Ünal, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, uzun süredir hayvanların daha etkin korunmasının sağlanması için üzerinde çalıştıkları Hayvanları Koruma Kanunu ile Türk Ceza Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni TBMM Başkanlığına sunduklarını bildirdi.
Türkiye'de hayvanların acı, ızdırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarının sağlanması için ilk düzenlemenin, 24 Haziran 2004'te çıkarılan Hayvanları Koruma Kanunu olduğunu hatırlatan Ünal, aradan geçen 17 yılda değişen şartların, şehirlerin daha da büyümesiyle hem nüfus hem de hayvan popülasyonunda ortaya çıkan sonuçların yeni bir güncellemeyi kaçınılmaz kıldığını belirtti. Ünal, "Hayvan dostlarımız, bize verilen bir emanet. Geçmişte kuş evleri yapan, kuşları koruma vakıfları kuran, kırsala vahşi hayvanların aç kalmaması için yiyecekler bırakan ve hayvan sevgisiyle bilinen bir kültürün, medeniyetin, inancın mensuplarıyız. Bu nedenle Hayvanları Koruma Kanunu'nu bu hassasiyetle yeniden şekillendirmiş bulunuyoruz." diye konuştu.
AK Parti'nin bu konuda çeşitli çalışmalar yürüttüğünü, STK'ler, belediyeler ve bakanlıklarla görüşmeler gerçekleştirildiğini anlatan Ünal, AK Parti ve diğer siyasi parti gruplarının önergesiyle 2019 yılında kurulan TBMM Hayvan Haklarının Araştırılması Komisyonu'nun faydalı çalışmalar yaptığını ifade etti.
Dünyanın, teknolojik gelişmelerle hızla değiştiğine işaret eden Ünal, şöyle konuştu:
"Küresel ısınma, iklim değişiklikleri, çevre kirliliği, zorunlu göçler ve nüfus hareketlilikleri gibi olgular, devletleri ve bireysel olarak insanları etkilerken birlikte yaşadığımız hayvan dostlarımızı da doğrudan etkisi altına alıyor. Özellikle şehirlerin büyümesi ve ulaşım imkanlarının gelişmesi insanların, hayvanların yaşam alanlarının kesişme noktalarını artırıyor. Buna bağlı olarak genel sağlığın korunması amacıyla hayvanların rehabilitasyonu ve korunması önemli bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkıyor. Yine toplumsal yaşam standartlarında ve demografik yapıdaki değişimler, insanların ev hayvanları veya evcil hayvanlarla olan ilişkilerini ve ortak yaşam alanlarını paylaşma koşullarını, insanlarla hayvan dostlarımızın ilişkilerini yeniden düzenleme ihtiyacını ortaya koyuyor. Yaptığımız bu düzenlemenin ruhunu, kalbini ve temel fikrini oluşturan bakış açımız şudur; hayvanlar mal, eşya olmaktan çıkarılıp canlı statüsüne getirilecek. Dolayısıyla Türk Ceza Kanunu'nun 151. maddesinde hayvanlarla ilgili husus 'mala zarar verme' noktasından çıkarılıp, 'cana zarar verme' noktasına getirilerek suç kapsamında alınacak. Bu düzenlemenin en temel noktasını bu oluşturuyor. Bu bakış açımızdaki değişiklik çerçevesinde hayvanlar artık mal olarak görülmekten ziyade bir can olarak görülecek. Sahiplerinin borçlarından dolayı özel ilgi ve refakat amaçlı bakılan hayvanların haczedilmesi ortadan kalkacak."
Düzenlemeyle "sahipli" ve "sahipsiz" hayvan ayrımının da kaldırılacağını bildiren Ünal, ister sahipli isterse sahipsiz olsun bir hayvanı kasten öldürme, nesli yok olma tehlikesi altında olan bir hayvanı öldürme, bir hayvan neslini yok etme, işkence etme, acımasızca veya zalimce muamelede bulunma, cinsel ilişki ve hayvan dövüştürme fiillerinin suç olarak düzenlendiğini kaydetti.
