yaptýk. Hak sahipleri için taþýnma yardýmý olarak açýkladýðýmýz 15'er bin liralarýn ödenmesine de baþlandý. Hayatýný kaybeden vatandaþlarýmýzýn yakýnlarýna acil ihtiyaçlarý için 100'er bin lira ödüyoruz." dedi.
Ýlk ve orta dereceli okullarýn açýlýþlarýnýn illerin þartlarýna göre ayrý ayrý belirleneceðini dile getiren Erdoðan, diðer illere naklini talep eden öðrencilere kolaylýk gösterdiklerini, çadýr ve konteyner kentlerde de eðitim öðretim imkaný saðlandýðýný vurguladý.
Þehir hastaneleri, okullarýn önemli bir kýsmý, üniversiteler, yurtlar ve spor salonlarýnýn depremzedelerin en önemli sýðýnma yeri, afet yönetiminin de lojistik merkezleri olduðunu ifade eden Erdoðan, konuþmasýný þöyle sürdürdü:
"Saðlýk hizmetlerinin kesintisiz yürümesi için bölgedeki ve yakýn çevresindeki hastanelerimizi pek çok geçici saðlýk merkezi ile tahkim ettik. Güvenlik konusunda ilk günlerdeki istisnai birkaç hadise dýþýnda kayda deðer herhangi bir sýkýntý yaþanmadý. Deprem bölgesindeki vatandaþlarýmýzýn vergiden sigortaya, banka borcundan kredi ödemesine kadar pek çok hükümlülüðünü erteledik. Bölgeye özel kredi destekleri yanýnda, depremin ülke ekonomisine etkisini azaltacak ilave kaynaklarý devreye soktuk. Sadece kamu bankalarýmýzýn bölgeye destekleri 80 milyar lirayý buldu. Çiftçilerimizin yýl içinde daðýtýlan destekleme ödemelerini de hýzla ve nakdi olarak yapýyor, hayvan kayýplarýný telafi ediyoruz. Türkiye Ýþ Kurumu vasýtasýyla 20 bin vatandaþýmýzýn toplum yararýna çalýþma projesi kapsamýnda istihdamýna baþladýk."
Esnafý, küçük ve orta boy iþletmeleri, istihdama büyük katkýda bulunan fabrikalarý hýzla ekonomiye kazandýrmak için gereken tüm araçlarý devreye aldýklarýnýn altýný çizen Erdoðan, "Deprem sonrasý þehirlerimizin hýzla ayaða kalkabilmesini temin etmek için Afet Yeniden Ýmar Fonu kuruyoruz. Þeffaf bir yönetimle iþleyecek bu fon afetler için uzun vadeli kaynak saðlayarak, bütçe üzerindeki yükü azaltacaktýr." ifadelerini kullandý.
Deprem bölgesindeki yýkýk, yýkýlacak, aðýr hasarlý, orta hasarlý tüm binalardaki abonelerin 6 Þubat tarihi itibarýyla geçmiþe dönük tüm elektrik ve doðal gaz borçlarýnýn silineceðini kaydeden Erdoðan, "Depremin en yýkýcý etkilerinin görüldüðü Kahramanmaraþ, Hatay, Adýyaman, Malatya illerinin tamamý ile Gaziantep'in Ýslahiye ve Nurdaðý ilçelerindeki elektrik ve doðal gaz faturalarýnýn tanzim ve tahsilini 3 ay süreyle erteliyoruz. Bilhassa Adýyamanlý vatandaþlarýmýzý yakýndan ilgilendiren sarmalýk kýyýlmýþ tütün üreten çiftçi kooperatiflerimizin satýþýndaki yüzde 55'lik özel tüketim vergisini yarýya indiriyoruz. Önümüzdeki günlerde ihtiyaca göre bu destekleri, tedbirleri, kaynaklarý daha da çoðaltarak depremzedelerimizin yaralarýný sarmaya, bölgenin ihyasýný kesintisiz sürdürmeye kararlýyýz." diye konuþtu.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, afet riski ve acil durum yönetimi bakýmýndan Türkiye'nin 20 yýl öncesi ile bugünkü fotoðrafý arasýndaki farkýn akýl ve vicdan sahibi herkes için gayet açýk olduðuna iþaret ederek þunlarý kaydetti:
"Eðitimden saðlýða, güvenlikten adalete, ulaþýmdan enerjiye, tarýmdan sanayiye ve sosyal desteklere kadar her alanda ülkemize yaptýðýmýz tüm hizmetler ayný zamanda bu günler için bir hazýrlýktýr. Türkiye'de bütünleþik afet yönetimi dediðimiz önceliði kriz yönetiminden risk yönetimine veren anlayýþla AFAD baþkanlýðýný 2009'da kuran biziz. Gerek AFAD gerek çok sayýda sivil toplum kuruluþumuzun, ülkemizde ve dünyadaki pek çok afette insani krizde gösterdiði baþarýlý çalýþmayý yakýndan takip ettik. Deprem bölgesinde takdire þayan çalýþmalar yürüten sivil yardým kuruluþlarýna yapýlan hakaretleri asla unutmadýðýmýzý, ileride hesabýný sormak üzere kayýtlarýmýzý aldýðýmýzý özellikle belirtmek istiyorum."
