KKTC Cumhurbaþkaný Tatar: Görünümümüz önümüzdeki dönemde daha da artýracaktýr
ABONE OL

Milli Savunma Bakanlýðýnca Milli Savunma Üniversitesinin (MSÜ) Beþiktaþ'taki yerleþkesinde düzenlenen "Kýbrýs Barýþ Harekatý 50. Yýl Paneli"nde konuþan Tatar, harekata biraz daha geç kalýnmasý halinde Kýbrýs'ta kurtarýlacak bir ortamýn bulunamayacaðýný söyledi.

Tatar, 15 Temmuz 1974'te Kýbrýs'ta düzenlenen darbeyle esas niyetin Kýbrýs'ý Yunanistan'a baðlamak olduðuna dikkati çekerek, havadan, karadan ve denizden olmak üzere üçlü bir çýkartmanýn yapýldýðýný dile getirdi.

1571 yýlýnda 70 bin þehit verilerek alýnan Kýbrýs Adasý'nýn Osmanlý Ýmparatorluðu'nun çok önemli bir kazanýmý olarak tarihte yerini aldýðýný vurgulayan Tatar, Ada'nýn kendilerine göre esas sahibinin Osmanlý Devleti ve onun devamý Türkiye Cumhuriyeti olduðunu dile getirdi.

Tatar, Türkiye'nin Kýbrýs'ýn Yunanistan'a baðlanmasýna tahammülü olamayacaðýný, çeþitli müzakerelerle harekata gidildiðini aktardý.

Kýbrýs'ýn tümünün Avrupa Birliðine (AB) alýndýðýnýn altýný çizen Tatar, "Tek taraflý olarak, ne Kýbrýs Türklerine danýþarak ne garantör Türkiye'ye danýþarak, Kýbrýs'ý bir bütün olarak Avrupa Birliðine almalarý... Güya Kýbrýs, Avrupa Birliðine adaymýþ gibi... Bu milli ve baþarýlý geçmiþimize, tarihimize meydan okuyarak, bütün bunlarý hiçe sayarak Kýbrýs, AB'nin bir adasýymýþ gibi davranýlýyor." diye konuþtu.

Tatar, egemenliðin önemini vurguladýklarýný belirterek, "Bir anlaþma olacaksa bu anlaþma iki devletli bir anlaþma olacaktýr. Aksi takdirde bizleri çok büyük tehlikeler bekler ve bekleyecektir." ifadelerini kullandý.

Egemen eþitlik þartýyla müzakere masasýna oturabileceklerini, Kýbrýs'ýn sahil þeridindeki konumuyla Türkiye'yi de etkileyeceðini belirten Tatar, bir tehlikenin ortaya çýkmasýný önlemek için, baðýmsýz bir Türk devleti olarak KKTC'nin burada güçlenerek, güçlendirilerek yaþamasý ve yaþatýlmasý gerektiðini bildirdi.

Son 50 yýlda Kuzey Kýbrýs'ta çok önemli kazanýmlarýnýn olduðuna dikkati çeken Tatar, "Kýbrýs Türkü, her zaman büyük Türk milletinin ayrýlmaz ve kopmaz bir parçasýdýr. Türk Devletleri Teþkilatýna, Sayýn Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn gayretleriyle birlikte gözlemci üye olarak kabul edilmemiz, yavaþ yavaþ iliþkilerimizi geliþtiriyor olmamýz, bizim kalýcýlýðýmýzý, görünümümüzü ve baþarýlarýmýzý inþallah önümüzdeki dönemde daha da artýracaktýr." deðerlendirmesini yaptý.

- "TÜRKÝYE, KIBRISLI KARDEÞLERÝNE HER TÜRLÜ DESTEÐÝ SAÐLAMIÞTIR"

Milli Savunma Bakaný Yaþar Güler, panelin Kýbrýs Türkü'nün haklý davasýna katký saðlayacaðýna yürekten inandýðýný söyledi.

Kýbrýs'taki anlaþmazlýklarýn, Rumlarýn Kýbrýs Türklerini 1960'ta kurulan "ortaklýk devleti"nin dýþýna çýkarmak, Ada'da birlikte yaþama mutabakatýný terk edip Türkleri sindirmek ve Kýbrýs Türklerinin haklarýný gasbetme giriþimlerinin bir sonucu olarak ortaya çýktýðýný aktaran Güler, Rumlarýn tüm baský, terör ve yýldýrma çabalarýna raðmen Kýbrýs Türkü'nün Ada'daki varlýðýný ve kazanýlmýþ haklarýný muhafaza etmek için destansý bir mücadele verdiðini kaydetti.

