MHP Lideri Bahçeli: Ýstanbul'u 2. Vatikan'a dönüþtürmeye hiç kimsenin gücü yetmez
ABONE OL

MHP Genel Baþkaný Devlet Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantýsý'nda partililere hitap etti. Bahçeli, konuþmasýný Divan'da oturarak gerçekleþtirdi.

28. Dönem, 2. Yasama yýlýnýn son grup toplantýsýný yaptýklarýný söyleyen Bahçeli, MHP milletvekillerinin Meclis tatile girinceye kadar, Genel Kurul ve komisyonlarýn çalýþmalarýna aktif katýlacaklarýný, daha sonra da seçim çevrelerinde olacaklarýný belirtti.

Türk-Ýslam aleminin geçmiþ Kurban Bayramý'ný tekrar kutlayan Bahçeli, hac farizasýný yerine getirerek yurda dönüþ yapan vatandaþlarýn ibadetlerinin kabul olmasýný diledi.

Bayram tatilinde meydana gelen trafik kazalarýnda 68 vatandaþýn hayatýný kaybettiðini hatýrlatan Bahçeli, hayatýný kaybeden vatandaþlara Allah'tan rahmet, yaralýlara ise acil þifa diledi.

-"DÝYARBAKIR BAROSU'NUN HANGÝ EMELLERÝ CANLI TUTMAK ÝSTEDÝÐÝ GÖZDEN UZAK TUTULAMAZ"

Diyarbakýr ve Mardin'deki anýz yangýnlarýnda hayatýný kaybeden vatandaþlara Allah'tan rahmet, yaralananlara da geçmiþ olsun dileðinde bulunan Bahçeli, yaralarýn sarýlacaðýný, maðduriyet yaþayan insanlara devletin müþfik ve cömert elinin gecikmeksizin uzanacaðýný söyledi.

MHP'nin sürecin takipçisi olacaðýný vurgulayan Bahçeli, þöyle konuþtu:

"Devam eden adli soruþturma mucibince yangýnýn çýkýþ nedenleri kuþkusuz tespit edilecek, hitamýnda gerekli hukuki tasarruf muhakkak yapýlacaktýr. Bu konuda biraz sabýrlý olmak lazýmdýr. Anýz yangýnýný bahane ederek potansiyel nefretlerini dýþa vuran, kinlerini deþifre eden her kim ya da kimler varsa tescilli Türkiye muhalifi ve milli birlik muarýzýdýr. Diyarbakýr Barosu'nun 22 Haziran'da yaptýðý açýklamada, sosyal medya aracýlýðýyla Kürt kökenli kardeþlerimize hakaret ve nefret içerikli paylaþýmlarda bulunanlar hakkýnda suç duyurusunda bulunulduðu ifade edilmiþtir.

Hiçbir Türk vatandaþý böylesi bir fahiþ ve feci yanlýþýn içinde olamaz. Hiçbir saðduyu ve vicdan sahibi Türk vatandaþý bu tip ayýrýcý ve bölücü bir komplonun kýyýsýnda köþesinde, yanýnda yöresinde yer alamaz. Sosyal medyada tedavüle sokulan kara kampanyanýn, müfteri ve müfsit ifadelerin failleri bu milletin zaten evladý olarak görülemez. Ancak Diyarbakýr Barosu'nun sivri ve sipariþ açýklamasýyla hangi emel ve hedefleri canlý tutmak istediði de gözden uzak tutulamaz. Anýz yangýnýný fýrsat bilip bin yýllýk kardeþliðimizi ateþ altýna almak isteyen provokatörler az çok bellidir, fakat onlarýn þirret oyunlarýný bozmak ise hepimize düþen milli bir ödevdir."

-"TÜRKÝYE, MÝLLÝ GÜÇ UNSURLARINI TETÝKTE VE TEYAKKUZDA TUTMAK DURUMUNDA"

Dünyanýn, baþ döndüren geliþmelerin çekim alanýnda olduðunu belirten Bahçeli, Üçüncü Dünya Savaþý ile ilgili alarm zilleri çalanlara her gün yenilerinin eklendiðini ifade etti.