Erdoðan, partisinin TBMM Grup Toplantýsý'nda yaptýðý konuþmada, yapýlan her iþin önemine iþaret ederek, ancak son depremler ýþýðýnda daha fazlasýna ihtiyaç bulunduðunun bir gerçek olduðunu söyledi.
Hem felaket öncesi hazýrlýklarý hem de felaket sonrasý ortaya çýkacak maddi, manevi maðduriyetleri vatandaþ merkezli anlayýþla yürütmeyi saðlayacak yeni vizyona ihtiyaç olduðunu anlatan Erdoðan, "Ülkemizin deprem ve diðer tabii felaketlerle iç içe yaþadýðý gerçeðini unutmadan, 'Coðrafya kaderdir' tespitini, körü körüne bir kabulleniþ deðil, daha güçlü bir mücadelenin çýkýþ noktasý haline getiriyoruz." diye konuþtu.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, ülkeyi ve milleti hayallerden, hedeflerden, çizilen yoldan alýkoyacak engellerin tamamýný; ister tabii felaket, ister siyasi, ekonomik, sosyal risk olsun bir afet olarak görmek gerektiðini vurguladý. Erdoðan, devletin bekasý ile birlikte vatandaþýn bekasýný da gözeten ve önceleyen yeni bir stratejik ortak akýl oluþturmak istediklerini dile getirdi.
Konunun, günlük siyasetle ve seçimle ilgisinin bulunmadýðýný, polemik malzemesi yapýlmasýna kesinlikle karþý olduklarýný vurgulayan Erdoðan, sözlerini þöyle sürdürdü:
"Ülkemizin deprem, sel, heyelan, kuraklýk, maden kazasý, orman yangýný gibi baþlýklardaki öncelikli ve potansiyel risk alanlarýný belirliyoruz. Baþka hiçbir ölçüye bakmaksýzýn kendi alanýndaki yetkin bilim insanlarýmýzý, teknik kadrolarýmýzý, yabancý uzmanlarla destekleyecek bu çalýþmaya inþallah cuma günü bir araya gelerek devam edeceðiz. Böylece Türkiye için bir ulusal bir risk kalkaný modeli oluþturmayý, þehirlerimizi depreme dirençli yerler haline getirmeyi planlýyoruz. Bundan sonra yapýlacak tüm çalýþmalar da bu modelin tamamlayýcýsý olarak tasarlanacak ve uygulanacaktýr. Ön toplantýsýný cuma günü yapacaðýmýz Türkiye Ulusal Risk Kalkaný Modeli çalýþmasýnýn koordinasyonunu, Çevre, Þehircilik ve Ýklim Deðiþikliði Bakanýmýz Murat Kurum Bey yönetecektir. Esasen bir süredir farklý alanlarda zaten devam ettirdiðimiz çalýþmalarý, bu modelle bütüncül bir yapýya kavuþturmuþ olacaðýz. Hiç þüphesiz bu sürecin en önemli konu baþlýðýný, þehirlerimizdeki depreme dayanýksýz mesken stokunun hýzla dönüþtürülmesi teþkil edecektir."
Cumhurbaþkaný Erdoðan, AK Parti hükümetlerinin son 20 yýlda sadece kentsel dönüþüm projeleriyle, TOKÝ yatýrýmlarýyla gerçekleþtirdiði güvenli konut seferberliðinin, Türkiye'de baþlý baþýna bir devrim niteliði taþýdýðýný aktardý.
Erdoðan, þu an Ýstanbul'da 93 bin konutun dönüþümünün sürdüðünü, ancak bu hayýrlý, hayati gayretin her adýmýnda yaþadýklarý zorluklarý, önlerine çýkarýlan siyasi ve onun parçasý haline dönüþen hukuki engelleri, en iyi milletin bildiðini anýmsattý.
Grup toplantýsýndakilere, kentsel dönüþüm alanýnda yaptýklarý çalýþmalarý ve bu çalýþmalara karþý çýkan muhalefet partilerinin giriþimlerini anlatan bir video izleten Erdoðan, "Bu görüntülerin arkasýndan fazla söze hacet var mý?" sorusunu yöneltti.
