TSK iç güvenliğe bakmasın
ABONE OL

DARBE KOMİSYONU SİVİLLEŞME VE ÖZGÜRLEŞMENİN YOL HARİTASINI ÇIKARDI

DARBE ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, ülkede bir daha darbelerin olmaması için radikal önerilerde bulunurken, tam sivilleşme istedi. Komisyon raporunda, TSK’nın yeri ve görevinin yeni anayasada dış savunmaya paralel olarak tanımlanması önerilirken, MİT’in tam sivilleşmesi, jandarma ve askeri istihbarat birimlerinin iç istihbarat, fişleme vb. işlevlere girmesinin önlenmesi gerektiği vurguladı.

İç güvenlik İçişleri’ne bağlansın

İç güvenliğin terörle mücadele de dâhil İçişleri Bakanlığı’na bağlı polis, jandarma ve sahil güvenlik vasıtasıyla yürütülmesi önerilen raporda, 211 sayılı TSK İç Hizmet Kanunu’ndaki 35’inci maddenin kaldırılması veya darbe gerekçesi olarak kullanılmasını önleyecek şekilde yeniden düzenlenmesi, Jandarma Genel Komutanlığı’nın TSK’nın bir parçası olduğu ibaresi ve Genelkurmay’a bağlılığının kaldırılması istenirken; Jandarma’nın merkezde İçişleri Bakanlığı’na, taşrada ise mülki idare amirlerine bağlı Kır Polisi şeklinde teşkilatlandırılması talep edildi. 12 Eylül Darbesini araştıran alt komisyon raporundaki toplam 34 öneriden bazıları şöyle:

TSK’nın işlevi tanımlansın

-Yeni anayasada, TSK’nın yeri ve gerçek işlevi olan dış savunmaya paralel tanımlanmalı.

-Askeri okullarda, askerin demokrasinin koruyucusu ve kollayıcısı olduğu algısına sebep olabilecek bütün unsurlar yeniden düzenlenmeli, asker-siyaset ilişkileri demokrasi esaslı müfredatta okutulmalı.

-Darbe süreçlerinin simgesel kalıntılarının (anıt, sokak-cadde-okul, kışla, askeri birlik, stadyum, spor tesisi vb. adlarındaki darbe ve darbecilere ait isimler) ortadan kaldırılması sağlamalı.”

Ordu, siyasal, yargısal ve medya denetimine açılmalı

-MİT’in sivilleşmesi ve dış istihbarat yanında iç istihbarat konusunda koordinasyon birimi olması, Jandarma ve askeri istihbarat birimlerinin iç istihbarat, fişleme vb. işlevlere girmesinin önlenmesi gerekir.

-TSK’nın askerlik ve milli güvenliğe ilişkin yönleri hariç, siyasi, yargısal ve medya denetime açık olması sağlanmalı.

-Medya ve sivil toplum kuruluşlarının darbe destekleyici ve çağırıcı tavırlarının önlenmesi açısından basın özgürlüğü ve örgütlenme önündeki tüm engellerin kaldırılması lazım.

-Çift başlı askeri-sivil yargı ayrımı sadece askerlerin hizmet içi görevleri ile sınırlı kalması sağlanmalı.

-Darbelere dayanak olan 211 sayılı TSK İç Hizmet Kanunu’ndaki 35. maddenin kaldırılması veya darbe gerekçesi olarak kullanılmasını önleyecek şekilde yeniden düzenlenmeli.

-Jandarma Genel Komutanlığı’nın, TSK’nın bir parçası olduğu ibaresi, TSK ile ilgisi, eğitim ve öğrenim bakımından Genelkurmay’a bağlılığının kaldırılması; Jandarmanın merkezde İçişleri Bakanlığına, taşrada ise mülki idare amirlerine bağlı ‘Kır Polisi’ şeklinde teşkilatlandırılması sağlanmalı.

