Kurtulmuþ: Ýsrail'in yayýlmasý bir milli güvenlik sorunu
ABONE OL

Genel Kurul, TBMM Baþkaný Numan Kurtulmuþ baþkanlýðýnda toplandý.

Kurtulmuþ, Genel Kurulun açýlýþýnda yaptýðý konuþmanýn ardýndan, yürütmenin, Ýsrail'in Lübnan'ý iþgal giriþimi ve bölgede yaþanan geliþmelere iliþkin gündem dýþý söz talebi olduðunu bildirdi.

Dýþiþleri Bakaný Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakaný Yaþar Güler'in gündem dýþý konuþma yapmasýný içeren talebi yerine getireceðini belirten Kurtulmuþ, Danýþma Kurulunun, konuyla ilgili önerisini okuttu.

Öneriye göre, bugünkü birleþimde, TBMM Ýçtüzüðüne göre yürütme tarafýndan yapýlacak gündem dýþý konuþmalarda her bir bakana 30'ar, takip eden konuþmalarda siyasi parti gruplarýna 20'þer dakika süre verilecek.

TBMM'de grubu bulunmayan partilerden 2 milletvekiline de 5'er dakika söz verilecek.

Genel Kurulda, yürütme tarafýndan yapýlacak gündem dýþý konuþmalar ile takip eden konuþmalarýn ardýndan gündeme geçilecek.

Gündem dýþý konuþmalara geçilmeden önce, AK Parti'nin, görüþmelerin kapalý yapýlmasýna iliþkin önergesi iþleme alýndý ve kabul edildi.

Meclis Baþkaný Kurtulmuþ, Genel Kurul Salonu'nda bulunabilecek üyeler dýþýndaki dinleyicilerin ve görevlilerin dýþarýya çýkmalarý gerektiðini belirtti.

Ýdare amirlerinden salonun boþaltýlmasýný isteyen Kurtulmuþ, daha sonra hazýrlýklar için birleþime ara verdi.

Kapalý oturuma geçildiði için, yeminli stenograflar ile görevliler dýþýndakiler salon dýþýna çýkarýldý. Meclisteki Genel Kurul salonuna bitiþik basýn bürolarý ve kulisler de boþaltýldý.

Genel Kurul, aranýn ardýndan kapalý oturuma geçti.

Kapalý oturuma, AK Parti Grup Baþkaný Abdullah Güler, MHP Genel Baþkaný Devlet Bahçeli, Yeniden Refah Partisi Genel Baþkaný Fatih Erbakan, HÜDA PAR Genel Baþkaný Zekeriya Yapýcýoðlu, DSP Genel Baþkaný Önder Aksakal da katýldý.

TBMM Baþkaný Kurtulmuþ ile Divan üyelerinin, oturumda Türk ve Filistin bayraklarýnýn yer aldýðý atký taktýðý görüldü.

TBMM BAÞKANI KURTULMUÞ, "ÝSRAÝL'ÝN SALDIRILARI" GÜNDEMÝYLE TOPLANAN GENEL KURULDA KONUÞTU:

TBMM Baþkaný Numan Kurtulmuþ, Ýsrail'in saldýrýlarý ve Orta Doðu'daki geliþmeler gündemiyle toplanan Meclis Genel Kurulunda konuþtu.

Numan Kurtulmuþ, "Bir seneyi aþkýn süredir Ýsrail'in Gazze'de gerçekleþtirdiði katliam, soykýrýma varan büyük insanlýk suçlarý ve son günlerde özellikle Lübnan'a karþý neredeyse bütün dünyaya naklen seyrettirdiði saldýrýlarý dolayýsýyla, bölgede yayýlma ve büyük bir milli güvenlik tehdidi haline gelen Ýsrail saldýrganlýðý konusunda TBMM'nin bilgilendirmesi için bugün bu özel oturumu birlikte gerçekleþtireceðiz." ifadesini kullandý.

