TBMM Baþkaný Kurtulmuþ, CNN Türk'teki "Hafta Sonu" programýnda gündeme iliþkin sorularý yanýtladý.
Ýsrail'in Gazze'ye saldýrýlarýn 1'inci yýlý olduðunu belirten Kurtulmuþ, "Soykýrým boyutlarýný çoktan aþmýþ bir etnik temizlik kampanyasý þeklinde yürütülen Ýsrail katliamlarýnýn en önemli insanlýk suçlarýndan birisi olduðunu, en büyük soykýrýmlardan birisi olduðunu tarih kitaplarý yazacaktýr. Bu sadece Ýsrail'in Filistinlilere, Gazze'de yaþamýþ olanlara yapmýþ olduðu bir eylem deðil, aslýnda bölgeyi yeniden dizayn etme, vadedilmiþ topraklar hedeflerini gerçekleþtirmek için düðmeye bastýðý, kendi hedeflerinin son aþamasýdýr. Israrla Netanyahu ve çetesinin bu süreci devam ettirmesinin sebebi, sadece bir hükümetin tavrýyla izah edilebilir bir þey deðildir." dedi.
Bütün þartlarýn Ýsrail'in lehine olduðu bir dönemde olunduðuna dikkati çeken Kurtulmuþ, "Yakýn dönemlerde hiç yaþamadýðýmýz kadar uluslararasý sistem kitlenmiþ vaziyette, çözümsüz hale getirilmiþtir. Birleþmiþ Milletler'de (BM), Ýsrail ne yaparsa yapsýn, kimi öldürürse öldürsün, hangi ülkeye saldýrýrsa saldýrsýn, bunun cezasýz kalacaðýnýn teminatý Amerika tarafýndan Ýsrail'e verilmiþtir." diye konuþtu.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in "istenmeyen adam" ilan edildiðini aktaran Kurtulmuþ, Netanyahu hükümetinin pervasýz þekilde devam ettiðini, Ýsrail'in kendisi dýþýnda herkesi yok etmek istediðini vurguladý.
- "TÜRKÝYE BU BÖLGEDE GÜVEN VE ÝSTÝKRAR ÝÇERÝSÝNDE AYAKTA KALABÝLMÝÞ OLAN EN ÖNEMLÝ ÜLKEDÝR"
Terör örgütlerine iliþkin Türkiye'nin baský altýna alýnmaya çalýþtýðýnýn altýný çizen Kurtulmuþ, bölgede terör devleti oluþturmaya çalýþanlarýn esas hedefinin bölge halkýna yeni bir devlet kazandýrmak olmadýðýný belirtti.
Terör konusunda uyanýk olmak gerektiðine iþaret eden Kurtulmuþ, "Biz kimin ne olduðunu hangi adýmý niçin attýðýný çok iyi biliyoruz. PYD'ye, YPG'ye 3 tane silah verenin esas amacýnýn orada 2 tane insaný bir þekilde örgütlemek olmadýðýný hepimiz biliyoruz. Bunun arkasýndaki esas mesele Suriye'nin, Irak'ýn istikrarsýzlaþtýrýlmasýdýr. Bu sonucu maalesef almýþlardýr. Ana hedefinde Türkiye'nin istikrarsýzlaþtýrýlmasýna katkýda bulunmak olduðunu biliyoruz. Hepimizin büyük plan karþýsýnda uyanýk olmasý lazým, siyasi farklýlýklarýmýzý bir tarafa býrakmamýz lazým. Türkiye hepimizin ortak vatanýdýr ve Türkiye bu bölgede güven ve istikrar içerisinde ayakta kalabilmiþ olan en önemli ülkedir." ifadelerini kullandý.
TBMM Baþkaný Kurtulmuþ, 15 Temmuz darbe giriþiminin baþarýlý olmuþ olmasý durumunda Siyonizmin en büyük hedeflerinden birinin gerçekleþmiþ olacaðýný bildirdi.
