MHP Lideri Bahçeli: Cumhurbaþkaný Erdoðan bir kez daha seçilmelidir
ABONE OL

Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantýsý'nda yaptýðý konuþmada, tarihin, dönüm noktalarý, keskin virajlarý, kritik eþikleri, geleceðe eklemlenmesi beklenen kýrýlgan baðlantý hatlarýnýn olduðunu söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu ve kurtuluþ fikri olan Türk milliyetçiliðinin, tarihin kaygan ve kaypak zemininde saðlam ve saðduyulu duruþun adresi olarak varlýðýný güçlü þekilde ibra ve ibraz etmesinin artýk kaçýnýlmaz aþamaya geldiðini vurgulayan Bahçeli, "Belki bugünden sonra tarihin akýþý daha farklý olacaktýr. Belki bugünden sonra ülkemin þafaðý bir baþka sökecektir. Belki bugünden sonra Türkiye'nin prangalarý tamamýyla kýrýlacaktýr. Akýl ile duygumuzun mutabakat çemberinde, þuur ile heyecanýmýzýn muhassala ekseninde Türk ve Türkiye Yüzyýlý yürüyüþüne hýz vermenin zamanýdýr." diye konuþtu.

"Bugün kitabýn ortasýndan ve hiçbir yoruma ihtiyaç býrakmayacak netlikte konuþacaðým" diyen Bahçeli, bugünkü konuþmasýyla milli birlik ve kardeþlik duygularýnýn üzerine gerilmek istenen yabancý menþeli örtüyü kaldýracaðýný dile getirdi. Bahçeli, "Alýþýldýk söylem kalýplarýndan az da olsa taþmanýn vakti geldiyse, o vakit bu vakittir. Mevcut ve muayyen gerçeklere dayanarak muazzez milletimizin ayak baðlarýný kalýcý olarak çözmenin kim bilir belki de ilk adýmýný atmýþ olacaðým." deðerlendirmesinde bulundu.

Devlet Bahçeli, Türkiye'nin çözemeyeceði, altýndan kalkamayacaðý, üstesinden gelemeyeceði hiçbir sorunun olmadýðýna, irade gösterilip sýrt sýrta verilmesi gerektiðine iþaret etti.

- "EKONOMÝ YÖNETÝMÝNE GÜVENÝYORUZ"

MHP lideri Bahçeli, Türkiye ekonomisinin þiddetli fýrtýnayý atlattýðýný belirterek, 'Battýk, bittik, tükendik, mahvolduk' diyen felaket tellallarýnýn yüzünün kýzardýðýný söyledi.

Milli gelirin 1,1 trilyon dolar sýnýrýný aþtýðýný kaydeden Bahçeli, "Cari açýkla dýþ ticaret açýðý iniþe geçmiþtir. Ekonomik büyüme her yýl ortalama yüzde 5'in üzerinde gerçekleþerek Türkiye'nin dinamik ve üretken yönünü teyit etmiþtir. Ýhracatýmýz 260 milyar dolarýn üzerine çýkmýþtýr. Küresel ve bölgesel gerilimlere raðmen Türkiye ekonomisi eski teorik þemalara sýðmayan, ezbere dayanan þablonlara hapsolmayan bir özellikle sürekli ilerleme, sürekli geliþme halindedir." diye konuþtu.

Bu yýlýn sekiz ayýnda iþsizlik oranýnýn yüzde 8,5'e gerilemesinin umutlarý tazelediðini, ekonomiye duyulan güveni tetiklediðini, stagflasyon uyarýsý yapanlarý ters köþeye yatýrdýðýný ifade eden Bahçeli, istihdam sayýsýnýn 33 milyona, istihdam oranýnýn da yüzde 50'ye yaklaþtýðýný anlattý. Bahçeli, sözlerini þöyle sürdürdü:

"Dünyada sular durulmazken, Türkiye'nin akýlcý, atýlgan ve azimli politikalarýyla öne çýkmasý ve pozitif ayrýþmasý siyasal istikrarý perçinleyecek ekonomik istikrarýn bize göre müjdesi olmuþtur. Ancak enflasyon ve hayat pahalýlýðý her insanýmýzý haklý olarak rahatsýz etmektedir. Bu konudaki þikayet ve sýzlanmalarý ortadan kaldýrmak baþlýca görevimizdir. Bunun yaný sýra gelir daðýlýmý adaletsizliði canýmýzý sýkan bir baþka olumsuzluktur. Para, maliye ve gelirler politikasýnýn tam bir uyum halinde devrede olmasý, mali disipline riayet edilmesi, tasarruf eðiliminin yükselmesi ve yapýsal reformlarýn gündemde olmasý vatandaþlarýmýzýn günlük hayatýna, makroekonomik görünüme zamanla çok müspet tesir edecektir. Enflasyonla mücadele kesintisiz sürmektedir ve desteðimiz tamdýr. Bu mücadelenin sonunda enflasyon rakamýnýn tek hanelere gerileyeceðine inancým ve itimadým tartýþmasýzdýr."

