Cumhurbaþkaný Erdoðan, Bosna Hersek ve Karadað ziyareti sonrasý uçakta gazetecilerle sohbet etti.
Bosna Hersek ve Karadað'a gerçekleþtirdiði ziyaretler çerçevesinde temaslarýný tamamladýðýný, ziyaretinin ilk duraðý olan Saraybosna'da Bosna Hersek Devlet Baþkanlýðý Konseyi üyeleriyle bir araya geldiðini dile getiren Erdoðan, Bosna Hersek'teki temaslarýnda gerek ikili, gerek bölgesel, gerek küresel konularý ve her alandaki iþ birliðini daha da ilerletmek için birlikte atabilecek adýmlarý konuþtuklarýný aktardý.
Saraybosna-Belgrad otoyolu baþta olmak üzere muhtelif alanlardaki mevcut projelerde gelinen aþamayý deðerlendirme fýrsatý bulduklarýný ifade eden Erdoðan, "Ülkelerimizin yararý ve Bosna Hersek'in kalkýnma gayretlerinin desteklenmesi adýna hayata geçirebileceðimiz yeni iþ birliði alanlarý üzerinde fikir teatisinde bulunduk. Güncellenmiþ Serbest Ticaret Anlaþmasýnýn 1 Aðustos 2021 itibarýyla yürürlüðe girmesi, gerek ticaretimizin gerek Bosna Hersek'teki yatýrýmlarýmýzýn artmasýna katký saðlayacaktýr." diye konuþtu.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, Bosna Hersek Devlet Baþkanlýðý Konseyi Baþkaný Zeljko Komþic, Konsey Üyeleri Þefik Caferovic ve Milorad Dodik ile gerçekleþtirdikleri ikili ve heyetler arasý görüþmelerin iki ülke arasýndaki iliþkiler ve iþ birliði bakýmýndan hayýrlara vesile olmasýný temenni etti.
- "Balkanlara bu yakýn ilgimiz bundan sonra da devam edecektir"
Erdoðan, ziyaretinin Karadað bölümünde de gerek Cumhurbaþkaný Milo Cukanoviç gerek Baþbakan Zdravko Krivokapiç ile samimi ve verimli görüþmeler yaptýklarýný, ayný zamanda Parlamento Baþkaný Aleksa Beçiç ile de ikili ve heyetler arasý görüþme gerçekleþtirdiklerini anlattý.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, Karadað ziyaretine iliþkin þu deðerlendirmelerde bulundu:
"Dost ve müttefik Karadað ile sürekli geliþen iliþkilerimizin daha da ilerlemesi için birlikte atabileceðimiz adýmlarý deðerlendirdik. Her anlamda çok dostane iliþkiler sürdürdüðümüz Karadað'daki temaslarýmda ayný anlayýþýn Karadaðlý dostlarýmýzca da paylaþýldýðýný görmekten memnuniyet duydum. Diðer yandan Karadað tarafýnda özellikle oradaki Türk yatýrýmlarýnýn artmasýný arzu eden güçlü bir irade olduðunu gözlemlemek bizleri sevindirdi."
Ziyareti sýrasýnda Karadað'daki akraba topluluklarýn temsilcileri ve Ýslam Birliði Baþkaný ile de bir araya geldiðini ifade eden Erdoðan, "Elbette Karadað'ýn çok kültürlü yapýsýnýn uyum ve barýþ içinde muhafazasý, bu topluluklarýn huzur ve refahý bizim için önemlidir. Karadað'daki görüþmelerimde muhataplarýma bu düþüncemizi de aktardým." dedi.
Ziyareti boyunca gösterdikleri misafirperverlik için her iki ülke makamlarýna, tüm dost ve kardeþlere þükranlarýný sunan Erdoðan, þöyle konuþtu:
"Bosna Hersek ve Karadað ziyaretlerimiz, buralarda yaptýðýmýz programlar, Balkan bölgesine yönelik kapsamlý ve çok yönlü iliþkilerimizin güçlendirilmesi için yürüttüðümüz politikanýn son halkasýný oluþturuyor. Bosna Hersek Devlet Baþkanlýðý Konseyi ile bu yýl üçüncü kez bir araya geldik. Bu yakýn temaslarý özellikle süreklilik ve takip açýsýndan da önemsiyorum. Balkanlara bu yakýn ilgimiz bundan sonra da devam edecektir. Bosna Hersek'in barýþ ve istikrarý tüm Balkanlarýn barýþ ve istikrarý için hayati öneme haizdir. Bu yüzden buradaki geliþmeleri yakýndan takip ediyoruz ve Bosna Hersek'e siyasi, ekonomik, kültürel, askeri, bölgesel ve diðer konularda yardýmcý oluyoruz. Bosna Hersek'in iç siyasi sorunlarýný ülkenin toprak bütünlüðü ve siyasi birliði çerçevesinde çözmesini arzu ediyoruz.
Boþnak, Hýrvat, Sýrp, tüm Bosna Hersekli muhataplarla yakýn temaslarýmýzý sürdüreceðiz. Bosna Hersek ile ticaret hacmimizi 1 milyar avroya çýkartmayý planlýyoruz. Bunun için ilave adýmlar atýyoruz. Bu noktada Saraybosna-Belgrad otobanýnýn tamamlanmasýný çok önemsiyorum. Bu otoban Balkanlarýn barýþ yolu projesi olacak ve tüm bölgenin kalkýnmasýna, barýþ ve istikrarýna katký saðlayacak. Sava nehrinin üzerindeki köprü de 2022'nin sonunda tamamlanacak. Temelini bizler liderler olarak beraber atmýþtýk. Bunlara Bosna Hersek'in ekonomik kalkýnmasýný saðlayacak projeler olarak bakýyoruz."
Erdoðan, "Bosna Hersek'te Aliya Ýzzetbegoviç merhumu anmamak olmaz. Nitekim uçaktan iner inmez merhumun kabrini ziyarete gittik, orada duamýzý yaptýk." dedi ve Bosna savaþýnda þehit edilen kardeþleri de rahmetle ve hüzünle andýklarýný aktardý.
"Bizim tüm çabamýz, dileðimiz ve duamýz bir daha böyle acýlarýn asla yaþanmamasýdýr. Bu yüzden de Balkanlardan Afrika'ya, Kafkaslardan Orta Asya'ya kadar her yerde etkin ve çok yönlü diplomasiye devam edeceðiz." diyen Erdoðan, sözlerini þöyle sürdürdü:
"Karadað'a gerçekleþtirdiðim ilk resmi ziyaretten son derece memnun ayrýldým. Karadað Cumhurbaþkaný Cukanoviç ile Antalya'da bir araya gelmiþtik. Bu ziyaretim sýrasýnda da ikili iliþkilerimizi, bölgesel konularý ve birlikte atabileceðimiz adýmlarý ele aldýk. Karadað'ýn NATO üyeliðini destekledik ve bunun olumlu neticelerini görüyoruz. Ayrýca Karadað ile 250 milyon avroluk ticaret hedefine ulaþmak için yol haritamýzý ele aldýk.
