Suriye'ye 5. harekat... İbrahim Kalın: Yarın, haftaya veya her an olabilir
ABONE OL

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Suriye'nin kuzeyine gerçekleştirilecek muhtemel kara operasyonuna ilişkin A Haber'e önemli açıklamalarda bulundu.

"YARIN, HAFTAYA, HER AN OLABİLİR"

Türkiye her zaman hazır ve nazırdır. Kendi önceliklerimiz konusunda hayata geçirilecek. Farklı şekilde operasyonlar yapılabilir. Yarın, haftaya veya her an olabilir.

"TÜRKİYE KİMSEDEN İCAZET ALMAZ HESAP VERMEZ"

Biz sorumluluk sahibi bir devlet olarak müttefiklerimizle ve komşu ülkelerle bu tür operasyonları elbette değerlendiririz konuşuruz. Kimseye önceden bilgi verip icazet almak izin almak gibi bir şey söz konusu değildir. Türkiye kendi güvenlik kaygılarını gidermek için kimseden icazet almaz kimseye hesap vermez.

ABD ile Rusya ile yeri geldiğinde İran ile başka yerlerde başka ülkelerle yeri geldiğinde Irak makamlarıyla Irak'a bir operasyon yaptığımızda bunlar her düzeyde konuşulur ama öncelikli olarak bazen kamuoyunda şöyle bir şey gündeme geliyor işte ABD'liler rahatsız, Rusya şöyle dedi bunlar böyle dedi vesaire diye onlar rahatsız olabilirler, pozisyonlarını ifade edebilirler pozisyonları kayda geçirebilirler ama bu bizim atacağımız adımları hiçbir şekilde etkilemez. Biz bunu da açık bir şekilde zaten kendilerine de ifade ediyoruz.

"MEŞRU ZEMİNDE BU OPERASYONU YAPTIĞIMIZI ZATEN SÖYLEDİK BÜTÜN HERKESE DE DEKLARE ETTİK"

Son olarak yapılan operasyon ve özellikle İstiklal Caddesi saldırısından sonra yaptığımız hava harekatlarında biz zaten uluslararası meşruiyet çerçevesinde BM sözleşmesinin 51. Maddesinin bize sağladığı imkan ve yetenekler çerçevesinde meşru zeminde bu operasyonu yaptığımızı zaten söyledik bütün herkese de deklare ettik.

Sahada işte şurada ABD askerleri var onlara bir zarar gelmesin koordine edilsin dikkat edilsin dendiğinde de biz tabii ki zaten bugüne kadar hiçbir zaman Suriye'de doğrudan ABD askerlerini yahut Rus askerlerini vesaire hedef almadık zaten böyle bir kastımız yok bizim hedefimizin ne olduğu bellidir.

Ama açıkçası burada bizim hedef aldığımız terör noktalarında ABD'lilerin veya Rusların veya başkalarının bir takım unsurları varsa öncelikle onların bunu bir değerlendirmesi gerekiyor. Bu kişiler burada ne yapıyorlar? Türkiye'ye yönelik bir terör saldırısı olduğunda orada şu unsur var bu unsur var aman oraya girmeyelim burayı hedef almayalım dediğinizde tam da teröristlerin istediği şeyi yapmış olursunuz.

Yani ABD'nin ya da Rusya'nın yahut bir başka ülkenin bayrağı altında orada yuvalanmış olan terör unsurlarına dokunamaz hale gelirsiniz. Zaten teröristlerin tam istediği de bu.

"BİZİM HEDEFİMİZ ORADAKİ PKK/PYD/YPG YAPILANMASIDIR"

Biz bunu çok açık net bir şekilde kendilerine de zaten ifade ettik. Bizim oralarda doğrudan ABD, Rus askerini veya başka bir ülkenin askerini hedef almak gibi bir durumumuz yok. Bizim hedefimiz oradaki PKK/PYD/YPG yapılanmasıdır. Geçmişte bu DEAŞ'tı dönem dönem rejim unsurlarıydı Türkiye'ye yönelik tehdit her neyse.

Suriye'nin çok özel bir konumu var maalesef 2012-13 yılından beri orada devam eden bu çatışmalar nedeniyle şu anda Suriye'de adeta 3 parçaya bölünmüş bir yapı var.

Bir rejimin Rusya'nın İran'ın kontrolünde olan bölgeler var. Bir de PYD/YPG ve ABD desteğiyle onların kontrolünde olan bölgeler var. Bir de bizim kontrolümüzde olan bölgeler var. Bu ideal bir durum değil aslında. Suriye haritasına baktığınız zaman ama son 2,5 -3 yılda adeta bu tablo dondu. Dondurulmuş bir ihtilafa evrildi. Suriye iç savaşı. Ve herkes üç aşağı beş yukarı bulunduğu yerde duruyor.