MHP olarak bu konuda her katkýyý vermeye, her çalýþmayý yapmaya hazýr olduklarýný belirten Bahçeli, "Cumhurbaþkanlýðý Kabinemizin yanýndayýz. Ekonomi yönetimine güveniyoruz, doðru yolda olduklarýný ve doðru politikalarla Türkiye ekonomisinin önüne koyulan takozlarý teker teker kaldýrdýklarýný müsterih bir vicdan eþliðinde görüyoruz. Döviz kuru, faiz ve enflasyon kuþatmasýný güç birliði yaparak kýracaðýz. Ekmeði büyüteceðiz, sofralarýmýzý dolduracaðýz, dar ve orta gelirli insanlarýmýzý asla yalnýz býrakmayacaðýz." ifadelerini kullandý.

Türk ve Türkiye Yüzyýlý'nýn, ayný zamanda sosyal, ekonomik, hukuki ve siyasal reformlarla pekiþeceðini dile getiren Bahçeli, "Her vatandaþýmýzdan bir bahaneyle 750 lira almak yerine, tüm vatandaþlarýmýza artan zenginlikten hakkaniyetli pay veren bir Türkiye'ye ulaþmak hayal deðil, ulaþýlacak bir hedeftir." dedi.

- "ÇOCUKLARA, KADINLARA KASTEDENLER ESFEL-Ý SAFÝLÝNDÝR"

Devlet Bahçeli, çocuk cinayetlerine dikkati çekerek, Diyarbakýr'da Narin Güran'ýn, Tekirdað Malkara'da Sýla bebeðin, Ýstanbul Fatih ve Eyüpsultan'da Ýkbal ve Ayþenur'un hayatlarýný kaybettiðini hatýrlattý.

Çocuklarýn, tüyleri diken diken eden caniliklerin sýrayla kurbaný olduðunu belirten Bahçeli, þöyle konuþtu:

"Doðru sözlü, düzgün fikirli, temiz vicdanlý, yüce gönüllü, yumuþak huylu, aðýrbaþlý, merhamet ve muhabbet ehli milletimizden barbarlarýn çýkmasý çeliþki gibi algýlansa da, böylesi defolar, böylesi sapýklar maalesef her toplumun ortak sancýsý, ortak þikayetidir. Siyasal ve toplumsal tarih, insan doðasýný esas alan iki düþüncenin cepheleþmesini, daha yerinde bir tabirle uzlaþmaz karþýtlýðýný deþifre etmiþtir.

Bunlardan birisi, insanýn doðuþtan kötü olduðunu iddia etmekle birlikte diðeri insanýn iyi veya kötü olmasýný içinde bulunduðu þartlara baðlayan düþüncedir. Bizim inancýmýza göre insan eþref-i mahlukattýr. Buradan anlaþýlacaðý gibi insan varlýklarýn ve yaratýlmýþlarýn en þereflisidir. Bir de esfel-i safilin vardýr ki, bu kategoriye girenler cehennemin en aþaðý tabakasýnda olanlarýn sýfatýdýr. Bebeklere, çocuklara, kadýnlara, masum ve mazlum her insana kastedenler esfel-i safilindir."

- "HANGÝ CEZA YÜREKLERE SU SERPEBÝLÝR?"

"Yenidoðan bebekleri, SGK'den günlük 8 bin lira alabilmek için yoðun bakýmda tutup ölümlerine neden olan, pasif ötanaziye baþvuran, insanýn aklýna getiremeyeceði, havsalasýnýn alamayacaðý, kalbinin kaldýramayacaðý yöntemleri kullanarak cinayet iþleyen yaratýklar, emin olunuz, sadece saðlýk çalýþanlarýmýzýn deðil insanlýðýn yüz karalarýdýr" diyen Bahçeli, bu kiþileri, "týbbi artýk, ölüm ve soygun çetesi, kana susamýþ katiller güruhu" olarak nitelendirdi.