Türkiye'de 150-200 bin kadar Karadað kökenli vatandaþýmýz bulunuyor ve ülkelerimiz arasýnda güçlü baðlar mevcut. Balkanlarla olan derin tarihi ve kültürel baðlarýmýzý ve bölgenin jeostratejik önemini dikkate aldýðýmýzda, bizim buralardaki geliþmelere bigane kalmamýz elbette düþünülemez. Biz hem Balkanlardaki tarihi mirasýmýza sahip çýkacaðýz hem de güncel geliþmeler ýþýðýnda bölgenin barýþ, istikrar ve kalkýnmasýna katký sunmaya devam edeceðiz."
Erdoðan, deðerlendirmelerinin ardýndan basýn mensuplarýnýn sorularýný da yanýtladý.
Bir basýn mensubunun "Afganistan'da güvenlik ve istikrarýn saðlanmasýnda Türkiye'nin yeni kurulacak hükümete nasýl bir desteði olabilir? Bu minvalde Afganistan'ýn güvenliðinin sadece Afgan halký açýsýndan deðil, komþu ülkeleri açýsýndan da son derece önemli olduðu göz önünde bulundurulduðunda, Türkiye'nin öncülüðünde Afganistan'ýn komþularý olan Pakistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan'ýn da dahil olduðu bir süreç iþletilebilir mi?" sorusu üzerine Erdoðan, þu anda henüz Afganistan'da bir hükümetin kurulmadýðýný ve ne gibi bir getirisi götürüsü olacaðýnýn belli olmadýðýný vurguladý.
"Taliban'ýn açýklamalarý ýlýmlý ama 20 yýl öncesinin açýklamalarýyla, þimdiki açýklamalar acaba örtüþüyor mu? Buna baktýðýmýz zaman burada tabii tereddütler söz konusu. Burada süreci þu anda bizim hassasiyetle izlememiz lazým. Ýþte bakýn hiç umulmadýk anda 200'e yakýn insan öldü. Ölenlerin içinde Taliban mensuplarý da var. Edinilen istihbarata göre, tamamýyla DEAÞ Horasan deniliyor. Biz burada süreci dikkatle takip etmeliyiz. Bir defa kesinlikle Taliban'ýn devlet olma veya devlet yönetme noktasýndaki duruþu nedir, bunu göreceðiz.
Biz 20 yýldýr Afganistan'a gerek altyapý gerek üstyapý ile ilgili olsun, her türlü desteði verdik. Ama gel gör ki, mesela Afganistan'ýn kuzeyinde Taliban çok ciddi hasarlar verdi. Mesela þu anda kendisi de bir Türk olan Dostum tehdit altýnda olduðu için Afganistan'dan çýkmak zorunda kaldý. Þimdi bunlar tabii düþündürücü. Yarýn baþka ne olur ne olmaz bunlarý bilemeyiz. Ayný þekilde Afganistan'ýn komþusu durumunda olan ülkeler, Azerbaycan'dan baþlamak suretiyle, burada Türkmenistan, öbür tarafta Kýrgýzistan, Kazakistan, Tacikistan hep birlikte Taliban'ýn atacaðý olumlu adýmlara belki ortak olmak isterler.
Biz de bu noktada yardýmcý olmak isteriz. Türkiye Cumhuriyeti'nin belli bir birikimi var, belli bir altyapýsý var. Bu birikim ve altyapýyla yardýmcý olmak isteriz. Ama yardýmcý olabilmek için de kapýlarýn bir açýlmasý lazým. Onun için de þu anda bizim istihbaratýmýzýn Taliban muhataplarýyla görüþmeleri oluyor. Bunun dýþýnda güneyde bazý ülkelerde bir araya gelmek suretiyle görüþmeler oluyor. Hepsinden öte iþte þimdi Doktor Abdullah Abdullah ve Hamid Karzai oralarda bir araya geliyorlar. Onlarýn verdiði sinyaller de bizim için çok çok önemli. Türkiye olarak bizim derdimiz þu; Afganistan süratle toparlanmalýdýr. Artýk Afgan halký bu kadar yükü çekemez. Ortada 40 milyona yakýn bir nüfus var. Devasa bir ülke var. Biz Afganistan'ýn birliðine, beraberliðine her türlü desteði vermeye hazýrýz. Yeter ki Afganistan tarafýndan da bu anlamda o yaklaþýmý görelim."
Cumhurbaþkaný Erdoðan, bir basýn mensubunun "Dün Türkiye'nin teknik heyet dýþýnda sivil ve askeri bütün unsurlarýný Afganistan'dan çektiðini söylediniz. Buraya Libya benzeri bir anlaþma ile dönme ihtimali var mý? Þimdiden bunu konuþmak erken mi? 'Taliban'ýn Kabil Havalimaný'nýn iþletilmesi noktasýnda bize teklifleri var. Bu konuda henüz verilmiþ bir kararýmýz yok' dediniz. Hangi þartlar altýnda bunu kabul ederiz. Anlaþma saðlanýrsa Somali benzeri bir iþletme durumu mu olur? Türkiye Afganistan krizinde ne tür bir rol oynayabilir?" sorusu üzerine, "Libya gibi bir anlaþma yapmak mümkün deðil diyemem. Ayný tür bir anlaþmayý yaparýz. Yeter ki ayný þekilde karþýmýzda bir muhatap bulalým. Eðer ayný þekilde bir muhatap karþýmýzda olursa niye öyle bir anlaþma yapmayalým? Bizim derdimiz problem çözmek." diye konuþtu.
"Ancak Türkiye'de bazý kesimlerin Taliban'ýn muhatap alýnmamasý konusunda görüþleri var." deðerlendirmesi üzerine Erdoðan, þöyle konuþtu:
"Bizi bazý kesimler ilgilendirmez. Biz kendi irademize bakacaðýz. Biz ne düþünüyoruz, ne yapacaðýz ona bakarýz. Türkiye'nin bu bazý kesimler dediðiniz muhalefeti, ana muhalefeti hiçbir þekilde çözüm odaklý çalýþmadý ki... Ama biz çözüm odaklý çalýþýyoruz. 'Taliban'la ayný masaya oturulmasýn' diyorlar. Bir defa ayný masaya oturmadan hiçbir yerde siz bir çözüm üretemezsiniz. Mesela Dodik, 'Biz niçin üçüncü bir ülkeyi kalkýp da aramýza sokalým? Erdoðan var, Erdoðan'ý davet edelim. Türkiye var, Türkiye'yi davet edelim. Onlarla biz bu iþi yapalým' diye basýn toplantýsýnda açýk açýk söyledi. Ortada bu tür þeyler de var. Ama bu konuda Türkiye'nin muhalefeti, ana muhalefeti böyle bir yaklaþýmýn içerisine girmedi, girmez. Ama bizim bu noktada özgüvenimiz var. Özgüvenimizle beraber eðer Türkiye'ye böyle bir þey gelirse, biz de deðerlendirmelerimizi yaparýz. Deðerlendirmelerimizi yaptýktan sonra da böyle bir iþe girmemiz gerekirse gireriz, girmememiz gerekirse girmeyiz.
