İmralı ve Kandil’in çıkarları için Kürt gençlerini ateşe atıyorlar
ABONE OL

KÜRT SİYASETÇİ VE AYDINLARDAN CEZAEVLERİNDEKİ AÇLIK GREVİNE TEPKİ

KÜRT siyasetçi ve aydınların, PKK ve KCK tutuklularının cezaevlerinde başlattığı açlık grevine yönelik tepkileri sürüyor. Daha önce açlık grevinde bulunmuş biri olarak bu yöntemden hiçbir sonuç alınamayacağını belirten HAK-PAR lideri Bayram Bozyel, işin tutukluların sırtına yüklenmesinin doğru ve ahlaki olmadığını söyledi.

Organizasyonu Kandil yapıyor

Kürt siyasetçi İbrahim Güçlü, açlık grevinin Kandil’den organize edildiğini söylerken, yazar Ümit Fırat, grevle asıl amaçlananın bir taraftan hükümetin kabul etmeyeceği talepleri ileri sürüp ‘silahtan-ölümden başka çaremiz yok’ propagandası yapmak, diğer yandan örgüt tabanını canlandırmak olduğunu ifade etti. PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’a özgürlük, anadil eğitim ve savunma hakkı için cezaevlerinde başlatılan açlık greviyle ilgili tepkiler şu şekilde:

Bu yöntemlerle sonuç alınamaz

-Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Genel Başkanı Bozyel: Kürtçe savunma haklı bir talep ama bu açlık grevi ile olabilecek bir talep değil. Bu, ancak demokratikleşme ve siyasal sürecin daha dinamik olarak harekete geçirilmesi ile olur. Yükü içeridekilerin sırtına yüklemek doğru ve ahlaki bir yöntem değil. Kürtçe savunma hakkı, tek başına açlık grevi ile sağlanamaz” dedi. 12 Eylül döneminde Diyarbakır Cezaevi’nde açlık grevinde bulunmuş biri olarak bu tür yöntemlerle sonuç alınmadığına dikkat çekmek isterim.  Demokratik talepler, çeşitli eylemlerle gündeme getirilebilir. Ama açlık grevi gibi eylemleri içeridekilerin sırtına yüklemek doğru değil. Kaldı ki cezaevlerindeki açlık grevlerinde şimdiye kadar bir sonuç alınabilmiş değil. Ölenler öldükleri ile kalıyor. Ölüm orucu çıkmaz sokaktır. Bu talepler açlık greviyle hayata geçirilemez.

Sorun Öcalan Karizması çizildi

-Kürt yazar Ümit Fırat: Cezaevlerindeki açlık grevleri ile bir taraftan hükümetin karşısına kabul edilmesi mümkün olmayan taleplerle çıkarak ‘silahtan başka çare yok’ propagandasına zemin hazırlamak, diğer yandan Abdullah Öcalan’ın yeniden ‘sorun çözen adam’ haline getirilmesi amaçlanıyor. Bu grevler, geçtiğimiz yıl Silvan (13 askerin öldürülmesi) ile başlayan bazı olaylarla Öcalan’ın çizilen karizmasının yeniden canlandırılmasıdır. Yeniden örgüt içinde etkin kılmak, itibarını diriltmek için yapılıyor. Öcalan, daha önce de avukatları ile görüşmediği oldu. Amaç tabanda ilgiyi artırıp eylemler yapmaktır. Öcalan, Silvan sonrası avukat kabul etmedi. Olaylar çıktı. Açlık grevi eylemi ile yine kendisine olan ilgiyi artırıp ‘ihtiyaç duyulan kişi’ yapılmak isteniyor. Asıl olan hükümetin kabul etmeyeceği, ‘silahtan-ölümden başka çaremiz yoktur’ biçimindeki bir propagandaya zemin hazırlamaktır.

Açlık grevi talepler abarttı

-Kürt siyasetçi İbrahim Güçlü: Siyasi mahkumların başlattığı açlık grevi Kandil’den organize ediliyor. Grev, gerçekleşmesi mümkün olmayan talepler içeriyor. Birileri kendi gelecekleri için Kürt gençlerini ölüme yatırdı. Kürt halkı artık, ‘Kandil, İmralı ve BDP’nin kurmayları nedene ölüm orucuna yatmıyor?’ diye sormaya başladı. Eylem, merkezi bir kararla alındı. Açlık grevinde günlük sorunları aşan ve gerçekleşmesi mümkün olmayan talepler var. Bu gençlerin ölümü Kandil ve İmralı sorumlulukları ya da sorumsuzlukları altındadır. Modası geçmiş devrimci halk savaşları gibi hikâyelerle Kürt gençlerini ölüme yatırıyorlar.

DİYARBAKIR’DAKİ MİTİNGE VALİLİK İZİN VERMEDİ

BDP’nin Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda düzenlemeyi planladığı mitinge valilikçe izin verilmemesinin ardından Bağlar ilçesindeki BDP İl Başkanlığı önünde toplanan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve diğer BDP’li vekillerle Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir valiliğe yürüdü. Burada BDP’lilerle polis arasında sert tartışmalar yaşanırken polis eylemde ısrar eden gruplara müdahale etti.