Naumkin: Türkiye ile birlikte Batılı ülkeleri müzakere için ikna edebiliriz
ABONE OL

Rusya Bilimler Akademisi Doğu Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Vitaliy Naumkin, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını, Rusya, Türkiye ve Batı'nın bu konudaki yaklaşımlarını AA muhabirine değerlendirdi.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne yönelik "barbarca" saldırılar düzenlediğini belirten Naumkin, "İsrail ordusunun eylemlerini suç olarak değerlendiriyorum. Çünkü insanların öldürülmesi ve altyapının yok edilmesi kabul edilemez. Bu, Filistin topraklarını işgalden kurtarılmasından yana olan Hamas'ın saldırılarına orantısız, adaletli olmayan, barbarca bir cevap. Söz konusu barbarca saldırıların derhal durdurulması gerekiyor." dedi.

Naumkin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in birçok kez Gazze'de ateşkes sağlanması çağrısında bulunduğunu belirterek Rusya'da hem kamuoyu hem de Devlet Başkanı düzeyinde bu yönde yaklaşım sergilendiğine dikkati çekti.

İsrail'in, Gazze'nin güneyine de yönelik saldırılar düzenleme ihtimalinin olduğunu ifade eden Naumkin, bunun büyük bir felakete yol açabileceğini, uluslararası toplumun buna karşı çıkması gerektiğini vurgulayarak, "Katar, Mısır, Türkiye, İran gibi Arap ve İslam ülkeleri bunu önleyebilir." ifadelerini kullandı.

- "GAZZE'YE SALDIRILAR, NETANYAHU'NUN SİYASİ DURUMUNU KÖTÜLEŞTİRİYOR"

Rus akademisyen Naumkin, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Gazze'ye saldırılar düzenleyerek siyasi durumunu kötüleştirdiğini vurguladı.

Naumkin, "Netanyahu, barbarca savaş sürdürerek, görevine devam edebileceğini ve yolsuzlukla ilgili kendisine yönetilen suçlamalardan kaçabileceğini düşünüyor. Bence bu, Netanyahu'nın çıkarıdır. O, her zaman kendi çıkarlarını İsrail devleti ve halkının çıkarlarından üstün tuttu." diye konuştu.

- "İSRAİL, FİLİSTİN DEVLETİNİ İSTEMİYOR"

İsrail ile Hamas arasında çatışmalara "insani ara" veren uzlaşıyla ilgili görüşünü aktaran Naumkin, Katar ile Mısır'ın bu sürece katkıda bulunduğunu dile getirdi.

Naumkin, "Geçici ateşkesin kalıcı ve uzun vadeli ateşkese dönüşme potansiyeli var. Ancak bu, insanların hayatını kurtarmak için geçici bir karar. Bunun Filistin-İsrail meselesinin tümüyle çözülmesine yol açacağını düşünmüyor." dedi.

İsrail'in, Filistin Devletinin oluşturulmasını öngören Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) kararlarına karşı çıktığını vurgulayan Naumkin, şöyle devam etti:

"İsrail'in bunu istemediği aşikardır. Bu meselenin çözümüne giden yol uzun olacak. Bu nedenle, söz konusu çatışmalara verilen insani araların meseleyi kökten çözeceğini düşünmüyorum. Bu, müzakere sürecinin başlamasını sadece kolaylaştırabilir. Ancak bunun kesinlikle gerçekleşeceğini söylemek zor. Süresiz ateşkesin sağlanması, iyi bir sonuç olacak. Çünkü çatışmaların durdurulmasıyla ilgili anlaşma bu aşamada hemen sağlanmayabilir. Batı ile İsrail bunu kabul etmeyecek."

Naumkin, Batılı ülkelerin Gazze'deki olaylarla ilgili çifte standart uyguladığını belirterek, "Batı, İsrail'in Filistin halkını yok etmesini ve Filistin halkının ulusal haklarını ihlal etmesini görmezden geliyor. Aslında İsrail, Hamas ile değil, halk ile savaşıyor. Filistinlilere karşı ayrımcılıktan vazgeçme ve onların ulusal haklarını kabul etme zamanı geldi. Ancak, BMGK'nin kararlarını Batı'da kimse uygulamak istemiyor." ifadelerini kullandı.

- "RUSYA İLE TÜRKİYE KAPSAMLI ÇÖZÜM İÇİN ÇABALIYOR"

Vitaliy Naumkin, Rusya ile Türkiye'nin Filistin meselesinde benzer yaklaşım sergilediğini dile getirerek, "Her iki ülke, kapsamlı çözüm için çabalıyor. İki ülkenin yaklaşımı, Filistin meselesinin çözümünü sağlayabilir. Bu yaklaşım, Batı ile İsrail'e Hamas'ın tamamıyla ortadan kaldırılamayacağını gösteriyor. Türkiye ile Rusya, Batılı ülkeleri müzakereye ihtiyaç duyulduğunu ikna etmede önemli rol oynayabilir." şeklinde konuştu.

Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkilere değinen Naumkin, ikili ilişkilerin en yüksek düzeyde geliştiğini ve "parlak" olduğunu belirterek, "İlişkilerin en önemli özelliği, herhangi bir tarafın kendi görüşünü diğerine empoze etmemesidir. Bu, Rus-Türk ilişkilerinin temel gücü. İkili ilişkiler bir birinin bağımsızlığı, egemenliği ve pozisyonlarına saygı gösterilmesine dayanıyor." dedi.