Erdoğan: Be ey gafiller kendinize gelin
ABONE OL
Erdoğan, Kızılcahamam'da gerçekleştirilen AK Parti 19. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada değişimin gerekliliğini vurguladı.

Yasama, yürütme ve yargının kendisini değişime tabi tutması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, "Her red, her olumsuz karar bu millete kaybettiriyor. Lütfen bu zihni değişimi milletçe beraber gerçekleştirelim. Zihni noktada yargı da, yürütme de, yasama da kendisini değişime tabi tutmalı. 'Ben yaptım oldu mu?' ile bu işler olmaz. 'Biz yaptık oldu mu?' sorusunu sormalıyız." diye konuştu.

MİLLETİN PARTİSİ OLDUĞU İÇİN BUGÜNLERİ YAKALADI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Kızılcahamam'da gerçekleştirilen AK Parti 19. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, partisinin bugün geldiği noktayı değerlendirdi. "Bugünkü toplantının bir başka anlamı var. 10 yıl oldu ilk seçimi kazandığımızdan bu yana. 3 Kasım 2002- 3 Kasım 2012. Kolay değil. 10 yıl ve art ardına yapılan seçimler ve bu seçimlerde istikrar içerisinde kazanan bir parti, AK Parti. AK Parti milletin partisi olduğu için hamdolsun bugünleri yakaladı." dedi.

Bu dönemin sadece AK Parti için değil Türkiye için milat olduğunu kaydeden Erdoğan, "Türkiye karanlık bir tünelden aydınlığa çıktı, krizden istikrar sahiline ayak bastı. 10 yıllık sürede milletimize hiç mahcup olmadık, sözlerimizi yerine getirdik, getirmeye devam ediyoruz. Başımızı eğmedik, alnımız dik, yolumuza devam ettik. Milletimiz bizi asla yalnız bırakmadı, desteğini hiç eksik etmedi. Her seçimde artan desteğiyle hizmetlerimizi tasvip ettiğini gösterdi, daha fazla hizmet için bizi teşvik etti. Nereden nereye geldiğimizi görmemiz rotamızı belirlememiz açısından fevkalade önemli. Türk siyasetinde bizimki kadar istikrarlı, geniş katılımlı, zengin katılımlı, bir geleneği olan başka parti bulunmuyor. AK Parti bir ekip, bir gönül, ortak akıl hareketi olarak ortaya çıktı. İlk günkü aşk ve heyecanla faaliyet gösterdik, bundan sonra da aynı heyecan ve coşkuyla milletimizin çizdiği yolda yolumuza devam edeceğiz." şeklinde konuştu.

"Bu büyük ailenin her ferdi dava bilinciyle hareket eder, inanç ve azimle mücadelesini sürüdürür. Kişisel hesaplara yer yoktur. Her bir arkadaşımız milletin yüklediği sorumluluğun aynı derecede sahibidir" diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Köylerden il teşkilatlarına, belediye ve il genel meclislerine, TBMM grubuna kadar AK Parti'nin hücrelerini oluşturan hücrelerde görev alan her kişi bu ekibin vazgeçilmez parçasıdır. Hücre değişimi elbette oluyor ve olacaktır. Ama teşkilatlarımız ve arkadaşlarımız, milletvekillerimiz, başkanlarımız AK Parti'nin asli unsurlarıdır, omurgasıdır. Seçimelerde hepimiz Türkiye diye haykırdıysak burada da biz hepimiz AK Partiyiz diyoruz.

Seçimlerde aynı yoldan geçmişiz, aynı sudan içmişiz biz diyorsak, aynı dağın yeli dediysek, burada da AK Parti'ye emek ve gönül vermiş bütün arkadaşlarımızla durmadan, yorulmadan, bıkmadan, usanmadan yürüdüğümüzü ve yürüyeceğimizi kıvançla ifade ediyoruz."

AK Parti olarak bu isim ve amblemle 11 yıldan beri faaliyette olduklarını ifade eden Erdoğan, "Nevzuhur bir parti değildir AK Parti. Şanlı tarihten süzülüp gelen bir cihanşümul anlayış vardır. Selçuklu'nun, Osmanlı'nın ve Cumhuriyet'in birikimi üzerine yükselmiş bir siyasi harekettir. Gazi Kemal'in, Menderes'in, Özal'ın, Erbakan'ın takip ettikleri yolu izleyerek bugünlere gelmiş bir siyasi partiyiz. Her siyasi parti her görüşten gelen ama AK Parti'nin hizmet davasına inanmış, siyaset ilkelerini benimsemiş arkadaşlarımız var. AK Parti bizatihi bu milletin ta kendisidir. Bu coğrafyanın ta kendisidir. Her bir vatandaşımızın kendi hayal ve hedeflerini bulduğu, kendine yer bulduğu, kendini evinde hissettiği dev bir çatıdır. Bu çatı altında yalanı, istismarı, ayrımcılığı, yalanı, ötekileştirmeyi göremezsiniz. Burada refah var, huzur var. Çünkü bir adam odur ki, koca dünyada bir eseri olmayanın yerinde gör ki yeller eser dediği gibi sadece eserlerimizle bu dünyaya damgamızı vurmayı hedefliyoruz. Bu ülke için hizmet edenlerin kalplerde unutulmaz yer edindiğini biliyoruz. Eser üretemeyenlerin yerinde de yeller estiğini biliyoruz."

3 Kasım'ın Türk demokrasisi için bir milat olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Muhasebe yapacağız ve yapalım ki milletimiz dünün Türkiyesi ile bugünün Türkiyesi arasındaki farkı görsün. AK Parti laf üreten, laf tüccarlığı yapan parti değildir, AK Parti hizmeti, yatırımı konuşur, ne söylediyse yapar. 11 yıldır yapamayacaklarımızı söylemedik. Söylediklerimizi de hamdolsun hayata geçirdik. Ancak hafızai beşer nisyan ile maluldur. Türkiye'nin nereden nereye geldiğini hatırlamak için... Gözleri olup görmeyen kulakları olup duymayan dilleri olup söylemeyenler var, ama onları kendi karanlıkları ile baş başa bırakıyoruz. Gözlerini kapayanlar için dünya hep karanlıktır. Biz her zamanki gibi milletimizle konuşacağız. Her zaman dediğim gibi, nereden nereye. Türkiye'nin nereden nereye geldiğini anlatacağız. Bunu anlatmaya saatler günler yetmez." diye konuştu.

TAKSİM MEYDANI PROJESİ

'Cumhurbaşkanımızın eşine, eşime ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımızın eşine çağrı yapıyorlarmış. 'Kadınlar bu konularda çok daha hassastır, lütfen bu işe müdahale edin' diye. Biz de tam aksine bu ülkede çocuğuyla kadınıyla herkesin çok daha huzurlu Taksim Meydanı'na çıkabilmesinin adımını atıyoruz. Be hey gafiller, biraz kendinize gelin. Ben doğma büyüme Kasımpaşalıyım, o Taksim'in çilesini bilirim, o Taksim'de nelerin olduğunu bilirim. Biz bunu düzeltmenin gayreti içindeyiz. Dünyada gelişmiş ülkeler büyük meydanlarıyla övünürler. İstanbul gibi bir şehrin bana söyleyebilir misiniz bir büyük meydanı var mı? Yok