Erdoðan, Cumhurbaþkanlýðý Külliyesi'nde, baþ baþa ve heyetler arasý görüþmenin ardýndan Finlandiya Cumhurbaþkaný Alexander Stubb ile ortak basýn toplantýsý düzenledi.
Finlandiya ile diplomatik iliþkilerin tesisinin 100. yýl dönümünde Cumhurbaþkaný Stubb'u Ankara'da misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyduðunu ifade eden Erdoðan, þöyle konuþtu:
"Bildiðiniz üzere Finlandiya geçtiðimiz sene NATO üyesi olmuþtur. Dostluk baðlarýmýza NATO müttefikliðinin eklenmesi, ikili iþ birliðimizi yeni bir boyuta taþýmýþtýr. Bugün de görüþmelerimiz vesilesiyle kýymetli mevkidaþýmla Türkiye-Finlandiya iliþkilerini geliþtirme yönünde ortak irademizi teyit ettik. Ýkili ticaret hacmimiz bir önceki yýla kýyasla geçtiðimiz sene yaklaþýk yüzde 6'lýk artýþ göstererek 2,2 milyar dolar seviyesini aþmýþtýr. Müþterek gayretlerimizle 5 milyar dolarlýk hedefimize kýsa sürede ulaþacaðýmýza inanýyorum. Önümüzdeki sene Finlandiya'da düzenlemeyi planladýðýmýz Ortak Ekonomi ve Ticaret Komisyonu Toplantýsýný bu bakýmdan önemsiyoruz."
- "NATO BÜNYESÝNDEKÝ ÝÞ BÝRLÝÐÝMÝZÝN GÜÇLENEREK DEVAM EDECEÐÝNE ÝNANIYORUM"
Erdoðan, görüþmede NATO müttefikleri olarak savunma sanayi alanýndaki iþ birliðini de ele aldýklarýný belirterek, "Finlandiya ve Ýsveç'in NATO üyeliði sürecinde üçlü muhtýrayla tesis ettiðimiz daimi ortak mekanizma, terörle mücadele iþ birliðimizin güçlendirilmesine yardýmcý olmaktadýr. Bu alanda atýlan adýmlarý da memnuniyetle takip ediyoruz. Tabii beklentilerimizi de en üst düzeyde aktarýyoruz." dedi.
Bilim ve teknolojiden, eðitim, kültür ve turizme uzanan geniþ bir yelpazede iliþkilerin çeþitlendirilmesini geleceðe yönelik yapacaklarý yatýrýmlar olarak saydýklarýný vurgulayan Erdoðan, "Finlandiya'da yaþayan vatandaþlarýmýz ve Tatar toplumu iliþkilerimizin önemli beþeri boyutunu teþkil ediyor. Ýkili iliþkilerimizin ve NATO bünyesindeki iþ birliðimizin saðlam temeller üzerinde güçlenerek devam edeceðine samimiyetle inanýyorum." diye konuþtu.
- "FÝNLANDÝYA'NIN AB ÜYELÝK SÜRECÝMÝZE DESTEÐÝNÝ ARTIRARAK SÜRDÜRMESÝNÝ BEKLÝYORUZ"
Türkiye'nin kalýcý barýþ, istikrar ve refah ortamýnýn tesisi için ara buluculuk konusunda öncü bir rol oynadýðýný ifade eden Erdoðan, þunlarý kaydetti:
"Finlandiya ile Arabuluculuk Dostlar Grubunun eþ baþkanlýðýný yürütmekteyiz. Bu alandaki iþ birliðimizi derinleþtirmenin, küresel meydan okumalarla mücadele bakýmýndan önemli olduðuna inanýyoruz. Görüþmelerimizde ikili münasebetlerimizin yaný sýra Gazze'de yaþanan soykýrým, Lübnan'a sýçrayan Orta Doðu yangýný ile Türk-Avrupa Birliði iliþkileri baþta olacak þekilde güncel meseleleri deðerlendirdik. Finlandiya'nýn Avrupa Birliði'ne üyelik sürecimize yönelik desteðini artýrarak sürdürmesine dair beklentimi Sayýn Stubb ile paylaþtým. Ýstiþarelerimizde Ukrayna'nýn toprak bütünlüðüne ve egemenliðine olan desteðimizin bir kez daha altýný çizdik. Ukrayna'daki yýkýmýn bir an evvel son bulmasý ile adil ve nihai bir çözüme ulaþýlmasýnýn ancak diplomasi yoluyla mümkün olduðuna dair kanaatimi Sayýn Cumhurbaþkanýna ifade ettim."