MHP Genel Baþkaný Bahçeli, "Para için bebekleri ölüme mahkum eden, üstelik bunu güle oynaya, karþýlýklý mavralarla yapan namussuzlara verilecek hangi ceza vicdanlarýn fýrýn gibi sýcaklýðýný soðutabilir? Hangi ceza adaletin tecellisini saðlayabilir? Hangi ceza yüreklere su serpebilir?" sorularýný yöneltti.

CÝMER'e yapýlan bir þikayetle baþlayan adli soruþturma sürecinin patlak verip ülke gündemine oturmasýnýn, birbiriyle baðlantýlý diðer vahim olaylarýn sýrayla gün yüzüne çýkmasýnýn geçiþtirilecek bir konu olmadýðýný vurgulayan Bahçeli, þöyle konuþtu:

"Adeta düðmeye basýlmýþçasýna kadýnlara, bebeklere, çocuklara yönelik saldýrý ve cinayetler furyasýnýn seriye baðlanmasý, ardýndan eþ zamanlý olarak toplumsal infialin kýþkýrtýlýp bunun da siyasi propaganda aparatý olarak kullanýlmasý baþka bir tertibin ihtimalini ister istemez akla getirmektedir. Elbette suçun önlenmesi ve suçlularýn yakasýndan tutulmasý milletimizin en haklý talebidir. Fakat toplumsal dokumuzu sarsacak, devlet, millet uyumunu sakatlayacak, insan hak ve onurunu ayaða düþürecek kahredici olaylarýn zincirleme halinde sosyal ve ulusal medyadan ifþa edilmesi ve bunlarýn da provokasyon iklimini canlý tutmasý son derece kuþku vericidir."

- "CUMHURÝYET SAVCIMIZ YAVUZ ENGÝN'Ý GÖNÜLDEN KUTLUYORUM"

Devlet Bahçeli, Saðlýk Bakanlýðýnýn bu duruma zamanýnda müdahil olduðunun altýný çizerek, görevi suistimal, savsaklama ve kötüye kullanmanýn söz konusu olmadýðýný söyledi. Teftiþ mekanizmasýnýn gecikmeksizin çalýþtýrýldýðýný dile getiren Bahçeli, þunlarý kaydetti:

"Adli süreç zamanýnda iþletilmiþ, polis ve jandarmamýz eþ güdüm halinde suçlularýn peþine düþmüþtür. Saðlýk Bakanýmýzýn istifasýný istemek hangi akla hizmettir? Saðlýk alanýndaki parlak geliþmeleri karalamak nasýl bir politik angajmanýn ürünü, neyin hazýrlýðý, kimlerin talimat veya tembihidir? Yargýya taþýnmýþ aðýr ve vahim bir olayý anýnda istismar etmek, siyasete pervasýzca malzeme yapmak, önüne gelene çamur sýçratmak art niyetlilik, hatta ahlaksýzlýk deðil midir?

Saðlýk Bakanýmýzýn istifasýný isteyenlerin, orada burada þov yapanlarýn bebeklerin hakkýný savunmak veya insan hayatýna sahip çýkmak gibi bir dertleri yoktur. Bunlarýn iþleri güçleri yalandýr, nifaktýr, kaldý ki baþka bildikleri hiçbir þeyin bulunmadýðý da ortadadýr. Saðlýk Bakanýmýzý, Ýstanbul Ýl Müdürlüðü görevinden itibaren konuyla ilgili sergilemiþ olduðu dürüst, ilkeli, tavizsiz ve saðlam duruþundan dolayý tebrik ediyorum. Bebek katillerinin en aðýr þekilde cezalandýrýlmalarýný bekliyor; MHP'yi karalayan, ülkücüleri kötüleyen þerefsiz bir suçlunun tehditleri karþýsýnda üstlendiði görevin itibarýný sabýr, sebat ve cesaretle koruyan Cumhuriyet Savcýmýz Yavuz Engin'i gönülden kutluyor, tertemiz alnýndan öpüyor, Allah sayýlarýný artýrsýn diyorum."

Türkiye'nin içine çekilmek istendiði, günbegün tahrik edilen sosyal, ekonomik ve manevi girdaplara karþý azami dikkatli ve uyanýk olmanýn önemine iþaret eden Bahçeli, "Zalim ve zillet bir akýl iþbaþýndadýr. Öz güvenimizi yaralamak, öz deðerlerimizi yaðmalamak, milli ve manevi dengemizi yýkmak maksadýyla organize ve çok aktörlü bir operasyon süreci derinden derine faaliyet halindedir. Yaþadýðýmýz hiçbir þey tesadüfi deðildir. Devletin güvenirliði, hükümetin meþruiyeti, milli ve toplumsal dayanýþmanýn temeli saldýrý altýndadýr." diye konuþtu.

