Devlet Başkanı Vlah: Son 20 yıldır Türkiye bizi hiçbir zaman bırakmadı
ABONE OL

DEİK'in online düzenlediği Türkiye - Gagavuz Yeri Yatırım Fırsatları toplantısında konuşan Olpak, bugünkü buluşmanın karşılıklı ticareti, iş birlikleri ve yatırımları arttırmak üzere yeni adımlar atılmasına olanaklar sağlayacağını söyledi.

Olpak, şunları kaydetti:

"Gagavuz Özerk Yeri'nde geçtiğimiz ağustos'ta, Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu'nun katılımıyla açılan Komrat Başkonsolosluğumuz için tekrardan hayırlı olsun dileklerimi sunuyorum. Bu konsolosluğun bölgedeki ilk ve tek Başkonsolosluk olma özelliği göstermesi bizler için gurur verici. Gagavuzyalı dostlarımız, "Dost hem kardaş zorlukta tanınerlar" diye bir atasözü kullanırlar. Bizde de, bu atasözü "Dost kara günde belli olur" haliyle kullanılır. İki dost ülke Türkiye ve Gagavuzya'nın değerli iş dünyası temsilcileri olarak, şartlar ne olursa olsun küresel salgınla gelen süreçte olduğu gibi her zaman birbirimizin destekçisiyiz.

Bu süreçte ülkemizin Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ile Türk Kızılay aracılığıyla Gagavuz kardeşlerimize gıda ve tıbbi malzeme yardımı yapması ve Gagavuz dostlarımızın Başkent Komrat'a Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın adını taşıyan bir mesleki eğitim külliyesi inşa etmesi bunun en önemli göstergeleri. Dostluğumuz ve kardeşliğimiz ekonomik ilişkilerimize de yansıyor."

"Cumhurbaşkanımızın belirttiği 2 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmak için canla başla çalışıyoruz. Bu noktada, kısaca iki ülke arasındaki ekonomik iş birliklerimizi geliştirmenin önünü açacak bazı tespit ve önerilerimi sizlerle paylaşmak isterim." diyen Olpak sözlerine şöyle devam etti:

"Gagavuz halkının ana dili olan Gagavuz Türkçesi sayesinde önemli bir avantaj elde eden Türk firmalarının ayrıca uygun maliyetli ve yetişmiş işgücü, vergi kolaylıkları bölgenin AB pazarlarına yakınlığı, liberal yatırım mevzuatı ve Türkiye ile Moldova arasında yürürlükte olan Serbest Ticaret Anlaşması'nın sunduğu kolaylıklardan da yararlanma olanağı bulunuyor. İş dünyamızın bu fırsatlardan yararlanması önemli.

Gagavuzya ekonomisinde tarım ve tarıma dayalı sanayi ağırlıklı olduğu için; sektörde ileri teknolojilerin kullanımı, depolama ve muhafaza tesisleri kurulumu, pazarlama ve diğer birçok alanda önemli iş birlikleri gerçekleştirebiliriz. Uluslararası kuruluşların sağladığı fonlarla finanse edilecek altyapı yenileme çalışmalarında kendilerini dünya çapında ispatlamış Türk müteahhitlerimiz ve teknik müşavirlik firmalarımız önemli rol üstlenebilirler. Sözlerime son vermeden koronavirüs (Kovid-19) ile birlikte hayatımıza giren bazı kavramlardan söz etmek istiyorum."

Bu süreçte üzerinde çokça üzerinde durulan kavramlardan uzaktan çalışma, sosyal mesafe gibi kavramların önemli olduğunu belirten Olpak, iş dünyası açısından yeterli olmadığını, insanoğlunun karşılaştığı zorluk karşısında çözüm geliştirerek adapte olma yeteneği ile, kendilerinin de sürece hızla adapte olduklarını, hayatlarını bu çerçevede sürdürdükleri bir süreci hep birlikte tecrübe ettiklerinin altını çizdi.

Olpak, "Bu tecrübenin neticesinde de hayatımıza yeni kavramlar girdi. İş dünyası açısından dijital teknolojiler ve yapay zeka hızlı bir şekilde iş yapma modelimizin merkezinde yer aldı. Globalleşme iş dünyasında çok konuştuğumuz bir kavramdı. Ama biz globalleşmeyi de konuşmaya başladık. Globalleşme ve yerelleşmenin karışımı olan terim Kovid-19'la birlikte daha fazla gündemimize girdi. İş hayatlarımızda, rekabetçilikte, ölçek ekonomisinin tek kaynağa bağlı olmanın riskleri de getirdiğini ve kaynak çeşitliğinin önemini daha net anladık." açıklamasında bulundu.