"MUTABAKAT DEFALARCA İHLAL EDİLDİ"

Bazen şöyle düşünülüyor. PYD/YPG unsurları sadece Amerika ile iş tutuyor orada. Hayır PYD/YPG öyle bir örgüt ki işine geldiğinde Rusya, işine geldiğinde rejim ile işine geldiğinde ABD ile işine geldiğinde başka ülkelerle iş tutar. Biz bunu Amerikalılara da anlatıyoruz, Ruslara da anlatıyoruz.

Mesela Tel Rıfat bölgesine baktığınız zaman burası ağırlıklı olarak Rusya'nın, rejimin kontrolünde olan bir bölge. Haseke bölgesine baktığınız zaman burada da PYD'nin unsurları var ama burada daha çok rejimle antant kaldıkları bir durum var. Kamışlı-Haseke bölgesinde mesela rejimin yönettiği ekonomik bir yapı var. Petrol çıkarıyorlar, rafineriler var, elektrik üretiyorlar. Başka başka unsurlar var ellerinde. Bunların çoğunu da rejimle koordineli bir şekilde yapıyorlar. Dolayısıyla PYD sadece Amerika ile iş tutuyor, Rusya rejime karşı bir durumda... Böyle birşey de söz konusu değil.

"ABD ASKERLERİ 30 KM'LİK BÖLGEYE GELSİN TEKLİFİ" İDDİASINA YALANLAMA

ABD'den böyle bir teklif gelmedi. Ama 2019 anlaşması zaten bu unsurları 30 km. güneye çekilmesi şartına bağlamış idi. Bu şarta uymadıkları zamanlarda da oranlarda da biz mukabelede bulunduk. Veya yaptığımız operasyonları da bu çerçevede yaptık. Bunu konuştuğumuz zaman da ABD'liler de Ruslar da 'Doğru haklısınız. Çünkü anlaşmaya uymayan burada PYD/YPG tarafıdır' diye her seferinde de bizim pozisyonumuzu teyit ettiler. Şu anda da benzer bir durum var. Biz aynı şeyi söylüyoruz. 'Bakın 30 km sınırın aşağısında durun. Türkiye'ye nüfuz etmeye çalışmayın. Bunları yaptığınız zaman biz derhal buna karşılık veririz.'

İstiklal Caddesi'ndeki saldırı, tabii bu sürecin başka bir istikamette akmasına sebep olan terör saldırısıydı. Ardından Karkamış'ta attıkları füzeyle ne oldu? Olay başka yere gitti. Şu ana kadar bizim PKK ile mücadelemiz Suriye ve Irak sahasında devam ederken örgüt bunu getirip İstanbul'un göbeğine ondan sonra Antep'e taşımaya çalıştı. Bunun karşılıksız kalması söz konusu olabilir mi? Elbette olamaz. O yüzden buna karşılık verildi, verilmeye de devam edilecek.

İSTİHBARAT DÜZEYİNDE TEMASLARIMIZ OLUYOR

Suriye ile istihbarat düzeyinde temaslarımız hep devam ediyor. İstihbarat örgütlerinin görevidir bu. Hem Mısır'da hem Irak'ta ve diğer alanlarda bu durum zaten kontrol ediliyor. PKK hedeflerinin vurulması, rejim güçlerinin nereye kadar ilerleyeceği gibi konularda istihbarat örgütleri hareket ediyor. Başkan Erdoğan bu konuyu net ifade etti. 'Siyasi meselelerde çok uzun kırgınlıklar olmaz.' Türkiye'nin çıkarları çerçevesinde bir görüşmenin farklı düzeylerde teması zamanı geldiğinde olur.

SİSİ İLE GÖRÜŞME

Doha'daki o görüşmenin bir arka planı var. O orada ayaküstü alınmış bir karar değil. Biz onların orada olacağını biliyorduk. Katar Emiri'nin de kolaylaştırıcı bir rolü oldu. Dışişleri Bakanımız Mevlüt Bey'in bazı görüşmeleri oldu. Mısır ile Türkiye'nin çıkarları ve beklentileri bu sürede daha yakın hale geldi. İki yıl öncesine kadar herkesin konuştuğu bir EASTMED projesi vardı. Bu çok açıkça Türkiye karşıtlığı üzerine kurulu bir platformdu. Türkiye'yi yanlızlaştırmak amaçlanıyordu. Ancak bu plan suya düştü. Yunanistan küçük bir ülke olarak büyük bir dalgayı arkasına alarak kendince meydan okumaya başladı. Bu dağıldı. Mısır da bunu gördü. Türkiye olmadan masada olmak mümkün değil. Yavaş yavaş Mısır yönetimi de Türkiye karşıtı ittifakların içinde olmamaya çalıştı. Biz Doha'da böyle bir temasın olacağını düşünmüştük.

YUNANİSTAN İLE GERİLİM

Bizim Yunanistan ile askeri bir angajmana girmek gibi bir planımız yok. Biz hep bir adım önde olduk ve bir adım önde olamaya devam edeceğiz.

OLASI HAREKATTA REJİMİN TAVRI NE OLUR?

Suriye rejimi İran ve Rusya ile birlikte hareket ediyor.

  • Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın
  • kara harekatı
  • Suriye