Bahçeli, Türk-Ýslam medeniyetinin madde-ruh dengesini yeniden ele almasý, kendine dönmesi, iç aleminin hazinelerini keþfetmesi ile milli ve manevi güvenlik duvarlarýný güçlendirmesinin acil ve elzem bir ihtiyaç olduðunu da dile getirdi.

Devlet Bahçeli, yapýlmasý gerekenin, baðýmsýz bir zihniyete sahip olarak aklý ve inancý devamlý surette alarmda tutmak, kesintisiz ve kontrolsüz esen deðiþim rüzgarlarýný deðiþmez deðerlere sarýlarak engellemek olduðunu söyledi.

Hep ayný yollardan geçerek, hep ayný þeyleri yaparak farklý bir sonuca ulaþýlamayacaðýný vurgulayan Bahçeli, öncelikle düþünülmesi, fedakarlýkla kilitlenilmesi, çevresinde kenetlenilmesi gereken yüksek deðerlerin, Türk milleti, Türk vataný ve Türkiye Cumhuriyeti'nin beka ve egemenlik haklarý olduðunu dile getirdi.

Bu yüksek deðerlerden en küçük ödün vermeden, hiçbir pazarlýðýn ara veya ana konusu haline getirmeden tarihi yolculuðun þevkle sürdürülmesi gerektiðini belirten Bahçeli, "Sönmüþ bir medeniyetin fosili deðiliz. Bitmiþ bir maçýn yorumcusu deðiliz. Toprak altýna itilmiþ ve arkeolojik kazýlarýn insafýna terk edilmiþ sessiz ve nefessiz bir milli varlýðýn varisleri de deðiliz. Bilakis binlerce yýllýk tarihimizin engin tecrübesine dayanarak, bundan ilham alarak, dahasý Ötüken'de demir daðlarý hürriyet hedefiyle eriten ecdadýmýz kadar diriyiz, dirençliyiz ve heyecanlýyýz. Var oluþumuzun derin sýrrý karþýsýnda hayret ve huþu duyarak, geleceði akýl, vicdan, emniyet ve kardeþlik mihverinde okumanýn ve oluþturmanýn arzusuyla dolup taþýyoruz." diye konuþtu.

"Etrafýmýzýn yangýn yerine döndüðünü hepiniz görüyorsunuz" sözlerini sarf eden Bahçeli, Ýsrail'in, Hamas'ýn eski Siyasi Büro Baþkaný Ýsmail Heniyye'den sonra onun yerine geçen Yahya Sinvar'ý da katlettiðini, siyonist barbarlýðýn, suikast halkalarýna bir yenisini daha eklediðini hatýrlattý.

Bahçeli, iki gün önce, Ýsrail vandallýðýnýn, Gazze'nin Meþru Beyt Lahiya bölgesinde aralarýnda kadýn ve çocuklarýn da bulunduðu 87 kiþiyi öldürdüðünü anýmsatarak, Lübnan havadan ve karadan abluka altýnda can çekiþirken yine bedel ödeyenin, can verenin, kaný dökülenin masum sivil halktan baþkasý olmadýðýný vurguladý.

- "GÜVEN, BARIÞ, ÝSTÝKRAR VE HUZUR COÐRAFYASI OLMALIDIR"

Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan'ýn, Lübnan'da yaþayan Türkmenlere kapýlarýn açýk olduðunu duyurmasýnýn, bu kapsamda irade göstermesinin, soydaþlýk hukukunun takdir edilecek bir tezahürü olduðunun altýný çizen Bahçeli, þöyle devam etti:

"Bundan rahatsýz olanlarýn, eleþtiri çýtasýný yükseltenlerin, 'yeni göç dalgasý geliyor' diyerek yaygara koparanlarýn, Türk'ün Türk'ten baþka dostunun ve sýðýnacaðý bir sýcak kucaðýn olmayacaðýný bilmelerini elbette beklemiyoruz. Ancak asgari seviyede insan olmalarýný, saygý göstermelerini, empati yapmalarýný, hoþgörülü ve vicdanlý davranmalarýný beklemenin de en doðal hakkýmýz olduðunu düþünüyoruz. Türk, Türk'e yardýr, candýr, kandýr, gardaþtýr, yurttur, yuvadýr, sonuna kadar emanettir. Bir zamanlar hakimiyetimiz altýndaki mücavir topraklara kafileler halinde gidip yerleþen, oralarý Türklük ve Ýslamlýkla ilmik ilmik dokuyan ecdadýmýzýn bugünkü torunlarýna ihtiyaç olduðunda kapýlarýmýzý açmak, gönlümüzü açmak, sofralarýmýzý açmak milli ve tarihi bir vefanýn þaþmaz gereðidir. Türk milleti, hem bekleyen hem beklenen hem de belalarý defeden kudret timsalidir. Kaos ve krizlerin giderek kökleþtiði, savaþ ve çatýþmalarýn sürekli ilerleyiþ kaydettiði bir dönemde Anadolu, güven, barýþ, istikrar ve huzur coðrafyasý olmalýdýr."