Biliyorsunuz ilk etapta biz Afganistan'dan çýkmayý düþünmedik. NATO zirvesinde de bunlarý Biden ile konuþtuk ama Biden'a biz 3 tane teklif getirdik. Dedik ki, bir defa idari ve mali noktada bize destek olacaksýnýz. Ýki, diplomatik destek vereceksiniz. Üç, lojistik destek vereceksiniz. Eðer bunlar verilirse biz burada kalabiliriz. Havaalaný meselesinde de Taliban ne diyor, 'Güvenliði bize verin ama iþletmeyi siz alýn.' Nasýl güvenliði size veririz? Güvenliði siz aldýnýz, ondan sonra orada yine kan gövdeyi götürürse biz bunu dünyaya nasýl izah edeceðiz? Bu kolay bir iþ deðil. Ýþte bunlar konuþuldu, hemen ertesi gün 200'e yakýn kiþi öldü."
"Onlar da görmüþtür belki" deðerlendirmesi üzerine Erdoðan, "Belki... Ama bütün bunlarýn riski var. Biz þimdi önceki gece itibarýyla elhamdülillah bütün oradaki ekibimizi aldýk; asker, sivil döndük. Böylece Afganistan'dan ekibimizi çýkarmýþ olduk." dedi.
Büyükelçiliðin çalýþmalarýnýn sorulmasý üzerine Erdoðan, büyükelçiliðin, iki haftadýr çalýþmalarýný geçici olarak Kabil Havaalanýnda yürüttüðünü belirterek, "Önceki gün yeniden þehir merkezindeki büyükelçilik binamýza döndüler ve faaliyetlerine buradan devam ediyorlar. Þu anki planýmýz bu þekilde diplomatik varlýðýmýzýn sürdürülmesi yönünde. Planlarýmýzý güvenlik durumuyla ilgili geliþmelere göre sürekli güncelliyoruz. Tüm ihtimallere karþý gerekli alternatif planlarýmýzý hazýr tutuyoruz. Personelimizin güvenliði önceliðimizdir." ifadelerini kullandý.
Erdoðan, bir basýn mensubunun Müslüman kadýnlarýn tecrübelerini Afgan kadýnlarla paylaþabilmesi için önerisini sormasý üzerine Erdoðan, "Afgan kadýnlarýyla alakalý olarak, biz ülkemizdeki kadýnlarý nasýl görüyorsak Afganistan'daki kadýnlarýn ayný haklarý yaþamasý noktasýnda elimizden gelen bütün gayretle adýmlarýmýzý atarýz." dedi.
Ancak Afganistan'ýn þartlarýyla Türkiye'nin þartlarýnýn ayný þekilde deðerlendirilemeyeceðini ifade eden Erdoðan, þunlarý kaydetti:
"Orada þu anda belli bir süreç var ve bu sürecin bir akýp gitmesi lazým ki saðlýklý bir ortam ortaya çýksýn. Zaman zaman Afganistan'dan parlamentodan gelen kadýn parlamenterler oldu. Onlarla da görüþürdüm. Onlar da kendi kadýnlarýnýn duruþunu anlattýklarý zaman belli bir ilerleme kaydettiklerini söylerlerdi. Örnek olarak da bizim kadýnlarýmýzý gösterirlerdi. Þimdi burada da tabii Taliban'ýn kadýnlara bakýþý bana göre 20 yýl öncesi gibi olmayacaktýr. Onlar bu konuda da bir deðiþikliði muhakkak göreceklerdir. Bunlarýn bulunduðu yerde direnmelerinin de herhalde anlamý olmayacaktýr. Ve bütün bu görüþmelerde, geliþmelerde, yine az önce söylediðim gibi, bizden istedikleri bir destek olmasý halinde biz her türlü desteði Afganistan'a veririz ki bu reformist bir yaklaþýmdýr. Bu reformist yaklaþýmda da yine Afganistan böyle bir talepte bulunursa biz bu talebi de yerine getiririz."
Bir gazetecinin eski ABD Baþkaný Donald Trump'ýn DEAÞ'ýn Horasan grubuna iliþkin "DEAÞ'ýn yüzde 100'ünü devirdim. Suriye'de, Irak'ta devirdik. Þimdi yeni bir DEAÞ var." açýklamasýyla ilgili görüþünü sormasý üzerine Erdoðan, "Doðrusu ben bu açýklamayý hiç doðru bulmuyorum. Böyle bir þey kesinlikle söz konusu deðil." dedi.
Trump ile ikili özel görüþmelerinin olduðunu dile getiren Erdoðan, þöyle konuþtu:
"Ama bir defa Amerika, DEAÞ'ý bitirmemiþtir. DEAÞ'a karþý da hiç böyle ciddi ve kararlý bir mücadele vermemiþtir. DEAÞ'a karþý dünyada kararlý mücadele eden tek ülke vardýr, o da Türkiye'dir. Bu mücadeleyi biz ülkemizde verdik, veriyoruz, þu anda hala veriyoruz. Irak'ta verdik, veriyoruz. Suriye'de verdik, veriyoruz. Acaba onlar dünyanýn neresinde DEAÞ ile mücadele vermiþler? Eðer bunlarý bitirmiþ olsalardý Irak'takileri bitirirlerdi; Irak'ta bile halledemediler. Bu mücadele þu anda hala devam ediyor. Temennim odur ki þu anda Biden yönetimi Amerika'nýn býraktýðý yerden, böyle bir yaklaþýmý devam ettirsin ve DEAÞ Horasan'ý halletsinler. Çünkü artýk önümüzde þimdi DEAÞ Horasan diye bir þey çýktý. Onlarla bu mücadeleyi sürdürelim. Biz de onlarla beraber adým atarýz."
