Reisi'nin ölümüne iliþkin MHP Lideri Bahçeli'den dikkat çeken açýklama! ABD ve Ýsrail'i iþaret etti
ABONE OL

MHP Genel Baþkaný Devlet Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantýsýnda konuþtu. Bahçeli, Ýsrail hükümetinde ve Ýsrail toplumunda bir yarýlma söz konusu olduðuna dikkat çekerek, "Savaþ karþýtlarýnýn protesto ve gösterileri yoðunluk kazanmýþtýr. Uluslararasý Ceza Mahkemesi Baþsavcýsý'nýn Ýsrail Baþbakanýný ve Savunma Bakanýný iþlemiþ olduklarý savaþ ve insanlýk suçlarý nedeniyle yakalama kararý müracaatýnda bulunmasý, caniler için çemberin daraldýðýný göstermesinin yaný sýra çok önemli bir geliþmedir. Soykýrýmcýlarýn kaçýþý veya kurtuluþu Allah'ýn izniyle yoktur. Netanyahu gittikçe yalnýzlaþmakta, güvendiði daðlara karlar yaðmaktadýr. Gazze meselesi hem tarihen, hem vicdanen, hem ahlaken, hem de dinen Türkiye'nin de meselesidir. Gazze düþerse son yurdumuzun etrafýndaki kuþatma sertleþmekle kalmayacak, sýk sýk ifade ettiðim üzere, milli güvenlik tehditleri katlanacaktýr" dedi.

'HELÝKOPTER KAZASI BAÐIMSIZ BÝR GELÝÞME DEÐÝLDÝR'

Bahçeli, Türkiye'nin çevresinde birbiriyle iç içe geçen olaylar vuku bulduðuna dikkat çekerek, þöyle dedi:

"Türkiye'nin Filistin meselesinde gösterdiði samimiyet ve duyarlýlýk, Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn Irak ziyaretiyle somutlaþan ve iki ülke arasýnda siyasi ve ticari köprü olacak Kalkýnma Yolu Projesi'nin geniþ imkan ve kazanýmlarý, Orta Doðu ve Doðu Akdeniz'de istikrar ve iþ birliði çabalarý, Azerbaycan'ýn batý bölgeleriyle Nahçývan Özerk Cumhuriyeti'ni birbirine baðlayacak ve bölgesel iþ birliðini güçlendirecek Zengezur Koridoru'nun stratejik deðerinin öne çýkmasý, bu çerçevede Bakü ile Tahran yönetiminin kara yolu ve demir yolu köprüsünün inþasý hususunda anlaþmasý, hem Rusya'nýn batý dünyasýyla iliþkilerinde hem de Türkiye-Ermenistan ve Azerbaycan-Ermenistan arasýnda kilit role sahip olan Laçin Koridoru'nun stratejik muhtevasý, Türkiye- Rusya ve Ýran arasýndaki Astana mekaniðinin bölgesel barýþ ve istikrara destek veren sonuçlarý, Ermenistan Baþbakan'ý Paþinyan'ýn sözde soykýrým iddialarýný çürüten ve tekzip eden beyanlarý, Ýsrail'in, Suriye'nin baþkenti Þam'da bulunan Ýran Konsolosluðuna saldýrmasý ve 7 Ýran askerinin ölümü, ardýndan Ýran ve Ýsrail arasýndaki yüksek gerilim ve karþýlýklý saldýrýlar, Slovakya Baþbakanýnýn uðradýðý suikast, Ýran Cumhurbaþkaný Ýbrahim Reisi ile Azerbaycan Cumhurbaþkaný Ýlham Aliyev'in 19 Mayýs'ta bir baraj açýlýþ töreni maksadýyla buluþmalarý, hitamýnda yaþanan elim helikopter kazasý, kanaatimce birbirinden baðýmsýz geliþmeler deðildir. Helikopter kazasý, küresel ve bölgesel tedirginliðin üst bir seviyeye týrmanmasýna yol açmýþtýr."