- "LÜBNAN HALKININ VE HÜKÜMETÝNÝN DE BU SÜREÇTE YANINDA OLMAMIZ GEREKÝYOR"
Cumhurbaþkaný Erdoðan, Gazze ve Lübnan'a yönelik Ýsrail saldýrganlýðýnýn da gündemlerinin odaðýnda yer aldýðýný belirterek, þunlarý söyledi:
"Ýsrail'in katliamlarýyla ilgili tavrýmýzý hem Birleþmiþ Milletler'de hem de bugün Meclisimizde açýk yüreklilikle dile getirdim. Ýsrail'in hakka, hukuka aykýrý iþgal ve ilhak arayýþýna karþý tavrýmýz, tüm devletlerin ve uluslararasý kuruluþlarýn asli görevidir. Buradan bir kez daha Gazze'de acil kalýcý ateþkesin saðlanmasý ve insani yardýmlarýn ulaþtýrýlmasý çaðrýmýzý tekrarlýyorum. Lübnan halkýnýn ve hükümetinin de bu süreçte yanýnda olmamýz gerekiyor. Güvenlik Konseyi baþta olmak üzere barýþý ve güvenliði saðlamakla görevli uluslararasý teþkilatlarýn etkisiz kaldýðý bu ortamda Filistin Devleti'nin tanýnmasý, daha büyük anlam ve önem ifade ediyor. 7 Ekim'den bu yana 9 ülke Filistin Devleti'ni tanýmýþtýr. Hala bunu yapmayan ülkelere Filistin Devleti'ni tanýma çaðrýmýzý tekrarlýyoruz."
- "FÝNLANDÝYA'YI ZANNEDÝLDÝÐÝ GÝBÝ BEKLETMEDÝK"
Finlandiyalý bir gazetecinin, Finlandiya'nýn ve Ýsveç'in NATO'ya üyeliðinin Türkiye tarafýndan onaylanma süreciyle ilgili bir sorusu üzerine Erdoðan, "Finlandiya'yý biz öyle zannedildiði gibi bekletmedik." karþýlýðýný verdi.
Finlandiya'nýn NATO'ya üyelik yolunu Ýsveç'ten önce açtýklarýný anýmsatan Erdoðan, "Tek þeyimiz yeter ki terör noktasýnda Finlandiya'da hareketlenme olmasýn. Bir an önce orada terörün önü alýnsýn dedik." açýklamasýný yaptý.
Eski Finlandiya Cumhurbaþkaný Sauli Niinistö'nün bununla ilgili mücadele verdiðini aktaran Erdoðan, terör noktasýnda adým atýlýnca Finlandiya'nýn NATO'ya girmesinin önünü açtýklarýný kaydetti.
Terörle mücadelede Finlandiya gibi davranmayan Ýsveç'in gecikmeli olarak, terörle mücadelede gereken adýmlarý attýktan sonra, NATO'ya alýndýðýný anýmsatan Erdoðan, üyeliðin her iki ülke için de hayýrlý olmasýný diledi.
