BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin 4. Olağan Büyük Kongresi’nde barış ve kardeşlik mesajı verdi. Eşi Emine Erdoğan’la birlikte katılımcıları selamladıktan sonra sloganlar ve alkışlar arasında 2 saat 25 dakikalık konuşmasına başlayan Başbakan Erdoğan şunları söyledi:
Açılıma tahammül edemediler
Bir yandan terörle kararlı şekilde mücadele ederken eş zamanlı olarak terörü besleyen, terörün istismar ettiği sorunların üzerine de kararlılıkla gittik. Demokratikleşme mücadelesinde de terörle mücadelede de 10 yıl boyunca yalnız bırakıldık ve engellerle karşılaştık. Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’ni ortaya koyduk. Buna bile tahammül edemediler. Dediler ki ‘Bunun içinde ihanet var, şu var, bu var’ dediler. Ama biz bu projemizi devam ettiriyoruz. Biz sadece güvenlik güçleriyle bunun olmadığını, olamayacağını bildiğimiz için, o olacak ama onun yanında diplomasi de olacak, onun yanında sosyo-ekonomik bütün adımları attık, psikolojik adımları attık. Sivil toplum kuruluşlarıyla mücadelemizi birlikte yürüttük.
Kürt kardeşlerime sesleniyorum
Benim Kürt kardeşimin başka ülkelerin, rejimlerin, Türkiye düşmanı çevrelerin taşeronu haline gelmiş bu eli kanlı terör örgütüyle hiçbir ortak yanı yoktur. Benim Kürt kardeşimin Kürtler’e bu kadar ağır bedeller ödeten, Kürt gençlerini zorla dağa kaçıran, Kürt çocuklarını ölmeye ve öldürmeye programlayan bu canilerle hiçbir duygu bağı kesinlikle yoktur. Buradan, özellikle Kürt kardeşlerime sesleniyorum. Bize oy versin veya vermesin, bizi sevsin ya da sevmesin, bu topraklar üzerinde yaşayan her bir Kürt kardeşimin elini vicdanına koymasını ve bir an olsun vicdanıyla konuşmasını istiyorum. Terör örgütü ve uzantısının propagandasının etkisi altında kalmadan her bir Kürt kardeşimin bir an olsun vicdanıyla baş başa kalıp düşünmesini istiyorum.
OHAL’den TRT Şeş’e reformlar
Cumhuriyet tarihi boyunca kim, hangi hükümet bu kadar cesur adımlar atmıştır? Hangi dönemde kardeşlik için bu kadar çaba gösterilmiştir? Kürtlere karşı on yıllarca sürdürülen ret, inkar ve asimilasyon politikalarına AK Parti bu ülkede son vermiştir. 10 yılda 35 katrilyon tutarında yatırımı Doğu ve Güneydoğu’ya biz yaptık. Yollarla, okullarla, hastanelerle, barajlarla... attığımız adımlarla AK Parti bölgenin çehresini değiştirmiştir. Duble yollarla bambaşka bir renk katmıştır. Kürtçe’nin önündeki engelleri de AK Parti kaldırdı, TRT Şeş’i kurarak 24 saat Kürtçe yayına başlattı. Annenin yavrusuyla Kürtçe konuşmasının önündeki engeli AK Parti açmıştır. Kürtçe’nin öğretilmesinin önünü AK Parti açmıştır. Olağanüstü hale AK Parti ‘dur’ demiştir.
Kardeşliği yüceltmek istiyoruz
Bugünden itibaren yeni bir sayfa açmak, o sayfayı da Kürt kardeşlerimle birlikte doldurmak, o temiz sayfayı şiddetten koruyup, barışın, kardeşliğin sayfası yapmak istiyoruz. 10 yılda yaptıklarımızı Kürt kardeşlerimizin başına kakacak bir parti asla değiliz. Biz Kürt kardeşlerimize karşı yüzlerce adım attık. Şimdi artık bu yeni dönemde Kürt kardeşlerimin bizlere karşı bir adım atmasını bekliyoruz. Kürt kardeşlerimin ‘Yeter artık’ diyerek teröre karşı cesaretle seslerini yükseltmelerini bekliyoruz. Yeniden Kürt kardeşlerimizle birlikte yol haritasını çizmek, ülkede kardeşliği, Kürt kardeşlerimizle birlikte yüceltmek istiyoruz.