Erdoðan, bir gazetecinin "Bosna Hersek'te BM'nin eski Yüksek Temsilcisi Valentin Ýnzko'nun Srebrenitsa Soykýrýmý'nýn inkarýný suç sayan kararý ile baþlayan gerilime raðmen Bosna Hersek Devlet Baþkanlýðý Konseyi'nin üç üyesi, zat-ý devletlerinin ziyareti vesilesiyle bir araya geldiler. Hem Sýrp lider Milorad Dodik'in hem de Hýrvat lider Jelko Komþiç'in Türkiye'nin bölgede huzur ve barýþýn garantörü olduðu þeklindeki beyanlarý dikkate alýndýðýnda ülkemizin Bosna'da bundan sonra üstleneceði rol ne olacaktýr?" sorusu üzerine, þu deðerlendirmede bulundu:
"Bosna'da eðer bu üçlü kendi arasýnda bir birliktelik saðlar ve 'Biz Türkiye'ye böyle bir görevi vermek istiyoruz, bizim iþimize kimse karýþmasýn, sadece Türkiye burada bizim adýmýza bir ara buluculuk yapsýn.' derlerse biz o zaman bu iþe gireriz. Ama Bosna Hersek Devlet Baþkanlýðý Konsey üyelerinin bu kararý vermesi lazým. Kendi içlerinde bu kararý vermeleri bizim böyle bir adýmý atmamýz için yeterlidir. Kendilerine söyledim zaten. 'Eðer böyle bir karar verecek olursanýz biz de deðerlendirmelerimizi yaparýz. Bir yerlerden talimat bekleyerek deðil, siz üçlü olarak bu kararý verin. Ondan sonra da sizin aldýðýnýz karar üzerine bu adýmý hayýrlýsýyla atarýz.' dedim."
Ermenistan Baþbakaný Nikol Paþinyan'ýn Türk kamuoyundan bazý olumlu sinyaller aldýklarýný belirterek, "Bu sinyalleri deðerlendireceðiz." þeklindeki açýklamasý sorulan Erdoðan, Ermenistan'da kurulan yeni hükümetin bölge için hayýrlý olmasýný temenni etti.
Erdoðan, "Bölgemizde yeni, yapýcý yaklaþýmlara ihtiyaç var. Görüþ ve beklenti farklýlýklarý bulunsa da birbirinin toprak bütünlüðü ve egemenliðine saygý dahil, güven temelinde iyi komþuluk iliþkileri geliþtirmek için samimi bir çaba göstermek, sorumlu bir hareket tarzý olacaktýr. " dedi.
Yakýn tarihin husumet kaynaðý olmamasý, sürdürülebilir barýþ ve birlikte yaþama için yapýcý adýmlar atýlmasý gerektiðine iþaret eden Erdoðan, "Tek taraflý suçlamalar yerine ileri bakan, gerçekçi yaklaþýmlar hakim olmalýdýr. Bu yönde ilerlemeye hazýr olduðunu beyan eden bir Ermenistan hükümeti ile iliþkilerimizi kademeli olarak normalleþtirmek için çalýþabiliriz. Artýk barýþ ve istikrarý kalýcý hale getirip ekonomik kalkýnma ve bölgesel iþ birliði þartlarýný saðlamalýyýz." diye konuþtu.
Benzer anlayýþla, Azerbaycan'ýn da kapsamlý bir barýþ anlaþmasý için Ermenistan ile müzakereler baþlatmayý önerdiðini aktaran Erdoðan, þunlarý kaydetti:
"9 Kasým 2020 tarihli üçlü deklarasyonda mutabýk kalýndýðý üzere tüm bölgenin birbirine baðlanmasý suretiyle, güney Kafkasya'yý dönüþtürecek yeni fýrsatlar doðacaktýr. Bu tarihi fýrsatý iyi kullanmak isteyen tüm taraflarla çalýþmaya hazýrýz. 5'li ya da 6'lý bir platform önerimiz ortada. Bu platformun içinde Türkiye, Azerbaycan, Rusya, Ýran ve Ermenistan var. Hatta biz dedik ki bunun içerisine Gürcistan'ý da koyalým. Eðer bu platform bu þekilde kabul edilmiþ olsa öyle zannediyorum ki bölge çok daha rahatlayacak. Çünkü bölgede demir yollarýnýn, otoyollarýn yapýlmasý gerekiyor. Bu platform olduðu takdirde bu yollar, gönülleri de birbirine baðlayacaktýr. Böyle bir adýmýn atýlmasýyla da bölgedeki sýkýntýlarý aþmýþ oluruz diye düþündük. Sayýn Putin'le bunlarý görüþtüðümüzde mutabýk kaldýk. Ayný þekilde Ýlham Aliyev'le mutabýk kaldýk. Bu arada Ýran'da Cumhurbaþkaný deðiþikliði oldu. Ýran'ýn yeni Cumhurbaþkaný Sayýn Reisi ile de bunu konuþabiliriz. Sonra yeniden bu platformun hayata geçirilmesi için adýmlarýmýzý atarýz."
"Rus yetkililerden ikinci paket S-400 alýmýyla ilgili ilerleme saðlandýðý açýklamasý geldi. Ýkinci paket alým söz konusu mu?" sorusu üzerine Erdoðan, "Rusya ile ilgili, ikinci paketin alýmý vesaire, bu konularda bizim herhangi bir tereddüdümüz yok. Rusya ile bizim gerek S-400 konusu olsun gerek savunma sanayine yönelik olsun, birçok adýmýmýz var. Hatta daha deðiþik bir alternatifi söyleyeyim. Mesela bu yangýnlarda onlardan gelen Ilyushin uçaklarýný kullandýk. Son telefon konuþmamýzda da bu konuyu görüþtük. Rusya seyahatimde de bütün bunlarýn hepsini tekrar ele alacaðýz." ifadelerini kullandý.
Erdoðan, Ýsrail ile iliþkilerin iyileþtirilmesiyle ilgili iþleyen herhangi bir sürecin bulunup bulunmadýðýna iliþkin soruya karþýlýk, "Biz Ýsrail ile ilgili durumlarý zaten Sayýn Cumhurbaþkaný'yla görüþerek gözden geçirmiþ bulunuyoruz. Yeter ki baþbakan ve diðer bakanlarda bir sýkýntý olmasýn. Eðer bu BM Genel Kurulunda Sayýn Cumhurbaþkaný orada olursa belki onunla orada da bir görüþmemiz olabilir." yanýtýný verdi.
Bir basýn mensubunun "28 Þubat davasýnda bazý eski generallerin hapis cezalarý infaz ediliyor. Söylentiler oldu sizin affedebileceðinize yönelik, bu hususta ne düþünüyorsunuz?" sorusu üzerine Erdoðan, "Yargý kararýný verdi. Bu karar sonrasýnda bizim kapýmýzý çalan olmadý." dedi.