- "ÝSRAÝL, ORTA DOÐU'DA BÝR ATEÞ ÇUKURU AÇTI"
"TBMM Genel Kurulu'nda 8 Ekim'de bilgilendirme olacak mý?" sorusu üzerine Kurtulmuþ, Cumhurbaþkaný Yardýmcýsý Cevdet Yýlmaz'dan gelen, Dýþiþleri Bakaný Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakaný Yaþar Güler'in Meclis'i bilgilendirmesi konusunda talep olduðunu belirtti.
Kurtulmuþ, "Bu talebi yerine getireceðiz. Salý günü, 8 Ekim'de, Meclis oturumuna baþladýðýnda bu konuyu gündeme alacak. Gündeme alýnýnca çok büyük ihtimalle partiler, bu konunun kapalý bir oturum halinde yapýlmasýný arzu edecekler. Bu konuda verilecek olan herhangi bir grup önerisi de parlamentoda oylanarak kabul edilir ve öyle görüyorum ki 8 Ekim'deki toplantý kapalý bir toplantý olarak olur." dedi.
Siyasetçilerin birbirinin düþmaný deðil, rakipleri olduðunu yýllardýr söylediklerini anlatan Kurtulmuþ, karþý tarafý yok edecek, aþaðýlayacak ya da fiziki müdahaleye varacak müdahaleler yapýlamayacaðýný, demokrasinin bu olmadýðýný söyledi.
Bölgesel tehditlerden bahsederken çok uzakta olduðunu zannettikleri konulardan bahsettiklerini dile getiren Kurtulmuþ, "Yangýn artýk kapýmýza geldi. Etrafýmýzý ateþ çemberi sardý.' diyorduk. Hayýr, Ýsrail, Orta Doðu'da bir ateþ çukuru açtý ve bütün ülkeleri, bütün halklarý oraya atmaya çalýþýyor. Buna karþý uyanýk olmak ve bu büyük zalim gücü durdurmamýz lazým." diye konuþtu.
Numan Kurtulmuþ, bölgedeki ülkelerin siyasi farklýlýklarýna raðmen ortak noktada çözümler bulmalarýný saðlamalarý gerektiðini dile getirdi.
"Özellikle Batý ülkelerinde sokaklara çýkýp kendi hükümetlerine raðmen, Filistin halkýnýn yanýnda durmayý baþaran büyük insanlýk cephesini kuvvetlendirmek, güçlendirilmektir." diyen Kurtulmuþ, böyle olunca çok kýsa süre içerisinde, Ýsrail yalnýzlaþma sürecine zaten girdiðini, bu süreçte Ýsrail'in izole edileceðini kaydetti.
Kurtulmuþ, "Uluslararasý Adalet Divaný'nda Ýsrail'in yargýlanmaya baþlanmasý ve orada bir sonucun alýnmasý Ýsrail'in sýrlarýný dökmüþ olan bir geliþmedir. Yani dokunulamayan Ýsrail'e dokunulmuþtur. Askeri olarak da bölgedeki özellikle son geliþmeler Ýsrail'in dokunulmaz bir ülke olmadýðýný ortaya koymuþtur." ifadelerini kullandý.
- "FÝLÝSTÝN'DE TEMSÝLCÝLÝK AÇAN ÜLKELERÝN SAYISININ ARTACAÐINI DÜÞÜNÜYORUM"
"Hamas Siyasi Büro Baþkaný Ýsmail Heniyye ile Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ýn öldürülmesinin ardýndan Ýsrail'den gelebilecek misilleme saldýrýsý, ABD'nin buna yeþil ýþýk yaktýðý ve operasyonun 'ölçülü' olmasýna iliþkin deðerlendirmeler olduðunun" sorulmasý üzerine Kurtulmuþ, þöyle devam etti:
"ABD'nin bu tavrýnýn bütün insanlýk tarafýndan görülmesi lazým. Ne demek ölçülü saldýrý? Bir saldýrýnýn ölçüsünü aþmasý için kaç 50 bin insan daha katledilmesi lazým? Burada bir akýl tutulmasý vardýr. Netanyahu ve çetesinin aklý tutulmuþtur ama onun ekmeðine yað süren Amerikan yönetiminin de aklý tutulmuþ görünüyor. Zaten her türlü insani çizgileri aþmýþ, her türlü uluslararasý hukuk çizgilerini aþmýþ, kural bazlý küresel sistemi yerle bir etmiþ. Hangi ölçülü saldýrýdan bahsediyoruz? Geriye bir tek zaten Ýsrail'in nükleer bomba kullanmadýðý kaldý."
