Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Barýþ Harekatý'nýn 50. yýlý kapsamýnda deðerlendirmelerde bulunan Akþam Gazetesi Yazarý Dr. Eray Güçlüer, "O gün harekât gerçekleþmemiþ olsaydý bugün Türkiye stratejik olarak kuþatýlmýþ olacaktý. KKTC, bu nedenle "Türkiye'nin Akdeniz'deki uçak gemisidir" dedi.
20 Temmuz Kýbrýs Barýþ Harekatý'nýn 50. yýldönümünde, Altýnbaþ Üniversitesi'nden Dr. Eray Güçlüer, Kýbrýs'ýn Türkiye'nin Akdeniz'deki stratejik önemi ve harekatýn tarihî arka planý üzerine açýklamalarda bulundu. Dr. Eray Güçlüer, Kýbrýs'ýn jeopolitik konumunun Türkiye için vazgeçilmez bir öneme sahip olduðunu vurguladý ve adanýn tarihi boyunca yaþanan olaylarýn bu önemi pekiþtirdiðini belirtti. Kýbrýs'ýn, Akdeniz'de Türkiye'nin güvenliðini ve stratejik çýkarlarýný korumak için hayati bir rol oynadýðýný ifade eden Güçlüer, harekatýn sadece Kýbrýs'taki Türklerin deðil, ayný zamanda Türkiye'nin güvenliði için de kritik olduðunu belirtti.
D. Eray Güçlüer, "Kýbrýs, Türkiye'nin Akdeniz'deki uçak gemisidir" diyerek stratejik anlamda öneminin altýný çizdiði konuþmasýnda, öncelikli olarak harekata neden olan sebeplere deðindi. Özellikle Ýkinci Dünya Savaþý'ndan sonra Kýbrýs'ý, Yunan ve Rum iþ birliði içerisinde Türkiye'den koparmak için sinsi emperyalist planlarýn devreye sokulmaya baþlandýðýný aktaran Güçlüer, "Ýlk baþta kurulan ortak cumhuriyet, aslýnda Türkiye'nin aleyhine idi. Fakat bu da yetmedi. 1963 yýlýnda "Kanlý Noel" ile adadaki Türk varlýðýný yok etmek için katliamlar yaparak bir takým kanlý eylemler devreye sokulmaya çalýþýldý. Bu eylemlerin amacý, Türkleri yýldýrarak asimile etmek ve Kýbrýs adasýnda Rumlarýn hâkim olduðu bir düzen kurmaktý. 1964 yýlýnda, Türkiye adaya müdahale etmek istediðinde, ABD Baþkaný Johnson'un mektubu devreye sokularak Türkiye'nin soydaþlarýna yardým etmesi önlendi. Nihayetinde 10 yýl boyunca devam eden kanlý eylemler neticesinde kahraman ordumuz, Kýbrýs'a müdahale etti. "Kýbrýs Barýþ Harekâtý" sayesinde adada bir düzen kuruldu. Kurulan bu düzen aslýnda iki toplumlu, tek devletli bir yapýyý içeriyordu. Bu yapý çözüm olmadý. Çünkü Rumlar bu sefer de 'Kýbrýs'ý AB'ye alacaðýz' bahanesiyle yýllarca Türkiye'yi ve oradaki Türk soydaþlarýmýzý yaklaþýk 46 yýl oyaladýlar. Bu süreçte Kýbrýs'taki Türk soydaþlarýmýzýn yaþama hakkýný ihlal edecek pek çok eylem yaþandý. En son 3-4 yýl önce Türkiye'nin bu meselenin iki devletli çözüm dýþýnda herhangi bir çözüme ulaþamayacaðýný anlamasý ve bu yönde KKTC ile ortak irade kurmasýyla yeni bir döneme girdi" dedi.