Erdoðan, diðer bir gazetecinin, "Birleþmiþ Milletler nezdinde Türkiye ve Finlandiya öncülüðünde oluþturulan Arabuluculuk Dostlarý Grubu, bölgedeki çatýþmalarýn sonlandýrýlabilmesi adýna bir inisiyatif baþlatabilir mi?" þeklindeki sorusu üzerine Stubb ile bunlarý da görüþtüklerini söyledi.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, müþterek atýlabilecek adýmlar konusunda, her iki ülkenin de ara buluculuk noktasýnda ne denli baþarýlý olabileceðini zamanýn göstereceðini ifade etti. Ýsrail'in ara buluculuða yaklaþmasý veya kabulünün söz konusu olmadýðýnýn görüldüðünü aktaran Erdoðan, "Atýlacak adýmlarla, temennim odur ki, bakanlarýmýzýn yapacaðý ön çalýþmalarla böyle bir netice alabilirsek, bu netice üzerinden inþallah bu ara buluculuk çalýþmalarýna devam ederiz." deðerlendirmesini yaptý.
FÝNLANDÝYA CUMHURBAÞKANI STUBB: TÝCARET HACMÝMÝZÝ ARTTIRMALIYIZ
Cumhurbaþkaný Stubb, Ukrayna, Filistin, Lübnan ve Sudan dahil olmak üzere dünyanýn her yerinde çatýþmalarýn olduðu bir dönemde Cumhurbaþkaný Erdoðan'la görüþtüklerini belirterek, ülkesinin Türkiye'nin bugünün dünyasýndaki en önemli ülkelerden biri olduðunu düþünmesinin sebebini anlamak için bu bölgenin etrafýndaki çatýþmalara bakmanýn yeterli olduðunu ifade etti.
Türkiye ve Finlandiya iliþkilerinin her zamankinden daha yakýn olduðunu aktaran Stubb, "Bu yýl aslýnda dostluðumuzun 100. yýlýný kutluyoruz. Finlandiya'da yaþayan Türk ve Tatarlardan da çok memnunuz, çok mutluyuz. Yýllar içerisinde Barýþ Dostlarý çalýþmalarýnda, Birleþmiþ Milletler'de (BM), Sayýn Cumhurbaþkaný Baþbakan iken yaptýðýmýz çalýþmalarda birçok konuda bir araya geldik ve çalýþtýk." dedi.
Stubb, ülkesi ve Türkiye'nin birçok benzerliði olduðuna iþaret ederek, "Her iki ülkenin de karþý karþýya kaldýðý coðrafi sýnamalar bu benzerliklerden bir tanesi. Þimdi NATO'da da müttefik durumdayýz. Her iki ülkenin de çok büyük bir askeri gücü var. Her iki ülkede güvenlik tüketicisi olmaktan ziyade güvenlik saðlayýcýsý ülkeler. Her iki ülkede barýþ arabulucularý. Dolayýsýyla Sayýn Cumhurbaþkaný sizinle ve ekibinizle Dýþiþleri Bakanlarý da dahil olmak üzere çok faydalý iþbirliði yapacaðýmýza inanýyorum ve sabýrsýzlýkla bekliyorum." diye konuþtu.
Cumhurbaþkaný Stubb, iki ülkenin ticari iliþkileri konusunda daha fazla çalýþýlmasý ve ticaret hacminin artýrýlmasý gerektiðine deðindi.
- "ÇOK KUTUPLU BÝR DÜNYADA TÜRKÝYE'NÝN ROLÜ HER ZAMANKÝNDEN ÇOK DAHA ÖNEMLÝ"
Görüþme esnasýnda Ukrayna'nýn toprak bütünlüðünün ve egemenliðinin önemli olduðu konusunda mutabýk kalýndýðýný belirten Stubb, "Biz Ukrayna'nýn kendini koruma hakký olduðunu, Rusya'nýn saldýrýlarý karþýsýnda korunma hakký olduðunu düþünüyoruz. Ben Zelenskiy'nin (Ukrayna Devlet Baþkaný Volodimir Zelenskiy) on noktadan oluþan barýþ planýný da destekliyorum. Barýþ müzakereleri için iyi bir baþlangýç, temel olduðunu düþünüyorum." dedi.
Stubb, Türkiye'nin her iki tarafla da konuþabilen, bugünün dünyasýnda nadir birkaç ülkeden bir tanesi olduðunu ifade ederek, bu durumun önemine dikkati çekti.
