‘Gazeteci’ denilen isimler karakol bile bombalamış
ABONE OL

GEÇEN yıl hazırladığı raporda Türkiye’de sadece 8 gazetecinin tutuklu yargılandığını söyleyen CPJ (Gazeteciler Koruma Komitesi) bu yıl hazırladığı raporda 76 gazetecinin tutuklu bulunduğunu, bunlardan 61’inin sadece gazetecilik faaliyetlerinden ötürü hapiste olduğunu iddia etti. Rapor büyük tartışma yaratırken sanıklar hakkında CPJ’nin hazırladığı rapor ile adli kayıtlardaki suç kayıtlarının çeliştiği görüldü.

Kaynak Bianet ve sanık avukatları

CPJ’nin listesindeki isimlerin adli kayıtlara göre ‘adam öldürmek’, ‘soygun’, ‘karakol bombalama’, ‘sahtecilik’, ‘hırsızlık’ gibi eylemlerden yargılandığı ortaya çıktı. Raporu hazırlayan editörlerin amatör isimlerden seçilmesi ve raporun, birçok elemanı tutuklu olan Dicle Haber Ajansı ve Bianet’in verilerine dayanarak hazırlanmasının yanısıra raporda sadece sanık avukatlarının görüşlerine yer verilmesi de dikkat çekti. CPJ’nin sanıklar hakkında rapor oluştururken kendi çabalarıyla bilgi edinemediklerini ve Bianet’in ve sanık avukatlarının verilerini esas alması eleştiri konusu oldu.

Suçlu oldukları raporda bile var

CPJ’nin bazı sanıklar hakkında Yargıtay’ın da onayladığı ‘hırsızlık ve cinayet silahını çalmak’ gibi suçlamalara 2012 yılı için hazırladığı aynı rapor içinde yer verilmesine rağmen sanıkların yine habercilik faaliyeti nedeniyle tutuklandığı yönünde görüş bildirmesi ise çelişki yarattı.

Dağa eleman kazandırıyorlar

-Kenan Karavil: CPJ’ye göre haber programı ve DTP üyeleriyle toplantıları delil olarak kullanıldı. Adli kayıtlara göre, KCK’nın bölge sorumlusu olarak çalışmak. Adana ilinde gerçekleştirilen terör amaçlı eylemler ile yasadışı gösterileri organize etmek. PKK terör örgütünün silahlı dağ kadrosuna eleman kazandırmak.

-Ömer Faruk Çalışkan: PKK terör örgütüne üye olmak. Dağ kadrosuna eleman kazandırmak.

-Erdal Süsem: TKPML-TİKKO PKK terör örgütü üyesi olmak, 21 mart 2000 tarihinde Kartal İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerine silahla ateş açmak, H.B. isimli bir gazino sahibini silahla yaralama ve örgüt adına haraç alma.

-Faysal Tunç: CPJ’nin hazırladığı rapora göre Dicle Haber Ajansı ve Özgür Gündem gazetesi muhabiri. Adli kaynaklara göre, PKK terör örgütüne üye olmak. Terör örgütünün silahlı dağ kadrosuna elaman kazandırmak için çalışmak ve bu kapsamda 18 yaşından küçük G. S.’nin örgüte katılımını organize etmek.

Suç dosyaları kabarık çıktı

İşte CPJ raporunda ve adli kayıtlara göre aynı kişilere isnat edilen suçlar.

-Hatice Duman: MLKP terör örgütü adına faaliyette bulunmak ve Aligül Alkaya ile birlikte kaldığı hücre evinden değişik çapta silahlarla birlikte yakalanmıştır. Gözaltına alındığında, Perihan Özdemir adına düzenlenmiş sahte kimlik taşıdığı tespit edilmiştir. 31 Temmuz 2001 günü Kadıköy ilçesi Kızıltoprak mahallesi, Kalamış Marinaya patlayıcı madde koymak da suçlar arasında. 24 Ocak 2003 günü Eyüp ilçesi Rami Kuru Gıda Toptancılar Sitesinde bulunan Akbank Topçular Şubesinin silahlı soygunu da dosyada.