Adada yaþananlara Türkiye o gün müdahale etmemiþ olsaydý, "Türkiye güneyden kuþatýlýrdý" diyerek harekatýn, özellikle güvenlik ve Türk soydaþlarý için çok önemli olduðunu da aktaran Dr. Güçlüer, "Eðer 1974 yýlýnda ordumuz garantör olarak adaya müdahale etmeseydi, þu an Türk soydaþlarýmýz büyük bir katliama uðramýþ ve geri kalanlarý ise adadan sürülmüþ olacaktý. Adanýn da tamamen Rum ve Yunan ikilisinin kontrolüne geçmesi, Türkiye'nin güneyinden kuþatýlmasý anlamýna gelirdi. Kýbrýs olaylarýný ayný zamanda Suriye ve Irak olaylarý ile bütünleþtirdiðinizde, batýda Yunanistan, doðal olarak ABD, güneyde Kýbrýs, doðal olarak ABD ve Avrupa, devamýnda Suriye ve Irak ile Türkiye stratejik bir kuþatma içerisinde olacaktý. Bu yüzden de 1974 yýlýnda kurulan KKTC ile adada Yunan ve arkasýndaki emperyalist güçlere karþý denge oluþturulmuþ, sonuçta hem adadaki soydaþlarýmýzýn hem de Türkiye'nin stratejik güvenliði saðlanmýþtýr" dedi.
Kýbrýs'ta Türk askeri varlýðýn arttýrýlmasý gerektiðinin de altýný çizen Güçlüer ayrýca Akdeniz'deki enerji geliþmeleri için de konunun önemine deðindi. Güçlüer konuþmalarýna þöyle devam etti:
"Geleceðe yönelik olarak, Kýbrýs'taki Türk askeri varlýðý arttýrýlmalýdýr. KKTC'nin tanýnmasý için daha çok çaba sarf edilmelidir. 100 yýlýn projesi olan Mersin'den KKTC'ye boru hattý, enerji hatlarý ve fiberoptik enerji hatlarý ile güçlendirilmeli ve takviye edilmelidir. Oluþan yeni jeopolitik durum, KKTC ve KKTC'deki Türk askeri varlýðý, Türkiye'nin varlýðý ile daha güneydeki Gazze, Ýsrail ve Mýsýr hattýna da etki edebilme þansýný Türkiye'ye vermektedir. Türkiye doðal olarak jeopolitik önemini þekillendirebilmekte ve emperyalist ABD ile Avrupa'nýn planlarýna karþý Akdeniz'de bir denge oluþturmaktadýr. Elbette iþin enerji boyutu da var. Akdeniz enerjisinin tüketici ülkelere taþýnabilmesi için Kuzey Kýbrýs kýta sahanlýðý coðrafi olarak en uygun alandýr. Çünkü Güney Kýbrýs'ýn münhasýr ekonomik bölgesi, derin deniz geçiþleri nedeniyle enerji hatlarýnýn geçmesine müsaade etmemektedir."
Son olarak KKTC'nin varlýðýnýn hem Türk soydaþlarý için hem de Türkiye'nin güvenliði için çok önemli olduðunu söyleyen Altýnbaþ Üniversitesinden Dr. Eray Güçlüer konuþmasýný þöyle sonlandýrdý:
"Kuzey Kýbrýs'taki soydaþlarýmýzýn yaþam hakkýnýn garanti altýna alýnmasý hem de Türkiye'nin stratejik güvenliði bakýmýndan Kuzey Kýbrýs'ýn güçlendirilmesi son derece önemlidir. Sadece stratejik güvenlik ve enerji deðil, ayný zamanda da KKTC'nin içindeki birtakým sorunlarýn, özellikle siyasal istikrarsýzlýklarýn giderilmesi, geleceðin daha güvenli hale getirilmesinde önemli unsurlardan biri olmaktadýr. Bu vesile ile KKTC'nin 50. yýl dönümünde, KKTC'deki soydaþlarýmýzý ve mazisi þan ve þerefle dolu kahraman ordumuzu saygýyla selamlýyorum."