TBMM Baþkaný Kurtulmuþ, Meclis Tören Salonu'nda düzenlenen, "Filistin'de Ýnsan Haklarý Ýhlalleri ve Gazze Soykýrýmý Raporu" tanýtým programýnda yaptýðý konuþmada, Türkiye Ýnsan Haklarý ve Eþitlik Kurumu (TÝHEK) tarafýndan hazýrlanan raporda emeði geçenlere teþekkür etti.
Modern zamanlarýn gördüðü en büyük insanlýk suçlarýndan birisine, insanlýk tarihinin en acýmasýz soykýrýmýna þahitlik edildiðini dile getiren Kurtulmuþ, azgýn Ýsrail hükümetinin ordusunun, Beyrut ve Gazze baþta olmak üzere bölgeyi bombalamaya devam ettiðini söyledi.
Türkiye'nin devlet ve millet olarak ilk andan itibaren Filistin davasý konusunda bir ve beraber hareket ettiðini belirten Kurtulmuþ, "Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn ilk andan itibaren ortaya koyduðu bu konudaki liderlik, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin defaatle bütün siyasi partilerle ortaya koymuþ olduðu kararlýlýk, milletimizin Türkiye'nin her yerinde, sokaklarda, meydanlarda ortaya koyduðu fevkalade ciddi dayanýþma ruhu, sivil toplum kuruluþlarýmýzýn mazlum, masum Gazze halkýnýn yanýnda yer almak için ortaya koyduðu olaðanüstü çabalar... Bu çerçevede neredeyse atýlmasý gereken her adýmýn atýlmasýný vaktinde saðlamýþ bir ülkeyiz. Burada hem siyasetin içerisinde bir fikir ayrýlýðýnýn olmamasý hem de millet ve devletin ayrý noktalarda durmamasý bizim en önemli övünç kaynaklarýmýzdan birisidir." diye konuþtu.
Kurtulmuþ, dünyanýn birçok yerinde hükümetlerden farklý olarak Filistin davasýna sahip çýkan insanlarýn olduðunu vurguladý.
Birçok hükümetin, Filistin davasýna sahip çýkan vatandaþlarýna karþý acýmasýz tedbirler almaya çalýþtýðýný, bu hükümetlerin, Ýsrail'in eli kanlý hükümetinin yaptýðý soykýrýma seyirci kalmanýn ötesinde uçak gemilerini ve ölümcül silahlarýný bölgeye göndererek, fiilen açýk destek verdiklerini ifade eden Kurtulmuþ, þu deðerlendirmelerde bulundu:
"Biz Türkiye olarak ilk andan itibaren Filistin halkýnýn haklý davasýna destek olduðumuz gibi þartlar ne olursa olsun sonuna kadar destek olmaya devam edeceðiz; yalnýz kalsak bile bu yolda yürümekten vazgeçmeyeceðiz. Onun için TÝHEK'in bu raporunu, sadece bir kitap haline getirilmiþ sözlerden, delillerden, resimlerden ibaret bir þey olarak görmüyoruz. Bu, aslýnda tarafýný belli etmenin sembollerinden birisidir. Türkiye, mazlumdan yana olduðunu, þartlar ne olursa olsun zalimin karþýsýnda durduðunu, zalimin karþýsýnda durmaya devam edeceðini bu raporda bir kez daha ortaya koymuþtur."
Türkiye Kamu Denetçiliði Kurumunun hazýrladýðý bir raporun da bulunduðunu anýmsatan Kurtulmuþ, ondan önce de Anadolu Ajansý ve TRT tarafýndan çok sayýda görselle ortaya konulan delillerin uluslararasý camiada ses getirdiðini belirtti.
Türkiye olarak Filistin konusundaki sorumluluklarýný yerine getirmeye devam edeceklerini ifade eden Kurtulmuþ, "Þartlar ne olursa olsun Filistin özgürleþene kadar, nehirden denize özgür bir Filistin kurulana kadar bu mücadeleyi vermeye devam edeceðiz. Çünkü bizim için Filistin, sadece Filistinlilerin meselesi, sadece Araplarýn meselesi deðil, Türk milleti olarak bizim milli bir meselemizdir." dedi.
Filistin meselesinin yanýnda olanlarla örtülü ya da açýk bir þekilde zalimin tarafýnda olanlarýn ayrýþmaya baþladýðýna dikkati çeken Kurtulmuþ, gelinen noktada insanlýk cephesinin kazandýðýný ve dünyanýn her yerinde insanlýk cephesinin sözcülerinin meydanlarý doldurduðunu söyledi.
Uluslararasý Ceza Mahkemesi (UCM) tarafýndan Ýsrail Baþbakaný Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakaný Yoav Gallant hakkýnda yakalama kararý çýkarýlmasýnýn, mahkeme heyetinin bütün baskýlara raðmen olaðanüstü bir cesaretle bu konunun üzerine gitmesinin, her türlü takdirin üzerinde olduðunu ifade eden Kurtulmuþ, "Delillerin çok açýk bir þekilde kullanýlmasý, hatta soykýrýmýn bütün imkanlarýnýn kullanýldýðýnýn ortaya konulmasý, açlýðýn dahi bir silah olarak kullanýldýðýnýn tespit edilmesi fevkalade takdire þayan, uluslararasý hukuk bakýmýndan takdir edilecek bir çabadýr. Ama sizi temin ederim ki bugün eðer böylesine bir karar çýktýysa bunda, yýllar boyunca Filistin'in sivil halkýnýn yanýnda duran vicdan ve insaf sahibi milyonlarca insanýn büyük bir gayreti ve büyük bir payý vardýr." þeklinde konuþtu.