Yeni anayasa önerilerine iliþkin muhalefet partilerinden beklentilerinin sorulmasý üzerine Erdoðan, "Muhalefet partilerinden herhangi bir beklentimiz yok. Çünkü biz zaten herhangi bir adýmý atmadan muhalefet partileri kapýsýný kapattý. CHP'si de ÝP'i de hepsi kapýlarýný kapattý. O zaman biz hangisine bu yaptýðýmýz çalýþmayý, taslaðýmýzý takdim edeceðiz? Biz þimdi taslaðýmýza son halini verdikten sonra ben Cumhur Ýttifaký'nda Devlet Bey'e takdim edeceðim. Devlet Bey de ekibiyle gözden geçirecek, ondan sonra çalýþmaya devam edeceðiz." bilgisini verdi.
Seçim barajýna iliþkin soru üzerine de Erdoðan, "Barajla ilgili olarak þu anda belirgin hale gelen aslýnda 7 ama bu konuda Cumhur Ýttifaký olarak MHP'li arkadaþlarýmýzýn nihai kararýný bizim arkadaþlarýmýz henüz almýþ deðiller. Ancak 7 netleþmiþ vaziyette. MHP de 7'ye olumlu bakýyor. Bunun altýnda bir þey olur mu, olmaz mý, henüz önümüze gelmiþ deðil. Öyle bir þey olursa o da tabii konuþulabilir ama þimdilik böyle bir þey yok." deðerlendirmesinde bulundu.
Bir gazetecinin AK Parti'nin yalan terörüyle ilgili çalýþmalarýna iliþkin sorusu üzerine Erdoðan, Türkiye'nin "yalan terörü" olarak ifade ettiði saldýrýlara çok sýk maruz kaldýðýný, FETÖ, PKK ve diðer terör örgütlerinin her mecrada türlü yalanlarla ülkeyi hedef aldýklarýný belirterek, þunlarý kaydetti:
"CHP ve Bay Kemal baþta olmak üzere muhalefet partileri de bu yalanlara çok teþne. Adeta yalan fabrikasý gibi çalýþýyorlar. Dijital terör deseniz, o da sürekli iþ baþýnda. Bunlara karþý yasal düzenlemelerimiz elbette oldu ama çok daha güçlü adýmlar atmamýz kaçýnýlmaz. Yalan terörüyle mücadele etmekte kararlýyýz. Arkadaþlarýmýz Türkiye'deki verinin Türkiye'de kalacaðý, vatandaþlarýmýzýn kiþilik haklarýný, verilerini koruyacak gerek geleneksel gerek yeni iletiþim mecralarýndaki itibarsýzlaþtýrma, karalama, yalan ve iftira kampanyalarýna karþý duracak yeni bir yasa çalýþmasý için teknik bir çalýþma yürütüyorlar. En kýsa zamanda hazýrlýklar tamamlanacak. Meclis açýlýr açýlmaz bu konu Meclisimizin gündemine getirilecektir."
Bu konunun Türkiye ve demokrasi için önemine iþaret eden Erdoðan, hem bireysel hak ve özgürlükleri koruyacak hem de millete, devlete yönelecek sistematik dezenformasyon ve yalan terörüne karþý milli güvenliði koruyacak bir yasal zeminin ortaya konmasýna katký vereceklerini söyledi.
Erdoðan, "Tabii sadece yalan olayý da deðil. Twitter gibi sosyal medya platformlarýnýn burada sadece kuru kuruya bir ofis açmasýný kastetmiyoruz. Gelecekler, burada personeliyle, her þeyiyle bulunacaklar ve herhangi bir ihlal durumunda cezasý da verildiði zaman bu cezalarý da tahsil edilecek. Þu an itibarýyla bakýyorsunuz Twitter'ýn, Facebook'un, hiçbirisinin herhangi bir yanlýþ iþ yaptýklarý zaman muhatap alýnabilecek bir özellikleri yok. Biz bunlarla uðraþamayýz. Bedel ödeyecekler. Baþka çaresi yok bu iþlerin." dedi.
Yeni eðitim ve öðretim dönemi öncesinde öðrenciler, veliler ve öðretmenlere tavsiyelerinin sorulmasý üzerine Erdoðan, çocuklarýn okuldan, öðretmenden bu kadar uzak kalmýþ olmalarýnýn belli bir rehaveti ister istemez meydana getirdiðini, 6 Eylül'den itibaren yeni sürecin baþlayacaðýný belirtti.
Erdoðan, "Ben inanýyorum ki bu yeni süreçte artýk yavrularýmýz hem kitaplarýna hem bilgisayarlarýna kavuþacaklar. Tüm bunlarla beraber tavsiyem þu, çocuklarýmýz mümkün olduðunca ellerindeki o cep telefonlarýndan uzak kalsýnlar. Çünkü bu onlarda baðýmlýlýk oluþturabiliyor. Zaten uzmanlar da bunun sýkýntýsýna dikkat çekiyorlar, bundan uzak kalmalarýný tavsiye ediyorlar." ifadelerini kullandý.
Yerli aþý TURKOVAC'ýn Faz-3 aþamasýna geldiðinin hatýrlatýlarak aþý olmakta tereddüt eden vatandaþlara tavsiyelerinin sorulmasý üzerine Cumhurbaþkaný Erdoðan, þöyle konuþtu:
"Benim tavsiyem tabii ki vatandaþýmýzýn, halkýmýzýn kesinlikle aþý konusunda özellikle hassasiyet göstermesi, aþý olmasý, olmayanlara da tavsiye etmesi, onlarýn da aþý olmalarýný saðlamasýdýr. Çünkü biz aþýyý ne kadar yaygýnlaþtýrýrsak o zaman ben inanýyorum ki bir an önce vaka sayýsý da vefat sayýsý da azalacaktýr. Bilim bunu söylüyor. Tabii yaklaþýmýmýz aþýda zorlama olmamasý, bunun gönüllülük esasýna göre yapýlmasýdýr."
Bir gazetecinin, Türkiye'de ekonomik verilerin hýzlý toparlanmaya baþladýðýný ve IMF'nin Türkiye'ye de 6,3 milyar dolarlýk çekim hakký tahsis ettiðini anýmsatmasý ve "Bu, muhalefet tarafýndan çarpýtýlarak sanki bir stand-by anlaþmasý imzalanmýþ gibi lanse edilmeye çalýþýldý. Muhalefetin bu konudaki tavrýný nasýl deðerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Erdoðan, "Muhalefetin zaten bütün iþi bu. Bu, tüm üye ülkelerin kullanýmýna açýlmýþ bir kaynak. Bununla beraber rezerv miktarýmýz Allah nasip ederse yýl sonu itibarýyla 115 milyar dolarý yakalayacak. Fazlasý olacak, azý olmayacak. Tabii muhalefetin hesaplarý daha farklýydý, bunlar çok daha düþük rakamlar planlýyorlardý, bunlarýn hesaplarý tutmadý. Þimdi 115 milyar dolarýn üzerine çýkacak olmasý bunlara dert oldu. Bu dert bunlarý geriyor. Öyle de olsa böyle de olsa inþallah biz 115 milyar dolarýn üzerine böylece çýkmýþ olacaðýz." dedi.