Teröristle kucaklaşarak çözülmez
Gelin bu sorunları birlikte çözelim. Gelin bu sorunları şiddete teslim olarak değil, siyasetle çözelim. Gelin bu sorunları teröristlerle kucaklaşmak suretiyle çözeceğini zannedenlerle beraber değil, sizinle kucaklaşanlarla beraber çözelim. Onun için bugün hiç usanmadan tekrar ediyorum. ‘İnadına demokrasi’ diyorum, ‘inadına barış, ‘inadına kucaklaşma’ diyorum, ‘inadına kardeşlik’ diyorum.
CHP hazırsa oturup konuşacağız
Yalnız kalmalarına ve engellemelere rağmen belirledikleri yolda kararlılıkla ilerlediklerini belirten Erdoğan, “Açık konuşuyorum; Türkiye’de maalesef terörün bir piyasası oluşmuştur. Terörün siyaset alınıp siyaset satılan bir piyasası oluşmuş. Terörün kan alınıp kan satılan, can alınıp can satılan bir piyasası oluşmuştur. Terörün silah ticareti ve kaçakçılık üzerinden bir piyasası oluşmuştur. Terör maalesef sadece dışarıdan, sadece Türkiye düşmanı çevrelerden değil, bu kanlı piyasadan rant sağlayan içerideki çevrelerden de destek alıyor. Terör, kendi şahsi hesaplarının peşine düşen kimi siyasetçilerden kimi medyadan kimi çevrelerden destek alıyor” diye konuştu.
Milleti aldatmaya hakkınız yok
“Terör bittiğinde siyaseti de bitecek olanlar, terör bittiğinde rantı da bitecek olanlar, terörle mücadelede asla yanımızda olmadılar” diyen Erdoğan şöyle devam etti: “İşte görüyorsunuz; bu ülkenin ana muhalefet partisi terör örgütünün servis ettiği belgelerle, terör örgütünün diliyle konuşabiliyor. Bölücü terör örgütünü Sosyalist Enternasyonal’de Filistinli direnişçilerle bir görecek kadar bir zilletin içerisinde bunlar. CHP Genel Başkanının isteği üzerine ‘terörü çözmek’ için oturup konuştuk. ‘Arkadaşlarımıza talimatı verelim, bu arkadaşlarımız hemen çalışmaya başlasınlar. Çalışsınlar, nereden istifade edeceklerse etsinler, bir rapor getirsinler’ dedik. Yanındaki arkadaşlarından bir tanesi dedi ki; ‘Bu iki ayda olacak iş değil üç ayı bulur’. Tamam dedik. Üç ayı geçti hala dönecekler. Şimdi ben buradan, ana muhalefete sesleniyorum, biz hazırız. Hazırsan arkadaşlarıma ben görevi verdim. ‘Evet’ diyorsanız, oturup konuşacağız. Çünkü milleti aldatmaya hakkınız yok.”
“Kürt kardeşlerimin bizlere bir adım atmasını bekliyoruz” diyen Erdoğan, yeni bir sayfa açmak istediklerini ve bunun barışın sayfası olacağını söyledi.
Bu dönemin ardından partim bana hangi görevi verirse onu yapacağım
Kongreyle birlikte aralarına yeni arkadaşların katılacağını belirten Erdoğan, “Merkez Karar Yönetim Kurulu bu arkadaşlarla daha güçlü hale getirilecek. Omurga korunuyor, hücreler tazeleniyor. Merkez Karar Yönetim Kurulu, Merkez Yürütme Kurulu, disiplin kurulu ve parti içi disiplin kuruluyla bu süreci devam ettireceğiz. Ben tüzüğümüz gereği bu büyük kongrede son kez genel başkanlığa aday oluyorum. Yetki verilirse, Allah ömür verirse 3 yıl partimin başındayım. Ardından partimin vereceği sorumlulukları yüklenerek, o alanlarda görev ifa edeceğim. Allah ömür verirse, bu can bu bedende olursa inşallah farklı görevler, unvanlar altında yine bir, beraber olacağız. Milletimizin hizmetinde olacağız. Partim bana ‘Ağrı’ya git’ dedi, Ağrı’ya gideceğim, ‘Edirne’ye git’ dedi Edirne’ye gideceğim. Şurada konferans, burada konferans. Ne derse yine onu yapacağım. Çünkü biz bu terbiyeyi böyle aldık” dedi. Tüm parti teşkilatından helallik isteyen Erdoğan, “Ben hepinizden razıyım, hepinize hakkımı helal ediyorum.