Ýsrail'in iþgal, ilhak ve imha planlarýnýn geçen yýl baþlamadýðýna dikkati çeken Kurtulmuþ, bunun bir senelik geçmiþi olduðunu düþünmenin yanýltýcý olacaðýný söyledi.

Geçen yýldan itibaren süren ve nerede duracaðý henüz belli olmayan bu sürecin, devam eden tarihsel sürecin üçüncü halkasý olduðunu belirten Kurtulmuþ, bu senaryonun birinci perdesinin, 1917 yýlýnda, Osmanlý Devleti Filistin topraklarýndan çekilmek zorunda kaldýðýnda, orada ilan edilen Ýngiliz mandasýyla birlikte uygulamaya konulduðunu anlattý.

Ýngiliz manda yönetiminin ilk iþinin Filistin topraklarýna dünyanýn dört bir tarafýndan ve özellikle Doðu Avrupa'dan getirdiði iþgalcileri yerleþtirmek, onlara yeni birtakým yerleþim alanlarýný açmak olduðunu aktaran Kurtulmuþ, 1917'de baþlayan bu süreç, 1957'de bölünme planý ve arkasýndan devam eden savaþlarla, çatýþmalarla birlikte Ýsrail'in, her gün adým adým ilerleyerek Filistin topraklarýnýn büyük kýsmýný ilhak, imha ve iþgal projesini sürdürdüðünü söyledi.

Kurtulmuþ, birinci perdenin son derece kanlý birtakým geliþmelere sahne olduðunu vurgulayarak, Orta Doðu'da devam eden bu senaryonun ikinci perdesinin ise 2003 yýlýnda ABD'nin Irak'ý iþgaliyle açýldýðýný belirtti.

Bu iþgalle bölgedeki ülkelerin neredeyse tamamýnýn istikrarsýzlaþtýrýldýðýný, bölündüðünü, parçalandýðýný, siyaseten yönetilemez hale getirildiðini anlatan Kurtulmuþ, "Irak'ýn, Suriye'nin, Lübnan'ýn, Yemen'in, Sudan'ýn, Libya'nýn durumu ortadadýr. Dolayýsýyla ikinci perdede devam eden iþler, Orta Doðu ülkelerini ve halklarýný tamamen bir çaresizlik, kararsýzlýk, bölünmüþlük içerisine sevk etti ve maalesef 20 yýl gibi kýsa bir sürede 2023'ün Ekim ayýna gelinmiþ oldu." diye konuþtu.

Ýsrail'in Ekim 2023'te büyük bir askeri güçle, ABD ve bazý Batý ülkelerinin de kendisine verdiði destekle bölgeye bütün gücüyle abanmaya baþladýðýný kaydeden Kurtulmuþ, bu süre içerisinde, insanlýk tarihi boyunca gerçekleþtirilmiþ en kanlý insanlýk suçlarýnýn iþlendiðini vurguladý.

Kurtulmuþ, TBMM'nin bu insanlýk suçlarýna karþý geliþtirdiði tavrý her türlü övgünün üstünde gördüðünü ifade etti.

- "ÝSRAÝL, ALTIN VURUÞU GERÇEKLEÞTÝRMEK ÝSTÝYOR"

TBMM Baþkaný Kurtulmuþ, "Ýsrail, hazýr bölge ülkelerini bu kadar inisiyatifsiz, parçalanmýþ ve bölünmüþ bir halde bulmuþken, bazý dostlarýný da burada koþulsuz þekilde yanýnda destek verir halde bulmuþken, son adýmý atmak, son vuruþu yapmak, altýn vuruþu gerçekleþtirmek istiyor. Böylece bu durumdan istifade etmek isteyen Ýsrail'in, maalesef adým adým iþgal, imha ve ilhak planlarýný gerçekleþtirmekte olduðu ve yakmýþ olduðu bu büyük ateþ çemberinin tabiri caizse bir ateþ çukuruna dönüþtürüldüðü aþikardýr. Þimdi Netanyahu ve yönetimi, açmýþ olduklarý bu ateþ çukuruna bütün bölge halklarýný atmaya çalýþýyorlar." deðerlendirmesinde bulundu.