Görüþmede Orta Doðu'da devam etmekte olan çatýþmalar konusunun da ele alýndýðýný belirten Stubb, þöyle devam etti:
"Ýsrail'in kendisini savunma ve koruma hakký olduðunu kabul ederken, kendi güvenliðini saðlama hakký olduðunu kabul ederken, ayný zamanda Ýsrail'in uluslararasý hukuka uymasý gerektiðini de düþünüyoruz. Çünkü yaþanan insanlýk trajedisi Gazze'de çok fazla. Þimdi de Lübnan'da ayný þeyi görmeye baþladýk. Dolayýsýyla biz de Finlandiya olarak acil bir ateþkes çaðrýsýnda bulunduk Lübnan'da. Saldýrýlarýn durmasý çaðrýsýnda bulunduk. Biz de iki devletli bir çözümden yanayýz. Bunu saðlayacak siyasi süreci destekliyoruz. Þu anda devam etmekte olan bu iki savaþ yani hem Filistin'de hem Lübnan'da yaþananlar belki de barýþla sonuçlanacak, barýþçýl bir çözüme ulaþýlacak ama henüz bu noktadan çok uzaktayýz diyebilirim."
Stubb, Finlandiya'nýn "her tür terörizmi kýnadýðýný ve lanetlediðini" vurgulayarak, "Bugün ülkenizde tam günlük bir program yaptýk. Anýtkabir'e çelenk býraktýk. Bütün gün çeþitli faaliyetlerle geçirdik. Misafirperverliðiniz için çok teþekkür ederim. Türkiye gerçekten Batý'yla Doðu arasýnda bir köprü ve çok kutuplu bir dünyada Türkiye'nin rolü, her zamankinden çok daha önemli diye düþünüyorum." dedi.
- "NATO'YA EN HIZLI ÜYE OLAN ÜLKE OLDUK"
Ülkesinin NATO üyeliði sürecine iliþkin Stubb, her defa verdiði mesajýn "sabýrlý olmalarý gerektiði" olduðunu kaydederek, "Zaten her zaman tam NATO üyeliði yolunda ilerliyorduk ama, yeni bir müttefik olarak o zamanki; daha eski müttefiklerin birtakým isteklerini, sorunlarýný ve dikkatlerini almak gerekiyordu. Benden önceki Cumhurbaþkaný ve siyasetçiler oturdular, müzakereleri yaptýlar ve çok da baþarýlý oldu tarih yazýldý. NATO'nun tarihinde, NATO'ya en hýzlý üye olan ülke olduk." ifadelerini kullandý.
Stubb, Türkiye ile Finlandiya tarafýndan baþlatýlan "Barýþ Ýçin Arabuluculuk Giriþimi" ve "Arabuluculuk Dostlarý Grubu"na yönelik soruya ve Filistin'deki duruma iliþkin, söz konusu giriþimlerin 2010'da baþladýðýný hatýrlatarak, o dönem BM'nin burada olmadýðýný ve arabuluculuk yetkisine sahip olmadýðýný söyledi.
Günümüzde ise durumun "daha pratik bir hal" aldýðýný kaydeden Stubb, þu an bir orta yolun bulunma ihtimaline iþaret etti.
Stubb, Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn da dediði gibi "her iki tarafýnda arabuluculuk" durumunu kabul etmesi gerektiðini vurgulayarak, þunlarý kaydetti:
"Çünkü düþmanlar arasýnda arabuluculuk yaparsýnýz, dostlar arasýnda deðil. O yüzden bu arabuluculuktan önce bir ateþkes olmasý lazým; sonra insani yardýmýn götürüleceði koridorun açýlmasý gerekiyor. Sonra uluslararasý barýþ güçlerinin gitmesi. Sonra da gerçek anlamda bir siyasi sürecin baþlatýlmasý gerekiyor ki sonuçta barýþ ve nihayetinde de iki devletli çözüm saðlansýn."