ABD seçimlerine de kýsa bir süre kalýndýðý anýmsatýlan Kurtulmuþ, Ýsrail'in pervasýz saldýrganlýðý sürdürmesinin nedenlerinden birisinin de ABD'deki seçim öncesindeki siyasi belirsizlik olduðuna iþaret etti.
Kurtulmuþ, "Bundan hiç þüphesiz istifade ediyor. 'Bu seçimde þu seçilirse böyle sonuç olur, öteki seçilirse bu olur.' gibi böyle bir ayrým yapmayý gerektirmiyor. Ýsrail politikalarýnda, Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasýnda farklýlýklar var. Ama temel itibarýyla ABD, Ýsrail'i kendi vekil devleti olarak kabul ediyor ve Ýsrail'in bölgedeki varlýðýnýn uzun dönemde Amerikan çýkarlarýna katký saðlayacaðýný düþünüyor. Amerikan kamuoyunda farklý fikirler ortaya çýkmadý, demokrasinin gücü de burada." deðerlendirmesini yaptý.
Filistin'i tanýyan ülkelerin içerisinde, tanýmýþ olmakla birlikte henüz Filistin'de temsilcilik açmayan ülkelerin var olduðunu belirterek, önümüzdeki dönemde Filistin'de temsilcilik açan ülkelerin sayýsýnýn artacaðýný düþündüðünü kaydetti.
- "GÖÇ DALGASI BAÞLAMADAN ORADA SÜKUNETÝN SAÐLANMASINI TEMÝN ETMEK ÝÇÝN MÜCADELE ETMEMÝZ LAZIM"
Türkiye'nin Lübnan'dan olasý göç dalgasýna hazýrlýðýyla ilgili soruya Kurtulmuþ, "Yönetilemez bir ülke haline getirilmiþ olan Lübnan'da en azýndan bu fiziki saldýrýlarýn sona erdirilmesi ve insanlarýn can endiþesinin ortadan kaldýrýlmasý lazým. Bu yeni göçmen dalgasýnýn ortaya çýkmamasý için de zaruridir." dedi.
Suriye'de iç savaþ baþladýðýnda yüz binlerce insan Lübnan'a kaçtýðýný, Ýsrail'in Lübnan'a saldýrýlarý baþlayýnca da Lübnan halkýnýn Suriye'ye kaçtýðýný gördüklerine dikkati çeken Kurtulmuþ, "Ýsrail'in bu saldýrganlýðý devam eder, Lübnan'ý bombalamayý sürdürürse bazý yeni göç dalgalarýnýn gelmesi mümkündür, muhtemeldir. Buna karþý da Suriye'nin, Ürdün'ün, Türkiye'nin bölge ülkelerinin gerçekten uyanýk olmasý lazým. Türkiye olarak biz de bu konuda her türlü tedbiri alarak, baþta göç dalgasýnýn baþlamadan orada sükunetin saðlanmasýný temin etmek için mücadele etmemiz lazým." diye konuþtu.