Türkiye'de yakýn zamanda yaþanan afetlere iþaret eden Erdoðan, "Afetlere raðmen biz kalkýp da 'Halimiz ne olacak?' demiyoruz, hamdolsun. Ama bakýyorsun Bay Kemal hala saçmalýyor. Kalkýyor, ikide bir 'AFAD'a para vermeyin, yok þunu þuraya vermeyin, buraya bunu vermeyin.' diyor. Niye rahatsýz oluyorsun bundan? AFAD, devletin bir kurumu. Buraya vatandaþ gelip resmi olarak para veriyorsa bu seni niye rahatsýz ediyor? AFAD'a gelen paralar, konut yapýmýndan tut da altyapýya, üstyapýya varýncaya kadar buralarda kullanýlýyor. Þu an itibarýyla bizim bir defa hemen süratle yapýlmakta olan evlerimiz var. Bunlarý TOKÝ olarak yapýyoruz ve yýl sonuna kadar da inþallah biz bir yýlda bu konutlarý yapacaðýz. Bunlar devam ediyor." deðerlendirmesinde bulundu.
"Arýlarý, kanatlý hayvanlarý, vesaire hemen teslim ediyor. Benim o vatandaþým bekleyemez ki. Vatandaþým bunlar anýnda kendisine geldiði zaman huzur buluyor ve devletine güveniyor, inanýyor. Bir taraftan da þu anda birçok yerde altyapý sýkýntýlarýný hýzlý bir þekilde gideriyoruz. Mesela esnafýmýza belli oranda parasal destekler verildi. Ýlk etapta 50 milyon destek toplu olarak verildi. Valilerimiz tespitleri yaptýlar, sonra da bunlarýn hepsi valilerimiz tarafýndan esnaflarýmýza daðýtýldý. Ama muhalefetteki bu hazýmsýzlýk çok kötü bir þey."
Bir gazetecinin eski ABD Baþkaný Donald Trump'ýn DEAÞ'ýn Horasan grubuna iliþkin "DEAÞ'ýn yüzde 100'ünü devirdim. Suriye'de, Irak'ta devirdik. Þimdi yeni bir DEAÞ var." açýklamasýyla ilgili görüþünü sormasý üzerine Erdoðan, "Doðrusu ben bu açýklamayý hiç doðru bulmuyorum. Böyle bir þey kesinlikle söz konusu deðil." dedi.
Trump ile ikili özel görüþmelerinin olduðunu dile getiren Erdoðan, þöyle konuþtu:
"Ama bir defa Amerika, DEAÞ'ý bitirmemiþtir. DEAÞ'a karþý da hiç böyle ciddi ve kararlý bir mücadele vermemiþtir. DEAÞ'a karþý dünyada kararlý mücadele eden tek ülke vardýr, o da Türkiye'dir. Bu mücadeleyi biz ülkemizde verdik, veriyoruz, þu anda hala veriyoruz. Irak'ta verdik, veriyoruz. Suriye'de verdik, veriyoruz. Acaba onlar dünyanýn neresinde DEAÞ ile mücadele vermiþler? Eðer bunlarý bitirmiþ olsalardý Irak'takileri bitirirlerdi; Irak'ta bile halledemediler. Bu mücadele þu anda hala devam ediyor. Temennim odur ki þu anda Biden yönetimi Amerika'nýn býraktýðý yerden, böyle bir yaklaþýmý devam ettirsin ve DEAÞ Horasan'ý halletsinler. Çünkü artýk önümüzde þimdi DEAÞ Horasan diye bir þey çýktý. Onlarla bu mücadeleyi sürdürelim. Biz de onlarla beraber adým atarýz."
Erdoðan, bir gazetecinin "Bosna Hersek'te BM'nin eski Yüksek Temsilcisi Valentin Ýnzko'nun Srebrenitsa Soykýrýmý'nýn inkarýný suç sayan kararý ile baþlayan gerilime raðmen Bosna Hersek Devlet Baþkanlýðý Konseyi'nin üç üyesi, zat-ý devletlerinin ziyareti vesilesiyle bir araya geldiler. Hem Sýrp lider Milorad Dodik'in hem de Hýrvat lider Jelko Komþiç'in Türkiye'nin bölgede huzur ve barýþýn garantörü olduðu þeklindeki beyanlarý dikkate alýndýðýnda ülkemizin Bosna'da bundan sonra üstleneceði rol ne olacaktýr?" sorusu üzerine, þu deðerlendirmede bulundu:
"Bosna'da eðer bu üçlü kendi arasýnda bir birliktelik saðlar ve 'Biz Türkiye'ye böyle bir görevi vermek istiyoruz, bizim iþimize kimse karýþmasýn, sadece Türkiye burada bizim adýmýza bir ara buluculuk yapsýn.' derlerse biz o zaman bu iþe gireriz. Ama Bosna Hersek Devlet Baþkanlýðý Konsey üyelerinin bu kararý vermesi lazým. Kendi içlerinde bu kararý vermeleri bizim böyle bir adýmý atmamýz için yeterlidir. Kendilerine söyledim zaten. 'Eðer böyle bir karar verecek olursanýz biz de deðerlendirmelerimizi yaparýz. Bir yerlerden talimat bekleyerek deðil, siz üçlü olarak bu kararý verin. Ondan sonra da sizin aldýðýnýz karar üzerine bu adýmý hayýrlýsýyla atarýz.' dedim."
Ermenistan Baþbakaný Nikol Paþinyan'ýn Türk kamuoyundan bazý olumlu sinyaller aldýklarýný belirterek, "Bu sinyalleri deðerlendireceðiz." þeklindeki açýklamasý sorulan Erdoðan, Ermenistan'da kurulan yeni hükümetin bölge için hayýrlý olmasýný temenni etti.
Erdoðan, "Bölgemizde yeni, yapýcý yaklaþýmlara ihtiyaç var. Görüþ ve beklenti farklýlýklarý bulunsa da birbirinin toprak bütünlüðü ve egemenliðine saygý dahil, güven temelinde iyi komþuluk iliþkileri geliþtirmek için samimi bir çaba göstermek, sorumlu bir hareket tarzý olacaktýr. " dedi.