Türkiye'nin, haklý mücadelede daima KKTC'nin yanýnda yer aldýðýna dikkati çeken Güler, "Bu harekat, Türk Silahlý Kuvvetlerimizin müþterek unsurlarýnýn, Cumhuriyet tarihindeki en kapsamlý harekatý olmasý ve büyük bir baþarýyla icra edilmesi bakýmýndan müstesna bir yere sahiptir. Garantör ülke sýfatýyla uluslararasý hukuktan doðan haklarýmýz çerçevesinde gerçekleþtirdiðimiz ve iki aþamada icra edilen bu harekatta Türk askerinin yetenekleri, emsalsiz kahramanlýðý ve fedakarlýðý, bir kez daha tarihe altýn harflerle yazýlmýþtýr." ifadelerini kullandý.

Ada'da konuþlu Kýbrýs Türk Barýþ Kuvvetleri Komutanlýðýnýn her iki taraf için de barýþ ve güvenliðin teminatý olduðunu vurgulayan Güler, þöyle devam etti:

"Türkiye'nin Ada'daki askeri varlýðýný farklý bir þekilde tanýmlamak, bu konuda provokatif söylemler dile getirmek Rum tarafýna hiçbir fayda saðlamayacaktýr. Yarým asýrdýr Ada'da kan ve gözyaþý yoksa bu, Türk Barýþ Kuvvetlerinin oradaki varlýðý sayesindedir. Unutulmamalýdýr ki Kýbrýs'ýn sahip olduðu stratejik konum, sadece Ada'nýn deðil, hassas bir süreçten geçen Akdeniz'deki genel güvenlik ve istikrarýn devamý bakýmýndan da kritik önemdedir. Þu hususu özellikle ifade etmek isterim ki Kýbrýs meselesi bizim için bir sorun deðil, milli davadýr. 50 yýllýk süreçte yaþananlarý analiz ettiðimizde, Kýbrýs Barýþ Harekatý'nýn soydaþlarýmýzýn baðýmsýzlýk mücadelesinde ne denli önemli olduðunu çok daha iyi anlayabiliyoruz. Türkiye, o günden bugüne kadar, Ada'da barýþ ve istikrarýn saðlanmasý için her türlü gayreti göstermiþtir, göstermeye devam edecektir. Harekat sonrasý çeþitli ambargolara ve yaptýrýmlara maruz kalmasýna raðmen Türkiye, Kýbrýslý kardeþlerine her türlü desteði saðlamýþtýr, bundan sonra da saðlamaya devam edecektir."

Bakan Güler, KKTC'nin baðýmsýz bir devlet olarak tarih sahnesinde yerini almasýnýn Kýbrýs Türkü'nün istiklal ve istikbaline sahip çýkma azim ve kararlýlýðýnýn en açýk göstergesi olduðunu bildirdi.

Türkiye ve Kýbrýs Türklerinin yýllarca uluslararasý çözüm önerilerine olumlu yaklaþtýðýnýn altýný çizen Güler, Rum tarafýnýn uzlaþmaz tutumunun müzakerelerin baþarýya ulaþmasýna imkan tanýmadýðýný, statükocu söylemlerle hayal kuranlarýn çözümsüzlüðün yegane kaynaðý olduðunu söyledi.

Güler, Rum tarafýnýn kendisini Ada'nýn tek sahibi, Kýbrýs Türk halkýný ise azýnlýk olarak gören zihniyetinin deðiþmediði sürece, baþlatýlacak yeni bir müzakerenin baþarýya ulaþabilmesinin ve Kýbrýs Adasý'nda bir ortaklýk kurulabilmesinin mümkün olmadýðýný dile getirdi.

Bu meselenin, Kýbrýs Türk halkýnýn meþru çýkarlarýný ve güvenliðini teminat altýna alacak þekilde bir an önce çözüme kavuþturulmasýnýn Türkiye'nin en önemli önceliklerinden olduðunu kaydeden Güler, "Rum tarafýnýn provokatif adýmlarý ve üçüncü ülkelerden aldýðý askeri yardýmlar da sadece ve sadece çözümsüzlüðe hizmet etmektedir. Artýk, Ada'da tek ve kesin çözümün, Kýbrýs Türk halkýnýn egemen eþitliði ve eþit uluslararasý statüsünün tescil edilmesi gerektiði bilinmelidir." dedi.

Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'ýn da her platformda uluslararasý topluma bir an önce KKTC'nin tanýnmasý yönünde çaðrý yaptýðýna iþaret eden Güler, þu ifadeleri kullandý:

"Bu çaðrýnýn özünde, Kýbrýs meselesindeki düðümün, kalýcý ve adil bir þekilde çözülmesi düþüncesi yer almaktadýr. 'Ýki devletli çözüm' dýþýnda bir çözüm yoktur ve bu konuda artýk herhangi bir tereddüt bulunmamaktadýr. Muhataplarýmýzdan da Kýbrýs Türkü'nün ve Türkiye'nin uluslararasý hukuktan kaynaklanan haklarýna saygýlý olarak hareket etmelerini bekliyoruz. Bu kapsamda, uluslararasý camiayý, sadece bir tarafýn iddialarýný desteklemeyi býrakýp konuya makul, mantýklý, tarafsýz ve çözüm odaklý yaklaþmaya davet ediyoruz." diye konuþtu.