Türkiye ve Suriye iliþkilerine de deðinen Kurtulmuþ, þunlarý kaydetti:
"Bir an evvel Türkiye ve Suriye arasýndaki iliþkilerin normalleþtirilmesinin hem Türkiye'nin hem Suriye'nin hayrýna olduðuna inanýyorum. Önce Suriye'nin içinde bir normalleþmenin, eþ zamanlý olarak da Türkiye'yle sorunlarýn ortadan kaldýrýlmasý lazým. Süratle, bugünden tezi yok, yarýna býrakmadan bu sürecin hýzlandýrýlmasý, aramýzda var olan sorunlarýn süratle ortadan kaldýrýlmaya çalýþýlmasý, bunun da ötesinde, Türkiye ve Suriye'nin halklarý itibarýyla iki dost ve kardeþ ülke olarak aralarýndaki sorunlarý bir an evvel ortadan kaldýrarak daha yakýn bir iþbirliði içerisine girmeleri lazým."
Türkiye'nin, Suriye, Irak ve Ýran gibi bölge ülkeleriyle üst seviyede iþbirliði yapmasý konusuyla ilgili soruya Kurtulmuþ, "Bizim Türkiye olarak zaten bu süre içerisinde yaptýðýmýz bütün uluslararasý ikili ya da çok taraflý görüþmelerde temel konularýmýzdan birisi budur. Gazze'deki insani mesele, Gazze diplomasisi... Onun da ötesinde özellikle bölge ülkeleri olarak yakýn iþbirliði içerisinde, siyasi farklýlýklarýmýzý geride býrakarak önümüzdeki sorunlarý çözmek için iþbirliði yapmamýzý her türlü uluslararasý platformda dile getirmeye gayret ediyoruz." yanýtýný verdi.
Kurtulmuþ, geçen haftalarda Rusya'ya gerçekleþtirdiði ziyarete iliþkin deðerlendirmelerinin sorulmasý üzerine, planladýklarýnýn çok üstünde olumlu bir seyahat olduðunu ve oradaki bütün siyasi merkezlere dokunabilecek kapsamlý bir program gerçekleþtirdiklerini belirtti.
Senatoda ilk defa bir Türk siyasetçinin konuþtuðunu söyleyen Kurtulmuþ, 12 dakikalýk konuþmasýnda Türkiye'nin bölgesel meselelere bakýþ açýsýný ortaya koyduðunu aktardý.
Kurtulmuþ, Rusya'nýn Ýsrail'e karþý bir denge tutturulmasý için politik bir adým atýp atmayacaðýna iliþkin soruyu, "Filistin, Gazze'de yaþayanlar konusunda Rus tarafýnýn da bize çok yakýn fikirler içerisinde olduðunu biliyoruz ama burada Rusya'nýn daha etkin bir þekilde sürece dahil olmasýnýn bölgede bir denge oluþturacaðýna inanýyorum. Suriye'yle Türkiye'nin normalleþme sürecine de katký vereceklerini açýk bir þekilde görüyorum, bütün bu görüþmelerin sonucunda." diye cevapladý.
Dünyanýn yeni bir döneme girdiðine dikkati çeken Kurtulmuþ, Amerika'nýn 2022'de Afganistan'dan apar topar çekilmesinin baþlangýç olarak alýnmasý gerektiðini vurguladý.
Kurtulmuþ, "Soðuk Savaþ'ýn bittiði, 1990'lardan 2022'ye kadar olan süreç dünyada tek kutuplu, Amerika'nýn yönettiði, domine ettiði iddia edilen bir sistem oldu. Artýk bundan sonra baþka bir döneme giriyoruz. Bu dönemin en belirgin özelliði çok kutupluluk olacaktýr, yani sadece bir ülkenin, bölgenin, çýkar grubunun, devletler topluluðunun dünyayý yönetmesi tek baþýna mümkün deðildir." þeklinde konuþtu.