'ÝSRAÝL VE ABD'NÝN ROLÜ BERRAKLAÞTIRILMALI'

Bahçeli, ilk açýklamalardan anlaþýlanýn, Ýran Cumhurbaþkanýný taþýyan helikopterin zorlu hava þartlarýnýn hakim olduðu daðlýk arazide kaza yaptýðý yönünde olduðuna iþaret ederek, "Hakikaten kaza mýdýr, yoksa sabotaj mýdýr, bilemem; fakat bu trajik olayýn iç yüzünün en kýsa sürede açýklýða kavuþturulmasý, üzerindeki sis perdesinin aralanmasý, bölgesel barýþ ve huzur adýna zorunluluktur. Ýsrail'in iddia edilen kazadaki rolü, ABD'nin nerede durduðu muhakkak berraklaþmalý, son zamanlardaki geliþmelerin tesirinin, diyalog ve iþ birliði zeminin geniþlemesinin kaza süsü verilerek kesintiye uðramasýnýn amaçlanýp amaçlanmadýðý belli olmalýdýr. Bugün Ýran'ýn baþýna gelen felaketin, Allah korusun ama, Türkiye'de de yaþanabileceðini düþünmek bir vehim deðil, suyu uyutup kendisini ayýk tutan mihraklarýn gerçek niyetlerini az çok yorumlamýþ olmamýzýn sonucudur. Her anlamda, her seviyede dikkat, temkin, tedbir, güvenlik önlemi kaçýnýlmaz bir ihtiyaçtýr. Birleþmiþ Milletler Teþkilatý derhal inisiyatif üstlenmelidir. Uluslararasý nitelikli baðýmsýz bir soruþturma komisyonu kurulmalýdýr. Bu zor günlerde Türkiye, Ýran Ýslam Cumhuriyeti'nin yanýndadýr" dedi.

'AYM'NÝN ELÝNÝ TUTAN KALMAMIÞTIR'

Bahçeli, 6-8 Ekim 2014 tarihinde 37 kiþinin ölümüne yol açan isyan teþebbüsünün azýlý faillerinin 16 Mayýs 2024 tarihinde, Ankara 22'inci Aðýr Ceza Mahkemesi tarafýndan 83'üncü celsede hüküm almalarýnýn hukuk devletinin gereði olduðuna iþaret ederek, "Ýþlenmiþ bir suç kimsenin yanýna kalmayacaktýr. Bu ülkenin havasýný soluyup ekmeðini yiyenler, eninde sonunda ihanetlerinin hukuki faturasýna da katlanmak durumundadýr. PKK ile HDP arasýndaki organik ve örgütsel bað hukuken tescillenmiþtir. Peki Anayasa Mahkemesi, HDP'nin kapatma davasýný niçin sürüncemede býrakmakta, kararýn açýklanmasýný niçin sürekli ertelemektedir? HDP bugün deðilse, ne zaman kapatýlacak; onun uzantýsý DEM'in Türkiye'ye kastetmesinin hesabý ne zaman sorulacaktýr? Bay Zühtü'nün gitmesinden sonra Anayasa Mahkemesi'nin elini tutan, önüne geçen, karar süreçlerine týkaç olan sanýyorum kalmamýþtýr. O halde bu iþ bitmelidir, HDP ve devamý sözde parti kapatýlmalýdýr. DEM eþ baþkanlarý, 'mücadeleye yükleneceðiz' diyorlar. Mahkeme kararýný tanýmadýklarýný açýklýyorlar. Mücadeleye yüklenseniz ne yazar, kararý tanýmasýnýz ne çýkar. Türkiye bölücülükle yüzleþecek ve hepinizin kanlý maskesi mahkeme önünde düþecektir. Bu bölücülere sesleniyorum, methiyeler düzdüðünüz ve 42 yýl ceza alan terörist Demirtaþ da bir ara sizin gibi atýp tutuyor, bir diðeri de sýrtlarýný YPG'ye, YPJ'ye dayadýklarýný söylüyordu. Devletin birliðini ve ülkenin bütünlüðünü bozma amacýnda olanlarýn hepsine sýra inþallah gelecek, onlarýn her birisi Türkiye'nin ufkundan teker teker çekilip doðruca layýk olduklarý yere gönderilecektir" dedi.

'KÜRDÝSTAN KURULMASINDAN YANA MISINIZ?'