- "Lojistikte, uzaklık ve yakınlık kavramlarının yanında ulaşılabilirlik kavramı ortaya çıktı"

Olpak, lojistikte, uzaklık ve yakınlık kavramlarının yanında ulaşılabilirlik kavramı ortaya çıktığını söyledi.

Hizmet ya da ürünün çok yakında olması ona ulaşabilir olduğu anlamını taşımadığının altını çizen Olpak, "Demek ki hayatımızın dizaynını buna göre yapacağız ve bir diğer konu ise, tedarik zinciri. Bu kavram iş dünyasının vazgeçilmez kavramlarından birisi. Hayatımızın merkezinde bu kadar önemli bir şekilde yer aldığını da tecrübe etmiş durumdayız." dedi.

Olpak, 146 İş Konseyi ile faaliyet gösteren DEİK'in başkanı olarak, katıldığı programlar veya sohbetlerde zaman zaman hangi sektörlerin hangi ülkelerin bu süreçten kazanarak veya kaybederek çıkacağı gibi sorulara cevap vermek kolay olmadığını belirterek "Ama bir gerçek var. Ülke, firma ya da sektör ayırımı yapmadan, tedarik zincirini kopartmadan ayakta kalanlar ve muhataplarına güven duygusunu daha iyi verebilenler, zannederim ki sürecin kazananları oluyor ve olacak." diye konuştu.

Genel itibarıyla bakıldığında bu dönemi bu ana kavramlar üzerinde, orta ve uzun vadede değerlendirmenin önemli olacağını kaydeden Olpak, "Tedarik zincirini en aktif şekilde sürdürerek, ticaret ve yatırım ilişkilerimiz ile ortaklıklarımızı daha fazla artırmak için, zaman kaybetmeden yol alacağımıza inanarak; katılan herkese teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum." yorumunu yaptı.

- "Türkiye bizi hiçbir zaman bırakmadı"

Gagavuzya Devlet Başkanı İrina Vlah ise "Son 20 yıldır Türkiye bizim her zaman yanımızdaydı. Türkiye bizi hiçbir zaman bırakmadı." ifadelerini kullandı.

Her köyde her kasabada Türkiye'nin projeler yaptığını belirten Vlah, "Bizim insanımız bunları görüyor. Sadece bir problemin kaldı. Oda iş yerleri bizim insanlarımızın burada yaşaması lazım. Çocukları burada yaşasın. İş yerleri açılıp, Türk yatırımcıların Gagavuzya'yı görmesini isterim." diye konuştu.

Bunları Türk soydaşlarımızla beraber yapmak istediklerini belirten Vlah, "Biz adım adım ileri gidiyoruz. Her yıl birkaç program gerçekleştiriyoruz." açıklamasında bulundu.

Kişinev Büyükelçisi Halil Gürol Sökmensüer de "Biz Moldova'yı ortak sınırımız olmamasına rağmen komşumuz olarak görüyoruz. Geçmişten kaynaklanan ortak kültürel ve tarihi bağlarımız ile Moldova ile yıllardır sürdürdüğümüz dostane ilişkilerin temel dayanağını 2018 yılında sayın Cumhurbaşkanımızın ziyareti sırasında Moldova'ya stratejik ortaklık düzeyine yükselen ilişkilerimizle teyit ediyoruz." dedi.

Moldova'nın asli bir parçası olan ve Türkiye'nin soydaşlarının yaşadığı Gagavuzya'da bu ilişkilerin en özel en temel noktasında yer aldığını belirten Sökmensüer, "Her ne kadar salgınla beraber ve Moldova'da yaşanan kuraklıkla ticaretimizde bir nebze düşüş olsa da şu an itibarıyla Moldova'nın ticaretinde Türkiye 7. sırada durmaktadır. Her krizin beraberinde fırsatlar getirdiğine bende inanıyorum." diye konuştu.

Moldova Ankara Büyükelçisi Dmitri Croıtor, salgınla mücadelede ülkemize yardım sağlayan ilk ülkelerden birinin Türkiye olduğunu belirtti.

Croıtor, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aşı konusunda ülkemize yardım etmeye hazır olduğunu açıkladı. Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu'yu Türkiye'ye davet etti. Bu stratejik ortak olduğumuzu gösterir. Geçen yıl salgına rağmen Türkiye ile ticaretimiz yüzde 2,9 düştü. 560 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu rakamların 1 milyar dolara çıkması bizim görevimiz. Başka stratejik hedefimiz ise Moldova'nın her serbest ekonomik bölgesine büyük Türk firmasını çekmek. Moldova'da 43 tane serbest ekonomi bölgesi var. Onların 3'ü Gagavuzya'da bulunuyor. Burada gerçekten DEİK'e güveniyoruz."