- "YENÝ BÝR KÜRESEL MÝMARÝNÝN GERÇEKLEÞTÝRÝLMESÝ ÝÇÝN HER TÜRLÜ ÇABAYI ORTAYA KOYABÝLÝRÝZ"
TBMM Baþkaný Kurtulmuþ, "Amerika'nýn hakimiyetinin sona ermekte olduðu görüþünde misiniz?" sorusuna þöyle yanýt verdi:
"Hiç þüphesiz. Sadece bir hakimiyet olarak görmeyin. Dünya sistemi anlamýnda da artýk yeni güç merkezleri, güç dengeleri, güç denklemleri ortaya çýkacak ve bu, dünyanýn her tarafýný etkileyecek bir geliþmedir. Türkiye, bu süreçte en önemli avantaja sahip ülkelerden birisi. Sadece coðrafi konumu itibarýyla söylemiyorum. Türkiye, yapýsýyla ve iliþki kurabilme becerisiyle çok taraflý, çok vektörel, aktif dýþ politikasýyla dünyanýn her yeriyle irtibat kurabilen bir ülke. Sayýn Cumhurbaþkaný'mýz, ABD'de konuþurken biz de Moskova'da konuþtuk. Cumhurbaþkaný'mýzýn söylediði bir þey var: 'Türkiye'nin yönünün Batý'ya dönük olmasý, sýrtýnýn Doðu'ya dönük olduðu anlamýna gelmez.' Biz, Ýslam ülkeleriyle, Türk dünyasýyla, Doðu ülkeleriyle, Asya ülkeleriyle çok yakýn iliþkileri, karþýlýklý menfaat, kazan kazan prensibi çerçevesinde ortaya koyabiliriz. Yeni bir küresel mimarinin gerçekleþtirilmesi için her türlü çabayý ortaya koyabiliriz."
- "ÇÝFTE STANDARTLARI ÞÖYLE BÝR SAYSAK BURADAN GÖÐE KADAR YOL OLUR"
"Türkiye Batý'yla iliþkilerde, NATO'yla, ABD'yle ve Avrupa Birliði'yle iliþkilerde yaþadýðý bir hayal kýrýklýðý nedeniyle böyle bir yönelimde arayýþ içine mi girmiþtir?" sorusunu Kurtulmuþ, þöyle yanýtladý:
"O ayrý bir konu. Onu ayrý bir tartýþýrýz. Ama önce þu eksen kaymasý tabirinin ne kadar emperyalist gerekçeleri kabullenmiþ bir zihniyet olduðunu deþifre etmemiz lazým. Yani bir eksen var. A ekseni, Amerikan ekseni. Rus ekseni. Çin ekseni. Bu eksenler var, bu eksenin sahibi olan ülkeler var. Bu eksenin uydusu olan ülkeler var. Türkiye'de bu yeni deðildir. 1950'lerden beri söylenmiþ bir sözdür, 'Türkiye eksenini kaydýrmayýn.' 'Türkiye'nin ekseni kayýyor.' eleþtirisinde bulunanlarýn zihin dünyasýnda, belki yalnýz kaldýklarýnda dahi kendilerine itiraf edemeyecekleri þey, bunlar bazý ülkeleri esas, bizi ise uydu ülke olarak kabul eden anlayýþtýr. Bu bir müstemleke tipi anlayýþtýr." dedi.
Kurtulmuþ, sözlerini þöyle sürdürdü:
"Adam Amerika'yý esas alýyor, 'Amerika'nýn uydusundan çýkma.' diyor. Eksen kaymasý dediðin o. Ya da Rusya'yý esas alýyor, 'Onun ekseninden çýkma.' diyor. Hayýr kardeþim. Türkiye'nin bir tane ekseni vardýr o da kendi milli eksenidir. Türkiye dolayýsýyla o tarafa ya da bu tarafa dönmek zorunda olan bir ülke deðildir. Türkiye, kendi menfaatleri, çýkarlarý, hedefleri doðrultusunda dünyanýn bütün ülkeleriyle, bütün bölgeleriyle, bütün ittifaklarýyla iþbirliði içerisinde olur. Nitekim iþte birçok krizde de görüyoruz, Ukrayna bunlardan bir tanesi. Eþ zamanlý olarak iki tarafla da görüþebilen tek ülke Türkiye. Bu büyük avantajý Türkiye kullanabilir. Tabii ki, yani her yerde, her ittifakla olan görüþmelerimiz ya da iliþkilerimiz, istediðimiz þekilde devam etmeyebilir. 'Batý ekseninden kayýyorsunuz, Amerika ekseninden kayýyorsunuz.' diyenlere de þunu söylemek lazým. Türkiye'ye karþý bu süre içerisinde uygulanan çifte standartlarý þöyle bir saysak buradan göðe kadar yol olur."