- "TÜRKÝYE'DE GÜVEN BUNALIMI YOKTUR"

Sonsuza kadar var olmanýn çaresinin ve çözümünün de ancak böyle saðlanacaðýna iþaret eden Bahçeli, sözlerini þöyle sürdürdü:

"Güneyimiz yanarken kuzeyimiz toz duman içindedir. Doðumuz sýkýntýlarla yoðrulmuþken batýmýzda karanlýk oyunlar planlanmaktadýr. Ýç ve dýþ iþgal cephesi, gemi azýya almýþtýr.

Objektif ve ahlaki yorumlarý kendisinden duymak istediðimiz, ne var ki hep aksi istikamete kürek çeken ve þuuru kapanmýþ halde bulunan bir siyaset bilimci, güven bunalýmýnýn yavaþ yavaþ kök saldýðýný, bunun tek çözümünün hýzlý bir erken seçim olduðunu, güvenilecek bir iktidarýn kurulmasý gerektiðini zýrvalayarak bunca sorunun ortasýnda iç iþgal cephesine hizmetkarlýk yapmaktan kaçýnmamýþ ve utanmamýþtýr. Türkiye'de güven bunalýmý yoktur, buna karþýlýk bunayan ve Türkiye'ye cephe alan bulaþýk tipler vardýr, alayýnýn hüviyetleri ise bellidir, bilinmektedir. Seçimler zamanýnda yapýlacaktýr ve herkes siyasi hesabýný buna muvafýk yapmak durumundadýr."

Devlet Bahçeli, "20 Ekim 2024'te Ýstanbul 1 Nolu Baro Baþkanlýðý seçimlerinde Ýstiklal Marþý'ný hazmedemeyenlerin ortalýkta cirit atmasýnýn, KHK ile ihraç edilmiþ, ne idiði belirsiz eski bir CHP milletvekilinin baþkan seçilmesinin ve yaptýðý konuþmasýnda Anayasa'nýn ilk dört maddesine olumlu manada dokunmayý telaffuz etmesinin, skandal olmasýnýn ötesinde yeni bir tuzaðýn kurulduðunu gösterdiðini" kaydetti. Bahçeli, "Ýçi dýþý fitne-fesat kumkumasýna dönen bu zatýn, Anayasa'nýn ilk dört maddesine olumlu veya olumsuz nasýl dokunulacaðýný açýklamasý, böyle bir teþebbüs halinde nelerin yaþanýp yaþanmayacaðýný akýl, izan ve kokuþmuþ ideolojik süzgecinden geçirmesi hassaten ikaz ve tavsiyemizdir." ifadesini kullandý.

"Arpa ufalanýr aþ oldum sanýr. Çer-çöp havalanýr kuþ oldum sanýr. Cahile meydaný boþ býrakýrsan, ayaklar kendini baþ oldum sanýr" dizelerini okuyan Bahçeli, þunlarý söyledi:

"Uyarýyorum, baþ olan ayaklar tek dursun, akýllý olsun, ayranýmýzý kabartmasýn, asabýmýzý bozmasýn, milletin sabrýný yanlýþa yormasýn, bayramlýk aðzýmýzý da daha fazla açtýrmasýn. Yapýlan hiçbir ihanet, hiçbir kötülük kimsenin yanýna kalmaz, yarýna da býrakýlmaz. FETÖ elebaþýna bile dünya kalmadý, kendi topraklarýnda, casusluk eðitimi aldýðý ülkesinde Allah'a hesap vermek üzere öldü gitti. Dileðim, Allah'ýn azabýyla kahrolmasý, hýyanetini, müþrik ve münafýk emellere hizmetinin bedellerini tek tek ödemesi, cehennemde ebediyyen yanmasýdýr. Bu teröristin, Türkiye'de gömüleceði bir toprak yoktur. Nerede Türkiye düþmanlýðý yapmýþsa orada çürüyüp gitmelidir. Kulun hesabý varsa Allah'ýn da bir hesabý vardýr. O hesabý soracak Türkiye sevdalýsý yüreklerdir. Allah ihmal etmez, sadece imhal eder, yani mühlet tanýr."