-İç güvenlik kavramının yasal bir tanımı yapılmalı, terörle mücadele de dâhil olmak üzere, İçişleri Bakanlığı’na bağlı polis, jandarma ve sahil güvenlik vasıtasıyla profesyonel birimler tarafından yürütülmeli.

-TSK’nın iç güvenlikte kullanılması halinde sivil otorite emrine girmesi, sınır güvenliğinin İçişleri Bakanlığı’na bağlı olarak kurulacak bir birim tarafından sağlanmalı.

-12 Eylül Darbesi döneminde hazırlanan kanun ve diğer ikincil mevzuatın tamamının değiştirilmesi gerekir.

İç Hizmet Kanunu 35. madde kalkmalı

MECLİS Darbeleri Araştırma Komisyonu Sözcüsü İdris Şahin, komisyon raporunda, bazı yasal değişiklikler tavsiye ettiklerini belirterek, “Bu yasalar olduğu müddetçe, ben her zaman ifade ediyorum, açık bir darbe yapmaya gerek yok, onların oluşturmuş olduğu kurumlarla, demokrasi her zaman tahakküm altına alınabilir” dedi. Şahin, en önemli taleplerinin de TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. Maddesi’nin  kaldırılması olduğıunu kaydederek şunları belirtti:  “35’inci maddeye paralel olarak diğer kanunlarda düzenlenmiş olan yönetmeliklerin de kaldırılmasını özellikle tavsiye ediyoruz. Yine, Milli Güvenlik Kurulu’nun yapısının farklılaştırılması ve Avrupa Birliği sürecinde Avrupa normlarına uygun bir vaziyet almasını da özellikle öneriyoruz.”

Darbecilerin malvarlıkları araştırılsın Mağdurlar için de komisyon kurulsun

-Darbecilerin ve birinci dereceden yakınlarının malvarlıklarının araştırılması, darbe döneminde sebepsiz zenginleşmelerin varsa belirlenerek yargı önüne çıkarılması ve tespit edilen sebepsiz zenginleşmelerin tahsili ve buna dair mevzuat düzenlemelerini araştırmak üzere bir Araştırma Komisyonu kurulsun.

-Darbelerin tam anlamıyla, tüm açıklığıyla ve tüm unsur ve dinamikleriyle ortaya çıkarılmasına hizmet etmek üzere Genelkurmay arşivlerinin incelemelere açılması sağlanmalı.

-12 Eylül döneminde işkence, insan hakkı ihlalleri yapan ve insanlığa karşı suç işleyen kamu görevlilerinin belirlenerek yargılanmaları, bunun hukuken mümkün olmaması halinde belirlenerek ifşa edilmeleri gerekir.

-Darbelerin ekonomik, siyasi, sosyolojik, psikolojik ve dış siyasete dair maliyetlerinin üniversitelerimizde ve akademik camiada özellikle araştırma konusu olması sağlanmalı.

-TBMM kampüsünde darbelere karşı ve milli iradeye atıf yapan bir “özgürlük ve demokrasi anıtı” açılması, ülkemizde demokrasinin ve sivil siyasetin kalitesi ve çıtasının daha da yükseltilebilmesi amacıyla gerekli mevzuat düzenlemelerinin ivedilikle yapılması gerekir.

-12 Eylül darbesinden mağdur olanlar için yapılması gerekenler (tazminat ödeme, özür dileme, sigortalı olan mağdurların sigorta primlerinin ödenmesi, hakların iadesi vb) ile ilgili çözüm yollarının geliştirebileceği yeni bir Araştırma Komisyonunun kurulması sağlanmalı.

JANDARMA KIR POLİSİ OLSUN

Komisyonun raporunda Jandarma Genel Komutanlığı’nın, TSK’nın bir parçası olduğu ibaresi,  TSK ile ilgisi, eğitim ve öğrenim bakımından Genelkurmay’a bağlılığının kaldırılması merkezde  İçişleri Bakanlığına, taşrada ise mülki idare amirlerine bağlı ‘Kır Polisi’ne dönüştürülmesi önerildi.