Gazze Þeridi'nde Filistinli bir ailenin evinin yýkýlmasýný önlemeye çalýþýrken Ýsrail buldozerince ezilen ABD'li barýþ aktivisti Rachel Corrie ile Batý Þeria'da Ýsrail askerleri tarafýndan vurulan Türk ve Amerikan vatandaþý aktivist Ayþenur Ezgi Eygi'yi rahmetle anan Kurtulmuþ, "Ýsimlerini bildiðimiz bilmediðimiz milyonlarca insan hakký savunucusunun Filistin davasýnýn yanýnda yer almasýnýn, bugünkü Uluslararasý Ceza Mahkemesi kararýnda çok büyük payý vardýr." dedi.
Güney Afrika'nýn Uluslararasý Adalet Divanýna baþvurmasýnýn Ýsrail için yeni bir dönemin kapýlarýný açan ilk adým olduðunu bildiren Kurtulmuþ, bu baþvurunun ardýndan Ýsrail'in "dokunulabilir" bir ülke haline geldiðini söyledi.
Kurtulmuþ, Uluslararasý Ceza Mahkemesi tarafýndan iki savaþ suçlusu hakkýnda tutuklama kararý verilmesiyle Ýsrail için ikinci adýmýn atýldýðýný belirterek, "Ýsrail'e bir kere daha dokunulmuþ oldu. Uluslararasý hukukun kýyýda köþede kalan son kalýntýlarýný da çiðneyen Ýsrail'in bu kadar saldýrgan bir hale gelmesinin temel sebebi budur. Zalim korkar, zalim korkarak hareket eder, korktukça zulmünü artýrýr, zulmünü artýrdýkça da kendi sonunu hazýrlar. Bugün Ýsrail, iki uluslararasý mahkemenin kararýyla kendi sonunun yaklaþmýþ olduðunu görmektedir. Çok açýk söylüyorum bu, siyonist Ýsrail rejiminin iyi günleridir; daha kötü günleri gelecektir ve bunu insanlýk görecektir." diye konuþtu.
UCM'nin verdiði kararýn önemine iþaret eden Kurtulmuþ, þunlarý kaydetti:
"Böyle büyük bir kararý vermek hem Uluslararasý Adalet Divaný hem de Uluslararasý Ceza Mahkemesinin yargýçlarý için bir onur vesilesidir. Ayrýca bu yargýçlar, sadece iki kiþi hakkýnda karar vermekle kalmamýþtýr, kendi mahkemelerinin itibarlarýný da kurtarmýþtýr. 'Karar yayýnlanýr yayýnlanmaz, bu isimler ülkemize gelirse bu kararý uygulayacaðýz' diyen ülkeleri de takdirle karþýladýðýmýzý ifade etmek istiyorum. Ama ayný þekilde, daha kararýn mürekkebi kurumadan bu kararý itibarsýzlaþtýrmaya çalýþan siyonist rejimin destekçilerini de insanlýk adýna kýnýyorum. TBMM olarak, Uluslararasý Ceza Mahkemesinin bu kararýnýn ülkeler tarafýndan uygulanmasýný, bunun uygulanacaðýnýn ilan edilmesini de arzu ettiðimizi ve bunu beklediðimizi ifade etmek istiyorum."
Filistin davasý konusundaki mücadelenin uzun yýllar süreceðini belirten Kurtulmuþ, "Eninde sonunda Filistin kazanacak, Filistinliler kazanacak ve inþallah özgür bir Filistin kurulacaktýr." ifadelerini kullandý.
TBMM Baþkaný Kurtulmuþ, Uluslararasý Adalet Divanýnýn Ýsrail hakkýnda verdiði ihtiyati tedbir kararýnýn birinci adým, UCM'nin Natanyahu ve Gallant hakkýnda verdiði tutuklama kararýnýn da ikinci adým olduðunu belirterek, "Þimdi yakýn zamanda atýlmasý gereken üçüncü adýmý da paylaþmak isterim. Nasýl bir zamanlar aparatheid rejimi uygulamalarý dolayýsýyla Güney Afrika, Birleþmiþ Milletler üyeliði askýya alýnan bir ülke haline getirildiyse artýk Ýsrail'in Birleþmiþ Milletler üyeliði de askýya alýnmalýdýr. Bu konudaki çalýþmalarýmýzý yoðunlaþtýrýrsak ümit ediyorum ki kýsa bir süre içerisinde uluslararasý camia insanlýk cephesinde birleþecek ve Ýsrail'in BM üyeliði, BM kararlarýný kabul edene ve uygulayana kadar askýya alýnacaktýr. Bunu bekliyor ve gerçekleþmesi için çaba sarf etmek istiyoruz." ifadesini kullandý.
Programdaki konuþmalarýn ardýndan TÝHEK Baþkaný Muharrem Kýlýç tarafýndan, kurumun hazýrladýðý rapor TBMM Baþkaný Kurtulmuþ'a takdim edildi.
Programda, Adalet Bakaný Yýlmaz Tunç'un yaný sýra milletvekilleri, misyon temsilcileri, akademisyenler ve sivil toplum örgütü temsilcileri de yer aldý.