- "BU ÜLKEDE YAÞAYAN HÝÇBÝR KÜRT KARDEÞÝM SORUN OLARAK GÖSTERÝLEMEZ"

Konuþmasýnda, DEM Parti milletvekilleriyle el sýkýþmasý sonrasý yaþanan tartýþmalara da deðinen Bahçeli, þu görüþleri paylaþtý:

"DEM'e uzattýðým el günlerdir konuþuluyor, günlerdir tartýþýlýyor. Dedikodu borsasý rekorlar kýrýyor. Önüne gelen kendi mizaç ve meþrebine göre deðerlendirme yapýyor. Son iki haftadýr görüþ ve düþüncelerimi berrak ölçüde açýklayýp samimi niyetimi paylaþmýþ olsam da birileri yine rahat durmuyor, ýsrarla samanlýkta iðne arayýþýna, karanlýktan aydýnlýða taþ fýrlatmaya kalkýþýyor. 'Sözlerimin altý doldurulmalýdýr' diyenlerden tutun da 'yeni bir çözüm sürecinin piþirildiðini" iddia edenlere kadar pek çok iddia ve ifade malumlarýnýz olacaðý üzere gündeme gelmiþtir.

Bir eski Meclis Baþkaný, iþgüzarlýk ve iþportacýlýk mantýðýný siyaset zannederek kafasýnýn içinde ne kadar kir pas varsa ortaya dökmüþtür. 'Adýna isterseniz kuþkonmaz deyin, yeni bir sürece ihtiyacýmýz var' sözleriyle boþa sallayýp nasýl dolu tutarým hevesine kapýlmýþtýr. Türkiye'nin yeni bir çözüm sürecine deðil, ortak aklý çalýþtýrmaya, dürüst ve samimi adýmlara, dýþ dayatmalara kapalý durmaya, bin yýllýk kardeþliði daha da kuvvetlendirmeye ihtiyacý vardýr ve olmalýdýr."

Türkiye'nin sorununun Kürtler deðil, bölücü terör örgütü olduðunu belirten Bahçeli, "Tek tek Kürt kardeþlerimin sorununu çözmek elbette mecburidir ama kolektif kimlik ve etnik temelde bir çözüme atýf yapmak vahim bir tehlikedir. Bu ülkede yaþayan hiçbir Kürt kardeþim sorun olarak gösterilemez. Kürt sorunu var demek, Kürtleri sorun gören sahte yüzlerin, yalan sözlerin, yýkým bekleyenlerin, küresel emperyalizme piyonluk yapanlarýn ortak propagandasýdýr. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, asimilasyon politikasýna hiçbir zaman teþne olmamýþ, tenezzül etmemiþ, prim vermemiþtir." dedi.

- "TERÖR BAÞKA, SÝYASET BAÞKADIR"

Bahçeli, bölücü terör sorununun, Türkiye'ye çok zaman, kaynak, insan ve enerji kaybettirdiðine dikkati çekerek, "Terörle mücadeleye harcanan devasa kaynaklar, Doðu ve Güneydoðu'nun sosyal ve ekonomik kalkýnmasýna ayrýlmýþ olsaydý, bölgenin nasýl yýldýz gibi parlayacaðýný, iþsizlik, yoksulluk ve gelir daðýlýmý adaletsizliðinin nasýl ortadan kalkacaðýný vatansever her insanýmýz tasdik edecektir." diye konuþtu.

Terörün bitmesi halinde Diyarbakýr'ýn, Þýrnak'ýn, Hakkari'nin, Mardin'in, Batman'ýn, Aðrý'nýn, Van'ýn ve diðer vilayetlerin baþýna talih kuþunun konmasýnýn, bölge insanýnýn derin bir nefes almasýnýn mutlak bir akýbet olduðunu vurgulayan Bahçeli, "Terör baþka, siyaset baþkadýr. Ýkisi arasýna kalýn bir çizgi çekilmeden, duvar örülmeden, silah dýþlanmadan, en baþta Kürt kardeþlerimiz olmak üzere, Türk vatandaþlarý layýk olduðu insani geliþmiþlik düzeyine, refah, huzur ve güvenlik mertebesine çok zor ulaþacaktýr." sözlerini sarf etti.

Terörizmin hesaplý ve sistemli þiddet anlamýna geldiðini, terör saldýrýlarýnda psikolojik sonuçlarýn fiziksel hedeflerden daha önemli olduðunu belirten Bahçeli, terörist için þiddetin bir amaç deðil, araç, toplumu ve mücadele ruhunu yýldýrmanýn, korkutmanýn, dehþete düþürmenin yegane öncelik olduðunu aktardý.