Son zamanlarda yeni bir dünya savaþý riskinin sürekli olarak telaffuz edildiðini anýmsatan Bahçeli, "Küresel ve bölgesel basýnçtaki yükseklik kontrol sýnýrlarýndan taþmakla birlikte; uluslararasý anlaþmazlýklar, ekonomik cepheleþmeler, ticari restleþmeler, jeopolitik hesaplaþmalar artýþ kaydetmektedir. Türkiye'miz her türlü senaryoya göre milli güç unsurlarýný tetikte ve teyakkuzda tutmak durumundadýr." dedi.

Oslo Barýþ Araþtýrmalarý Enstitüsünün "Çatýþma Eðilimleri: Küresel Bir Bakýþ,1946-2023" baþlýklý raporunu hatýrlatan Bahçeli, dünya genelinde yaþanan çatýþmalarýn, Ýkinci Dünya Savaþý'ndan bugüne kadarki en yüksek seviyeye ulaþtýðýnýn açýkladýðýný söyledi.

Türkiye'nin de aralarýnda gösterildiði 34 ayrý ülkede kanlý çatýþmalarýn varlýðýndan bahsedildiðini kaydeden Bahçeli, "Dünya çatýþma haritasý çizilirken, bölgelere göre devlet temelli çatýþmalardan etkilenen ülkeler kategorisinde Türkiye'nin gösterilmesi bize göre yanlýþ olduðu kadar haksýzlýk ve hakikate mugayirdir. Bunun nedeni meþru müdafaa gereðince, uluslararasý hukuk çerçevesinde terörle mücadelemizden duyulan aþýrý rahatsýzlýktýr. Elbette iç ve dýþ husumet ve huþunet cephesini rahatsýz etmeye, uykularýný kaçýrmaya sonuna kadar, gittiði yere kadar azimle devam edeceðiz." diye konuþtu.

Ýsrail'in hala dur durak bilmeden Gazze'ye saldýrdýðýný hatýrlatan Bahçeli, bunun ateþkes ve barýþ arayýþlarýný sekteye uðrattýðýný vurguladý. Bahçeli, "Caniyahu, Ýsrail medyasýna verdiði son röportajýnda, Gazze'de çatýþmalarýn sona yaklaþtýðýný, birliklerin ise Lübnan sýnýrýna taþýnacaðýný söylüyor. Bu azýlý katil, savaþtan vazgeçmeye hazýr olmadýðýndan, ancak Hamas ile kýsmi bir anlaþmaya varýlabileceðinden bahsediyor." diye konuþtu.

Ýsrail ile Filistin arasýndaki savaþýn diðer ülkelere, hatta Orta Doðu'nun tamamýna sýçrama riskini günden güne artýrdýðýný kaydeden Bahçeli, Birleþmiþ Milletler Genel Sekteri Antonio Guterres'in ise Ýsrail ile Lübnan sýnýrýný ayýran "Mavi Hat" boyunca yaþanan tehlikeli geliþmelerle ilgili, "Lübnan'ýn ikinci Gazze" olma ihtimaline karþý dünyayý uyarmaktan, topyekün bir savaþ tehdidini dile getirmekten baþka hiçbir þey yapmadýðýný vurguladý.

Ýsrail'in Lübnan sýnýrýna askeri yýðýnak yapmasý ve Hizbullah'ýn füzeli saldýrýlarýnýn bölgenin yüksek tansiyonunu daha da artýrdýðýný aktaran Bahçeli, Kýzýldeniz'deki ABD uçak gemisinin Akdeniz'e doðru yola çýkmasýnýn ve Güney Kýbrýs'taki Ýngiliz üslerindeki hareketliliðin savaþ ve silah baronlarýnýn iþtahýný kabarttýðýný söyledi.

Türkiye'nin ortasýnda yer aldýðý geniþ bir coðrafyada fýrtýnalar koptuðunu belirten Bahçeli, Doðu Akdeniz ve Ege'nin pek çok tehdide müsait olduðunu, Basra Körfezi ile Kýzýldeniz arasýnda oyunlar kurulduðunu dile getirdi.

Devlet Bahçeli, Tayvan meselesinden dolayý ABD ile Çin arasýnda gerilime sebep olan Hint-Pasifik bölgesinin karýþmakta olduðunu, Irak ve Suriye üzerinde de kumar oynandýðýný söyledi.