Bakan Güler, barýþçýl çözüm için çaba gösterirken milli menfaatlerden de asla taviz vermeyeceklerini, Güney Kýbrýs Rum Yönetimi'nin Ada'da dengeyi bozan, KKTC'nin güvenliðine yönelik tehdit oluþturan faaliyetlerine karþý gerekli tüm tedbirleri almaya devam edeceklerini belirtti.

Geçen aðustosta, tamamen insani nedenlerle yapýmýna baþlanan Pile Köyü Yol Projesi'ne yönelik, Birleþmiþ Milletler (BM) Barýþ Gücünün kabul edilemez engelleme giriþimlerine karþý tepkilerini açýkça ortaya koyduklarýný anýmsatan Güler, bu yolun hala tamamlanamadýðýný, buradaki halkýn maðduriyet çekmeye devam ettiðini söyledi.

Bu haksýz yaklaþýmý Astromerit-Evrihu Yolu Projesi, Neriman'ýn Evi ve Wayne's Keep Mezarlýðý gibi son dönemde yaþanan çeþitli sorun alanlarýnda da açýkça gördüklerini dile getiren Güler, Rum tarafýnýn en ufak boþluðu istismar ettiðini, bu durumun BM dahil bazý güçler tarafýndan da desteklendiðini kaydetti.

Güler, "Barýþ Gücünden beklentimiz de Ada'da bulunma misyonuna uygun hareket etmesi, KKTC'nin egemenlik haklarýna saygý göstermesidir. Ayrýca BM Barýþ Gücü'nün Ada'daki varlýðýna yönelik, KKTC yönetimiyle de bir anlaþma yapýlmasý gerektiðinin altýný çiziyoruz." ifadelerini kullandý.

Kýbrýs'ta iki ayrý halk ve iki ayrý devlet bulunduðuna dikkati çeken Güler, Kýbrýs meselesinin çözümüne yönelik müzakerelerin ve ulaþýlmak istenen hedefin de bu gerçek üzerine inþa edilmesi gerektiðini vurguladý.

Bakan Güler, bu anlayýþla Türkiye'nin iki devletli çözümün müzakere edilmesinin, Kýbrýs Türk halkýnýn egemen eþitliðinin ve eþit uluslararasý statüsünün tescil edilmesinin, KKTC'nin tanýnmasýnýn zamanýnýn geldiði görüþünde olduðunu aktararak, "Bu tanýnma Kýbrýs meselesinin adil, kalýcý ve sürdürülebilir bir çözüme kavuþmasýnýn yolunu açacak, Kýbrýs Türk halkýnýn uluslararasý toplumda hak ettiði yere gelmesini saðlayacaktýr. Sonuç olarak Türkiye bugüne kadar olduðu gibi bundan sonra da Garanti ve Ýttifak Antlaþmalarý çerçevesinde, 'Tek millet, iki devlet ve tek yürek' anlayýþýyla Kýbrýslý kardeþlerinin yanlarýnda olmaya devam edecek, Kýbrýs Türk halkýnýn geleceðe güvenle bakmasýna ve refah düzeyinin yükseltilmesine yönelik çalýþmalarýný, daha da geliþtirerek sürdürecektir." deðerlendirmesini yaptý.

- "ÝLK KIBRIS HAREKATI'NIN BEDELÝ ÇOK AÐIR OLMUÞTUR"

"Osmanlý tarihinde Kýbrýs" konulu bir konuþma gerçekleþtiren MSÜ Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu da harekat zamanýnda 7 yaþýnda bir çocuk olduðunu, Tokat'ta bile bunun gururunu yaþadýklarýný anlattý.

Baþarýlý askeri harekat sayesinde Kýbrýs Türklüðünün var olduðunu ifade eden Afyoncu, "Ýlk Kýbrýs Harekatý'nýn bedeli çok aðýr olmuþtur. Kýbrýs'ý biz 70 bin þehit ve bir donanma kaybederek aldýk. Kýbrýs, bize çok maliyetli olan insan kaybýmýza sebep olan 70 bin þehit verdiðimiz bir adamýzdýr." dedi.

Saygý duruþunda bulunulan ve Ýstiklal Marþý okunan panelde, Milli Savunma Bakanlýðý ve KKTC sinevizyon gösterimi yapýldý.

Panelde, "Genel Kurmay Baþkanlýðý ve Kuvvet Komutanlýklarý Gözüyle Kýbrýs Barýþ Harekatý" sunumlarý gerçekleþtirildi.