- "TERÖRLE HÝÇBÝR YERE VARILMAZ, VARILAMAZ, VARILAMAYACAKTIR"

MHP Genel Baþkaný Bahçeli, þu deðerlendirmelerde bulundu:

"Bugüne kadar terör ve terörizmle mücadelede elde edilen ortak tecrübeleri þu þekilde sýralamamýz mümkündür. Tek baþýna silahlý mücadelenin hemen hiçbir zaman terörü sona erdiremeyeceði gibi terörün silahsýz çözümü de asla yoktur. Esasen hiçbir taviz, hiçbir geri adým teröristi doyurmayacak, tatmin etmeyecektir.

Gerçek dünya ile teröristin kanlý hayatý arasýnda çok ciddi farklar vardýr. Teröristin yaþadýklarý ve kabulleriyle gerçek olaylar ve olgular arasýndaki çeliþkiler somutlaþtýkça teröristin direnci kýrýlacak ve silahtan uzaklaþacaktýr.

Terör örgütünün inancýný deðiþtirme çabasý boþunadýr. Ancak tek tek teröristler üzerinde tesirli olmak, ihanetin sonunun olmadýðýný meþru vasýtalarla anlatmak ve açýklamak örgütteki çözülmeyi hýzlandýracaktýr.

Meselenin can alýcý noktasý þudur. Terör örgütünün taleplerini kabul etmek tehdide boyun eðmek demektir. Üstelik yeni saldýrýlarý kýþkýrtmaktan baþka bir netice de vermeyecektir. Ancak silah ve þiddet karþýsýnda toplumun boyun eðdiðini göstermek ne kadar yanlýþ ise terörü yaratan ortamýn iyileþtirilmesi amacýyla demokratik adýmlarý atmaktan imtina edilmesi o ölçüde hatalýdýr. Medyanýn tavrý ve tutumu da çok önemlidir. Terör eylemlerinin, teröristlerin bir baþarýsý ya da toplum açýsýndan bir panik havasý þeklinde sunulmasý, bölücü örgütün deðirmenine su taþýmakla eþ anlamlýdýr. Teröristin moralini bozan ve direncini azaltan iki faktörden birisi, temel iddialarýna yönelik kuþkular duymaya baþlamasý, diðeri de silahlý eylemlerin baþarýsýzlýða mahkum olduðuna ikna edilmesidir. Bölücü terör örgütü PKK'nýn silahlý eylemleri baþarýsýzlýða mahkumdur. Terörle hiçbir yere varýlmaz, varýlamaz, varýlamayacaktýr. Türkiye, bölücü teröre asla rýza göstermeyecek, müzakere ve mütareke dayatmalarý iþe yaramayacaktýr. Bir yanda terörle amansýz mücadele ederken, diðer yanda demokratik reformlarýn, sosyal ve ekonomik düzenlemelerin yapýlmasý akla en yatkýn seçenektir. Kürt kardeþlerimizle terör örgütü arasýnda hiçbir ortak taraf yoktur."

- "ELÝMÝZÝ TAÞIN ALTINA KOYMAYA, GÖVDEMÝZÝ KOYMAYA VARIZ VE BURADAYIZ"

Bahçeli, 6 Haziran 2011'de Diyarbakýr mitinginde, "Washington'daki sizi benden daha fazla sevemez. Brüksel'dekiler sizi benden daha çok anlayamaz. Erbil'deki peþmerge sizi benden daha çok sahiplenemez" dediðini hatýrlatarak, þunlarý kaydetti:

"Terörün belini kýrmak her þart ve durumda görevimizdir. Terör eylemlerine ön þartsýz derhal son verilmesi, bütün teröristlerin silahlarýyla daðdan inip Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne teslim olmasý, Türk adaletinin vereceði hükme razý olarak cezalarýný çekmeleri, terör örgütü için tek çýkýþtýr. Ne ABD ne AB ne Irak ne Suriye ne de bir baþka ülkeyle birlikte içimizdeki bazý mihraklarýn, Kürt kardeþlerimizin sözcüsü ve vasisi olmasý asla, kata imkansýzdýr.

Birinci hüküm cümlem þudur. TBMM'de her meselenin ele alýnýp milli ve müþterek akýlla çözümü mümkün ve hatta mecburidir. Eðer terörsüz bir siyaset, terörsüz bir ülke, terörsüz bir gelecek hususunda herkes ittifak halindeyse o halde deðil elimizi taþýn altýna koymaya, gövdemizi koymaya varýz ve buradayýz."

