Demirel: Özal zehirlenmedi
ABONE OL
Demirel, Güniz Sokak'taki çalışma ofisinde Uluslararası Nizami Gencevi Merkezi İcra Müdürü Dr. Ruşen Muradov ve Milli Kütüphane Dışilişkiler ve Kültürel Faaliyetler Şubesi Uzmanı Hafize Er'i kabul etti.

Muradov, Demirel'e 'Nizami Altın Madalyası' ve çeşitli hediyeler takdim etti.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demirel, bir gazetecinin 8. Cumhurbaşkanı Özal'ın ölümünün son günlerde çok tartışıldığı hatırlatarak, Bülent Akarcalı'nın kendisiyle ilgili o dönemde hem Kartal Demirağ hem de Özal'ın öleceğini ima ettiği yönündeki sözlerini nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine 'Bunların hepsi safsatadır' dedi.

Demirel, 'Turgut Özal'ın başkaları tarafından öldürüldüğü iddialarının hiçbirisine katılmıyorum. Ben katılmam, eğer öyle bir durum varsa bulur çıkarırlar. 19 sene bulunup çıkarılmamış şimdi dahi bulunup çıkarılması geç değildir. Artık o görev adaletindir, başkasının değildir' diye konuştu.

-'Sorguya çekilmedim'-

TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonunda 28 Şubat Alt Komisyonuna ifade veren bazı isimlerin kendisine yönelik suçlamalarda bulunduğunun anımsatılması üzerine Demirel şunları söyledi:

'Ben sorguya çekilmedim, sadece bilgi verdim. Darbe Komisyonu bir sorgu komisyonu değildir. Bilgi toplar. Darbe Komisyonu bu darbeleri kim yapmış, neyi yapmış yapanları bulalım da bunlar hakkında tahkikat yapalım şeklinde bir komisyon değildir, tahkikat komisyonu değildir. Darbe Komisyonu'nun tahkikat komisyonu şeklini alması halinde Darbe Komisyonu'nun fonksiyonu sıfıra iner. Önümüzdeki zaman içerisinde Darbe Komisyonu kime ne sormuş ne bilgi almış bunlar kamuoyu tarafından bilindikten sonra darbe komisyonunun bizatihi kendisi tartışılacaktır. Onun için benim söylediğim şeylerin başkaları tarafından tartışılması için o bilgileri vermiş değilim, benim bildiklerim var, daha başka bildiklerim de var. O zaman söyledim sorarsanız onları da söylerim.

Mesela Sayın Deniz Baykal, Sayın Hüsamettin Cindoruk, onlar darbe komisyonu bir tahkikat komisyonu şeklini aldığı için gelip de bilgi vermediler. Darbe Komisyonu görevini bence çok yaymadan sanki Türkiye'yi kurtarıyormuş gibi bir duruma sokmadan görevini tamamlamalıdır.'

Bir memlekette birden fazla iktidar olmayacağını vurgulayan Süleyman Demirel, siyasi iktidar bulunduğunu, komisyonlar gibi, Türkiye'deki siyasi iktidarı parçalı göstermenin yanlış olduğunu söyledi.

-'Neyi arıyorsunuz?'-

Demirel, dönemin İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu'nun, Batı Çalışma Grubu ile ilgili bilgileri Meral Akşener ve Tansu Çiller vasıtasıyla kendisine ulaştırdığı, kendisinin de o bilgileri askere verdiği iddiaları hatırlatılarak, 'O dönemle ilgili her hangi bir pişmanlığınız var mı? 28 Şubat'ta sizin askerle işbirliği yaptığınıza dair yorumlar yapılıyor bu konuda ne düşünüyorsunuz?' sorusu üzerine bu yorumların hiçbirine katılmadığını söyledi.

Demirel, şunları söyledi:

'28 Şubat'ta benim yaptığım her şey anayasaldır, kanunlara uygundur ve Türkiye Cumhuriyeti'nin temel esaslarını korumaya yöneliktir. Ben görevimi yaptım. Zaten aradan şu kadar zaman geçmiş bu kadar sene geçtikten sonra neyi arıyorsunuz?

Darbe Komisyonu o günkü, yani 28 Şubat'tan sonraki hükümetin görevi bırakıp gitmiş olmasının haklılığını, haksızlığını arayamaz. O siyasi bir hadisedir. 3,5 ay sonra meydana geldi. Bana gelince ben cumhurbaşkanıyım. Cumhurbaşkanının daire müdürleri veya birtakım görevlilerle işi olmaz. En son sözü ben söylerim ve o şekilde yorum yapanların hiçbirisiyle aynı fikirde değilim.'

Komisyondan kendisine yeni bir davet gelmediğini ifade eden Demirel, 'Darbe Komisyonu'na ben ifade veriyor değilim. Eğer Darbe Komisyonu ifade almak istediğini söyleseydi ben kabul etmezdim onu. Ben devletin işlerini zorlaştırmam, kolaylaştırırım. Bilgi istiyorsanız verdik bilgi ama o kadar çok bilgi alındı ki sağdan soldan bunun içerisinden nasıl çıkılacağını doğrusu ben de merak ediyorum. Ama söylüyorum inşallah Darbe Komisyonu bu görevini bir tahkikat komisyonu haline getirmez' dedi.

-'Ben hesaplaştım'-

12 Eylül Davası'nda Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın ilk kez hakim karşısına çıktığının hatırlatılması üzerine, 'Ben darbenin mağduruyum, baş mağduruyum aslına bakarsanız. Yalnız ben hesaplaşmamı yaptım. Ben darbe sonrasında yeniden başbakan oldum, yeniden cumhurbaşkanı oldum. Ben bu çeşit siyasi hadiselerin mahkemeler marifetiyle ve siyasetçilerin mahkeme edilmesi marifetiyle bir neticeye götürülmesinde çok büyük zorluklar olduğuna hep kani olmuşumdur' ifadelerini kullandı.

Darbeyi yapanın kim olduğu iddiasının çok zor bir iddia olduğunu vurgulayan Demirel, 'Çünkü onun yanında, arkasında, önünde olanlar vardır. Bir de seçim var. Halk onların yaptığı anayasaya yüzde 92 oy vermiştir. Bütün bunları suçsuz saymak mümkün değildir, eğer darbeyi araştırıyorsanız. Yani darbeyi yapanlarla birlikte 'yapın' diyenler, yaptıranlar, yapılmasına yardımcı olanlar, yapılmasında beraber olanların hepsini dikkate almanız lazım. Bunların dikkate alabilmek de fevkalade zordur' diye konuştu.

Demirel şöyle devam etti:

'Onun için bu çeşit hadiselerde hele 30-40 sene geçtikten sonra birtakım insanların alınıp muhakeme edilmesi yapılabilir, yapılamaz demiyorum ben. Bana sorarsanız ben kendi bakımımdan, kendi hakkım bakımından değil, kendi bakımımdan hesaplaşmamı yaptım. Yedi sene yasaklı durdum, meydan meydan çıktım, mahkemelere gittim hakkımı hukukumu savundum ve netice itibarıyla vatandaşıma gittim, vatandaşım beni suçsuz buldu ki tekrar beni başbakan yaptı, tekrar beni cumhurbaşkanı yaptı. Onun için benim mahkemelik bir işim yok.'