Bu bitmeyen şarkıda bir estir
Sizlerin de benden, arkadaşlarımdan razı olmanızı diliyor, hepinizin haklarınızı helal etmenizi temenni ediyorum. Bu dava yolculuğu içinde, bu hareket içinde gönlünü kırdığım, üzdüğüm, zülfü yaresine dokunduğum kardeşlerim varsa haklarını lütfen bana helal etsinler. Bir kez daha bana sizler gibi yol arkadaşları nasip ettiği için Rabbime hamd ediyorum. 26 Mart 1999’da cuma günü Pınarhisar Cezaevi’ne doğru yola çıkarken evimin önünde toplananlara kısa bir konuşma yaptım. Konuşmamda bunun bir veda olmadığını söyledim. ‘İnşallah bitmeyen şarkının besteleri içindeki bir estir, bir duraktır’ dedim. Rabbim, benim de, benimle birlikte ‘amin’ diyen kardeşlerimin de duasını kabul etti. Cezaevindeki bir molanın ardından bu durağın, bir esin ardından AK Parti’yi kurarak, barış için, millet için, hürriyet için mücadele verdik. AK Parti’yi kurarken milletimize bir söz verdik, özellikle genç kardeşlerimize bir söz verdik; biz bizden öncekiler gibi koltuğa yapışıp kalanlardan olmayacağız dedik, biz gençlerin önünü açanlardan olacağız dedik. İşte bugün burada, bu büyük kongrede bu sözümüzün gereğini yerine getiriyoruz. Bu bir veda değil, bu bir estir, bir duraktır, bitmeyen şarkının notaları arasında bir moladır. Bu yorgunluğun molası değil, bir dinlenme değil, bir ilkenin, bir sözün bir vaadin yerine getirilmesidir. Bizim molamız dahi millet içindir. Vereceğimiz bu molada her ne şekilde olursa olsun, yine milletimizin hizmetinde olacağız” diye konuştu. Erdoğan, helallik istediğinde salondaki herkes ayağa kalkarak alkışladı.
Biz afiş asarken annemiz beklerdi
Erdoğan, hayatının her safhasında millete hizmet davası ve sevdasının benliğinin önünde olduğunu belirterek, “Ailem, eşim, çocuklarım beni affetsinler. En önce onlardan helallik diliyorum. Kimi zaman dava uğruna, millete hizmet sevdası uğruna onları dahi ihmal ettiğim dönemler oldu. Sevgili anacağımın, o anarşinin en hızlı olduğu dönemlerde gece yarılarında eve döndüğümde balkonda beni beklediği anları unutamıyorum. O bizi beklerdi, biz ise duvarlara afişlerimizi yapıştırır, yazılarımızı yazar oralardan dönerdik. Onların dualarıyla bugünlere geldik” diye konuştu.
Yolumuz Mustafa Kemal’in yolu
Sultan Alparslan’ın yüzlerce yıl sürecek bir medeniyetin, bir sevgi medeniyetinin de kapılarını araladığını belirten Erdoğan, “O sevgi medeniyeti Osman Gazi’nin ellerinde büyük bir çınara dönüştü. Bu çınarın gölgesinde kan dökmeden, sevgiyle, barışla hep geleceğe yürüdüler. AK Parti olarak bu büyük çınarın kollarından biriyiz. Bizim yolumuz Sultan Alparslan’ın, Osmangazi’nin, Fatih Sultan Mehmet’in, Sultan Süleyman’ın yoludur. Bizim yolumuz Gazi Mustafa Kemal’in, merhum Adnan Menderes’in, merhum Turgut Özal’ın, merhum Necmettin Erbakan’ın yoludur” dedi.
2023 hedefinden sonra 2071 inşası
Kongre sloganı olan ‘Büyük millet, büyük güç, hedef 2023’ü tekrarlayan Erdoğan, “Bugün yeni bir hedef daha ortaya koyduk. 2023 hedefinden sonra inşallah, Cumhuriyetimizin 100. yılının dışında bir hedefimiz daha var. O da bu kuruluşun 1000. yılı olacak, hedef 2071 gençler. Bizler 2023’ü sizler de 2071’i inşa edeceksiniz. AK Parti sadece oy verenlerin iktidarı olmadı. 10 yıl boyunca hiç kimsenin hayat tarzına karışmadık. Halk bizden köklü çözümler bekliyordu. Gazi Mustafa Kemal’in başlattığı, Menderes’in idamıyla yarım kalan reformların devam ettirilmesini istiyorlardı” diye konuştu.
AĞLATAN ŞİİR
Erdoğan, konuşmasına Sezai Karakoç’un, ‘Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine’ şiirinden bir bölüm okuyarak başladı.
