Sanatçýdan siyasetçiye, yazardan oyuncuya herkesin kendi arafýný anlattýðý Arafta Sorular'ýn bu haftaki konuðu sanatçý Ahmet Özhan oldu.
Star yazarý Esra Elönü'nün sorularýný cevaplayan Özhan, LGBT'nin topluma etkisine iliþkin, "Cenabý hakkýn varlýðý yaratmasý ve bu varlýðýn nasýl yaþamasý gerektiðini ifade ettiði Þer-i Þerif denilen kanunlar var. Bunlar inananlar için tartýþýlacak þeyler deðildir. Ýnanan da inanmayan da ahlaki ortak paydaya uymak durumundadýr. Bu inançla alakalý bir þey deðil. Bu yaradýlýþ ve fýtratla alakalýdýr. Üretime katkýsý olmayan bir iliþkinin varlýksal olarak izahýný yapamazsýn. Amaçsýz hazlar için yaratýlmadýk. Meseleyi bu açýda deðerlendiriyorum. Biz bu döneme denk geldik. Bu problemler içerisinde inanan bir kiþi atölye çalýþmasýný ne þekilde yapýyor? Ýmtihan bundan ibaret. Sana verilen sayýlý nefes içerisinde imtihaný nasýl yapýyorsun? Mesele bundan ibaret. Görüþümü söylemem saðcý veya solcu olmam ile alakalý deðil. Varlýktaki konumumu mantýklý bir þekilde kullanmam ile alakalý." dedi.
Özhan, "Erkek ile kadýn iþlevsel olarak özel yaratýlmýþtýr. Birliktelikleri neslin devamý için üretkenlik getirir. Bunun sahih yoldan yapýlmasý gerekir. Ýki erkek veya iki kadýnýn birlikteliði nefsi tatmin içeriyorsa bu paradigma varlýðýn bütünselliðinden koparýyor. Ýslam kültürü ve anlayýþý içerisinde güzele davet etmeli ve sakýncalý olandan uzak durmayý tavsiye etmek inanan insanlarýn görevidir. Bu meseleye kimseye karýþmam diyerek bakamam. Bu yaradýlýþa uygun bir þey deðildir. Kimse kusura bakmasýn. Bunu söylemek benim inancýmýn icabýdýr. Bunu belirtmezsem kendime olan saygýmý kaybederim." ifadelerini kullandý.