Vatandaþlarýn vize alýrken yaþadýklarý zorluklarýn sorulmasý üzerine Kurtulmuþ, özellikle Batýlý ülkelerle, Avrupa ülkeleriyle yaptýklarý görüþmelerde bunun hep gündeme geldiðini, konuyla ilgili taleplerini mevkidaþlarýna ve görüþtükleri kiþilere aktardýklarýný söyledi.
Kurtulmuþ, Rusya-Ukrayna Savaþý'nda iki taraf için de belli bir noktaya gelindiðini ifade ederek, "Eðer üçüncü ülkeler gölge etmezlerse Rusya-Ukrayna barýþýnýn saðlanabileceðini ümit ediyorum. Rusya'dan, Sayýn Putin'den aldýðým izlenim, Dolmabahçe'deki görüþme masasýnda kalýnan nokta esas alýnarak devam edilebilecek bir temeldir, zemindir. Bölgedeki bu gerilimin bitmesi bizim de menfaatimizedir. Bütün bölge ülkelerinin de menfaatinedir." deðerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin Rusya-Ukrayna Savaþý'ndaki dengeli tutumuyla ilgili Kurtulmuþ, "Þunu da çok net söyleyeyim. Taraflý olarak, bir Türk, Türkiye Cumhuriyeti vatandaþý olarak söylemiyorum. Baþka hiçbir ülke böyle bir tutum ortaya koyamazdý. Çok zor bir þeydi. Türkiye, Montrö Anlaþmasý'ndan kaynaklanan haklarýný kullandý ve Karadeniz'in yeni bir savaþ alaný haline çýkmamasý için savaþ gemilerinin Karadeniz'e geçiþine müsaade etmedi." diye konuþtu.
Basýn mensuplarýnýn yeþil pasaport alýp almayacaðýnýn sorulmasý üzerine Kurtulmuþ, "Özellikle belli süre basýnda hizmet etmiþ olan arkadaþlarýn, yeþil pasaportu almasýnýn yararlý olacaðý kanaatindeyim, yani özellikle yurt dýþý seyahatleri bakýmýndan ama bunun için partilerin tekliflerini olgunlaþtýrýp Meclise sunmalarý lazým. Bizim açýmýzdan burada herhangi bir þey söz konusu deðildir. Benim kiþisel görüþüm budur. Zaten arkadaþlara da söyledim, medyayla da paylaþtým." dedi.
Kurtulmuþ, bu konuyla ilgili henüz teklif gelmediðini belirtti.
- "BUGÜNKÜ MECLÝS TABLOSUNUN UZLAÞMAYA DAHA YAKIN BÝR NOKTADA OLDUÐUMUZU GÖSTERDÝÐÝNE ÝNANIYORUM"
TBMM Baþkaný Kurtulmuþ, Meclis çalýþmalarý baþlar baþlamaz yeni bir iç tüzük ve yeni anayasa çalýþmasýyla ilgili geçen sene kaldýklarý yerden devam etmeyi arzuladýðýný dile getirdi.