Yakýn tarihin husumet kaynaðý olmamasý, sürdürülebilir barýþ ve birlikte yaþama için yapýcý adýmlar atýlmasý gerektiðine iþaret eden Erdoðan, "Tek taraflý suçlamalar yerine ileri bakan, gerçekçi yaklaþýmlar hakim olmalýdýr. Bu yönde ilerlemeye hazýr olduðunu beyan eden bir Ermenistan hükümeti ile iliþkilerimizi kademeli olarak normalleþtirmek için çalýþabiliriz. Artýk barýþ ve istikrarý kalýcý hale getirip ekonomik kalkýnma ve bölgesel iþ birliði þartlarýný saðlamalýyýz." diye konuþtu.
Benzer anlayýþla, Azerbaycan'ýn da kapsamlý bir barýþ anlaþmasý için Ermenistan ile müzakereler baþlatmayý önerdiðini aktaran Erdoðan, þunlarý kaydetti:
"9 Kasým 2020 tarihli üçlü deklarasyonda mutabýk kalýndýðý üzere tüm bölgenin birbirine baðlanmasý suretiyle, güney Kafkasya'yý dönüþtürecek yeni fýrsatlar doðacaktýr. Bu tarihi fýrsatý iyi kullanmak isteyen tüm taraflarla çalýþmaya hazýrýz. 5'li ya da 6'lý bir platform önerimiz ortada. Bu platformun içinde Türkiye, Azerbaycan, Rusya, Ýran ve Ermenistan var. Hatta biz dedik ki bunun içerisine Gürcistan'ý da koyalým. Eðer bu platform bu þekilde kabul edilmiþ olsa öyle zannediyorum ki bölge çok daha rahatlayacak. Çünkü bölgede demir yollarýnýn, otoyollarýn yapýlmasý gerekiyor. Bu platform olduðu takdirde bu yollar, gönülleri de birbirine baðlayacaktýr. Böyle bir adýmýn atýlmasýyla da bölgedeki sýkýntýlarý aþmýþ oluruz diye düþündük. Sayýn Putin'le bunlarý görüþtüðümüzde mutabýk kaldýk. Ayný þekilde Ýlham Aliyev'le mutabýk kaldýk. Bu arada Ýran'da Cumhurbaþkaný deðiþikliði oldu. Ýran'ýn yeni Cumhurbaþkaný Sayýn Reisi ile de bunu konuþabiliriz. Sonra yeniden bu platformun hayata geçirilmesi için adýmlarýmýzý atarýz."
"Rus yetkililerden ikinci paket S-400 alýmýyla ilgili ilerleme saðlandýðý açýklamasý geldi. Ýkinci paket alým söz konusu mu?" sorusu üzerine Erdoðan, "Rusya ile ilgili, ikinci paketin alýmý vesaire, bu konularda bizim herhangi bir tereddüdümüz yok. Rusya ile bizim gerek S-400 konusu olsun gerek savunma sanayine yönelik olsun, birçok adýmýmýz var. Hatta daha deðiþik bir alternatifi söyleyeyim. Mesela bu yangýnlarda onlardan gelen Ilyushin uçaklarýný kullandýk. Son telefon konuþmamýzda da bu konuyu görüþtük. Rusya seyahatimde de bütün bunlarýn hepsini tekrar ele alacaðýz." ifadelerini kullandý.
Erdoðan, Ýsrail ile iliþkilerin iyileþtirilmesiyle ilgili iþleyen herhangi bir sürecin bulunup bulunmadýðýna iliþkin soruya karþýlýk, "Biz Ýsrail ile ilgili durumlarý zaten Sayýn Cumhurbaþkaný'yla görüþerek gözden geçirmiþ bulunuyoruz. Yeter ki baþbakan ve diðer bakanlarda bir sýkýntý olmasýn. Eðer bu BM Genel Kurulunda Sayýn Cumhurbaþkaný orada olursa belki onunla orada da bir görüþmemiz olabilir." yanýtýný verdi.
Bir basýn mensubunun "28 Þubat davasýnda bazý eski generallerin hapis cezalarý infaz ediliyor. Söylentiler oldu sizin affedebileceðinize yönelik, bu hususta ne düþünüyorsunuz?" sorusu üzerine Erdoðan, "Yargý kararýný verdi. Bu karar sonrasýnda bizim kapýmýzý çalan olmadý." dedi.
Yeni anayasa önerilerine iliþkin muhalefet partilerinden beklentilerinin sorulmasý üzerine Erdoðan, "Muhalefet partilerinden herhangi bir beklentimiz yok. Çünkü biz zaten herhangi bir adýmý atmadan muhalefet partileri kapýsýný kapattý. CHP'si de ÝP'i de hepsi kapýlarýný kapattý. O zaman biz hangisine bu yaptýðýmýz çalýþmayý, taslaðýmýzý takdim edeceðiz? Biz þimdi taslaðýmýza son halini verdikten sonra ben Cumhur Ýttifaký'nda Devlet Bey'e takdim edeceðim. Devlet Bey de ekibiyle gözden geçirecek, ondan sonra çalýþmaya devam edeceðiz." bilgisini verdi.
Seçim barajýna iliþkin soru üzerine de Erdoðan, "Barajla ilgili olarak þu anda belirgin hale gelen aslýnda 7 ama bu konuda Cumhur Ýttifaký olarak MHP'li arkadaþlarýmýzýn nihai kararýný bizim arkadaþlarýmýz henüz almýþ deðiller. Ancak 7 netleþmiþ vaziyette. MHP de 7'ye olumlu bakýyor. Bunun altýnda bir þey olur mu, olmaz mý, henüz önümüze gelmiþ deðil. Öyle bir þey olursa o da tabii konuþulabilir ama þimdilik böyle bir þey yok." deðerlendirmesinde bulundu.
Bir gazetecinin AK Parti'nin yalan terörüyle ilgili çalýþmalarýna iliþkin sorusu üzerine Erdoðan, Türkiye'nin "yalan terörü" olarak ifade ettiði saldýrýlara çok sýk maruz kaldýðýný, FETÖ, PKK ve diðer terör örgütlerinin her mecrada türlü yalanlarla ülkeyi hedef aldýklarýný belirterek, þunlarý kaydetti:
"CHP ve Bay Kemal baþta olmak üzere muhalefet partileri de bu yalanlara çok teþne. Adeta yalan fabrikasý gibi çalýþýyorlar. Dijital terör deseniz, o da sürekli iþ baþýnda. Bunlara karþý yasal düzenlemelerimiz elbette oldu ama çok daha güçlü adýmlar atmamýz kaçýnýlmaz. Yalan terörüyle mücadele etmekte kararlýyýz. Arkadaþlarýmýz Türkiye'deki verinin Türkiye'de kalacaðý, vatandaþlarýmýzýn kiþilik haklarýný, verilerini koruyacak gerek geleneksel gerek yeni iletiþim mecralarýndaki itibarsýzlaþtýrma, karalama, yalan ve iftira kampanyalarýna karþý duracak yeni bir yasa çalýþmasý için teknik bir çalýþma yürütüyorlar. En kýsa zamanda hazýrlýklar tamamlanacak. Meclis açýlýr açýlmaz bu konu Meclisimizin gündemine getirilecektir."