"Ýþte izlediniz bay bay Kemal kentsel dönüþüme karþý. Ayný þekilde yanýndaki hanýmefendi karþý, Beykoz'a gidiyor, Beykoz'da vatandaþý toplayýp orada kentsel dönüþüme karþý olduklarýný söylüyor. Buyurun þimdi netice bu. Hadi bakalým þimdi bu neticenin altýndan kalk. Ama Erdoðan kalkýp Çamlýca Camisi'nin altýnda Burhaniye'de vatandaþa diyor ki; 'Bak yarýn Allah göstermesin, istemediðimiz bir durumla karþý karþýya kalýrýz, kime gidip hesap soracaksýnýz, bana. Onun için gelin yardýmcý olun bize, bir an önce þuralarý boþaltalým ve burada dört dörtlük güzel binalar yapalým'. Þimdi buyurun gidin Küplüce'ye, Çamlýca Camisi'nin altýna, orada yaptýðýmýz o kentsel dönüþümle ilgili o binalarý bir görün. Nasýl binalar yapýldý, zemin artý 3, bilemedin zemin artý 4. Þu anda her yönüyle orada oturan vatandaþlarýmýz çok çok memnun. Ve þimdi önümü çeviriyorlar ve diyorlar ki; 'Biz yetki aldýk Sayýn Baþkaným, ne olur artýk bizimkileri de yýkýn, yapýn'. Tamam biz yine hazýrýz ama siz artýk Belediye Baþkanýmýza filan karþý çýkmayýn. Hemen süratle biz bu iþe baþlýyoruz. Ve geçen hafta vinçler oraya geldi. Eðer ta baþýnda önümüzü açsaydýlar, þimdi oralar tamamýyla bitmiþ olacaktý. Ama ne bu ana muhalefet ne yanýndaki yavru muhalefetler, bunlar kentsel dönüþüm, deðiþimden anlamaz, bunlarýn böyle bir derdi yok, bunlar depremi falan görmüyorlar, göremiyorlar."
TOKÝ'nin yaptýðý baþarýlý hizmetlerin ortada bulunduðuna iþaret eden Erdoðan, 6 Þubat'taki Kahramanmaraþ merkezli depremlerin ve sonrasýnda yaþanýlanlarýn, artýk bu konunun en hýzlý þekilde ve en kýsa sürede çözümünün þart olduðunu gösterdiðini belirtti.
Ýstanbul baþta olmak üzere, ülke genelindeki kentsel dönüþüm çalýþmalarýný bir an önce bitirecek yeni çalýþma yöntemi geliþtireceklerini aktaran Erdoðan, þunlarý kaydetti:
"Artýk öyle ideolojik sapkýnlýklarýn, bireysel hýrslarýn, kurumsal taassuplarýn, siyasi sabotajlarýn önüne geçemeyeceði bir kentsel dönüþüm süreciyle bu iþi süratle bitireceðiz. Deprem bölgesindeki þehirlerimizi bir yýl içinde ayaða kaldýrma sözü gibi, kentsel dönüþüm projelerini de birkaç yýl içinde neticelendirme sözünü de milletimize veriyoruz. Meclis'in yeni döneminde bunun için gereken hukuki çalýþmalarý hemen yapýp sonbaharý beklemeden iþe giriþeceðiz.
Deprem bizi beklemiyor, birilerinin keyfini, birilerinin kifayetsizliðini hiç beklemez. Türkiye için hemen þimdi, diyerek ülkemizi depremlere ve diðer afetlere karþý en hazýrlýklý hale getirmeyi milletimize en büyük sorumluluðumuz olarak görüyor, en önemli taahhüdümüz olarak ifade ediyoruz."
Depremde hayatýný yitiren, yaralanan, yakýnlarýný kaybeden her vatandaþýn, kalbinde ayrý bir yeri olduðunu dile getiren Erdoðan, AK Parti Grubu'ndan da depremde vefat edenlerin yer aldýðýný hatýrlattý.
AK Parti Adýyaman Milletvekili Yakup Taþ'ýn, eþi, torunlarý, kardeþi, yeðenleri ve onlarýn ailelerinden oluþan 23 yakýný ile yýkýlan binanýn altýnda hayatýný kaybettiðini anlatan Erdoðan, Allah'tan rahmet diledi.
AK Parti Adýyaman milletvekilleri Ýbrahim Halil Fýrat'ýn 22 yakýnýný, Fatih Toprak'ýn 16 yakýnýný, Ahmet Aydýn'ýn ise 3 yakýnýný topraða verdiðini belirten Erdoðan, AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman'ýn, abisi ve ablasýnýn da aralarýnda olduðu 12 yakýnýný depremde kaybettiðini aktardý.