"Bir sonuç çýkacak gibi görüyor musunuz? Siyasi partilerde bu konuda istek, irade var mý?" sorusunu Kurtulmuþ, þöyle yanýtladý:
"Çýkmak durumundadýr. Þimdiye kadar yaptýðýmýz görüþmelerde 'Hayýr, biz bu iþe katýlmýyoruz.' diyen hiçbir parti olmadý. Bu görüþmelere baþlarken þunun verdiði güvenle de baþladým. Mecliste grubu bulunan, bulunmayan partilerimizin tamamý, ya seçim beyannamelerinde ya parti programlarýnda yeni anayasa tabiriyle ya da anayasada köklü deðiþiklik ifadeleriyle yer almýþ, yani zaten içeriðine girmeden bütün siyasi partiler anayasada bir deðiþiklik ya da yeni anayasa meselesini kendi parti programlarýna, seçim beyannamelerine taþýmýþ. Dolayýsýyla bu, esasýnda ortamýn normalleþmesi ya da iþte daha nezih bir tartýþma ortamýnýn gerçekleþmesi, aslýnda anayasa görüþmelerinin sýhhati bakýmýndan gereklidir. Anayasa görüþmelerinde bu farklý görüþler tartýþýlmaya baþlandýkça bu, ayný zamanda siyasi davranýþ þeklini de daha olumlu hale dönüþtürecektir."
Kurtulmuþ, "Anayasa konusunda bir uzlaþma havasý var mý?" sorusu üzerine, "Bugünkü Meclis tablosunun ve siyasi dengelerin uzlaþmaya daha yakýn bir noktada olduðumuzu gösterdiðine inanýyorum." ifadesini kullandý.
Yeni anayasanýn milletin sahipleneceði bir anayasa olmasý için 400'ün üzerinde milletvekilinin ittifakýyla büyük bir konsensüsün temin edilmesi gerektiðine vurgu yapan Kurtulmuþ, anayasa konusunda toplumun farklý kesimlerinin görüþlerinin alýnmasý için de bir çalýþma yapacaklarýný anlattý.
- "TERÖR ÖRGÜTÜNÜN YAKIN DÖNEM ÝÇÝN BÝR TEHDÝT OLMASINI ORTADAN KALDIRACAÐIZ"
TBMM Baþkaný Kurtulmuþ, terörle mücadeleye iliþkin soru üzerine, fevkalade olumlu bir noktaya gelindiðine iþaret ederek, "Terörle mücadeleyi sadece birkaç bin militanla yapýlan mücadele olarak görmek büyük bir saflýk olur. Türkiye, 40 yýldýr PKK'yla mücadele veriyor. Sýnýrlarýmýzýn içerisinde çok þükür bu mücadelede baþarý saðlandý. Þimdi sýnýr dýþýnda, yani terörü kaynaðýnda bitirme stratejimizde de çok önemli sonuçlar alýyoruz. Ýnþallah orayý da bitirerek terör örgütünün yakýn dönem için bir tehdit olmasýný ortadan kaldýracaðýz." deðerlendirmesini yaptý.
Terör örgütüne Türkiye'den katýlým olup olmadýðýna iliþkin soruya karþýlýk Kurtulmuþ, "Terör örgütüne fiilen katýlým neredeyse Türkiye sýnýrlarý içerisinde sýfýra inmiþtir. Dýþarýda terör örgütlerine daha aktif bazý ülkelerin verdiði güçler var ama çok þükür Türkiye, yakýn çevresini güvenlik altýna alarak bu süreci inþallah kapatacaktýr. Terörle mücadeleyi yakýn dönemde terör örgütlerinin Türkiye'ye zarar vermeyecek þekle getirilmesini temin edeceðiz." ifadelerini kullandý.
- "BATI'NIN GÜVENLÝK ÝHTÝYAÇLARI BAKIMINDAN TÜRKÝYE, HALA VAZGEÇEMEYECEKLERÝ BÝR BÜYÜK MÜTTEFÝKTÝR"
Türkiye'ye yönelik silah ambargolarý ve Eurofighter'larýn satýþ sürecine iliþkin, "Bu konularda iyileþmeler beklenebilir mi?" sorusu üzerine Kurtulmuþ, "Beklenebilir. Bu, onlarýn tarafýnýn özellikle dikkate almasý gereken bir þey çünkü þunu çok net görüyorlar ki özellikle Batý'nýn güvenlik ihtiyaçlarý bakýmýndan Türkiye, hala vazgeçemeyecekleri bir büyük müttefiktir." dedi.