Meselenin Türkiye açýsýndan da "fevkalade hassas bir nokta" olduðuna iþaret eden Kurtulmuþ, þunlarý kaydetti:

"Onun için bir milli güvenlik sorunu olarak gördüðümüz Ýsrail'in bölgedeki yayýlmacý politikalarý, özellikle Lübnan'a yapmýþ olduðu saldýrýlar, sonrasýnda zaten uluslararasý sistemi, uluslararasý hukuku yerle bir eden tavrýnýn daha da azgýnlaþacaðýnýn aþikar olduðu bir ortamda, bizim TBMM olarak birlik, beraberlik içerisinde ve milli güvenliðimizi her þeyin üstünde tutan bir anlayýþla bölgedeki politikalara karþý emin adýmlarla ilerlememiz gerekir. Bu çerçevede ümit ediyorum ki bugünkü bilgilendirme toplantýmýzda bir kez daha birlik ve beraberlik içerisinde, ülke, millet olarak nasýl kendimizi bu tehlikelerden koruyabileceðimizi gündeme getireceðiz ve sýnýr tanýmaz, herhangi bir þekilde uluslararasý hukuku asla kabul etmeyen bu anlayýþa karþý nasýl mücadele edilebileceðini burada bir kere daha konuþacaðýz."

- "ÖLÇÜLÜ CEVAP VERME HAKKI, ACABA KAÇ ON BÝN ÝNSAN ÖLDÜKTEN SONRA BÝR HAK OLARAK ORTAYA ÇIKIYOR?"

Meselenin vahametini anlatmak için söylenebilecek çok cümlenin olduðunu dile getiren Kurtulmuþ, þu ifadeleri kullandý:

"Ama bir tek þeyi söyleyerek sözlerimi tamamlayacaðým. Bu kadar çok insan öldürülmüþken, hatta ve hatta acý bir þekilde Gazze'de bir yýldýr katledilen insanlarýn saðlýklý bir istatistik verisi bile ortada yokken, Filistin topraklarýnýn, ardýndan Ýran'ýn, Lübnan'ýn ve Suriye'nin egemenlik haklarý açýkça ihlal edilmiþken hala bazý ülkelerin Ýsrail'in bu saldýrgan tavrýna karþý sýnýrsýz bir destek verdiðini görmek hepimizi yaralýyor. Çok açýk söylüyorum, böylesine büyük bir aðýr insanlýk suçuna raðmen hala birileri kalkýp ölçülü bir cevaptan bahsediyorsa bunun bir tane anlamý vardýr, bu bölgede daha fazla ateþin devam etmesine yeþil ýþýk yakmakta olduklarýný ilan ediyorlar demektir. Daha fazla dikkatli olmamýzý gerektiren önemli hususlardan birisi bu açýklamanýn altýnda gizlidir. Þifreleri burada gizlidir. Utanmadan bunu söyleyenlere buradan sizler adýna bir kere daha söylemek istiyorum. Ölçülü bir cevap verme hakký, acaba kaç on bin insan öldükten sonra bir hak olarak ortaya çýkýyor? Ya da daha kaç on bin kiþinin öldürülmesine yeþil ýþýk yakýlýyor? Bütün bu meseleleri tamamýyla rasyonel planda ülkemizin ve bölgemizin menfaatlerini düþünecek bir þekilde bugün burada konuþacaðýz. Zaten TBMM'nin, zaten Türkiye siyasetinin ilk günden itibaren en önemli önceliklerinden birisi olan bölgedeki bu ateþin söndürülmesi için üzerimize düþen her türlü sorumluluðu yerine getireceðiz."