Cumhurbaþkaný Yardýmcýsý Yýlmaz: Üniversiteler zihni açýk insanlarýn yeridir

Ýstanbul Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yýlý düzenlenen açýlýþ töreniyle baþladý. Ýstanbul Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi'nde düzenlenen açýlýþ töreni, Cumhurbaþkaný Yardýmcýsý Cevdet Yýlmaz, Ýstanbul Valisi Davut Gül, Bahçelievler Belediye Baþkaný Hakan Bahadýr, Esenler Belediye Baþkaný Tevfik Göksu, Ýstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar ve çok sayýda öðretim üyesi ile öðrencinin katýlýmýyla gerçekleþti. Saygý duruþu ile baþlayan törende Ýstiklal Marþý okundu. Ardýndan Ýstanbul Üniversitesi'nin gelecek vizyonunun anlatýldýðý 'Perspektif 2053' kýsa filmi izleyicilere sunuldu. Filmin izlenmesinden sonra ise açýlýþ konuþmalarý yapýldý.

"'TEK TÝP' ÜNÝVERSÝTE ÝSTEMÝYORUZ"

Törende bir konuþma gerçekleþtiren Cumhurbaþkaný Yardýmcýsý Cevdet Yýlmaz, "Bulunduklarý þehre deðer katan üniversiteler, toplumsal sorumluluk projeleri ve yerel kalkýnma programlarý ile bölgesel eþitsizlikleri azaltýr. Ayný zamanda sosyal bütünleþmeye katkýda bulunur. Ayrýca, uluslararasý iþbirlikleri sayesinde küresel bir bilgi aðý kurarak, geleceðin bilim insanlarýný ve liderlerini yetiþtiren stratejik bir öneme sahiptirler. Bugün bizleri bir araya getiren Ýstanbul Üniversitesi, bu misyonlarýn ülkemizde en güçlü þekilde yerine getiren yükseköðretim kurumlardan biridir. Az önce ekranlarda da olduðu gördük. Biz üniversitelerin açýk sistemler olmasýný istiyoruz. Etrafýnda fiziki duvarlar olur olmaz bir þey diyemem ama zihinlerde bu duvarlar olmamalýdýr. Bu çok önemli. Üniversite evrensel þehir demektir, evrensel bir alan demektir. Üniversitelerde ön yargýlara, ön kabullere yer yok. Üniversite de zihinsel kalýplara, normlara yer yok. Üniversiteler zihni açýk insanlarýn yeridir. Her türlü farklýlýða, deðiþik görüþe açýk olan bir alandýr. Ýstanbul Üniversitesi ilimin kapýsýdýr. Bu kapý ardýna kadar açýk olmak zorunda. Az önce de açýk olduðunu gördük. Bütün üniversitelerimizin böyle olmasýný istiyoruz. Sonuçta toplum üniversite için bir fedakarlýk yapýyor. Tarlada çalýþan, inþaatta ter döken vatandaþýmýzýn, fabrikada gün boyu mesai harcayan birçok insanýn emeðiyle ortaya çýkan deðer ve vergilerimizle üniversitelerimizi destekliyoruz. Bunun da karþýlýðýný toplum olarak üniversitelerimizden bekliyoruz. Bu karþýlýðý alabilmemizin yolu da toplum ve üniversitenin etkileþimidir. 'Tek tip' üniversite istemiyoruz. Üniversitelerimiz farklýlaþsýn içinde bulunduklarý bölgelere, þartlara göre mutlaka farklý iþlevleri olan üniversiteler olsun. Birbirinin kopyasý olan üniversitelerimizin ülkemize bir yere kadar deðer katabilirler. Ama farklýlaþan üniversiteler, belli alanlara yoðunlaþan o alanlarda dünya ölçeðinde iþler yapan üniversiteler, ülkemize çok daha büyük deðerler katar" ifadelerini kullandý.

"KADINLARIN OKULLAÞMA ORANINI YÜZDE 14'TEN YÜZDE 51'E ÇIKARDIK"

Cumhuriyetin en kýymetli özelliðinin fýrsat eþitliði olduðunu belirten Yýlmaz, "Bazen sloganlar, ideolojik tartýþmalar oluyor. Bence en kýymetli þeylerden biri budur. Hangi yörede doðarsanýz doðun, hangi sosyoekonomik gruptan olursanýz olun, devlet - ülke size bir fýrsat sunuyorsa iþte bu çok kýymetlidir. Bu açýdan þunun altýný çizmek isterim: Fýrsat eþitliði herkesin çaba göstererek daha iyi yerlere gelebileceði ortamý ifade eder. Ama o fýrsatý deðerlendirip, deðerlendirmemek herkesin bireysel çabasýna kalmýþtýr. Genç kýzlarýmýzýn, kadýnlarýmýzýn eðitime eriþimi son 22 yýlda iktidarýmýz döneminde en fazla önem verdiðimiz þeylerden biri bu oldu. Okul öncesinden yükseköðretime kadar kadýnlarýn okuma ve okullaþma oranlarýnda ciddi bir geliþme saðladýk. Kadýnlarýn okullaþma oranýný yüzde 14'ten yüzde 51'e çýkardýk. Eðitimdeki bu dönüþümün toplumsal etkilerini önümüzdeki dönemlerde çok daha rahat göreceðiz. Bundan 20 yýl önce 182 bin olan yurt yatak kapasitemizi bugün 993 bine ulaþtýrdýk; dünyada en fazla örgün öðrenci baþýna yurt, oda sayýsý olan ülkelerden biri biziz. TBMM'de görüþmelerine baþladýðýmýz 2025 Yýlý Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu teklifimizde eðitime öncelik verdik ve yüzde 14,8 ile en yüksek payý ayýrdýk. Bunlarýn yaný sýra, göreve geldiðimizde 64 bin civarýnda olan öðretim elemaný sayýsýný bugün 185 bine çýkararak ülkemizi OECD ülkeleri arasýnda 8. sýraya taþýdýk. Bu sayýsal artýþ, bilimsel çalýþmalara ve üretime de yansýdý; ülkemizi bilimsel yayýnlar açýsýndan dünya sýralamasýnda 29. sýradan 17. sýraya yükselttik. Ülkemizin yükseköðretimdeki baþarýsý, uluslararasý raporlarla da tescilleniyor. Ýstanbul Üniversitesi, ARWU (Academic Ranking of World Universities) Sýralamasý'nda ilk 500 üniversite arasýnda yer alýyor" þeklinde konuþtu.