Bahçeli, CHP yönetiminin 6-8 Ekim olaylarýyla ilgili mahkeme kararýna 'siyasi' demesi, haksýzlýk ve hukuksuzluk vurgusu yapmasý, normalleþme ve yumuþama ortamýna aykýrý görmesinin rezalet olduðunu söyleyerek, "Türkiye'yi, Cumhurbaþkanýmýzýn deðil de baþkalarýnýn yönettiðini iddia eden Özgür Bey ve yönetimine soruyorum, mertçe cevap vermelerini bekliyorum; Ýmralý canisinin ve cezaevindeki terör mahkumlarýnýn affýný istiyor musunuz? Vatan topraklarýnýn bir bölümünde baðýmsýz Kürdistan'ýn kurulmasýndan yana mýsýnýz? Beraber DEM'lendiklerinize söz verdiniz mi? Hangi dýþ mihraklarýn nam ve hesabýna siyasi çalýþma yürütüyor, Türkiye'nin geleceðini kimlerle konuþuyor, kimin folluðunda yatýyorsunuz? 37 kiþinin katiline verilen cezalar hukuksuz ise size göre hukuk nedir? Adalet nedir? Devlet nedir? Siyasi onur ve millet sevdasý sizin meþrebinizde ne manaya gelmektedir? Türkiye'nin içten çöküþünü Gezi Parký'nda denediler, olmadý. 6-8 Ekim olaylarýyla denediler, olmadý. Cizre, Silopi, Sur, Ýdil, Nuseybin gibi vatan beldelerinde hendek açtýlar, barikat diktiler, evleri bombalarla tuzakladýlar, aleni iç iþgal denemesi yaptýlar, olmadý. 15 Temmuz'da son þanslarýný denediler, yine olmadý. Olmaz, olamaz, Türkiye'ye ve Türk milletine hiçbir hain, hiçbir alçak, hiçbir iþbirlikçi diz çöktüremez" diye konuþtu.

'YAKAYI ELE VERMÝÞLERDÝR'

Bahçeli, son 10 yýldýr felaket üstüne felaket yaþandýðýný, hepsinin üstesinden gelindiðini belirterek, "Son olarak emniyet ve yargý içine yuvalanmýþ FETÖ benzeri oluþumlarýn kumpas hazýrlýklarý, siyasete ve demokrasiye ket vurma planý yapan köksüzlerin tuzaklarý deþifre edilerek alayý birden yakayý ele vermiþtir. Habis urun görünen kýsýmlarý kadar, görünmeyen ve kamufle halde bekleyen figüranlarýnýn da olduðunu göz önüne alýp devlete sýzma ve yerleþme ihtimalini ciddiyetle deðerlendirmek lazýmdýr. Mesele kabýn þeklini almak deðil, kaba þekil vermektir. Mesele zamanýn akýþýna kapýlmak deðil, istikamet çizmektir. Türkiye Cumhuriyeti iþte bu kabiliyettedir, bu kudrettedir. Ýmansýzlara, vatansýzlara, millet ve devlet düþmanlarýna taviz vermeyeceðiz" dedi.

'KONU VATANDIR'

Bahçeli, siyasi partilerin demokratik hayatýn vazgeçilmez unsurlarý olduðunu, Anayasa'nýn 69'ncu maddesinin siyasi partilerin uymasý gereken esaslarý içerdiðine dikkat çekerek, þöyle konuþtu:

"Anayasa'nýn 68'nci maddesinin 4'üncü fýkrasýndaki vurgu ise çok nettir. Türk siyasetinde faal halde bulunan her partinin birincil kaynaðý Türk milleti, aidiyeti de Türkiye Cumhuriyeti'dir. Her parti Türkiye partisi olmak mecburiyetindedir. Suç ve suçluyu övmek, ihanete ve melanete alkýþ tutmak siyasetin deðil, doðrudan doðruya hukukun konusudur. Genel merkezi Ankara'da olup, genel emri yabancý baþkentlerden alan bir partinin demokrasiye, millete ve insana þerefli hizmetinden bahsedilemez. Milletin hak ve çýkarlarýný gözetmeyen, devletin egemenlik ve hükümranlýk iradesini savunmayan, düþmana meze olmaktan rahatsýzlýk duymayan, terör örgütlerinin ve küresel emperyalizmin kullanýma girmekten gocunmayan siyasi partilere demokraside yer olmamalýdýr. Ülke sýnýrlarý dahilinde milli ve manevi ortak paydada buluþmak her partinin seçimlik bir hakký deðil, siyasi namus görevidir. Hem milli iradeye dayanýp hem milli iradeyi yýkmayý amaçlamak; hem hazineden para yardýmý alýp hem de aldýðý parayý düþmana havale etmek hainlik ve þerefsizliktir. Bu kapsamda siyasi partiler Anayasa ve kanunlara uygun faaliyet göstermek zorundadýr. Mehmetlerimize, polislerimize, korucularýmýza, vatandaþlarýmýza kurþun sýkan teröristleri arkalamak suçtur. Ölen teröristlere taziyeler yayýmlamak suçtur. Cumhuriyet'in yeni yüzyýlýnda, Türk ve Türkiye Yüzyýlý hedeflerinin arifesinde siyasi ahlak temizliðinin tehiri artýk imkansýzdýr. Konu ne kadar oy aldýðýmýz, kaç milletvekiline sahip olduðumuz konusu deðildir. Elbette konu vatandýr, millettir, devlettir, istiklaldir, istikbaldir. Hazýrlanacak yeni anayasada bu hususa önemle yer verilmelidir."