Devlet Bahçeli, geçen haftaki grup konuþmasýndaki "Türkiye'ye getirilirken, 'her türlü hizmete hazýrým' diyen teröristbaþý, buyursun terörün bittiðini, örgütünün tasfiye edileceðini tek taraflý ilan etsin" sözlerini anýmsatarak, þunlarý söyledi:

"Bu çaðrýmýn iç yüzünü henüz anlamayan, anlasa bile iþine gelmediðinden saptýrmaya çalýþanlar çok sayýdadýr. Türk ve Türkiye Yüzyýlý'nda terörü sýfýrlamak, milli birlik ve beraberliði çelikleþtirmek amacýna matuf ikinci hüküm cümlem þöyledir. 'Teröristbaþý iþin içinde olmazsa bir þey çýkmaz' diyenlere de sesleniyorum, þayet teröristbaþýnýn tecridi kaldýrýlýrsa, gelsin TBMM DEM Parti Grup Toplantýsý'nda konuþsun. Terörün tamamen bittiðini ve örgütün laðvedildiðini haykýrsýn. Bu dirayet ve kararlýlýðý gösterirse, 'umut hakký'nýn kullanýmýyla ilgili yasal düzenlemenin yapýlmasý ve bundan yararlanmasýnýn önü de ardýna kadar açýlsýn. Ne Kandil ne de Edirne, adres Ýmralý'dan DEM'e uzansýn, bu aðýr ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çýkarýlsýn. Hodri meydan, buna varýz, vatan, millet, devlet, bayrak, ortak gelecek ve tam baðýmsýzlýk için bunu dahi sineye çekmeye sonuna kadar hazýrýz. Türkiye ve Türk milleti için her fedakarlýðý yapmaya, her çileye katlanmaya, lazým gelen her adýmý atmaya kararlýyýz, inançlýyýz, tarih huzurunda diyorum ki yeminliyiz. 'Yeni Yüzyýl, Yeni Hayat, Yeni Türkiye' temelinde bagajlarý boþaltalým ve milli ülküleri hep birlikte yakalayalým.

Üçüncü hüküm cümlem de þu þekildedir. Diyarbakýr annelerinin sessiz çýðlýðý duyulmalý, evlatlarýyla buluþmalarý saðlanmalý, hepsinin yüzü güldürülmeli, sorunun kaynaðý olanlar harekete geçmelidir.

Bilinmelidir ki uzattýðým elin bir mesajý da budur. Terör yöntemleriyle herhangi bir yakýn veya uzak hedefe ulaþýldýðý bugüne kadar görülmüþ, duyulmuþ þey deðildir. Barýþçýl yollar varken teröre müracaat melanettir, ihanettir, cinayettir, canavarlýktýr. Türk milleti bölücü terörle yaþamaya mecbur deðildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bölücü terör örgütünü emelleriyle birlikte imha etmeye muktedirdir. Kürt kardeþlerim, gelin bir olalým, beraber olalým, aramýza girmek isteyenleri, bozgunculuk yapanlarý tarihin çöplüðüne gönderelim. Ýmanýmýz bir, kýblemiz bir, irademiz bir, bayraðýmýz bir, milletimiz bir, devletimiz bir, anýmýz bir, acýmýz bir, geleceðimiz bir, biz hep birlikte Türk milletiyiz. Türkiye Cumhuriyeti'nin 101. yýl dönümünde milli kucaklaþmayla yeni yüzyýlýn destanýný el ele yazalým; ayrýlmamýzý, bölünmemizi, parçalanmamýzý bekleyenleri mahv-ý periþan edelim. Kökünü kurutamayacaðýmýz bir sorun yoktur. Çaresizlik içinde kývranacaðýmýz bir konu da yoktur.

Dünya siyasetini, Filistin davasýnda bir araya getirme mücadelesi veren Türkiye'nin, 154 partiyle kutuplaþmasý, kendi içinde yarýlmasý, birbirine girmek için pozisyon almasý doðru deðildir, ahlaki deðildir, makul deðildir, makus talihimiz Allah'ýn izniyle ters dönecektir. CHP Genel Baþkaný istediði kadar saða sola gitsin, orayý burayý ziyaret etsin, gömleðinin ilk düðmesini yanlýþ iliklemesinden, bastýðý ve baktýðý siyasi zemin kýrýk olduðundan dolayý yanlýþa düþm

  • MHP Genel Baþkaný Devlet Bahçeli
  • MHP lideri Bahçeli