Irak'ýn Süleymaniye kentinin de terör örgütü PKK'nýn adeta üssüne dönüþtürüldüðünü kaydeden Bahçeli, Ýran'ýn terör örgütü PKK'ya dron ve füze sevkiyatý yaptýðýyla ilgili kaygý verici iddialarýn gündeme geldiðini ifade etti.

-"RUSYA'NIN DAVET EDÝLMEDÝÐÝ BÝR BARIÞ ZÝRVESÝNÝ TERTÝP ETMEK HANGÝ AKLA HÝZMETTÝR?"

Rusya Devlet Baþkaný Vladimir Putin'in, Çin ve Kuzey Kore ziyaretlerini hatýrlatan Bahçeli, Putin'in, NATO'nun odaðýný giderek Asya-Pasifik'e kaydýrdýðýný ve bu hamleye karþý mücadele edeceklerini söylemesinin tedirgin ve endiþeli bekleyiþleri týrmandýrdýðýný söyledi.

Rusya ile Ukrayna arasýnda süregelen savaþýn barýþla sonuçlanmasý için yapýlan çaðrýlarýn þimdiye kadar cevap bulmadýðýný kaydeden Bahçeli, "Ýsviçre'nin ev sahipliðinde gerçekleþen Ukrayna Barýþ Zirvesi'nde deyim yerindeyse dað fare doðurmuþ, þapkadan tavþan yerine skandallar çýkmýþtýr. Rusya'nýn davet edilmediði bir barýþ zirvesini tertip etmek hangi akla hizmettir? Dostlar bizi alýþveriþte görsün mealinde ve danýþýklý dövüþ manasýnda bir zirvenin baðlayýcýlýðýna, kanayan yaralara merhem olacaðýna inanmak hayal ötesi bir beklenti deðil midir? Hem barýþ zirvesi planlayýp hem de savaþýn tarafý olan Rusya'yý dýþlayarak diplomatik baský altýna almaya çalýþmak mantýk ihlali, makuliyet inkarý, hayatýn gerçeklerine sýrt dönmek þeklinde yorumlanmayacak mýdýr?" deðerlendirmesinde bulundu.

Bir diðer kabul edilemez hususun da Fener Rum Patriði'nin sözde "Konstantinopolis Ekümenik Patriði" sýfatýyla zirveye davet edilmesi ve hazýrlanan sonuç bildirgesine imza attýrýlmasý olduðunu vurgulayan Bahçeli, "Ukrayna Barýþ Zirvesi'nde Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenlik hukuku, Lozan Antlaþmasý'nýn ilgili hükümleri kasten yok sayýlmýþtýr." dedi.

Fener Rum Patrikhanesi'nin statüsünün belli olduðunu belirten Devlet Bahçeli, Patrikhanenin, sadece Ortodoks Rum azýnlýðýn dini ihtiyaçlarýný yerine getirmesi için Türkiye topraklarýnda kalmasýna izin verilen ve Türkiye Cumhuriyeti kanunlarýna baðlý olan bir kurum olduðunun altýný çizdi.

Ýdari açýdan Fatih Kaymakamlýðýna baðlý seçilmiþ patriðin de Türk vatandaþý olduðunu vurgulayan Bahçeli, sözlerini þöyle sürdürdü:

"Türkiye Cumhuriyeti'nin sýnýrlarý içinde Konstantinopolis diye bir þehir yoktur, Ekümenik unvanýnýn hukukiliði ve meþruluðu yoktur, tam tersi iddiada bulunanlarýn alayý Bizans sevdalýsý, Müslüman Türk milletinin azgýnlaþmýþ hasýmlarýdýr. Ýstanbul'u ikinci Vatikan'a dönüþtürmeye hiç kimsenin gücü yetmez. Fethimizin emaneti Ýstanbul, ayný zamanda milli ve manevi namusumuzun timsalidir. Ayasofya-i Kebir Cami-i Þerif'in aslýna rücu etmesi ve Müslümanlarýn ibadetine açýlmasý pek çok çevreyi ürkütmüþ, o günden bugüne de hepsini birden deliye çevirmiþtir. Ekümenik kartýný devreye sokanlara zikreden dilimizle, þükreden kalbimizle, sabreden bedenimizle mukabele ve mukavemet göstereceðiz. Asla boyun bükmeyeceðiz, asla teslim olmayacaðýz, asla gözümüzü yummayacaðýz; hakký, halký ve hakikati savunmaktan da asla geri adým atmayacaðýz."