‘ŞÜBEYKE KABRİSTANI’NI TÜRK BASININDA İLK KEZ VE STAR GÖRÜNTÜLEDİ
STAR, Türk basınında bir ilki gerçekleştirdi ve ‘Cahiliye Dönemi’ olarak adlandırılan İslam öncesi devirde kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü mezarlığı yerinde görüntüledi. Müslüman olmadan önce Hz. Ömer de dahil pek çok kimsenin utanç vesilesi sayarak kız çocuklarını kuma gömdüğü alan şimdi Mukaddes Başkent (Mekke) Belediyesi tarafından koruma altına alınmış, yani SİT alanı ilan edilmiş durumda.
Hz. Ömer’i ağlatan kabristan
Rivayete göre, Hz. Ömer de İslam’a girmeden önce 6 yaşındaki kızını burada kuma gömmek için gelmiş, çölü kazarken de olaydan habersiz kızı babasının terini silmişti. Buna rağmen kızını burada diri diri kuma gömen Hz. Ömer, Müslüman olduktan sonra bu trajik olayı hayatının sonuna kadar ağlayarak hatırlayacaktı. Şübeyke Kabristanı, kız çocuklarının dışında, İslam’ın ilk kadın Şehidi Sümmeye’nin de, atların peşinde sürüklenerek şehit edildiği yer olarak da biliniyor. Kabe’nin yaklaşık 500 metre yakınında bulunan ve ‘Şubeyke Kabristanı’ olarak adlandırılan alan, çoğu zaman kapalı tutuluyor. Mescidi Haram’ın dış avlusundaki yolun karşısında, Safa Tepesinin karşısı, yüksek duvarlarla çevrili alanın içindeki, küçük demir kapının parmaklıkları arasından bakılarak görülebilen kabristan, Mekke-Medine Otobanı üzerinde. Belirli isimlere ait kabirler olmasa da temsilen taşlarla çevrili kabirler dikkat çekiyor. Daha çok güvercinlerin uğrak yeri haline gelen mezarlık, dev oteller ve otobüs duraklarının kuşatmasıyla pek dikkat çekmiyor. Pek çok Mekkeli tarafından dahi unutulan kabristanı daha çok kız çocukları ve kadınlar ziyaret ediyor. Kız çocuklarının ilk olarak ne zaman gömüldüğü tarih kitaplarında geçmezken, cahiliyede kız çocuklarının diri diri gömülmesi “Kız Çocuklarını Diri Diri Gömme” sözcüğüyle ifade ediliyor.
Utanç ve servet korkusu
Onlar bunu namuslarını korumak veya ar telakki ettikleri için, bazıları da sakat ve çirkin olarak doğduklarından yapıyorlardı. Cahiliye devrinde, belli yörelerde ve toplumun belli kesimlerinde dünyaya gelen kız çocukları büyük çoğunluğu itibariyle diri diri toprağa gömülürdü. Bu vahşice âdeti, kimileri tuhaf bir cahiliye gayretiyle, kimileri geçim sıkıntısı sevkiyle, kimileri de servetlerinin kızları vasıtasıyla başkalarının eline geçeceği endişesi ve kabile hırsıyla yapıyorlardı. Bu ilkel uygulamayı Kur’an şiddetle yasakladı: “Onlara birine dişi çocuğu olduğu müjdelendiği zaman içi öfkeyle dolarak yüzü kapkara kesilir. Kendisine verilen kötü müjde yüzünden, halktan gizlenmeye çalışır; onu utana utana tutsun mu, yoksa taprağa mı gömsün? Bak ne kötü hüküm veriyorlar!” (Nahl, 16/58-59)
Kur’an ve Peygamber yasakladı
Yeni gelişmeye başlayan Müslüman toplumunda bu kornuç adetin izlerini silmek için Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) iki kız çocuğuyla nimetlenen kimse onlara büyüyünceye kadar iyi bir şekilde bakarsa ona büyük ecir sözü vererek şöyle buyurmuştu: “Her kim kız çocuğunu büyütür ve onlara iyi davranırsa, onlar kendisi için cehennem ateşine karşı kalkan olur.” (Buhari ve Müslim)