Sevgili, en sevgili, ey sevgili,
Uzatma dünya sürgünümü benim,
Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Senden ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Sevgili, en sevgili, ey sevgili...
Erdoğan’ın şiiri okuduğu sırada, salondaki bazı partililerin gözyaşlarını tutamadıkları görüldü. Şiiri okurken Erdoğan da duygulandı.
Dine hakaret etmek ifade özgürlüğü değil
Erdoğan, son dönemlerde İslam dinine yapılan saldırılara değinerek, “Bir dine, bir dinin mensuplarına, bir dinin kutsal değerlerine hakaret etmek, aşağılamak, asla ve asla düşünce özgürlüğü kapsamında ele alınamaz. İslamafobiya bir insanlık suçudur. İslamafobiya bir nefret suçudur. Hele hele sevgililer sevgilisi Peygamberimize hakaret etme cüretini gösteren, alçakça saldırıda bulunan bir zihniyete katlanmak asla bir özgürlüğe tahammül anlayışıyla tanımlanamaz. İnanç özgürlüğü bu değildir, fikir özgürlüğü bu değildir. Tam aksine buna ‘evet’ diyenler düşünce özgürlüğünü, inanç özgürlüğünü ayaklar altına almışlardır. Bu konuda bizler ulusal, uluslararası anlamlarda adımlarımızı atıyoruz. Dünya liderleriyle şahsım, dışişleri bakanım görüşmeler yaptılar, yapıyoruz ve bu işi dünya platformunda da çok farklı bir yere inşallah oturtacağız. Batı’nın, İslamafobiya karşısında sessiz kalmasını kabul edemeyiz” dedi.
Rusya, Çin ve İran’ı Suriye için uyardı
Suriye’deki gelişmelere de değinen Erdoğan, “Suriye’de bir zalim iktidar var, bu zalim iktidar halkını acımasızca katlediyor. Suriye’deki rejim şu ana kadar 30 bini aşkın Suriyeli’yi öldürdü. 250 bini aşkın şu anda göç var, bunun 90 bine yakını şu anda misafirimiz. Biz, kardeşliğimizin gereğini yapacağız ve lojistik desteğimizi vermeye de devam edeceğiz, ama Rusya’ya, Çin’e, bunun yanında İran’a sesleniyoruz, lütfen şu ana kadar olan tavrınızı tekrar gözden geçirin. Bu zalim yönetimlerin yanında olanları tarih affetmeyecektir diyorum. CHP, Türkiye-Suriye dostluğunu geliştirmek için verilen mücadeleyi bir çelişki olarak sundu. Evet, 1945 öncesinde Hitler’e, Mussolini’ye, faşizme övgüler düzen, faşizmin savaşta yenilmesiyle birlikte aniden saf değiştiren, Stalin’e yaranmak için kendisine sığınan Azeri kardeşlerimizi infaz edileceklerini bildiği halde Stalin askerlerine teslim eden zihniyet, bu CHP zihniyetidir” dedi.
FONDA UZUN İNCE BİR YOL
Erdoğan’ın konuşmasına Aşık Veysel’in “Uzun İnce Bir Yoldayım” türküsüyle ara verildi.
CHP BÜTÜN DARBELERİN İÇİNDE OLMUŞTUR
Ana muhalefet partisi CHP’nin bütün darbelerin ya fiilen ya da fikren içinde olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, “Ana muhalefet partisinin içinde olmadığı bir darbe yoktur” dedi.
YÜZDE 1’İN HAKKINI KORURUZ
Başbakan, “Yüzde 99’la bile iktidar olsak yüzde 1’in hakkını korumak boynumuzun borcu” dedi.
İMAM HATİPLERİN ÖNÜ AÇILDI
Erdoğan iHL’lerin önünün açıldığını, Kur’an-ı Kerim ve Siyer derslerinin geldiğini hatırlattı.
BİZ DE ‘ALLAH’IN VERDİĞİ CANI ALLAH ALIR’ DEDİK
Ortaya koydukları anlayışın bütün Müslüman ülkeler için adeta bir örnek haline geldiğini belirten Erdoğan, “Biz Özal gibi ‘Allah’ın verdiği canı sadece Allah alır’ diyerek yola çıktık” diye konuştu.
GÖNÜLDEN GÖNÜLE KÖPRÜ
Başbakan, Neşet Ertaş’ın “Gönülden gönüle gider yol gizli gizli” dizelerini kullandı.