Kurtulmuþ, Türkiye'nin bir taraftan bu iliþkileri sürdürürken diðer taraftan kendi göbeðini kesmenin gayreti içinde olduðuna dikkati çekerek þunlarý kaydetti:
"Bazý müttefiklerimiz, Türkiye'nin nereye doðru geldiðini görüyorlar. Bu ambargolarýn arkasýndaki esas neden, ortaya koyduklarý görünür gerekçeler deðildir. Esas neden, görüyorlar ki eðer Türkiye böyle devam ederse Eurofighter'a da F-35'e de ihtiyaç olmadan kendi güvenlik ihtiyacý olan savunma sanayisi araçlarýný kendisi üretecektir. Türkiye'nin özellikle savunma sanayisi alanýndaki bu önemli geliþmelerini görüyorlar ve bundan dolayý da tedirgin oluyorlar. Türkiye'nin bu anlamda silah ve mühimmat bakýmýndan kendi kontrollerinin dýþýnda olan bir ülke haline gelmemesi için bu ambargolarý arttýrýyorlar. Hiç fark etmez, bazen ambargolar ülkelerin önünü açýyor."
"S-400 ve F-35 konusunu çözülebilir gibi görüyor musunuz?" sorusu yöneltilen Kurtulmuþ, Türkiye'nin etrafý ateþ çemberine döndüðü için S-400'leri alma ihtiyacýnýn hissedildiðini dile getirerek, Türkiye'nin savunma ihtiyacýnýn baþka ülkelerin direktifleriyle belirlenecek bir konu olmadýðýnýn altýný çizdi.
- UYUÞTURUCUYLA MÜCADELE VE ÞÝDDET OLAYLARI
Kurtulmuþ, uyuþturucuyla mücadeleye iliþkin soru üzerine, bununla ilgili yasalardan kaynaklanan herhangi bir eksiklik varsa Meclisin gerekli çalýþmayý yapacaðýný söyledi.
Batý'yla kýyaslandýðýnda Türkiye'de uyuþturucu kullanýmýnýn oransal olarak düþük ama yüksek kaygý verici noktada bulunduðunu, gençlerin uyuþturucunun tesiriyle þiddet olaylarýnýn içine girdiðini belirten Kurtulmuþ, bunun yasal tedbirlerin ötesinde ortak bir anlayýþ ve topyekun mücadeleyle çözülebileceðini vurguladý.
Son dönemlerde yaþanan þiddet olaylarýnýn sorulmasý üzerine Kurtulmuþ, þunlarý söyledi:
"Öðretmenlere, doktorlara karþý uygulanan þiddet, futbol sahalarýnda görülen þiddet. Bu iþin tabii ki yasalarý var. Burada uygulamada net, açýk ve hýzlý olmak mecburiyetindeyiz ki 'Yaptým, yanýma kar kaldý.', kimse böyle düþünmesin. Bu da gerçekten birlikte mücadele edilmesi gereken bir konu. Dünyanýn her yerinde maalesef toplumsal þiddet dalgalarýnýn artmakta olduðunu görüyoruz. Burada özellikle bazý gruplarýn, kadýnlarýn, çocuklarýn, bunlarýn mutlaka özel olarak korunmasýný saðlayacak mekanizmalarýn alýnmasý gerekiyor."
TBMM Baþkaný Kurtulmuþ, 8 Ekim'de Mecliste yapýlacak bilgilendirme toplantýsýnýn tekrar hatýrlatýlmasý üzerine, "8 Ekim'de Dýþiþleri Bakaný'mýz ve Milli Savunma Bakaný'mýz, TBMM'yi bölgedeki geliþmeler konusunda detaylý bir þekilde bilgilendirecek. Çok büyük ihtimalle partilerin vereceði önergeler doðrultusunda bu oturum, daha rahat konuþulabilsin ve dýþarýya sýzmasýn gerekçesiyle kapalý oturum olarak gerçekleþtirilecek. Bunun da önemli bir demokratik denetim mekanizmasý olduðunu söylemek isterim." þeklinde konuþtu.