Erdoðan, AK Parti Kahramanmaraþ Milletvekili Celalettin Güvenç'in aðabeyi, 24. Dönem AK Parti Milletvekili Sýtký Güvenç'in, AK Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Erdoðan'ýn 7 yakýnýnýn, AK Parti Mersin Milletvekili Hacý Özkan'ýn Adýyaman'daki 16 yakýnýnýn, AK Parti Ýstanbul Milletvekili Serap Yaþar'ýn Osmaniye'deki 4 yakýnýnýn, eski AK Parti Hatay Milletvekili Orhan Karasayar'ýn 3 yakýnýnýn, eski AK Parti Þanlýurfa Milletvekili Zülfükar Ýzol'un 4 yakýnýnýn depremde vefat ettiðini vurguladý.
Öte yandan milletvekilleri ile birlikte çalýþanlarýn kendisi veya yakýnlarýndan 99 kiþiyi depremde kaybettiklerini ifade eden Erdoðan, AK Parti Grubu'na baþsaðlýðý diledi.
AK Parti teþkilat mensuplarýndan 629 dava arkadaþýný veya yakýnýný depremde ebediyete uðurladýklarýný dile getiren Erdoðan, teþkilat mensuplarýna da baþsaðlýðý dileklerini iletti.
Bir yandan acýlar yaþanýrken diðer taraftan ülkenin ve milletin beklediði çalýþmalarý sürdürmek durumunda olduklarýný vurgulayan Erdoðan, dün Meclis Genel Kurulunda, ilk etapta 2 milyon 250 bin çalýþaný, orta vadede bir o kadarýný daha ilgilendiren emeklilikteki yaþ düzenlemesinin görüþülerek kabul edildiðini anýmsattý.
Böylece 8 Eylül 1999 öncesi sigorta giriþi olanlar için emeklilikte yaþ þartýnýn kalktýðýna iþaret eden Erdoðan, milyonlarca kiþiyi ilgilendiren kanunun hayýrlý olmasýný diledi, Cumhur Ýttifaký baþta olmak üzere, TBMM'de grubu bulunan siyasi partilere, verdikleri destekten dolayý teþekkür etti.
Vergi dairelerine olan borçlarý yapýlandýran kanun teklifinin de gündemin önemli konularýndan olduðuna dikkati çeken Erdoðan, teklifin, adli ve idari para cezalarýnýn yaný sýra 2 bin liranýn altýndaki vergi borçlarýnýn silinmesini, öðrenci kredi ödemelerini, ehliyetlerdeki bazý ceza puanlarýnýn kaldýrýlmasýný da içerdiðini anlattý.
Vatandaþlarýn ekonomik yükünü hafifletecek adýmlar atmayý sürdürdüklerini bildiren Erdoðan, "BOTAÞ, 1 Mart itibarýyla sanayiye ve elektrik üretim santrallerine satýlan doðal gazýn toptan satýþ fiyatýnda indirime gitti. Elektrik santrallerine yapýlan yüzde 20'lik indirimin serbest piyasada oluþan toptan elektrik fiyatlarýna benzer oranda yansýmasýný bekliyoruz." dedi.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, Karadeniz gazýný milli sisteme vermeye baþlayýnca bu konuda çok daha rahat edileceðini belirtti.
CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu'nun açtýðý bir tartýþma üzerine, Cumhur Ýttifaký olarak baþörtüsü özgürlüðünü ve ailenin korunmasýný anayasal güvenceye alan teklifi Meclis'e sunduklarýný hatýrlatan Erdoðan, "Bu konudaki samimiyetimizden milletimizin þüphesi olmadýðýný biliyoruz. Bu konuyla ilgili, ilgili arkadaþlarým gerekli çalýþmalarý sürdürüyorlar. Bu konuyu da inþallah en kýsa zamanda neticelendirmek bizim görevimizdir." deðerlendirmesinde bulundu.
Erdoðan, seçim tarihinin yaklaþmasý, deprem bölgesindeki çalýþmalar ve bunun dýþýnda atýlacak adýmlarla geleceðe emin adýmlarla yürüdüklerini sözlerine ekledi.
Bu arada, grup toplantý salonunda milletvekili sýralarýnda, Kahramanmaraþ merkezli, 6 Þubat'ta meydana gelen depremde hayatýný kaybeden AK Parti'li Taþ'ýn çiçeklerle süslenmiþ fotoðrafý ve Taþ için hazýrlanan, üzerinde "27. Dönem Adýyaman Milletvekili