Bu konunun Türkiye ve demokrasi için önemine iþaret eden Erdoðan, hem bireysel hak ve özgürlükleri koruyacak hem de millete, devlete yönelecek sistematik dezenformasyon ve yalan terörüne karþý milli güvenliði koruyacak bir yasal zeminin ortaya konmasýna katký vereceklerini söyledi.
Erdoðan, "Tabii sadece yalan olayý da deðil. Twitter gibi sosyal medya platformlarýnýn burada sadece kuru kuruya bir ofis açmasýný kastetmiyoruz. Gelecekler, burada personeliyle, her þeyiyle bulunacaklar ve herhangi bir ihlal durumunda cezasý da verildiði zaman bu cezalarý da tahsil edilecek. Þu an itibarýyla bakýyorsunuz Twitter'ýn, Facebook'un, hiçbirisinin herhangi bir yanlýþ iþ yaptýklarý zaman muhatap alýnabilecek bir özellikleri yok. Biz bunlarla uðraþamayýz. Bedel ödeyecekler. Baþka çaresi yok bu iþlerin." dedi.
Yeni eðitim ve öðretim dönemi öncesinde öðrenciler, veliler ve öðretmenlere tavsiyelerinin sorulmasý üzerine Erdoðan, çocuklarýn okuldan, öðretmenden bu kadar uzak kalmýþ olmalarýnýn belli bir rehaveti ister istemez meydana getirdiðini, 6 Eylül'den itibaren yeni sürecin baþlayacaðýný belirtti.
Erdoðan, "Ben inanýyorum ki bu yeni süreçte artýk yavrularýmýz hem kitaplarýna hem bilgisayarlarýna kavuþacaklar. Tüm bunlarla beraber tavsiyem þu, çocuklarýmýz mümkün olduðunca ellerindeki o cep telefonlarýndan uzak kalsýnlar. Çünkü bu onlarda baðýmlýlýk oluþturabiliyor. Zaten uzmanlar da bunun sýkýntýsýna dikkat çekiyorlar, bundan uzak kalmalarýný tavsiye ediyorlar." ifadelerini kullandý.
Yerli aþý TURKOVAC'ýn Faz-3 aþamasýna geldiðinin hatýrlatýlarak aþý olmakta tereddüt eden vatandaþlara tavsiyelerinin sorulmasý üzerine Cumhurbaþkaný Erdoðan, þöyle konuþtu:
"Benim tavsiyem tabii ki vatandaþýmýzýn, halkýmýzýn kesinlikle aþý konusunda özellikle hassasiyet göstermesi, aþý olmasý, olmayanlara da tavsiye etmesi, onlarýn da aþý olmalarýný saðlamasýdýr. Çünkü biz aþýyý ne kadar yaygýnlaþtýrýrsak o zaman ben inanýyorum ki bir an önce vaka sayýsý da vefat sayýsý da azalacaktýr. Bilim bunu söylüyor. Tabii yaklaþýmýmýz aþýda zorlama olmamasý, bunun gönüllülük esasýna göre yapýlmasýdýr."
Bir gazetecinin, Türkiye'de ekonomik verilerin hýzlý toparlanmaya baþladýðýný ve IMF'nin Türkiye'ye de 6,3 milyar dolarlýk çekim hakký tahsis ettiðini anýmsatmasý ve "Bu, muhalefet tarafýndan çarpýtýlarak sanki bir stand-by anlaþmasý imzalanmýþ gibi lanse edilmeye çalýþýldý. Muhalefetin bu konudaki tavrýný nasýl deðerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Erdoðan, "Muhalefetin zaten bütün iþi bu. Bu, tüm üye ülkelerin kullanýmýna açýlmýþ bir kaynak. Bununla beraber rezerv miktarýmýz Allah nasip ederse yýl sonu itibarýyla 115 milyar dolarý yakalayacak. Fazlasý olacak, azý olmayacak. Tabii muhalefetin hesaplarý daha farklýydý, bunlar çok daha düþük rakamlar planlýyorlardý, bunlarýn hesaplarý tutmadý. Þimdi 115 milyar dolarýn üzerine çýkacak olmasý bunlara dert oldu. Bu dert bunlarý geriyor. Öyle de olsa böyle de olsa inþallah biz 115 milyar dolarýn üzerine böylece çýkmýþ olacaðýz." dedi.
Türkiye'de yakýn zamanda yaþanan afetlere iþaret eden Erdoðan, "Afetlere raðmen biz kalkýp da 'Halimiz ne olacak?' demiyoruz, hamdolsun. Ama bakýyorsun Bay Kemal hala saçmalýyor. Kalkýyor, ikide bir 'AFAD'a para vermeyin, yok þunu þuraya vermeyin, buraya bunu vermeyin.' diyor. Niye rahatsýz oluyorsun bundan? AFAD, devletin bir kurumu. Buraya vatandaþ gelip resmi olarak para veriyorsa bu seni niye rahatsýz ediyor? AFAD'a gelen paralar, konut yapýmýndan tut da altyapýya, üstyapýya varýncaya kadar buralarda kullanýlýyor. Þu an itibarýyla bizim bir defa hemen süratle yapýlmakta olan evlerimiz var. Bunlarý TOKÝ olarak yapýyoruz ve yýl sonuna kadar da inþallah biz bir yýlda bu konutlarý yapacaðýz. Bunlar devam ediyor." deðerlendirmesinde bulundu.
AFAD'ýn vatandaþýn telef olmuþ hayvanlarýnýn yerine yenilerini teslim ettiðini belirten Erdoðan, þunlarý kaydetti:
"Arýlarý, kanatlý hayvanlarý, vesaire hemen teslim ediyor. Benim o vatandaþým bekleyemez ki. Vatandaþým bunlar anýnda kendisine geldiði zaman huzur buluyor ve devletine güveniyor, inanýyor. Bir taraftan da þu anda birçok yerde altyapý sýkýntýlarýný hýzlý bir þekilde gideriyoruz. Mesela esnafýmýza belli oranda parasal destekler verildi. Ýlk etapta 50 milyon destek toplu olarak verildi. Valilerimiz tespitleri yaptýlar, sonra da bunlarýn hepsi valilerimiz tarafýndan esnaflarýmýza daðýtýldý. Ama muhalefetteki bu hazýmsýzlýk çok kötü bir þey."