Hayvana karşı gerçekleştirilen bazı suçlarda sahibi tarafından şikayet hakkı kullanılmasa dahi Tarım ve Orman Bakanlığınca sürecin takip edileceğini anlatan Ünal, şöyle devam etti:
"Suç teşkil edilen fiillerin sahibi tarafından, sahip olduğu hayvana karşı işlenmesi durumunda süreç hem Tarım ve Orman Bakanlığımızca hem de adli mercilerce takip edilecek. Sahipsiz hayvan sayısının kontrolsüz artışının önüne geçilmesi, insan refah, huzur ve sağlığının da temin edilebilmesi için sahipsiz hayvanların tedavi, parazit mücadelesi, aşılama, kısırlaştırma ve dijital kimliklendirilmesini ifade eden rehabilitasyon süreci etkin şekilde yürütülecek. Bu doğrultuda büyükşehir belediyelerine, il belediyelerine, nüfusu 25 bini aşan belediyelere hayvan bakımevi kurma ve bütçelerinin belli bir miktarını bu hizmetler için kullanma zorunluluğu getirilecek. Nüfusu 25 binin altında olan belediyelere ise bölgelerinde bulunan hayvanları rehabilitasyon sürecine tabi tutulmaları için hayvan bakımevi bulunan en yakın hayvan bakımevine götürme ve rehabilitasyon süreci tamamlandıktan sonra alındıkları ortama bırakma zorunluluğu getirilecek."
Mahir Ünal, sahipsiz köpeklerin kısırlaştırılmasının hem sivil toplum örgütlerinin hem de kamunun gayretini, iş birliğini, eş güdümünü ve koordinasyonunu gerektirdiğini söyledi.
Tehlikeli köpek türlerinin insanlara, çocuklara ve diğer hayvanlara gerçekleştirdiği saldırılara dikkati çeken Ünal, "Tarım ve Orman Bakanlığının, bilim kurulları ile çalışmaları neticesinde belirlenecek tehlikeli türlerin bakılması, beslenmesi, barındırılması, ülkemize girişi yasaklanıyor. Mevcutta tehlikeli türlere sahip olan vatandaşlarımıza ise hayvanlarını kısırlaştırarak, kayıt belgesi alarak, ağızlıksız ve tasmasız dolaştırmayarak, çocuk oyun alanları ve parkları ile halkın yoğun bulunduğu bölgelere girmeme gibi şartlarda 'Mevcut hayvanına ölünceye kadar bakabilirsin.' demekteyiz." dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Ünal, kara ve su sirkleri ile yunus parklarının açılması ve işletilmesinin yasaklanacağını, mevcut işletmelerin uhdesinde bulunan hayvanların, doğal yaşam süresine bağlı olarak tasfiyesinin öngörüldüğünü belirterek, şunları kaydetti:
"Hayvanlar için doğal yaşam parklarının oluşturulmasına ve hayvanların daha iyi şartlarda barındırılmalarına imkan sağlanıyor. Kedi ve köpek sahiplerine dijital kimliklendirme zorunluluğu getirilecek ve terkleri yaptırıma bağlanacak. Sahipsiz hayvanların artışının önemli bir kısmını oluşturan bu problemin çözümü hedefleniyor. Pet shoplarda kedi ve köpek satışının önüne geçilecek. Bu yerlerde Tarım ve Orman Bakanlığının denetimindeki üretim çiftliklerinde üretilen hayvanların satışı katalog üzerinden yapılacak. Bu konuda hem hayvan refah ve sağlığı dikkate alınıyor hem de bir anlık hevesle alınan hayvanlarımızın daha sonra terk edilmelerinin önüne geçilmesi düşünülüyor. Valiliklerin başkanlığındaki il hayvan koruma kurullarımız hem içeriği hem eşgüdümü hem koordinasyonu hem toplantı süresi yeniden düzenlenerek daha etkin hale getirilecek. Teklifimizin milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Teklifimiz bugün ilgili komisyona sevk edilecek ve inşallah Meclis kapanmadan da verdiğimiz sözü tutarak bu teklifi kanunlaştırmayı amaçlıyoruz."
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Ünal, "Evlerdeki kedi ve köpek sayısına ilişkin sınırlama getiriliyor mu?" sorusu üzerine, "Bu, teklifte yer almıyor." dedi.
Basın toplantısına, kanun teklifinde imzası bulunan AK Parti Tekirdağ Milletvekili Mustafa Yel, AK Parti İstanbul Milletvekili Serap Yaşar, AK Parti İstanbul Milletvekili Rümeysa Kadak, AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu ile AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız da katıldı.