-Mustafa Gök: Başkası adına düzenlenmiş sahte kimlik belgesi kullanmak. 2 Nisan 1992’de Akbank Eyüp Şubesinin silahlı soygunu, 18 Şubat 1992 tarihinde polis memuru Bülent Üstün ve bir bekçinin öldürülmesi. 18 Haziran 1992’de Kartal Tekel satış deposunun bombalanması. 16 Ekim 1991’de ANAP Pendik ilçe binasının bombalanması. 5 Nisan 1992 tarihinde dört polis memuru ile silahlı çatışma, yaralama ve öldürme. 27 Mart 1991 tarihinde Ataköy’de helikopterin bombalanması. 7 Nisan 1992 tarihinde Alibeyköy Polis karakolunun bombalanması. 19 Nisan 1992 tarihinde Atışalanı Ekipler Amirliğine yönelik silahlı saldırı.

Raporlar arasındaki derin fark yetersiz bilgiden kaynaklandı

CPJ tarafından 2011’de hazırlanan 7 sayfalık raporda bütün dünya ülkeleri ele alındı. Başta İran olmak üzere Çin, Burma, Vietnam, Suriye ve Türkiye’de tutuklu gazetecilerin var olduğu belirtildi. 42 gazeteciyle başı çeken İran’ın anlatıldığı sayfada İran hükümeti en baskıcı hükümet olarak tanımlandı. 2012 yılında 59 sayfalık özel bir rapor hazırlayan CPJ, 2011’de Türkiye için sadece bir paragraf yer ayırdı. Türkiye’nin eleştirildiği paragrafın başında Nedim Şener’in kolluk kuvvetleriyle mahkemeye çıkarken çekilmiş bir fotoğrafına yer verildi. Raporda Türkiye’ye ilişkin şu ifadeler yer aldı: “CPJ’nin araştırmalarına göre Demokratik bir ülke olan Türkiye’de tutuklu olan gazetecilerin sayısı 8’dir. Türkiye geçmişteki Kürt gazeteci yazar ve aydınları tutuklama geleneğini pekiştirirken, bu sefer hedef olarak araştırmacı gazetecilik yapan anaakım medyanın gazetecilerini belirledi. Türkiyedeki tutuklu gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener hükümetin eksikliklerini araştıran iki bilindik gazeteci. İstanbul Bilgi Üniversitesi akademisyenlerinden Erkan Saka bu iki gazetecinin tutuklanmasının ardından tehditin bütün gazeteciler için geçerli olabileceğini belirtti. Bu daha çok otosansür şeklinde olacaktır.” Türkiye’de özel bir televizyon programına konuk olan CPJ direktörü Joel Simon iki rapor arasındaki derin farkın yetersiz bilgiden kaynaklandığını ileri sürdü. 2012 raporunun geçen yılı düzeltme çabası olmadığını ifade eden Simon, “Eğer yeterli bilgi yoksa sonuca ulaşamadık diyoruz. Keşke bu sürece daha önce başlasaydık. Ulaştığımız sonuçlar güncel. Doğruluğundan eminiz” demişti.

CHP’li vekillerle görüşme yapıldı

CPJ 2012 raporu, CPJ tarafından değil, Özgür Öğret, Şafak Timur ve Hatice Kübra Akalın tarafından hazırlandı. Raporun hazırlanış sürecinde CHP milletvekillerinin, bazı gazetecilerin ve raporu yazan kişilerin siyasal tercihlerinin etkili olduğu dikkat çekti. CHP’li Umut Oran bu durumu, “Geçen hafta CHP heyeti olarak ABD’deydik ve 16 Aralık’ta, tutuklu gazetecilerle ilgili raporları hakkında CPJ yönetimiyle görüştük” şeklinde web sitesinde yazmıştı. Değerlendirmeye alınan gazetecilerin iki ayrı başlık altında analiz edildiği raporda doğrudan gazetecilik faaliyeti yaptıkları için cezaevinde olan 61 kişi, gazetecilikle ilişkileri daha muğlak olan15 kişi olduğu belirtildi. CPJ raporu ile Adalet Bakanlığı’nın tutuklu gazetecilerle ilgili verileri dikkate alındığında ise CPJ raporunda gazetecilik yaptığı için yargılandığı iddia edilen kişilerin adam öldürmek, terör örgütü üyeliği, soygun, sahtecilik gibi suçlardan tutuklu bulunduğu ortaya çıktı.